Mutluluk Bir kalp çarpıntısı mı, çocuksu bir bakış ya da sevdiğinin yanında olması mı? Belki de herhangi bir yüzde gördüğün kocaman bir gülümsemedir…
Ya da ağlarken gözlerin, Ve Mutsuzken sen, Seni saran güvenli, huzurlu, sıcacık kollardır..
Belki de sadece nefes almaktır mutluluk, Yaşama inat yaşamak.. Etrafındaki insanlardır mutluluğun ve onların gülen yüzleri…
Ya da sadece bir kuşun cıvıltısı hüzünlü sonbaharda… Gülen bir çocuk yüzü, olduğu yerde uyuklayan bir dedenin masum horultusu… Şeker verdiğinde sevinen küçük kardeşin.. Ve daha nice sevinçli çocuklar..
Belki de bir paket çikolatada gizlidir mutluluğun sırrı… Küçük bir hediye.. Bir hatırlanma belirtisi..
Evet Belki bütün bunlarda gizlidir mutluluk.. Ama hiç biri, Benim için mutluluğun doğru tanımını yapmıyor sevgilim..
Benim mutluluğumda sadece sen ve senin bana sonsuz huzuru veren varlığın var... Sadece sen... Sonsuza kadar sen...
Edgar Degas tarafından 1881’de yapılan heykel. Modern sanat tarihinin en iyi bilinen ve sevilen heykellerinden biridir.
Heykele, Marie Genevieve van Goethem (ya da Goetham) adlı bale öğrencisi modellik yapmıştır. Balmumundan yapılmıştır. Üzerinde gerçek bir tütü ve bale pabuçları, başında da at kılından yapılmış bir peruk ve saç kurdelası vardır. Degas’ın ölümünden sonra bronzdan kopyaları yapılarak dünyanın pek çok müzesinde sergilenmeye başlanmıştır. Balmumundan yapılmış olan orijinal heykel, 1999’da 12.337.500 Amerikan doları ödeyen Fransız işadamı Francois Pinault’a satılmıştır. 14 Yaşındaki Küçük Dansçı, Degas’ın hayatında sergilediği tek heykeldir. Daha sonra pek çok küçük heykel yapmıştır, ama bunlar ölümünden sonra sergilenmiştir. Degas, heykelleri daha çok resimleri için bir ön hazırlık olarak düşünmüş, doğal hareketi incelemek ve resimlerine daha canlı bir ifade verebilmek için önce kilden ve balmumundan heykeller yapmıştır. 14 Yaşındaki Küçük Dansçı ise 1880’de sergilenmek üzere planlanmış bir eserdir. Ancak o tarihte heykelin sergilenmeye hazır olmadığını düşünen Degas, boş bir camekanı sergilemiş, ertesi sene bu camekanın içine artık hazır olan heykelini yerleştirmiştir. Eseri, dönemin eleştirmenlerinden çok farklı tepkiler almıştır. Pek çok eleştirmen heykelin çirkin olduğunu, maymuna benzediğini söylemiştir. Heykelin beğenilmemesinde, o dönemde sanatseverlerin koyu renk bronzdan ya da beyaz mermerden heykellere alışık olmasının etkisi olmuştur. Degas’ın heykelinin balmumundan yapılması ve üzerinde gerçek bir kostümün olması o dönemde yadırganmış olsa da ileriki dönemlerin kübist, sürrelaist ve geç dönem 20. yüzyıl sanatçıları heykelin bu özelliklerinden etkilenmişlerdir. Küçük Dansçı’nın dar alın ve çıkık çene yapısına sahip olması ve o dönemde böyle bir fiziksel yapının ikinci sınıf insanları tanımlamada kullanılıyor olması Degas’ın bir dansçıyı değil, bir fahişeyi anlatmakta olduğunun düşünülmesine yol açmıştır.
Mutluluk
Bir kalp çarpıntısı mı, çocuksu bir bakış ya da sevdiğinin yanında olması mı?
Belki de herhangi bir yüzde gördüğün kocaman bir gülümsemedir…
Ya da ağlarken gözlerin,
Ve
Mutsuzken sen,
Seni saran güvenli, huzurlu, sıcacık kollardır..
Belki de sadece nefes almaktır mutluluk,
Yaşama inat yaşamak..
Etrafındaki insanlardır mutluluğun ve onların gülen yüzleri…
Ya da sadece bir kuşun cıvıltısı hüzünlü sonbaharda…
Gülen bir çocuk yüzü, olduğu yerde uyuklayan bir dedenin masum horultusu…
Şeker verdiğinde sevinen küçük kardeşin..
Ve daha nice sevinçli çocuklar..
Belki de bir paket çikolatada gizlidir mutluluğun sırrı…
Küçük bir hediye..
Bir hatırlanma belirtisi..
Evet
Belki bütün bunlarda gizlidir mutluluk..
Ama hiç biri,
Benim için mutluluğun doğru tanımını yapmıyor sevgilim..
Benim mutluluğumda sadece sen ve senin bana sonsuz huzuru veren varlığın var...
Sadece sen...
Sonsuza kadar sen...
Edgar Degas tarafından 1881’de yapılan heykel. Modern sanat tarihinin en iyi bilinen ve sevilen heykellerinden biridir.
Heykele, Marie Genevieve van Goethem (ya da Goetham) adlı bale öğrencisi modellik yapmıştır. Balmumundan yapılmıştır. Üzerinde gerçek bir tütü ve bale pabuçları, başında da at kılından yapılmış bir peruk ve saç kurdelası vardır. Degas’ın ölümünden sonra bronzdan kopyaları yapılarak dünyanın pek çok müzesinde sergilenmeye başlanmıştır. Balmumundan yapılmış olan orijinal heykel, 1999’da 12.337.500 Amerikan doları ödeyen Fransız işadamı Francois Pinault’a satılmıştır. 14 Yaşındaki Küçük Dansçı, Degas’ın hayatında sergilediği tek heykeldir. Daha sonra pek çok küçük heykel yapmıştır, ama bunlar ölümünden sonra sergilenmiştir. Degas, heykelleri daha çok resimleri için bir ön hazırlık olarak düşünmüş, doğal hareketi incelemek ve resimlerine daha canlı bir ifade verebilmek için önce kilden ve balmumundan heykeller yapmıştır. 14 Yaşındaki Küçük Dansçı ise 1880’de sergilenmek üzere planlanmış bir eserdir. Ancak o tarihte heykelin sergilenmeye hazır olmadığını düşünen Degas, boş bir camekanı sergilemiş, ertesi sene bu camekanın içine artık hazır olan heykelini yerleştirmiştir. Eseri, dönemin eleştirmenlerinden çok farklı tepkiler almıştır. Pek çok eleştirmen heykelin çirkin olduğunu, maymuna benzediğini söylemiştir. Heykelin beğenilmemesinde, o dönemde sanatseverlerin koyu renk bronzdan ya da beyaz mermerden heykellere alışık olmasının etkisi olmuştur. Degas’ın heykelinin balmumundan yapılması ve üzerinde gerçek bir kostümün olması o dönemde yadırganmış olsa da ileriki dönemlerin kübist, sürrelaist ve geç dönem 20. yüzyıl sanatçıları heykelin bu özelliklerinden etkilenmişlerdir. Küçük Dansçı’nın dar alın ve çıkık çene yapısına sahip olması ve o dönemde böyle bir fiziksel yapının ikinci sınıf insanları tanımlamada kullanılıyor olması Degas’ın bir dansçıyı değil, bir fahişeyi anlatmakta olduğunun düşünülmesine yol açmıştır.