Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Efendim sene 1982 ortaokulu Gavur İzmir'de bitirmiş,İstanbul'a yeni gelmişim.O zamanlar Koca Mustafa Paşa'da oturuyoruz.Sevgili babacım beni ne hikmetse Sultan Ahmet Endüstri Meslek Lisesi'ne yazdırdı.Yani hergün 35/A otobüsüne binmem gerekiyor.O sıralar güreş sporuyla uğraşıyorum,tok karnına 35 kilo falan geliyorum.Bu yüzden orta kapı basamağında duruyorum,ezilmeyeyim diye.fermuarlı bir çantam var,arkasındada kısa ve sert orta parmak büyüklüğünde tutma yeri var,ama ben sürekli sol koltuğumun altında taşıyorum.Yine bir sabah orta kapı basamağında,sol koltuğumun altında bu çanta var,yüzüm dışarıya dönük ama çantanın bu orta parmağa benzeyen tutma yeri gayri ihtiyari olarak arkaya dönük yani kalabalığa; Tam olarak ne olduğunu bile anlayamadan ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.Adamın biri beni havada silkeliyordu... Ben daha hala ne olduğunu anlayamamıştım.Sonra adam bir bana baktı,birde koltuğumun altındaki çantaya; sonra hayatım boyunca unutamıyacağım şu lafı söyledi,Bende kokereç elden gidiyo sanmıştım......neyse ben bu lafın anlamını çok geç anlayabildim ama İETT deki bu anımı hiç bir zaman unutamam........

Kutsal tahta demektir. Pagan büyücülügünde kullanılan sihirbaz değnekleri bu tahdadan yapılırdı. Bu değneklerle büyücünün insanları transa sokup kontrol edebileceğine inanılırdı. Bu simgeseldir. Ancak gerçekte, Hollywood' un yaptıklarının bir bölümünün insanları transa sokmak olduğunu anlamak önemlidir. Bu bir rüya halidir Amerika' da ona RÜYA MAKİNASI derler.