yağmur köpeği... hayatınızda duymadığınız çalgılarla başkasından duyamayacağınız güzellikte şarkılar. kanyak, viski ve puro ile avcarlanmış bir sesten hüzünlü nağmeler. arçelik'in eski reklamlarında (o zamanlar daha sempatik robot çelik yoktu) onun bi şarkısı (jockey full of bourbon) kullanılıyordu.kendisi bir takım filmlerde de oynamıştır. filmlerde hep düşkün, sarhoş bar sineklerini oynamasının bir anlamı olsa gerek. şu aralar jim jarmush'un yeni filminde oynuyomuş duyduğuma göre... face forgives the mirror worm forgives the plow question begs the answer can you forgive me somehow
tolstoy'la arası bir söz dalaşı yüzünden açılmış. turgenyev mi tolstoyun kızına bişeyler demiş tolstoy mu şimdi hatırlamıyorum. babalar ve oğullar iyidir...
kafka'nın dava'sının başkişisidir. kendisi bir sabah kendini ne idüğü belirsiz bir davada bulur. çırpındıkça batar battıkça çırpınır. dava kendi davasıdır. kendi kendinin celladı olcaktır sonunda...
yağmur köpeği... hayatınızda duymadığınız çalgılarla başkasından duyamayacağınız güzellikte şarkılar. kanyak, viski ve puro ile avcarlanmış bir sesten hüzünlü nağmeler. arçelik'in eski reklamlarında (o zamanlar daha sempatik robot çelik yoktu) onun bi şarkısı (jockey full of bourbon) kullanılıyordu.kendisi bir takım filmlerde de oynamıştır. filmlerde hep düşkün, sarhoş bar sineklerini oynamasının bir anlamı olsa gerek. şu aralar jim jarmush'un yeni filminde oynuyomuş duyduğuma göre...
face forgives the mirror
worm forgives the plow
question begs the answer
can you forgive me somehow
tolstoy'la arası bir söz dalaşı yüzünden açılmış. turgenyev mi tolstoyun kızına bişeyler demiş tolstoy mu şimdi hatırlamıyorum. babalar ve oğullar iyidir...
kafka'nın dava'sının başkişisidir. kendisi bir sabah kendini ne idüğü belirsiz bir davada bulur. çırpındıkça batar battıkça çırpınır. dava kendi davasıdır. kendi kendinin celladı olcaktır sonunda...