punk'ın buyuk annesi derler onun için ama bnence müziği punkın baya ilerisindedir.punktaki yüzeysellik onda yoktur.hem müzikal hem lirik anlamda...zaten kendisi müzikten önce matinelerde şiirlerini okuyarak geçiniyordu...şair işte ne diyim...
uzun yıllar önce okuduğum steinbeck klasiği...yukarı mahalle'yi okuduktan sonra okumaya karar vermiştim.tabii karşıma bambaşka karakterde bi roman çıktı...kitabın başında yani ilk 50 sayfasında falan şartlı tahliye olmuş olan tom joad evine doğru yürür...bu 50 sayfa romanın gazabı geri kalanı ise üzümleri oluyor...filmi de var bunun...
amerikan şiirinde devimin kendisi olan şair...şiir başka dile çevrilemeyendir sözünü o sarf etmişti yanlış hatırlamıyorsam. büyük harf kullanmaz.noktalama işaretlerini kendine has kullanır.erotik şiirleri özellikle iyidir.....
ayna grubunun tek adamı olur kendisi...hani kel olmayan..ayna'dan önce meçhul şarkıcı ismiyle bi albüm çıkarmıştı.iyi şarkıları vardı..ayna'nın da ilk albümü iyiydi ama sonra baydı...
the verve'ün en sıkı şarkısı.ilk dinleyişte sarar insanı.klibi apayrı bir triptir.sevmem öyle tripleri ama richard ashcroft'a (kendisi grubun solisti olur, yani grup dağılmadan önce öyleydi) yakışıyor... it's a bitter-sweet symphony this life...
die haute, the birthday party ile punk ve son olarak the bad seeds ile kendine en çok yakışan müziği yapan adam. kendisi aşk şarkısı yazmak konusunda uzman sayılmaktadır. öyleki venedikte bir akademide nasıl aşk şarkısı yazılır konulu bir workshop düzenlemiştir. şarkı sözleri çok özgün ve edebidir. aşk şarkıları iyidir ama esas özelliği bence hikaye anlattığı şarkılarıdır. bir idam mahkümunun ağzından yazılmış olan mercy seat kanınızı dondururken, bir seri katilin ağzından yazılmış olan curse of millhaven hasta eder insanı. o'malleys bar'ı dinledikten sonra da adamın dehasına dair şüpheniz kalmaz zaten.vokalleri de duman'ın solisti tarafından fena halde taklit edilmektedir...
kendisi onlarca kez ölümün kıyısından dönmüştür.(çoğu uyuşturucu yüzünden tabii.) fakat şu zamanlarda durulmuştur. pj harvey ve kylie minogue ile fırtınalı aşklar yaşamıştır.şimdi mutlu bir aile babası dolayısıyla daha az hastalıklı şarkılar yazıyor.şarkı yazmak için bir bürosu var ve sabah 8 akşam 5 mesai yapıyor.hepimizin gözlerini yaşartıyor tabii...dinleyin, dinletin...
punk'ın buyuk annesi derler onun için ama bnence müziği punkın baya ilerisindedir.punktaki yüzeysellik onda yoktur.hem müzikal hem lirik anlamda...zaten kendisi müzikten önce matinelerde şiirlerini okuyarak geçiniyordu...şair işte ne diyim...
uzun yıllar önce okuduğum steinbeck klasiği...yukarı mahalle'yi okuduktan sonra okumaya karar vermiştim.tabii karşıma bambaşka karakterde bi roman çıktı...kitabın başında yani ilk 50 sayfasında falan şartlı tahliye olmuş olan tom joad evine doğru yürür...bu 50 sayfa romanın gazabı geri kalanı ise üzümleri oluyor...filmi de var bunun...
amerikan şiirinde devimin kendisi olan şair...şiir başka dile çevrilemeyendir sözünü o sarf etmişti yanlış hatırlamıyorsam. büyük harf kullanmaz.noktalama işaretlerini kendine has kullanır.erotik şiirleri özellikle iyidir.....
ayna grubunun tek adamı olur kendisi...hani kel olmayan..ayna'dan önce meçhul şarkıcı ismiyle bi albüm çıkarmıştı.iyi şarkıları vardı..ayna'nın da ilk albümü iyiydi ama sonra baydı...
the verve'ün en sıkı şarkısı.ilk dinleyişte sarar insanı.klibi apayrı bir triptir.sevmem öyle tripleri ama richard ashcroft'a (kendisi grubun solisti olur, yani grup dağılmadan önce öyleydi) yakışıyor...
it's a bitter-sweet symphony this life...
coldplay radiohead sonrası ingiliz rock müziğinin önemli guruplarından. ilk albümleri daha güzeldi.ama bu albümden scientist fena şarkı değil....
mutluluk hormonu...makarna ve çikolata yediğimizde salgılarız.ama fazla yemeyin alerji olursunuz mazallah...
alemin top olması...
ağrısız kulak delinir...
die haute, the birthday party ile punk ve son olarak the bad seeds ile kendine en çok yakışan müziği yapan adam. kendisi aşk şarkısı yazmak konusunda uzman sayılmaktadır. öyleki venedikte bir akademide nasıl aşk şarkısı yazılır konulu bir workshop düzenlemiştir. şarkı sözleri çok özgün ve edebidir. aşk şarkıları iyidir ama esas özelliği bence hikaye anlattığı şarkılarıdır. bir idam mahkümunun ağzından yazılmış olan mercy seat kanınızı dondururken, bir seri katilin ağzından yazılmış olan curse of millhaven hasta eder insanı. o'malleys bar'ı dinledikten sonra da adamın dehasına dair şüpheniz kalmaz zaten.vokalleri de duman'ın solisti tarafından fena halde taklit edilmektedir...
kendisi onlarca kez ölümün kıyısından dönmüştür.(çoğu uyuşturucu yüzünden tabii.) fakat şu zamanlarda durulmuştur. pj harvey ve kylie minogue ile fırtınalı aşklar yaşamıştır.şimdi mutlu bir aile babası dolayısıyla daha az hastalıklı şarkılar yazıyor.şarkı yazmak için bir bürosu var ve sabah 8 akşam 5 mesai yapıyor.hepimizin gözlerini yaşartıyor tabii...dinleyin, dinletin...