Yaşamda atmak isteyeceğin her adımın bir bedeli olacak: ancak bedeli ödemeğe hazır olursan atabileceksin o adımı - bedeli 'peşin' ödemeyeceksin; adımı atmaya hazır değilsen,bedeli de ödeyemezsin: Adımı atma anında,bedeli de ödemeğe hazır hale gelmiş olacaksın.
Yaşam gidince ne yapacağını bilemediğin, ama gitmek istediğin yerlere doğru katettiğin yollardan oluşacak -ki bunlar, belki, o yerlere gitmek istediğini bile ancak sonradan anlayacağın yollar olacak...
Yaşamın, sürekli gireceğin çıkmazlardan oluşacak; hep girip, hep çıkacaksın çıkmazlara, çıkmazlardan:son gireceğin çıkmaz da, hiç çıkamayacağın çıkmaz olacak - sen en son çıkmazına girdiğinde,yaşamın da 'düze' çıkacak...
etkeni bir bakteri olan Vibrio choleradır... kontamine su ve gıdaların alınmasıyla fekal-oral bulaşır.. akut gastroenteritle başlayan hastalık ciddi dehidratasyona kadar varan fatal bir seyir izleyip..saatler içinde ölüme kadar gidebilir.. bu nedenle tedavide rehidratasyon ve antibiyoterapi mortaliteyi yakından etkileyen iki parametre olarak önem arz eder...
Yaşamın, beklediğinin gelmemesi - ki, işte: senin de, gelmeyeceğini bildiğini beklemen olacak.
Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar,bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak... uzaklardan gelip geçerken kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar - o kadar... Orman, bütün sessizliğiyle, yine yalnız, Duracak orada.
Yaşamında, yürüyüp yürüyüp, bir an durunca,çevrene bakıp göreceksin ki,yürüyüşüne şu ya da bu noktada katılmış, bir süre seninle birlikte yürümüş kişilerden hiçbiri yok yanında:- Sen, bir an, 'Buradayım' demek için durunca,onlar, artık, 'orada' olacaklar..'buradayım artık' bile demeyecekler sana, 'orada'larından seslenerek... 'Burada'nda kimse bulunmayacak... 'orada'ndan da kimse seslenmeyecek sana...
Yaşamın, tasarladıkların ile gerçekleştirebildiklerin arasında gidip gelecek:gerçekleştirebildiklerin tasarladıklaırndan hep eksik; tasarladıkların gerçekleştirebildiklerinden hep fazla:- Hep, hem eksik, hem fazla olacak yaşamın- gerçekleri eksik, tasarıları fazla... Hep eksiklikler yaşayacaksın - ve, hep, fazlalıklar... Yaşamın bu olacak işte: eksik - fazla...
Yaşamının hiçbir belirli yerinde bulamadığın amacı,boydanboya kendisinde yatar. Yaşamının amacını arayıp arayıp bulamayacaksın; ki, Bu olacak işte yolu gösteren - amaç da, bu...
Çünkü kişi ancak kendi yaşadıklarından; ve yine ancak kendi yaşadıkları aracılığıyla başka kişilerin yaşadıklarından (ve yazdıklarından) birşeyler edinebilir.
DE Kİ İŞTE
Yaşamda atmak isteyeceğin her adımın bir bedeli olacak: ancak bedeli ödemeğe hazır olursan atabileceksin o adımı - bedeli 'peşin' ödemeyeceksin; adımı atmaya hazır değilsen,bedeli de ödeyemezsin: Adımı atma anında,bedeli de ödemeğe hazır hale gelmiş olacaksın.
Yaşam gidince ne yapacağını bilemediğin, ama gitmek istediğin yerlere doğru katettiğin yollardan oluşacak -ki bunlar, belki, o yerlere gitmek istediğini bile ancak sonradan anlayacağın yollar olacak...
Yaşamın, sürekli gireceğin çıkmazlardan oluşacak; hep girip, hep çıkacaksın çıkmazlara, çıkmazlardan:son gireceğin çıkmaz da, hiç çıkamayacağın çıkmaz olacak - sen en son çıkmazına girdiğinde,yaşamın da 'düze' çıkacak...
Oruç Aruoba
etkeni bir bakteri olan Vibrio choleradır...
kontamine su ve gıdaların alınmasıyla fekal-oral bulaşır..
akut gastroenteritle başlayan hastalık ciddi dehidratasyona kadar varan fatal bir seyir izleyip..saatler içinde ölüme kadar gidebilir..
bu nedenle tedavide rehidratasyon ve antibiyoterapi mortaliteyi yakından etkileyen iki parametre olarak önem arz eder...
Yaşamın, beklediğinin gelmemesi - ki, işte:
senin de, gelmeyeceğini bildiğini beklemen olacak.
Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar,bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak...
uzaklardan gelip geçerken kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar
- o kadar...
Orman, bütün sessizliğiyle, yine yalnız,
Duracak orada.
Oruç Aruoba
Balzac rolüne en yakışan adam....
dont forget to breathe
let it in
let it out
tonight u r my desire
Selamsız Bandosu
Şener Şen'in toplumsal içerikli filmlerinden..
Yaşamında, yürüyüp yürüyüp, bir an durunca,çevrene bakıp göreceksin ki,yürüyüşüne şu ya da bu noktada katılmış, bir süre seninle birlikte yürümüş
kişilerden hiçbiri yok yanında:-
Sen, bir an, 'Buradayım' demek için durunca,onlar, artık, 'orada' olacaklar..'buradayım artık' bile demeyecekler sana, 'orada'larından seslenerek...
'Burada'nda kimse bulunmayacak... 'orada'ndan da kimse seslenmeyecek sana...
Yaşamın, tasarladıkların ile gerçekleştirebildiklerin arasında gidip gelecek:gerçekleştirebildiklerin tasarladıklaırndan hep eksik; tasarladıkların gerçekleştirebildiklerinden hep fazla:-
Hep, hem eksik, hem fazla olacak yaşamın- gerçekleri eksik, tasarıları fazla...
Hep eksiklikler yaşayacaksın - ve, hep, fazlalıklar...
Yaşamın bu olacak işte:
eksik - fazla...
Oruç Aruoba
DE Kİ İŞTE
Yaşamının hiçbir belirli yerinde bulamadığın amacı,boydanboya kendisinde yatar.
Yaşamının amacını arayıp arayıp bulamayacaksın; ki,
Bu olacak işte yolu gösteren - amaç da, bu...
Çünkü kişi ancak kendi yaşadıklarından; ve yine ancak kendi yaşadıkları aracılığıyla başka kişilerin yaşadıklarından
(ve yazdıklarından) birşeyler edinebilir.
Oruç Aruoba
En uzak mesafe ne Afrika'dir,
ne Çin, ne Hindistan,
ne seyyareler
ne de yildizlar geceleri isildayan...
En uzak mesafe iki kafa arasindaki mesafedir
birbirini anlamayan...
CAN YUCEL
arabaların camlarını silen çocukların
elleri nasıl da üşür kimbilir....! ! ! ...:=(((