Van'da Yılmaz Erdoğan'ın gittiği kahvaltı salonuna gittim...ve orda hayatımın en güzel kahvaltısını yaptım.. Otlu peynir.. yanında sunulan kaymak ve balın ahengi.. minik bir sahanda sucuklu yumurta....tam anlamıyla muhteşemdi...
Ben seninle bir gün Van'da ki bir kahvaltı salonunda, Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında, Ben seninle Ağrı Dağı'nın mistik ve demli bir çay kıvamına bakan Doğu Beyazıt ın herhangi bir toprak damında, Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim.... Ben senin..beni sevebilme ihtimalini sevdim...
Yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çarebilmez sürgünü ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum. Muş Ovası'nın yalancı maviliğini,
otobüs oluyordum izmir'e yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum yanağım otobüs caminin garantisinde otobüs oluyordum bir ülkeden bir iç ülkeye çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum Zap Suyu'nun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin.
Korkuyordum sonra iniyordum otobüsten çarşıdan bizim eve giden ömrümün en uzun..ömrümün en kısa.. ömrümün en çocuk..ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum çünkü sonunda ANNEM oluyordum. BABAM kokuyordum sonunda.
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam........
Harika bir polisiye kurgu olur bu isimde... Fear factor gibi şeylerle uğraşacaklarına CSİ-New York tadında katili bulma yarışması yapılsın mesela.. İnce bir zeka ürünü olan kanıtları takip ederek gerçek katili bulsun yarışmacılar... Kazanana da hem para,hem de Sherlock Holmes özel ödülü verilsin..:=))
antolojide sıkça ve işin garip yanı severek yapılan işlem..
nato kafa...nato mermer..:=))
doğunun Paris'i dir...
Van gölü denmez orda van gölüne..
Van denizi denir..:=))
Van'da Yılmaz Erdoğan'ın gittiği kahvaltı salonuna gittim...ve orda hayatımın en güzel kahvaltısını yaptım..
Otlu peynir..
yanında sunulan kaymak ve balın ahengi..
minik bir sahanda sucuklu yumurta....tam anlamıyla muhteşemdi...
Ben seninle bir gün Van'da ki bir kahvaltı salonunda,
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında,
Ben seninle Ağrı Dağı'nın mistik ve demli bir çay kıvamına bakan Doğu Beyazıt ın herhangi bir toprak damında,
Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim....
Ben senin..beni sevebilme ihtimalini sevdim...
Y. Erdoğan..
Yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
sonra otobüs oluyordum,
kırık yarık yolların çarebilmez sürgünü
ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum.
Muş Ovası'nın yalancı maviliğini,
otobüs oluyordum izmir'e
yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum
yanağım otobüs caminin garantisinde
otobüs oluyordum bir ülkeden bir iç ülkeye
çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum
Zap Suyu'nun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin.
Korkuyordum
sonra iniyordum otobüsten
çarşıdan bizim eve giden
ömrümün en uzun..ömrümün en kısa..
ömrümün en çocuk..ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum
çünkü sonunda ANNEM oluyordum.
BABAM kokuyordum sonunda.
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam........
Y. Erdoğan..
anlatabildiklerin....
..........karşındakinin anlayabildiği kadardır....
kompozisyon yazarken..girişten sonra gelen..konunun geliştirilip açıldığı..aydınlatıldığı..sonuçla biten kısım...
Harika bir polisiye kurgu olur bu isimde...
Fear factor gibi şeylerle uğraşacaklarına CSİ-New York tadında katili bulma yarışması yapılsın mesela..
İnce bir zeka ürünü olan kanıtları takip ederek gerçek katili bulsun yarışmacılar...
Kazanana da hem para,hem de Sherlock Holmes özel ödülü verilsin..:=))
Avrupa'nın Miami'si...
Yüzlerce çeşit kokteyli (Sex on the beach,Black Russian,Snow Board,Emanuelle) ve striptease showlarıyla...
'Aya Napa'...
Flintstones, meet the Flintstones
There's a modern stone-age family...
Come on, down to Bedrock
It's a place right out of history...
Someday, maybe Fred will win the fight
And that cat will stay out for the night..
When you're with the Flintstones
Have a yabba dabba-doo time
Yabba dabba-doo time
We'll have a geo time.....................:=)))