Kültür Sanat Edebiyat Şiir

ona sevgini..aşkını...ömrünü...var olma sebebini vermeye çalışmak...çabalamak....
hiç anlamayacağını ve kıymetini bilmeyeceğini bile bile...
geyşavari bir sükunetle bunu yapmaktan bir obsesiften beter halde kendini alıkoyamamak....

sarfedilen sevgi sözcükleri...onun için kaygılanmak...
onu ölesiye özlemek...
soğuk kış günlerinin bile bahara dönüşmesi..
açan çiçekler....uçan kelebekler...

dünyayı bulutların üzerinden izlemek...
etrafta cereyan eden herşeye kayıtsız kalmak...

^^Frappe...^^

Üzerindeki köpüğü tam 4 parmak olan ünlü rum kahvesi...
Soğuk servis yapılır..
İçimi milk shake kıvamındadır...

her sabah saat 8:30 civarında işe giderken insanın kendini dinlemekten alıkoyamadığı bir bağımlılık..
son zamanlarda festinaya takmış olsa da zeki ve esprili...
murat kazazmazla istanbuldaki sabah trafiği muhabbetleri gülmekten kopma noktasına getiriyor bazen insanı...
ülkenin en iyi radyo programcısı seçilmesine şaşmamalı...

aptal sarışını oynaman gerekiyorsa eğer...

Türk erkeklerinin boy ortalamasının kısa olmasının sebebi genetik orijin mi...yoksa beslenme yetersizliğinin getirdiği malnütrisyon mu acep diye düşünmeyi gerektirecek durum....
Ortopedik olmadığı için oldukça rahatsız olabilir...
İlk buluşmada bayanlar tarafından mümkün olduğunca sık kullanılır...
Bir nevi silahtır...:=))

tecrübe yediğin kazıkların bir toplamıdır..
belki de o yüzden hiç yenilmedim...

uzayda adım atıyor olsan da.. evin... ıssız bir kumsala vuran minik dalgaların sükunetini barındıran küçük kırmızı kiremitli bir ev olabilir.

Goran Bregovich

birer yolcuyduk
aynı ormanda kaybolmuş..
aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe...
hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu...
birer tomurcuktuk hayatın kollarında
birer çiğ damlasıydık bahar sabahında...gül yaprağında....