Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Nadir Şener Hatunoğlu
Nadir Şener Hatunoğlu

'HER NE Kİ BENİ DÜŞÜNDÜRMEZ, BENİ DAHA AHMAK YAPAR.' (ÜRETTİĞİM ÖZDEYİŞLERDEN BİRİDİR.)

  • MİHNET17.05.2010 - 18:28

    'Mihnet', sıkıntı demektir. Bu kavramı da içine alan bir mesel vardır:
    'İki mihnet birleşince bir teselli hasıl olur; mihnetliler de kurtulur.'
    Açıkllaması: Gözleri gören; fakat ayakları olmayan kimseyle, gözleri görmeyen ama ayakları sağlam iki kişinin yardımlaşması gibi...
    *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi-bilim uzmanı*

  • manidar bakış15.05.2010 - 21:44

    'Manidar Bakış' demek, 'Anlamlı Bakış' demektir. Söz gelişi birine, toplantıya katılması için haber göderiyorlar. Haberciye soruyorlar: 'Ne dedi? ' Haberci de diyor ki: 'Bir şey demedi; sadece manidar baktı bana...' Manidar bakışın anlamını 'bakan' ile bakılan bilir: yani bir gizem vardır.
    *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi- bilim uzmanı*

  • manidar bakış15.05.2010 - 21:44

    'Manidar Bakış' demek, 'Anlamlı Bakış' demektir. Söz gelişi birine, toplantıya katılması için haber göderiyorlar. Haberciye soruyorlar: 'Ne dedi? ' Haberci de diyor ki: 'Bir şey demedi; sadece manidar baktı bana...' Manidar bakışın anlamını 'bakan' ile bakılan bilir: yani bir gizem vardır.
    *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi- bilim uzmanı*

  • Höllük topraktan cocuk bezi28.04.2010 - 20:57

    Saygı ile. 1960'lı yıllara değin, yaşına girmemiş körpe çocuklar, kundağa sarılırdı. Kundağa dilerseniz bohça da diyerbilirsiniz; çünkü çocuk üşümesin diye bu bohçaya sarılırdı. Çocuğun hem üşümemesi hem de çişini kundak dışına bırakmaması için, kum iriliğinde, toprak serilirdi bezine. Bu toprak, sanırım 'kil' niteliğinde idi. Kil ufaltılarak toprak görünümüne getirilirdi. İşte bu toprağın adı: Höllük. *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi-bilim uzmanı*

  • KAYSERİ ÖZVATAN KERMELİK KÖYÜ23.04.2010 - 18:07

    Bilindiği gibi TEZEK, sığır dışkısının kurumuşuna verilen addır. Oluşum ve biçimsel olarak beş çeşittir: 1- Yaban tazek (Otlaklarda dışkının kendi halinde kuruyup tezek olması.) 2- Yapma Tezek: Dışkı yaş iken elle şekil verilerek yere ya da duvara yapıştırılarak kurutulan tezek. 3- Basma Tezek: Çok miktarda dışkı yaşken, düz bir alana serilir. Üzerinden taş silindir (loğ taşı) geçirilerek bastırılır. Ayrıca üzerinde çocukllar aylarca oynayarak bastırıtlar. Bööylece oluşan tezek, 'bel kürekle' kareler (40x40) biçiminde kesilerek dik durumda, iyice kurunaya terkedilir. Tam kuruduktan sonra yığın yapılı. Kulübe biçimindeki bu yığına 'kalak' denir.
    4) Fışkı:Ufanış hayvan dışkısının kurumuşuna denir. 5) KERME: Davar (koyun-keçi) damlarında, davarların dışkısı hiç süprülme; haftalarca, maylarca hatta yıllarca üst üste yığılır. Davarın keskin tırnaklarıyla öyle bir basılır ki, beton gibi olur. Bir-iki yıl sonra bu katmanlı tezek bel küreklerle kesilerek kurutulur. Kalorisi en yüksek olan tezek türü KERME'DİR. O nedenle de fiyayı yüksektir.
    *Nadir Şener HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*

  • ADANA KARATAŞ CIRIK KÖYÜ23.04.2010 - 17:45

    Bilindiği üzere Türkçemiz, çeşitli yöntemlerle kendini zenginleştirmekte. Bu yöntemlerden biri de 'Yansıma Yöntemi'dir. Sesi yansılama. Bir bez parçasını iki elimizle yırttığımızda, 'cıırrrr' diye ses çıkar. İşte 'Çırık', bezden 'cırrrr' diye koparılan parçanın adıdır.
    *Nadir Şener HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*

  • önerme19.04.2010 - 22:02

    Önerme, 'Doğru' ya da 'Yanlış' olarak cevap verilebilecek olan ifadeye denir. Örnek: 'İnsanın boyu beş metreye kadar uzar.' Bunun cevabı 'Yanlış'. Yine; 'İki kere iki beş eder.' Yanlış.
    'İki kere iki beş etmez. Cevap:Doğru.'
    *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi-bilim uzmanı'

  • zülüf12.04.2010 - 18:38

    Derleme yapan uzmanlara kaynak olması bakımınddan, ' ZÜLÜF ' sözcüğünün geçtiği türkülerimizi sıralamakta yarar görüyorum. Ben iki türkümüzde daha rastladım. Birini unuttum, öteki şöyle:

    *Zülüflerin tel tel olmuş (nakarat) aman aman amaaan;
    *Dökme rüzgara karşı.

    Türkülerimizdeki şu 'şiirsel' güce ne demeli! ? Bizlere örnek olsun. Bu deyiş, sanırım 'Niye doğdun mavi yildiz' türküsünün. Türk kadın dünyasının en etkili süs objesi.. *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi-bilim uzmanı*

  • Etekteki Taşları Dökmek11.04.2010 - 10:03

    Bundan yüz yıl kadar önceleri, kapalı toplumduk. Herkes doğduğu yerde büyür, yaşar ve ölürdü. İşte bu yıllarda şu sözün anlamı vardı: ' Hemşerim nerelisin? ' Bu dönemlerde köy, ilkçe, il; neredeyse birbiriyle akraba sayılırlardı. Kavgada özellikle ateşli silah kullanılmazdı. Genellikle köylerde, iki aile kavgaya tutuştuklarında, sopadan başka taş da kullanırlardı, atarlardı. Sonra kamil insanlar araya girerek, şu komutu verirdi: ' Herkes eteğindeki taşları döksün bakayım; barışın! '

    Böylece herkes silahını bırakmış olur yani mütareke yapılmış olur. Kimileri bu deyimi ' açık kart oynama ' olarak kullanıyor; bu yanlıştır. Bu durumu Türk Dil Kurumu Bşkanlığı'na ilettim. İlk toplantıda gündeme alacaklarını, bana yazılı olarak bildirdiler. Burada yeniden saygılarımı sunuyorum TDK'ye.

    *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi-bilim uzmanı*

  • şilte10.04.2010 - 12:39

    Yün ya da pamuk yatak şöyle oluşturulur: Yün, gösterişsiz bir beyaz bez torbaya doldurulur; düzeltilir. Sonra da bu beyaz torba, kaliteli bir basma vb. kumaşla kaplanır. Yani ikinci bir torbaya konulur. İşte yatağın, miderin iç kısmındaki beyaz bez torbaya Ş İ L T E adı verilr.

    *Nadir Şener Hatunoğlu: matematikçi-bilim uzmanı*