Gezi parkı eylemleriyle Ülkemize yayılan Haksızlıklara karşı başkaldırı yürüyüşleri, Onun kaleminden aşağıdaki mısralarla Anlatılmış. İşçi hak ve özgürlüklerinin Siyasi iktidarca yok edilişine kadar Emeklileri geçmişe dönük yasalar ile kefenlerine kadar elinden alınmasını Yazılarından okudum. bu şiiri ile onu anlaymayı uygun gördüm...
Ne Olurki.
Öyle yorgun dikilip durma başucumda Bir nefeste anlatılmaz hayata dair yaşananlar, Bak tepemizdeki yıldızlar da sarhoş bu akşam! Dilsizi söyleten, aşığı ağlatan gecelerden geçtim, Yüreğim dalda dalga sahile vursa ne olur ki..
Gel soluklan hele yüreğimde Birkaç kelimeye sığar mı, ki hayat Renkler mi dargın gün batımına Yoksa kararıyormu gündoğumuna dünya Ya bu şehri kuşatan gaz bulutları da ne? .
Özlemlerle susamış yürekleri ne serinletir ki Bu akşam hangi rengi konuşturayım? Beklide gün ağarmadan Ayı, yıldızları güneşin, rengine boyamalıyım Gökkuşağında hangi renkler saklı bilsek ne olurki…
Ellerinden yaprak yaprak ömür dökülürken! Kırılıp dağılıyor gül bahçesinde güller Hayat dalgaları sert kayalara çarpıyorsa yüreği! Yaz sıcağı değildir ki sadece yürekleri kavuran! Cenneti cehennemi, yaratanların kahpeliği değilmidir?
Bütün resimleri güneşin rengine boyamalıyım! Dağları, denizleri, çiçekleri, yeşile maviye, Ya mutluluğun rengi nedir! Acıların, hüzünlerin, hasretlerin! Hangi çoğrafyada gizli umudun rengi Kışın donduran ayazında sessizce ölsek ne olurki?
Biber gazları sildi, mavi düşleri haritasından! Bizim çocuklar köşe kapmaca oynuyor bir sonraki geceye... Mehtap can çekişmede kızılay güven parkta Bir gece silinirken taksim gezi parkında Hangi renk yakışır insanlara Gökyüzüyle denizin arasnda bulsak ne olurki..
Güneşin aydınlığı ve beyazın savkı, Gözlerimi aşk ile boyuyor durmaksızın...
Kendine sağırlaşanların, perde inmiş gözlerine, Göremiyorlar kısır döngü içindeki ütopyalarını! İki duvar arasına sıkışıp kalmış alaca karanlıklar sanki. Gece gündüze haykırıp,sesini duyuramıyor. Yarın, halklar zulmün zincirini kırsa ne olurki..
Gecelerin karanlık kuytularında bıraktım nefesimi, Bedenim kendi infazını verir, Kendi içimde kaybolurum! Yüreğimin intiharı yarına aldırmazlığa yatar, Dilimin intiharıyla sessizliğe gömülürken sesim! Hürriyet işçi tulumuyla Alanlara girse ne olurki
Elleri kalem acemisi bir şairim Yüreğimin delilik provaları Dilime yapışıp kalan sözler! Çekiyorum içimdeki korkunun pimini Sensizliğe özlem patlıyor dudaklarımda Yokluğun varlığımı üşütüyor bu akşam..
Gözlerime senli düşler sürüyorum Sonra yeniden uyanıyorum. Sen gidiyorsun ben kanıyorum…
Çöz gözlerimi senden hadi ey umut Sana uzaklardan bakmaktan yoruldum Korkma ben akşamdan kalma değilim Dünden kalmayım senden Haydi çöz şimdi kendini kirpiklerimden….
Gelişine sevdalı gözlerim bekler yolunu İçime her düşen her damla gözyaşı, hasretim! Biliyorum gülün dikeni kendine batamaz ya, Ama yüreğimdesin Irgalandıkça batıyorsun derinlerime….
Herkes kendi gördüğüne bakar bir şeyler arar Ben senin yoluna baka kaldım bilmiyor musun Hadi gel en kanadığımız yerden susalım'
Gel olmadan gelinmez derler ya Sen çık gel sosyalizim güneşim! Yüreğimdeki sevdanın kızıllığıyla gel Sen gel ben kıpırdamadan dururum bir yaşam boyu! Gel öğret bize, biz hangi hayatın rüzgârında yelkeniz…
Abdullah Oral Emekçinin penceresindeki karanlığı Güneşin ak yüzüne şiirleriyle taşımaya çalışan İşçi Bir Şair Demek..
Gezi parkı eylemleriyle Ülkemize yayılan Haksızlıklara karşı başkaldırı yürüyüşleri, Onun kaleminden aşağıdaki mısralarla Anlatılmış. İşçi hak ve özgürlüklerinin Siyasi iktidarca yok edilişine kadar Emeklileri geçmişe dönük yasalar ile kefenlerine kadar elinden alınmasını Yazılarından okudum. bu şiiri ile onu anlaymayı uygun gördüm...
Ne Olurki.
Öyle yorgun dikilip durma başucumda
Bir nefeste anlatılmaz hayata dair yaşananlar,
Bak tepemizdeki yıldızlar da sarhoş bu akşam!
Dilsizi söyleten, aşığı ağlatan gecelerden geçtim,
Yüreğim dalda dalga sahile vursa ne olur ki..
Gel soluklan hele yüreğimde
Birkaç kelimeye sığar mı, ki hayat
Renkler mi dargın gün batımına
Yoksa kararıyormu gündoğumuna dünya
Ya bu şehri kuşatan gaz bulutları da ne? .
Özlemlerle susamış yürekleri ne serinletir ki
Bu akşam hangi rengi konuşturayım?
Beklide gün ağarmadan
Ayı, yıldızları güneşin, rengine boyamalıyım
Gökkuşağında hangi renkler saklı bilsek ne olurki…
Ellerinden yaprak yaprak ömür dökülürken!
Kırılıp dağılıyor gül bahçesinde güller
Hayat dalgaları sert kayalara çarpıyorsa yüreği!
Yaz sıcağı değildir ki sadece yürekleri kavuran!
Cenneti cehennemi, yaratanların kahpeliği değilmidir?
Bütün resimleri güneşin rengine boyamalıyım!
Dağları, denizleri, çiçekleri, yeşile maviye,
Ya mutluluğun rengi nedir!
Acıların, hüzünlerin, hasretlerin!
Hangi çoğrafyada gizli umudun rengi
Kışın donduran ayazında sessizce ölsek ne olurki?
Biber gazları sildi, mavi düşleri haritasından!
Bizim çocuklar köşe kapmaca oynuyor
bir sonraki geceye...
Mehtap can çekişmede kızılay güven parkta
Bir gece silinirken taksim gezi parkında
Hangi renk yakışır insanlara
Gökyüzüyle denizin arasnda bulsak ne olurki..
Güneşin aydınlığı ve beyazın savkı,
Gözlerimi aşk ile boyuyor durmaksızın...
Kendine sağırlaşanların, perde inmiş gözlerine,
Göremiyorlar kısır döngü içindeki ütopyalarını!
İki duvar arasına sıkışıp kalmış alaca karanlıklar sanki.
Gece gündüze haykırıp,sesini duyuramıyor.
Yarın, halklar zulmün zincirini kırsa ne olurki..
Gecelerin karanlık kuytularında bıraktım nefesimi,
Bedenim kendi infazını verir,
Kendi içimde kaybolurum!
Yüreğimin intiharı yarına aldırmazlığa yatar,
Dilimin intiharıyla sessizliğe gömülürken sesim!
Hürriyet işçi tulumuyla Alanlara girse ne olurki
Abdullah Oral
Hangi Rüzgâr
Elleri kalem acemisi bir şairim
Yüreğimin delilik provaları
Dilime yapışıp kalan sözler!
Çekiyorum içimdeki korkunun pimini
Sensizliğe özlem patlıyor dudaklarımda
Yokluğun varlığımı üşütüyor bu akşam..
Gözlerime senli düşler sürüyorum
Sonra yeniden uyanıyorum.
Sen gidiyorsun ben kanıyorum…
Çöz gözlerimi senden hadi ey umut
Sana uzaklardan bakmaktan yoruldum
Korkma ben akşamdan kalma değilim
Dünden kalmayım senden
Haydi çöz şimdi kendini kirpiklerimden….
Gelişine sevdalı gözlerim bekler yolunu
İçime her düşen her damla gözyaşı, hasretim!
Biliyorum gülün dikeni kendine batamaz ya,
Ama yüreğimdesin
Irgalandıkça batıyorsun derinlerime….
Herkes kendi gördüğüne bakar bir şeyler arar
Ben senin yoluna baka kaldım bilmiyor musun
Hadi gel en kanadığımız yerden susalım'
Gel olmadan gelinmez derler ya
Sen çık gel sosyalizim güneşim!
Yüreğimdeki sevdanın kızıllığıyla gel
Sen gel ben kıpırdamadan dururum bir yaşam boyu!
Gel öğret bize, biz hangi hayatın rüzgârında yelkeniz…
Abdullah Oral Emekçinin penceresindeki karanlığı Güneşin ak yüzüne şiirleriyle taşımaya çalışan İşçi Bir Şair Demek..