AÇIN BAKALIM NEYİ AÇACAKSINIZ Belki reis-i cumhur ve başbakan henüz olmadılar daha.. Ama bakan, milletvekili, geçmişte senatör oluyorlar. Belediye başkanı oluyorlar. Parti genel başkanı, sendika başkanı, meslek örgütü başkanı, her çeşit sivil toplum kuruluşunun her kademesi.. Yine Devlet bürokrasisi tamamen açık. Memur, şef, müdür, genel müdür, öğretmen, uzman, müfettiş, müşavir, kaymakam, vali ve müsteşar olabiliyorlar. Emniyet, gümrük teşkilatı.. Adliyenin bütün kademeleri.. Savcı, hakim oluyorlar. Üst Yargı Kurumları için de hiçbir engel yok. Asker oluyorlar, uzman, astsubay ve subay oluyorlar. Üniversiteler ayrıca.. Öğretim görevlisi, asistan, doçent, profesör, dekan, rektör oluyorlar. Hem de öğrenci olarak bütün okullar ve üniversiteler serbest, açık. Doktor oluyorlar, avukat, mühendis, mimar… bütün fakülteler, liseler, ilkokullar serbest. Her mesleğe sahip olabiliyorlar. Türklerle Kürtler arasında devletin sunduğu imkanlar açısından hiçbir fark yok. Kürtler de bu ülke de iş adamı olabiliyor, zengin oluyor, fabrika, işyerleri kurabiliyor. Patron oluyor. Aynen Türkler gibi. Ne bir eksik.. Hatta fazlası var.. Bu ülkenin Doğu ve Güneydoğusunda yaşayan kendini Kürt sayan vatandaşların zengin olmayanlarının tamamı (hatta toprak sahibi, durumu iyilerin de bir kısmı..) devletin yeşil kartıyla beleş tedavi oluyorlar. Batı kentlerimizde benzer durumdaki bir çok insan ise bundan mahrum…. Dahası yine devlet, buradaki insanımıza yılda dört defa da destekleme adı altında para dağıtıyor. Yani bunu kentlerde yaşayan Türk almıyor, dikkatinizi çekerim..
Başka? Devlet tarafından kurulmuş Kürtçe televizyonları da var.(İddia ediyorum reytingi çok düşüktür!) Her türlü basın ve yayın imkanları var. 40 civarında Kürtçe gazete ve dergi yayınlanıyor bu ülkede. Kitap basıyorlar. Kaset, Cd. Filan.. Her türlü seyahat ve yerleşim özgürlüğüne sahipler. Ülkenin her istedikleri şehir ve beldesine gidip yerleşebilirler. İstedikleri gibi giyiniyorlar, istedikleri gibi konuşuyorlar. Bir ara 12 Eylül rejiminde bir kısım yasaklamalar olduysa da, bu o dönemin darbe şartlarına has bir durumdu. Ayrıca yasaklamalar sadece Kürtlere değil, Türklere de yönelikti. Doğudaki Kürdün şalvarına yasaklama varken Batıda Adana’da, Mersin’deki Türkmen de şalvar giyemiyordu. Keza bütün okullarda kızların başörtüsü yasaktı. Kürt, Türk aynı..
Yanisi… Toplum olarak iç içeyiz. Türkler Kürtlere kız da veriyor, kız da alıyor. Birbirimizle akrabayız çoğu yörede. Ticari hayatta ortaklık yapıyorlar. Bu ülkenin bir çok holding patronu Kürt…
Hasılı, bu ülkede Kürt olmanın ne dezavantajı varmış, biri kalkıp doğruyu söylesin.. Ama şimdi açılım adı altında her iki halkın arasını açacaklar.
Şimdi eğitimde anadilde eğitim diye Kürtçe eğitim başlatılırsa, yarın bu eğitimi alan, kamu hizmetini de Kürtçe isteyecek.. İşte o zaman devletin resmi dili tartışması başlayacak.. Efendim Kürtçe de resmi dil olsa nolurmuş.. Birden fazla resmi dil federal siyasal sistemle yönetilen ülkelerin bazısında uygulanıyor. Örnek Çekoslovakya, Yugoslavya.. Fakat pardon ya.. Bu ülkeler tarihte kalmıştı…
Evet şaka bir yana, 72,5 milletten oluşan ABD’nde tek resmi dil İngilizce.. Ama bize önerdiğine bak.. Elbette daha fazla insan hakkı ve ekonomik imkanlar.. Ben daha fazla demokrasi istemiyorum. ÇÜNKÜ DEMOKRASİNİN fazlası ANARŞİZMdir. Ama biraz da el insaf yahu. Durup durduk yerde nerden çıktı bu açılım meselesi.. Hakkaten ya.. Eniştem beni niye öptü? Acaba ABD Irak’tan çekilmeye kesin karar vermiş olmasın…
Ahhh ahhh. Ne diyeyim.. O gençliğimizin aşkı, sevdası. O gerçek bir sanatçı. Türkiye'nin en güzel kadını.. O sade sinemanın değil gönüllerin de sultanı..
Ahhh ahhh. Ne diyeyim.. O gençliğimizin aşkı, sevdası. O gerçek bir sanatçı. Türkiye'nin en güzel kadını.. O sade sinemanın değil gönüllerin de sultanı..
Bir istismarın talihsiz adı. Yüzyıllarca ağaları tarafından, son otuz yılda terör örgütü ve (güya) kendi partileri tarafından ve bundan sonraki süreçte de ABD tarafından sömürülen, istismar edilen, kullanılan bir garip halk.. Ve kürt neymiş güneydoğunun bir kentinde türk olarak yaşarken gelip gör sonra...
Valla iyi bir film senaryosu bana göre. iyi de yutturdular halka. Ama sonuç fos bir balon olacak. Daha şimdiden.. Tutuklular her duruşmadan sonra birer,üçer salınıyorlar. Yanisi ABD bizi cambaza baktırırken artık neyi götürdüyse bu arada...
AÇIN BAKALIM NEYİ AÇACAKSINIZ
Belki reis-i cumhur ve başbakan henüz olmadılar daha.. Ama bakan, milletvekili, geçmişte senatör oluyorlar. Belediye başkanı oluyorlar. Parti genel başkanı, sendika başkanı, meslek örgütü başkanı, her çeşit sivil toplum kuruluşunun her kademesi.. Yine Devlet bürokrasisi tamamen açık. Memur, şef, müdür, genel müdür, öğretmen, uzman, müfettiş, müşavir, kaymakam, vali ve müsteşar olabiliyorlar. Emniyet, gümrük teşkilatı.. Adliyenin bütün kademeleri.. Savcı, hakim oluyorlar. Üst Yargı Kurumları için de hiçbir engel yok.
Asker oluyorlar, uzman, astsubay ve subay oluyorlar. Üniversiteler ayrıca.. Öğretim görevlisi, asistan, doçent, profesör, dekan, rektör oluyorlar. Hem de öğrenci olarak bütün okullar ve üniversiteler serbest, açık. Doktor oluyorlar, avukat, mühendis, mimar… bütün fakülteler, liseler, ilkokullar serbest. Her mesleğe sahip olabiliyorlar. Türklerle Kürtler arasında devletin sunduğu imkanlar açısından hiçbir fark yok.
Kürtler de bu ülke de iş adamı olabiliyor, zengin oluyor, fabrika, işyerleri kurabiliyor. Patron oluyor. Aynen Türkler gibi. Ne bir eksik.. Hatta fazlası var.. Bu ülkenin Doğu ve Güneydoğusunda yaşayan kendini Kürt sayan vatandaşların zengin olmayanlarının tamamı (hatta toprak sahibi, durumu iyilerin de bir kısmı..) devletin yeşil kartıyla beleş tedavi oluyorlar. Batı kentlerimizde benzer durumdaki bir çok insan ise bundan mahrum…. Dahası yine devlet, buradaki insanımıza yılda dört defa da destekleme adı altında para dağıtıyor. Yani bunu kentlerde yaşayan Türk almıyor, dikkatinizi çekerim..
Başka? Devlet tarafından kurulmuş Kürtçe televizyonları da var.(İddia ediyorum reytingi çok düşüktür!) Her türlü basın ve yayın imkanları var. 40 civarında Kürtçe gazete ve dergi yayınlanıyor bu ülkede. Kitap basıyorlar. Kaset, Cd. Filan.. Her türlü seyahat ve yerleşim özgürlüğüne sahipler. Ülkenin her istedikleri şehir ve beldesine gidip yerleşebilirler. İstedikleri gibi giyiniyorlar, istedikleri gibi konuşuyorlar. Bir ara 12 Eylül rejiminde bir kısım yasaklamalar olduysa da, bu o dönemin darbe şartlarına has bir durumdu. Ayrıca yasaklamalar sadece Kürtlere değil, Türklere de yönelikti. Doğudaki Kürdün şalvarına yasaklama varken Batıda Adana’da, Mersin’deki Türkmen de şalvar giyemiyordu. Keza bütün okullarda kızların başörtüsü yasaktı. Kürt, Türk aynı..
Yanisi… Toplum olarak iç içeyiz. Türkler Kürtlere kız da veriyor, kız da alıyor. Birbirimizle akrabayız çoğu yörede. Ticari hayatta ortaklık yapıyorlar. Bu ülkenin bir çok holding patronu Kürt…
Hasılı, bu ülkede Kürt olmanın ne dezavantajı varmış, biri kalkıp doğruyu söylesin.. Ama şimdi açılım adı altında her iki halkın arasını açacaklar.
Şimdi eğitimde anadilde eğitim diye Kürtçe eğitim başlatılırsa, yarın bu eğitimi alan, kamu hizmetini de Kürtçe isteyecek.. İşte o zaman devletin resmi dili tartışması başlayacak.. Efendim Kürtçe de resmi dil olsa nolurmuş.. Birden fazla resmi dil federal siyasal sistemle yönetilen ülkelerin bazısında uygulanıyor. Örnek Çekoslovakya, Yugoslavya.. Fakat pardon ya.. Bu ülkeler tarihte kalmıştı…
Evet şaka bir yana, 72,5 milletten oluşan ABD’nde tek resmi dil İngilizce.. Ama bize önerdiğine bak..
Elbette daha fazla insan hakkı ve ekonomik imkanlar.. Ben daha fazla demokrasi istemiyorum. ÇÜNKÜ DEMOKRASİNİN fazlası ANARŞİZMdir.
Ama biraz da el insaf yahu. Durup durduk yerde nerden çıktı bu açılım meselesi.. Hakkaten ya.. Eniştem beni niye öptü? Acaba ABD Irak’tan çekilmeye kesin karar vermiş olmasın…
(Bu yazı www.gapgundemi.com da yayınlanmıştır)
Ahhh ahhh. Ne diyeyim.. O gençliğimizin aşkı, sevdası. O gerçek bir sanatçı. Türkiye'nin en güzel kadını.. O sade sinemanın değil gönüllerin de sultanı..
Ahhh ahhh. Ne diyeyim.. O gençliğimizin aşkı, sevdası. O gerçek bir sanatçı. Türkiye'nin en güzel kadını.. O sade sinemanın değil gönüllerin de sultanı..
Bir istismarın talihsiz adı. Yüzyıllarca ağaları tarafından, son otuz yılda terör örgütü ve (güya) kendi partileri tarafından ve bundan sonraki süreçte de ABD tarafından sömürülen, istismar edilen, kullanılan bir garip halk.. Ve kürt neymiş güneydoğunun bir kentinde türk olarak yaşarken gelip gör sonra...
Valla iyi bir film senaryosu bana göre. iyi de yutturdular halka. Ama sonuç fos bir balon olacak. Daha şimdiden.. Tutuklular her duruşmadan sonra birer,üçer salınıyorlar. Yanisi ABD bizi cambaza baktırırken artık neyi götürdüyse bu arada...
aŞK MI? o DA ne?
aşk? erkeğin çilesi kadının eğlencesi..