Sevgiyi tarif etmeye kalktım bu gün.Dilimde alışılmıştan farklı cümleler vardı. Herkesin anlayabileceği durulukta başladım konuşmaya. İlk cümleler klasikleşmiş demedin dinlerken. Sevgi emek, sevgi vefa, sevgi kendinden vazgeçmek, sevgi yüreğini koşulsuz vermekmiş. Sevilmek ondan daha güzel bir şeymiş. Sıcacıkmış, çocuk gibi safmış, tarafsız, korkusuz, çıkarsızmış. Sadece huzur duymakmış, içinde kocaman bir pencere doğan günü izlemekmiş her dakika. Sevgi böyle bir şeymiş meğer.
Sabah uyandığında güne sevinçle başlamakla eşmiş sevgi. Duru bir ırmak gibi çağlamakmış, hesap vermeden yüreğinin istediği yöne akmakmış
Sevgiyi tarif etmeye kalktım bu gün.Dilimde alışılmıştan farklı cümleler vardı. Herkesin anlayabileceği durulukta başladım konuşmaya. İlk cümleler klasikleşmiş demedin dinlerken. Sevgi emek, sevgi vefa, sevgi kendinden vazgeçmek, sevgi yüreğini koşulsuz vermekmiş. Sevilmek ondan daha güzel bir şeymiş. Sıcacıkmış, çocuk gibi safmış, tarafsız, korkusuz, çıkarsızmış. Sadece huzur duymakmış, içinde kocaman bir pencere doğan günü izlemekmiş her dakika. Sevgi böyle bir şeymiş meğer.
Sabah uyandığında güne sevinçle başlamakla eşmiş sevgi. Duru bir ırmak gibi çağlamakmış, hesap vermeden yüreğinin istediği yöne akmakmış