'Bana bak general! Yüzüme iyi bak! Çünkü general, benim çocuğum da bana benzeyecek. Aklında tut yüzümü. Aklında tut, çünkü general, er ya da geç senin torunun, benim çocuklarımdan özür dileyecek. Sen torununa hesabını vermediğin cinayetleri miras bırakıyorsun. Torunun senin gibi olmayacak general. Ama benim çocuğum aynı bana benzeyecek.
Torunun general... Senin torunun general, senin yaptıklarını benim yazdıklarımdan öğrenecek. Alman çocuklar Yahudilerden nasıl özür diliyorsa her gün, şimdi, senin torunun da, hiç işlemediği günahlar için, benim çocuklarımdan özür dileyecek. Bana iyi bak general! Sen bu memleketin ümüğüne çöktüğünde ben sekiz yaşındaydım. Bir sabaha karşı annem ağladı. Babamın yüzü ihtiyarlamıştı o sabah. Ben böyle bildim senin ne mal olduğunu. Ben o sabahı unutmam general. Kitaplar okudum, hikâyeler dinledim. Sen, suçlarınla başka bir ülke, günahlarınla başka bir insan yaratmak istedin. Ama bak işte, ben olmadım. Ben general, sana karşı kazanılmış bir zaferim. İşte burada yazıyorum. Bana iyi bak general! Çünkü bu memlekette benden çok var.
Zalimleri hecele... Bana bak general! Sen darağaçlarını kurduğunda ve Kürtleri Diyarbakır Cezaevi’nde ‘Co’ adlı bir ite selam durdurduğunda ben, dokuz yaşındaydım. Sen yazdırmadın, konuşturmadın, senin gibilere memleketi suspus selam durdurdun, unutturdun. Ama şu işe bak ki general, ezberden sayabilirim hepinizin adını, soyadını. Bana iyi bak general! Çünkü benim çocuğum da bana benzeyecek. Tıpkı benim gibi olacak o da; okumayı zalimlerin adlarını heceleyerek sökecek.
Böyle bir ülke... Söylesene general, ben niye Commer’in ismini biliyorum? Co’yu neden bilmeliyim ben? Kaç kadına copla tecavüz edildiğini, insanların foseptik çukurlarında bekletildiğini, Mamak’ta başlarından aşağıya boşaltılan suyla ayakları buzlu zemine yapışmasın diye zıplayan çıplak adamları niye bilmeliyim? Bi’ deyiversene general, babasının çocuğuna tecavüze zorlandığını niye öğrenmeliydim? İdam sehpalarında adamların kendi taburelerine tekme attığı niye rüyama girmeliydi daha 16 yaşımdayken? Erdal Eren’in yüzü niye aklına kazınsın bir çocuğun daha 10 yaşında? Bütün bunlar olmamış gibi yapan bir ülkede yalan söylememeyi öğrenerek nasıl büyür bir çocuk bilir misin general? Nasıl okur, nasıl gazeteci olur?
‘Hayır duam’ Ben sekiz yaşındaydım ve sen gelip bana böyle bir hayat verdin, böyle bir ülke, böyle insanlar. Zalimlerin isimlerini unutmamam gereken bir ömür verdin. General, sen beni, çocuklarıma bunları öğretmeye mecbur ettin. Bana bak general! İyi bak general. Adımı ezberle. İyi bak general. Çünkü benim çocuğum da bana benzeyecek'
Niye ben dusunmeye zorlarim Anlamam hic kendimi Kullanilirim bunu bilirim Oynatilirim kukla gibi
Bagırır sevdiklerim her dakka kirarlar kalbimi Cok gulup cok aglayip bozarim sinirlerimi
Herkes vefasiz, herkes igrenc Herkes cikarci gelir bana Herkes yalanci, herkes kıskanc İnsan yokmu su dunyada
Dostum derler anlarim Sadece bir gunluk Ders verirler yaratirlar Gecici bir ustunluk Hıyar derler dusunurum Bu ne biçim bir bütünlük Ama bilmezler umursamazlar Tek istegim özgürlük
Herkes vefasiz, herkes igrenc Herkes cikarci gelir bana Herkes yalanci, herkes kıskanc İnsan yokmu su dunyada
Alkol hos ortam loş Dinle beni hepsi cok bos Kimseye güvenme kimseye inanma Kimseye aldanma kendin cos
kırıklarımı aldırdım kalbimin
zırhımı, çıkarttım astım portmantoya
güzel vücutlar, boş suratlar,
benimse yenmiş tırnaklarım,
titrek ellerim var
sevmediğim teomanın sevdiğim şarkılarından biri
gönülçelen
ooo yea man
oo yea...! ! ! ! ? ? ///(( :)))
sovyet devrimi
bolşevik devrimi
ekim devrimi
falan filan işte
kimileri bunun yerine 'sağlam kal' der
bknz: s. allende
bayıldığım filmdeki bayıldığım kadın
son köşe yazısıyla dahada çok sevdiğim bi hatun
'Bana bak general! Yüzüme iyi bak! Çünkü general, benim çocuğum da bana benzeyecek. Aklında tut yüzümü.
Aklında tut, çünkü general, er ya da geç senin torunun, benim çocuklarımdan özür dileyecek. Sen torununa hesabını vermediğin cinayetleri miras bırakıyorsun.
Torunun senin gibi olmayacak general. Ama benim çocuğum aynı bana benzeyecek.
Torunun general...
Senin torunun general, senin yaptıklarını benim yazdıklarımdan öğrenecek. Alman çocuklar Yahudilerden nasıl özür diliyorsa her gün, şimdi, senin torunun da, hiç işlemediği günahlar için, benim çocuklarımdan özür dileyecek.
Bana iyi bak general! Sen bu memleketin ümüğüne çöktüğünde ben sekiz yaşındaydım. Bir sabaha karşı annem ağladı. Babamın yüzü ihtiyarlamıştı o sabah. Ben böyle bildim senin ne mal olduğunu. Ben o sabahı unutmam general. Kitaplar okudum, hikâyeler dinledim. Sen, suçlarınla başka bir ülke, günahlarınla başka bir insan yaratmak istedin. Ama bak işte, ben olmadım. Ben general, sana karşı kazanılmış bir zaferim. İşte burada yazıyorum. Bana iyi bak general! Çünkü bu memlekette benden çok var.
Zalimleri hecele...
Bana bak general! Sen darağaçlarını kurduğunda ve Kürtleri Diyarbakır Cezaevi’nde ‘Co’ adlı bir ite selam durdurduğunda ben, dokuz yaşındaydım. Sen yazdırmadın, konuşturmadın, senin gibilere memleketi suspus selam durdurdun, unutturdun. Ama şu işe bak ki general, ezberden sayabilirim hepinizin adını, soyadını. Bana iyi bak general! Çünkü benim çocuğum da bana benzeyecek. Tıpkı benim gibi olacak o da; okumayı zalimlerin adlarını heceleyerek sökecek.
Böyle bir ülke...
Söylesene general, ben niye Commer’in ismini biliyorum? Co’yu neden bilmeliyim ben? Kaç kadına copla tecavüz edildiğini, insanların foseptik çukurlarında bekletildiğini, Mamak’ta başlarından aşağıya boşaltılan suyla ayakları buzlu zemine yapışmasın diye zıplayan çıplak adamları niye bilmeliyim? Bi’ deyiversene general, babasının çocuğuna tecavüze zorlandığını niye öğrenmeliydim? İdam sehpalarında adamların kendi taburelerine tekme attığı niye rüyama girmeliydi daha 16 yaşımdayken? Erdal Eren’in yüzü niye aklına kazınsın bir çocuğun daha 10 yaşında? Bütün bunlar olmamış gibi yapan bir ülkede yalan söylememeyi öğrenerek nasıl büyür bir çocuk bilir misin general? Nasıl okur, nasıl gazeteci olur?
‘Hayır duam’
Ben sekiz yaşındaydım ve sen gelip bana böyle bir hayat verdin, böyle bir ülke, böyle insanlar. Zalimlerin isimlerini unutmamam gereken bir ömür verdin. General, sen beni, çocuklarıma bunları öğretmeye mecbur ettin.
Bana bak general! İyi bak general. Adımı ezberle. İyi bak general. Çünkü benim çocuğum da bana benzeyecek'
süper adam ya
nihilist olsa gerek
'ünlü fabrikatör nazmi bey dost tutmuş kendine'
demekki oluyomuş.
american history x ten sonra hayranı olduğum şahsiyet
kendin coş- deja vu
Niye ben dusunmeye zorlarim
Anlamam hic kendimi
Kullanilirim bunu bilirim
Oynatilirim kukla gibi
Bagırır sevdiklerim her dakka kirarlar kalbimi
Cok gulup cok aglayip bozarim sinirlerimi
Herkes vefasiz, herkes igrenc
Herkes cikarci gelir bana
Herkes yalanci, herkes kıskanc
İnsan yokmu su dunyada
Dostum derler anlarim
Sadece bir gunluk
Ders verirler yaratirlar
Gecici bir ustunluk
Hıyar derler dusunurum
Bu ne biçim bir bütünlük
Ama bilmezler umursamazlar
Tek istegim özgürlük
Herkes vefasiz, herkes igrenc
Herkes cikarci gelir bana
Herkes yalanci, herkes kıskanc
İnsan yokmu su dunyada
Alkol hos ortam loş
Dinle beni hepsi cok bos
Kimseye güvenme kimseye inanma
Kimseye aldanma kendin cos
Balık bastan kokar