Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Mustafa Bay
Mustafa Bay

Türk'üm, Türkçüyüm, Atatürkçüyüm!

  • Mustafa Bay23.06.2024 - 10:40

    Ben,
    Bana yazamam, kimse görmese bile "yüzüm kızarır"
    Yazda,
    Bu sıcakta!

    O yüzden,
    Sadece "teşekkür" edeceğim Alara Hanım,
    Tarifi olmayana başka ne ne yazılabilir,

    Beni hem mahcup hem de mutlu ettiniz...
    Sağ olun...

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?21.05.2023 - 12:17

    Forumlara girmem pek,
    Zaman sorun öncelikle
    Alışkanlık bir de...

    "Günlerden Mayıs" şiirim ve daha önce "Korkuyorum Sana Yarım Kalmaktan" şiirimden bir bölümün paylaşılması elbette hoşuma gitti,
    Elif Key ve Ata Kızı rumuzlu Hanımefendiye paylaşımları nedeniyle çok teşekkür ederim...
    Saygılarımla...

  • Mustafa Bay06.04.2018 - 01:57

    Zor bir durum...
    Kendim için, kendi adıma yazmak.. tahminlerimin ötesinde zor...
    Hele antoloji gibi "örtülü gezilen", kuşkuların ayyuka çıktığı bir ortamda...

    Neyse...
    Değerli Gül Hanım'a en içten teşekkürlerimi sunuyorum öncelikle..
    Vefalı, insani duyguların ön plana çıktığı, beni ve antoloji geçmişimi irdeleyen bir yazıyı kaleme almış, "nedir" bölümüne gelip asmış..
    Sanırım sadece benim için değil, beni tanıyanlar için de sürpriz oldu!

    Yaşamın kendi planları vardır.
    Burada bulunmam gibi...

    Tamamen rastlantı, tamamen benim dışımda.
    Sekiz yıl geçiverdi, şaka değil!
    Rakamlar sözden daha iyi anlatıyor durumu... Mesela 14.000 yorum yazmışım!
    Birkaç "yüz" insan tanımışım!
    Şiiri ciddiye almışım! Daha basitten, daha "açık" anlatımdan kapalıya, daha zora, daha sanatsal olana doğru evrilmişim...

    İlkelerde de öyle..
    Hiç farkında olmadan her merhaba dediğimi önemsemişim...
    İnsan olarak gelişmişim, büyümüşüm!
    Aşağı çekmek isteyenlere aldırmamış, yürümüşüm!
    Tıpkı gerçek hayat gibi... Emek vermişim, makam, mevki edinmişim...
    Dedim ya..
    Bir bakmışım sekiz yıl geçivermiş!

    Burası adeta bir "şehir", kent ya da köy...
    Birbirlerinden habersiz kişilerin gelip yerleştiği bir mekan, ya da semt..
    Dostluklar, arkadaşlıklar kurulduğu gibi, irili ufaklı sorunların da yaşandığı bir yer...
    Zaman zaman "tebdili mekan" durumu o nedenle gayet doğal!

    Sonuç olarak...
    Kişisel kırgınlık nedeniyle buradan uzaklaşıyor değilim...

    Antolojinin sanattan, şiirden, edebiyattan giderek koptuğu, neredeyse "kapalı devre arkadaşlık sitesine" dönüştüğü, kalitenin düştüğü, macera peşinde koşanların arttığı, "sahte üyeliğin" teşvik edildiği, bencilliğin normalleştiği, dostlukların pekiştiği grupların işlevsizleştirildiği hepimizin malumudur...
    Üstüne... "Resimde görüldüğü" gibi "kimliksiz kişilerin" kendilerini tatmin ettiği, sataştığı, sapıkların epeyce çoğaldığı da gerçek!

    Aidiyet duyduğum gruplar, o gruplarda dostlarım var...
    Çok nitelikli kişiler tanıdım antolojide..
    Tamamen kopmam olanaksız...
    Birkaç kez ifade ettiğim gibi... Özel uğraşlarım, işim, gücüm ve yazmak istediklerim var..
    Hepsi bir arada gitmeyecek...
    Tercih, zorunlu...

    Klasik laflar yerine daha çıplak ifade ile..
    Elbette hayal kırıklıklarım, ummadığım "unutkanlıklar" oldu..
    Biraz uzak kalınca, daha net görülüyor "samimiyet!"
    Normal mi?
    Bence normal..
    Beni de aynı biçimde suçlayan dostlarım kadar, normal.......

    Gül Hanım;

    Çok zor süreçlerden geçerek geldiniz...
    "Duamızı", emeğimizi, iyi niyetimizi, uykusuz gecelerimizi bölüştük...
    Kızım Almula bu dönemin "canlı şahididir..."
    Binlerce kişi aynı amaca yöneldi, örneği az bulunur bir kenetlenme örneği verdi...
    Hepsine şahsım ve sizin adınıza şükranlarımı arz ediyorum, bir kez daha...

    Sırf bu nedenle bile birbirimizi unutmamız imkansız!

    Bana yazma fırsatı veren mesajınıza, dostluğunuza, vefalı tavrınıza müteşekkirim..
    Sağ olun, var olun..

    Ben, hala buradayım..
    Mümkün olduğunca, gücümün yettiğince..

    Bana mesajla, telefonla ulaşan, samimi ilgilerini esirgemeyen tüm dostlara teşekkür ederim..

    Sevgi, saygı ve muhabbetle...