Risin’ up, back on the street Did my time, took my chances Went the distance, now I’m back on my feet Just a man and his will to survive
So many times, it happens too fast You change your passion for glory Don’t lose your grip on the dreams of the past You must fight just to keep them alive It’s the eye of the tiger, it’s the thrill of the fight
Risin’ up to the challenge of our rival And the last known survivor stalks his pray in the night And he’s watchin’ us all in the eye of the tiger
a. Latince, gece anlamındadır b. Roma mitinde gece tanrıcası c. Bir tür bilgisayar oyunu
E-tabii 8 sene önce a. şıkkını tercih etmişimdir :) , e-bunu da bir şiirle bağlayalım :)
Oceano Nox (Denizde Gece)
Ah nice denizci, ah nice kaptan, Sevinçle uzağa sefere çıkan, Bu kasvet dolu ufukta kayboldu. Kurbanı oldu kötü bir kaderin, Aysız gecede, dipsiz bir denizin, Karanlıklarına gömülü kaldı.
Kasırga, reisleri, tayfaları, Bir kitabın dağılan sayfaları Gibi savurdu dalgalar üstüne. Hiç kimse bilmez sonları ne oldu, Bu yağmadan her dalga bir şey çaldı, Kimi bir denizci kimi bir tekne.
Yazık bu bahtsız, kayıp insanlara Sürükleniyorlar karanlıklarda, Kayalara çarpa çarpa başları. Analar babalar her gün sahilde Tek düşleri vardı, gözler denizde Öldüler gerçekleşmeden düşleri. Oturup paslı çapalar üstüne, Sizi anar neşeli gençler gece, Karışır karanlık isimleriniz Öykülere, şarkılara, gülüşlere Sevgiliden çalınan öpüşlere Yeşil yosunlar içinde uyurken siz.
“Bir adanın kralı mı oldunuz? Daha güzel bir vatan mı buldunuz? ” Sonra susulur, hatıranız yiter. Beden suda yeter, adlar bellekte. Zamanla daha da kararır gölge: Karanlık sularda karanlık unutuş!
Silinir gözlerden şekliniz bile. Kayığınız kimde sabanınız kimde? Beklemekten bıkmış ak saçlı dullar, Ocağın ve kalplerinin külünü, Eşelerken, fırtınanın hükmünü Sürdürdüğü geceler sizi anar.
Bir gün ölüm o gözleri örtünce, Anmaz adınızı, anmaz hiç kimse. O küçük yankılanan mezarlara, Ne yeşil yaprağı düşer söğüdün, Ne köprü başında bir dilencinin Şarkısı duyulur, basit, tekdüze!
Nerde suyun yuttuğu denizciler? Deniz! Sen de ne acı öyküler var! Uğunan analardan korkan dalga! Bunları anlatır gelgitleriyle, Bu yüzden akşam yaklaşırken bize Haykırır, umutsuz, çığlık çığlığa!
Survivor – Eye Of The Tiger :)
Risin’ up, back on the street
Did my time, took my chances
Went the distance, now I’m back on my feet
Just a man and his will to survive
So many times, it happens too fast
You change your passion for glory
Don’t lose your grip on the dreams of the past
You must fight just to keep them alive
It’s the eye of the tiger, it’s the thrill of the fight
Risin’ up to the challenge of our rival
And the last known survivor stalks his pray in the night
And he’s watchin’ us all in the eye of the tiger
Sessiz, sakin, ve ağırbaşlı Hz.Hüseyin in Kizi) ve okuduğum kadarı ile yanına gidildiğinde sakinlesen huzur bulan.
Mevlana demiş ki:
'Zehirdir ancak: Bu zehirden daha güzel, daha hoş bir şerbet yoktur.
Bu hastalıktan daha iyi sağlık olamaz.'
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
a. Latince, gece anlamındadır
b. Roma mitinde gece tanrıcası
c. Bir tür bilgisayar oyunu
E-tabii 8 sene önce a. şıkkını tercih etmişimdir :) , e-bunu da bir şiirle bağlayalım :)
Oceano Nox (Denizde Gece)
Ah nice denizci, ah nice kaptan,
Sevinçle uzağa sefere çıkan,
Bu kasvet dolu ufukta kayboldu.
Kurbanı oldu kötü bir kaderin,
Aysız gecede, dipsiz bir denizin,
Karanlıklarına gömülü kaldı.
Kasırga, reisleri, tayfaları,
Bir kitabın dağılan sayfaları
Gibi savurdu dalgalar üstüne.
Hiç kimse bilmez sonları ne oldu,
Bu yağmadan her dalga bir şey çaldı,
Kimi bir denizci kimi bir tekne.
Yazık bu bahtsız, kayıp insanlara
Sürükleniyorlar karanlıklarda,
Kayalara çarpa çarpa başları.
Analar babalar her gün sahilde
Tek düşleri vardı, gözler denizde
Öldüler gerçekleşmeden düşleri.
Oturup paslı çapalar üstüne,
Sizi anar neşeli gençler gece,
Karışır karanlık isimleriniz
Öykülere, şarkılara, gülüşlere
Sevgiliden çalınan öpüşlere
Yeşil yosunlar içinde uyurken siz.
“Bir adanın kralı mı oldunuz?
Daha güzel bir vatan mı buldunuz? ”
Sonra susulur, hatıranız yiter.
Beden suda yeter, adlar bellekte.
Zamanla daha da kararır gölge:
Karanlık sularda karanlık unutuş!
Silinir gözlerden şekliniz bile.
Kayığınız kimde sabanınız kimde?
Beklemekten bıkmış ak saçlı dullar,
Ocağın ve kalplerinin külünü,
Eşelerken, fırtınanın hükmünü
Sürdürdüğü geceler sizi anar.
Bir gün ölüm o gözleri örtünce,
Anmaz adınızı, anmaz hiç kimse.
O küçük yankılanan mezarlara,
Ne yeşil yaprağı düşer söğüdün,
Ne köprü başında bir dilencinin
Şarkısı duyulur, basit, tekdüze!
Nerde suyun yuttuğu denizciler?
Deniz! Sen de ne acı öyküler var!
Uğunan analardan korkan dalga!
Bunları anlatır gelgitleriyle,
Bu yüzden akşam yaklaşırken bize
Haykırır, umutsuz, çığlık çığlığa!
(1837)
Fransızca'dan çeviren: Tozan ALKAN
Victor Hugo