uyduğumuz anları anmaktan ibaretse nefes alış verişlerimiz, asıl anmamız gerekene uyanıp teslim olana kadar uyur gezer bir yaşam içinde akıp gidiyordur yolculuğumuz.Sen seni uyandıranı an,ona uy,ona uyan...
uyumakla kaçtığınız herşeyin; pis bir sırıtışla yatağın kenarında beklediğini görmektir.. o güvenli, sıcak yerden çıkıp; gün boyu tırmıklara maruz kalmaktır, hem bedeni hem ruhu korumaya çalışmaktır çoğu zaman.. farkına varmaktır, bazen uyandığını sanıp aldanmaktır; uykuların en derinine dalmaktır.. biten bir şeyin ardından bakakalmaktır, kısık gözlerle artık az çok anlayarak.. yedi kat yatağın altındaki acının verdiği rahatsızlıktır kimi zaman; ya da hayatın anlamını bulmaktır; bir süre için en azından.. hiç tanımadığınız birinin yüzündeki gülümsemeyi tahmin etmek; sevmektir, daim kılmaya çalışmaktır sebepsizce..
eğer gece ise uyandığında,uyuyalı sadece bir saat olmuşsa ve uykuya geçiş bir işkenceyse kabustur uyanmak... beyin yaşadıklarını taşıyamamışsa,ağırsa kalbinde yükün,susuyorsan herşeye,küsmüşsen kendine,güneşe; güneş batınca anıların gelir senle konuşmaya; unutamadığını,çözmeden sırtını dönüp gidemeyeceğini anlatmaya gelirler.evin içinde saat seslerini dinlersin,yalnızlığını tüm hücrelerinde hissedersin...
bazen aniden, ruhunuzun yakınlarında dolaşan başka bir varoluşun gölgesini hissedersiniz. gözlerinizi açma ve uyanma ihtiyacı hissedersiniz. sessizlik bozulmamıştır oysaki ya da hala karanlıktır etrafınız. içsel bir denge bozukluğu da değildir neden.. sadece huzursuz başka bir ruhtur, belki de varlığınıza ihtiyaç duyan ruhtur o. bilirsiniz, uykuda olsanızda. uyanırsınız.
uy/an/mak
uyduğumuz anları anmaktan ibaretse nefes alış verişlerimiz, asıl anmamız gerekene uyanıp teslim olana kadar uyur gezer bir yaşam içinde akıp gidiyordur yolculuğumuz.Sen seni uyandıranı an,ona uy,ona uyan...
İnsan uyandığı andan itibaren beyin küçük bir ampulü yakacak kadar elektrik üretir.
Mihri Mah.. :))
düşün bir kendini koy ateşin ortasına ve de yan yan yan...
bu böyleddir en tatlı yerinde uykudan uyan uyan uyan...
sagopa...
UYARMAK:
Düşüncesinden dolayı ceza almışlara, oh olsun demeyin.
Bilinsin ki hepimizin farklı düşüncesi var. (?)
uyumakla kaçtığınız herşeyin; pis bir sırıtışla yatağın kenarında beklediğini görmektir.. o güvenli, sıcak yerden çıkıp; gün boyu tırmıklara maruz kalmaktır, hem bedeni hem ruhu korumaya çalışmaktır çoğu zaman.. farkına varmaktır, bazen uyandığını sanıp aldanmaktır; uykuların en derinine dalmaktır.. biten bir şeyin ardından bakakalmaktır, kısık gözlerle artık az çok anlayarak..
yedi kat yatağın altındaki acının verdiği rahatsızlıktır kimi zaman; ya da hayatın anlamını bulmaktır; bir süre için en azından.. hiç tanımadığınız birinin yüzündeki gülümsemeyi tahmin etmek; sevmektir, daim kılmaya çalışmaktır sebepsizce..
eğer gece ise uyandığında,uyuyalı sadece bir saat olmuşsa ve uykuya geçiş bir işkenceyse kabustur uyanmak...
beyin yaşadıklarını taşıyamamışsa,ağırsa kalbinde yükün,susuyorsan herşeye,küsmüşsen kendine,güneşe; güneş batınca anıların gelir senle konuşmaya; unutamadığını,çözmeden sırtını dönüp gidemeyeceğini anlatmaya gelirler.evin içinde saat seslerini dinlersin,yalnızlığını tüm hücrelerinde hissedersin...
bazen aniden, ruhunuzun yakınlarında dolaşan başka bir varoluşun gölgesini hissedersiniz. gözlerinizi açma ve uyanma ihtiyacı hissedersiniz. sessizlik bozulmamıştır oysaki ya da hala karanlıktır etrafınız. içsel bir denge bozukluğu da değildir neden.. sadece huzursuz başka bir ruhtur, belki de varlığınıza ihtiyaç duyan ruhtur o. bilirsiniz, uykuda olsanızda. uyanırsınız.
uyanmak
zor oluyor
tam da rüyanın en heyecanlı yerinde..
rüyadan uyanmak.
en ufak seste...