Kültür Sanat Edebiyat Şiir

ürperten serüven sizce ne demek, ürperten serüven size neyi çağrıştırıyor?

ürperten serüven terimi Masalin Perisi tarafından tarihinde eklendi

  • Masalin Perisi
    Masalin Perisi

    Üşüten bir acıydı belki her ayrılık
    Her yolculuk yangınların başladığı yereydi
    ......

    Ey o büyük yolculukların ürperten heyecanı
    Okyanus dalgalarının sesleriyle dol bu ömre
    Ölüme ve aşka durmadan kement atan
    Serüvenlerle geçsin yaşamak
    .....

    sensin o istee

  • Masalin Perisi
    Masalin Perisi

    Biraz da serüvendi yaşamak
    Belki yatkındı büyük yolculuklara
    Ki serüvenler daima büyük aşklar
    Ve büyük yolculuklarla başlar

    Anıları aşkları ve bir kenti
    Bırakıp gidebilirdi apansız
    Apansız başlardı yolculuklar
    Hangi saatinde olursa günün
    Ve hep kar yağardı nedense
    Durmadan kar yağardı yol boyunca
    Ve nasılsa yok olup giderdi hüzün
    Kent görünmez olunca arkada
    Ne bir veda sözcüğü dökülürdü dudaklarından
    Ne de dönüp bakardı geriye bir kez olsun
    .....

  • Ürperten Serüven
    Ürperten Serüven

    O serüvenlerin günlüğü tutulmadı
    yazılmadı o insanların destan şiiri

    Parça parça ettirilseler bir kartala
    (ki sanırım böyle oldu sonları)

    Fışkırır yüreklerinden
    Başarısız ihtilallerin yangınları

    Dünyanın cesur ulusları yoktu, cesur insanları vardı.
    Onlar, aşkın ve hayatın havarileri, büyük serüvencilerdi.
    Onlar, bu ihtiyar cadının maskesini parçalamak ve
    yeryüzü denilen cenneti bize sunmak istediler. Bütün
    ömürleri bu kavgayla geçti. Ne adları vardı onların, ne
    ulusları, ne dinleri ne de anıtları.

    Ama biz onlar için ölüm fermanları hazırlayıp görkemli
    mangalar kurduk. Savaşlar açtık peşpeşe. Kentleri ele
    geçirip vahşi bir hayvan gibi avladık. Nerde
    görülürse kurşuna dizdik ve süslü kemerler yaptık
    onların kafa derilerinden. Biz cellattık ve tarih suratımıza
    tükürürken, bir kez bile bağışlanmayı istemedi onlar..

    Derler ki, son büyük serüvenci yaralıdır hâlâ