Unutulanlar unutanları asla unutmaz derler ya, aslında unutulanlar unutanları unutmayıp arasalardı zaten unutulmazdı. Kimin kimi unuttuğu sorulmalı önce. En kötü unutmak hatırladığı halde unutan (unutulan) olmaktır.
Atalarımız: “Aklı beşer nisyan ile malûldür” demişlerdir.Yani insan aklı unutmaya meyillidir; insan çabuk unutur. Bazen kendimizi hayatın akışına öyle bir kaptırırız ki unutmamak ne mümkün! ...Günlük meşgaleler, kurduğumuz planları ve hesapları alt üst eder.Unutmamamız gereken pek çok şeyi bir anda unutuveririz.Hatta öyle zamanlar gelir ki en sevdiğimiz dostumuzun adını bile hatırlamakta zorlanırız. “Acaba” ile başlayan “Tüh be! ..” ile biten nedamet cümleleri kurarız. İnsan bazen hayatı çok yoğun yaşıyor.Olaylar birbiri ardına gelişiyor.Bunun içine bir de kişisel hesaplarımız girince ayıkla pirincin taşını! ...Sabah kalkışımızdan gece yatışımıza kadar o kadar çok şey yaşıyoruz ki! ...Bir sürü ayrıntı….Hayatta sürdürdüğümüz meşguliyetlere ve dost çevremizin genişliğine göre unutmanın dozajı şekilleniyor.Çok kere unutmamamız için notlar alıyoruz.Fakat her şey de yazılmaz ki! ...Bir kişiyle karşılaştığımızda onu tanıyıp tanımama arasında gidip geldiğimiz esnada not defterimizi çıkarıp kopya çekemeyiz ki! ... Bizim unutmayla kastettiğimiz sadece bunlar değildir.En büyük felâket, kendimizi dünyanın geçici zevk ve heveslerine kaptırıp bizi yoktan var eden,bin bir çeşit nimetle rızıklandıran ve bizi kendisinin dünyadaki halifesi kabul eden Allah’ı unutmaktır.Dünyevî işlerle ilgili unutkanlıklar para,mal ve itibar kaybına yol açar.Ya Rabbimizi unutmanın getireceği iman kaybı bizi nerelere götürür? Unutmanın her çeşidi kayıptır.Fakat uhrevî hususlardaki nisyan felâkettir.Hayat bizi çok kere kendine çekip sarmalıyor.Gaflet gözlerimize simsiyah bir perde çekiyor.Varlıkları algılamamızda ciddi yanılgılar ortaya çıkıyor.Amelî konularda dirayetli olan insanların gafletleri uzun sürmez.Onların üzerinde ibadetlerin getirdiği koruyucu bir güç vardır. Yüce Allah bizlere unutma hususunda şu duayı etmemizi tavsiye ediyor: “... Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma... (Bakara S., 286.Ayet) Dünyamız akıllara durgunluk verecek bir nizam içerisinde yaratılmıştır.Bu düzeni görüp de onun nâzımını akıla getirmeyip yanlış ve çıkmaz sokaklara sapmak ne büyük bir aldanıştır.Bunun telâfisi tez elden tevbe edip şirkten ve günahlardan arınmaktır.Göklerde ve yerdeki varlıkların sahibi Allah’tır.Bunu şu ayette de görebiliyoruz: “Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, herşeyi kuşatandır. (Nisa S, 126.Ayet)
Eşyaya bakıp tefekkür etmeliyiz.Bizler bir saat tefekkürün bin yıl nafile ibadetten hayırlı olduğu gerçeğini merkez alan bir inancın mensuplarıyız.Nasıl olur da bu harikulâde yaratılışa gözlerimizi kapayabiliriz; kulaklarımızı tıkayabiliriz.Dünyada rastlantıya rastlamak mümkün değildir.Her şey belli amaçlar uğruna, belli bir düzende yaratılmıştır.Akıllı insan kendisine kitap ve peygamber gönderilmese de bu ulvî hakikati idrak edebilir. Âlemlerin Rabbı olan Allah’ı unutmak ahmaklığın en bariz göstergesidir.Bu, gözüyle etrafı seyredip de gözün varlığından haberdar olmamak kadar abes bir durumdur.Allah bu gibi insanlara çarpıcı bir ihtarda bulunuyor: “... Onlar Allah'ı unuttular. O da onları unuttu... (Tevbe S., 67.Ayet) . Dünyada bütün insanlar sizin düşmanınız olsa da ne gam! ...Dost gerekse Allah yeter.Onunla dost olamadıktan ve onun dostluğunu,sevgisini kazanamadıktan sonra hiçbir şeyin kıymet-i harbiyesi yoktur.Bir insanın Yaratıcı’sını unutması ve Yaratıcı’sının kendisini unutması gerçekte en büyük iflastır.Bu, kafaya yenen ağır bir balyoz darbesinden daha yıkıcı ve öldürücüdür. İnsan kendisini ne sanır da böbürlenir.En küçük bir mikrop biz insanları yorgan döşek yatırır da hâlâ kendimizde Rabbin verdiği gücün dışında bir güç olduğuna inanırız.Kâinatın sahibini unutur, sapık fırkalara kayarız. Unutmak vurdumduymazlığa ve gurura işarettir aynı zamanda…İnsanlar iç dünyalarında değerli ve hayatî buldukları şeyleri kolay kolay unutmazlar.Unutulmak defterden silmektir bir anlamda.Onun için siz siz olun, unutmayı unutun sonsuza dek! ...Aksi hâlde gün gelir unuttuklarınız da unutur sizi.Bir başınıza kalırsınız nisyan bulutları içerisinde! ...Unutmanın ne büyük bir felâket olduğunu işte o zaman anlarsınız.Fakat meşhurdur ki son pişmanlık fayda etmez.
Bu yazının kime ait olduğunu bilmiyorum. Bir yerde okumuştum Sizinle de paylaşmak istedim.
Seni unutmayı düşündüm yine dün gece Bir sigaranın üstüne yazdım adını Duman duman atacaktım seni içimden Rüzgâr savurup götürecekti küllerini Sigaram bittiğinde kurtulacaktım senden Silecektim gözlerimden hayalini Ama nerden bilirdim Senden kurtulacağım derken Her nefeste seni içime çektiğimi...
unutmak istersen beni düsün
Kendini affettirmek için sık kullanılan yalanlardan biri.
unutmak çok kolay
ateşte yürümek kolay
ateş kül oluyor zamanla
çok kolay unutmak....
Unutulanlar unutanları asla unutmaz derler ya, aslında unutulanlar unutanları unutmayıp arasalardı zaten unutulmazdı.
Kimin kimi unuttuğu sorulmalı önce. En kötü unutmak hatırladığı halde unutan (unutulan) olmaktır.
ne kadar çok unutmak isterseniz okadar çok hatırlayacaksınız...
beyni aldıralım bence :)
bknz.cerrahi operasyon
UNUTMAK FELÂKETTİR
M.NİHAT MALKOÇ
Atalarımız: “Aklı beşer nisyan ile malûldür” demişlerdir.Yani insan aklı unutmaya meyillidir; insan çabuk unutur. Bazen kendimizi hayatın akışına öyle bir kaptırırız ki unutmamak ne mümkün! ...Günlük meşgaleler, kurduğumuz planları ve hesapları alt üst eder.Unutmamamız gereken pek çok şeyi bir anda unutuveririz.Hatta öyle zamanlar gelir ki en sevdiğimiz dostumuzun adını bile hatırlamakta zorlanırız. “Acaba” ile başlayan “Tüh be! ..” ile biten nedamet cümleleri kurarız.
İnsan bazen hayatı çok yoğun yaşıyor.Olaylar birbiri ardına gelişiyor.Bunun içine bir de kişisel hesaplarımız girince ayıkla pirincin taşını! ...Sabah kalkışımızdan gece yatışımıza kadar o kadar çok şey yaşıyoruz ki! ...Bir sürü ayrıntı….Hayatta sürdürdüğümüz meşguliyetlere ve dost çevremizin genişliğine göre unutmanın dozajı şekilleniyor.Çok kere unutmamamız için notlar alıyoruz.Fakat her şey de yazılmaz ki! ...Bir kişiyle karşılaştığımızda onu tanıyıp tanımama arasında gidip geldiğimiz esnada not defterimizi çıkarıp kopya çekemeyiz ki! ...
Bizim unutmayla kastettiğimiz sadece bunlar değildir.En büyük felâket, kendimizi dünyanın geçici zevk ve heveslerine kaptırıp bizi yoktan var eden,bin bir çeşit nimetle rızıklandıran ve bizi kendisinin dünyadaki halifesi kabul eden Allah’ı unutmaktır.Dünyevî işlerle ilgili unutkanlıklar para,mal ve itibar kaybına yol açar.Ya Rabbimizi unutmanın getireceği iman kaybı bizi nerelere götürür?
Unutmanın her çeşidi kayıptır.Fakat uhrevî hususlardaki nisyan felâkettir.Hayat bizi çok kere kendine çekip sarmalıyor.Gaflet gözlerimize simsiyah bir perde çekiyor.Varlıkları algılamamızda ciddi yanılgılar ortaya çıkıyor.Amelî konularda dirayetli olan insanların gafletleri uzun sürmez.Onların üzerinde ibadetlerin getirdiği koruyucu bir güç vardır.
Yüce Allah bizlere unutma hususunda şu duayı etmemizi tavsiye ediyor: “... Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma... (Bakara S., 286.Ayet)
Dünyamız akıllara durgunluk verecek bir nizam içerisinde yaratılmıştır.Bu düzeni görüp de onun nâzımını akıla getirmeyip yanlış ve çıkmaz sokaklara sapmak ne büyük bir aldanıştır.Bunun telâfisi tez elden tevbe edip şirkten ve günahlardan arınmaktır.Göklerde ve yerdeki varlıkların sahibi Allah’tır.Bunu şu ayette de görebiliyoruz: “Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, herşeyi kuşatandır. (Nisa S, 126.Ayet)
Eşyaya bakıp tefekkür etmeliyiz.Bizler bir saat tefekkürün bin yıl nafile ibadetten hayırlı olduğu gerçeğini merkez alan bir inancın mensuplarıyız.Nasıl olur da bu harikulâde yaratılışa gözlerimizi kapayabiliriz; kulaklarımızı tıkayabiliriz.Dünyada rastlantıya rastlamak mümkün değildir.Her şey belli amaçlar uğruna, belli bir düzende yaratılmıştır.Akıllı insan kendisine kitap ve peygamber gönderilmese de bu ulvî hakikati idrak edebilir.
Âlemlerin Rabbı olan Allah’ı unutmak ahmaklığın en bariz göstergesidir.Bu, gözüyle etrafı seyredip de gözün varlığından haberdar olmamak kadar abes bir durumdur.Allah bu gibi insanlara çarpıcı bir ihtarda bulunuyor: “... Onlar Allah'ı unuttular. O da onları unuttu... (Tevbe S., 67.Ayet) .
Dünyada bütün insanlar sizin düşmanınız olsa da ne gam! ...Dost gerekse Allah yeter.Onunla dost olamadıktan ve onun dostluğunu,sevgisini kazanamadıktan sonra hiçbir şeyin kıymet-i harbiyesi yoktur.Bir insanın Yaratıcı’sını unutması ve Yaratıcı’sının kendisini unutması gerçekte en büyük iflastır.Bu, kafaya yenen ağır bir balyoz darbesinden daha yıkıcı ve öldürücüdür.
İnsan kendisini ne sanır da böbürlenir.En küçük bir mikrop biz insanları yorgan döşek yatırır da hâlâ kendimizde Rabbin verdiği gücün dışında bir güç olduğuna inanırız.Kâinatın sahibini unutur, sapık fırkalara kayarız.
Unutmak vurdumduymazlığa ve gurura işarettir aynı zamanda…İnsanlar iç dünyalarında değerli ve hayatî buldukları şeyleri kolay kolay unutmazlar.Unutulmak defterden silmektir bir anlamda.Onun için siz siz olun, unutmayı unutun sonsuza dek! ...Aksi hâlde gün gelir unuttuklarınız da unutur sizi.Bir başınıza kalırsınız nisyan bulutları içerisinde! ...Unutmanın ne büyük bir felâket olduğunu işte o zaman anlarsınız.Fakat meşhurdur ki son pişmanlık fayda etmez.
e-mektup: [email protected]
yok böle bişi
Önceden öğrenilmiş olan herhangi bir şeyi hatırlama ve tanıma gücünün geçici ya da sürekli olarak yitirilmesine unutmak denir.
unutmak çok kolay
ateşte yürümek kolay
ateş kül oluyor zamanla
çok kolay
UNUTMAK....
zihnin ruha oynadığı kötü oyun.
unutuluyorsan sorun sendedir hiç ağlama boşuna....
etki tepki olayı etkini bırakacaksınki unutulmayasın :)
namümkün...
bazen yaralarımızı sarar.......bize acı veren kişiyi silmememizi sağlar....
ne yazakcaktım buraya ya...
Bu yazının kime ait olduğunu bilmiyorum. Bir yerde okumuştum Sizinle de paylaşmak istedim.
Seni unutmayı düşündüm yine dün gece
Bir sigaranın üstüne yazdım adını
Duman duman atacaktım seni içimden
Rüzgâr savurup götürecekti küllerini
Sigaram bittiğinde kurtulacaktım senden
Silecektim gözlerimden hayalini
Ama nerden bilirdim
Senden kurtulacağım derken
Her nefeste seni içime çektiğimi...
zihnin bir bölümünü kapatarak gecmise bir cizgi cekmek...
unutmak neydi unuttum
'Hiçbir şeyi unutamamak lanetli olmak gibi bir şeydi...' diyor yazar.
Bazen lanetli olduğumu düşünüyorum.
Nisyan.. Hastalık ;)
Zor zanaat
Unutmak istediklerimiz asla unutamadiklarimizdir