Umutsuzluk olur olmaz zamanlarda,tüm duyguların önüne geçerek sarıverir insanı...İşte o anlarda en büyük kötülüğü de yapar:Yaşamdan uzaklaştırır insanı! Hele hayat bir kelebeğin kanat çırpışları arasında sıkışmışken, saatlere, günlere, aylara kısaca geçen zamana büyük haksızlık ederek, yaşamayı unutturur insana!
Zaman parmaklarının arasından kayıp giderken, bu anları hakkıyla yaşamamak ya da yaşayamamak ne acı! İnsana emanet edilen kutsal armağana: hayata, ihanet etmek değil midir bu? Herbir saniyenin bir daha yaşanmayacağının bilinciyle, bu eşsiz zamanların tekdüze bir şekilde geçmesine izin vererek ziyan etmek daha büyük bir acı! Bu eşsiz anları ayrı ayrı anlamlamdırmak isteyip de bir kez başaramayınca, tekrar denemekten korkmak, umutsuzluğa yenilmekten başka bir şey değildir!
Evet, hayat bize sunulan bir armağan! Asli görevimiz de ona hakettiği değeri vermek...çünkü bir daha bunun bir tekrarı yok...Bu bile hayatı sevmek için, yaşama azmini kaybetmemek için, pes etmeden mücadeleye devam etmek için yeterli değil mi?
İşte kopmamak için hayattan, hakkıyla yaşamak için her bir anı,var gücünle karşı koymak için her bir güçlüğe, her düşüşte kalkıp yeniden yürüyebilmek için, yenik düşmemek için hayal kırıklıklarına,tek bir yol var: UMUT ETMEK...
Ve sen lütfen umudun kalbinden uçup gitmesine asla izin verme! Çünkü o sahip olduğüun en önemli yaşam kaynağın...Umut ışığı,güneş ışığı gibi kalbini aydınlatıp,sıcak tuttuğu sürece varlığının amacına ulaşman kolay olacak! Umudun seni güçlü kıldıkça şu an içinde bulunduğunu düşündüğün belirsizliklerin de giderek yok olacak...gecenin gündüze yenik düşmesi gibi...Ve sen bıçak sırtında yaşadığını, ne yöne düşeceğinin korkusunu yüreğinde hissederken,umut ışığın yok edecek bu korkunu yavaş yavaş...Ve sen göreceksin ki; gerçekleşmemiş hayallerin yarattığı düş düş kırıklıkları ile dolu koyu bir karanlığa değil...pırıl pırıl parlayan bir geleceğe... yaşama sevinciyle dolu, parıltısı hiç sönmeyecek, umudun coşkusuyla, mutlu bir yaşama uçacaksın! YETER Kİ UMUT ET VE KENDİNE İNAN!
gördüğünden emin gözlerin, duyduğunu gerçekten bilen kulakların, içindeki fırtınaları dindirmiş ruhların vazgeçilmez ışığı. hayatı anlamlı kılan, en kötüyü iyiye çevirecek gücü barındıran, bazen sadece bir sonraki adıma, bazen aydınlığa çıkan yollara sürükleyen, tek başına..
Ne zaman tükendiğini sansam ' Yenilgi yenilgi büyüyen bir ZaFeR vardır..' sözüyle hayatıma giren en güzel duygum,kaybettiğimde ölmek istediğim tek şey..kuşlar gibi,masmavi gökyüzünde uçuşan rengarenk balonlar gibi,özgürlük gibi birşey :)
umut yaşatmak için yakalamak istediğimiz bir kuş olmalı bence batmakta olan adada aşk şans mutluluk üzüntü dygu zengin kibir hepsi adayı terketmişler ama umut terketmemiş niye? acaba umutla belki kardeşmidirler çok merak ediyorum sizce?
Her şey yitirildiğinde insanın elinde tek kalan Umut'tur.
Onu kaybetmemek gerekir.
Eğer umut ta yitirilirse yaşamanın gayesi kalmaz,
mücadele gücü, zorluklara karşı dayanma gücü sıfıra iner.
Mademki;
Her sabah dünya yenidn kurulur,
Her sabah taze bir başlangıçtır..
o halde herzaman umut vardır.
umut.. yitip gitti..hayatın bi anlamı yok artık..
gecenin en siyahinda,
umudun bittigi yerdeyim..
köseyi dönsem ölüm..
düz gitsem hayat..
gölgeler içindeyim..
umut sabretmek diyemiycem istemekte....
bir gün diyordum...
belki bir gün...
belki...
bir gün..
Beklesem
unuturdum uçurumların dilini
ve ömrümün bütün karşılığı
ödünç alınan bir umut olurdu
ki şimdi onu da yitirmiş
kurtuluş parkında bekleyen biri
sabretmektir
umuda kurşun işlemez gülüm!
Peter Gabriel - Don't Give Up...
yalnızlıklarımda elimden tuttular..
GÖZLER UMUT'UN BARINAĞIDIR,
umut; beklemektir,dilemektir,istemektir kapte yanan bir ateş gözlerde bir ışıktır kısacası hayattır yaşamaktır ve yaşatmaktır
UMUDA DAİR
Umutsuzluk olur olmaz zamanlarda,tüm duyguların önüne geçerek sarıverir insanı...İşte o anlarda en büyük kötülüğü de yapar:Yaşamdan uzaklaştırır insanı! Hele hayat bir kelebeğin kanat çırpışları arasında sıkışmışken, saatlere, günlere, aylara kısaca geçen zamana büyük haksızlık ederek, yaşamayı unutturur insana!
Zaman parmaklarının arasından kayıp giderken, bu anları hakkıyla yaşamamak ya da yaşayamamak ne acı! İnsana emanet edilen kutsal armağana: hayata, ihanet etmek değil midir bu? Herbir saniyenin bir daha yaşanmayacağının bilinciyle, bu eşsiz zamanların tekdüze bir şekilde geçmesine izin vererek ziyan etmek daha büyük bir acı! Bu eşsiz anları ayrı ayrı anlamlamdırmak isteyip de bir kez başaramayınca, tekrar denemekten korkmak, umutsuzluğa yenilmekten başka bir şey değildir!
Evet, hayat bize sunulan bir armağan! Asli görevimiz de ona hakettiği değeri vermek...çünkü bir daha bunun bir tekrarı yok...Bu bile hayatı sevmek için, yaşama azmini kaybetmemek için, pes etmeden mücadeleye devam etmek için yeterli değil mi?
İşte kopmamak için hayattan, hakkıyla yaşamak için her bir anı,var gücünle karşı koymak için her bir güçlüğe, her düşüşte kalkıp yeniden yürüyebilmek için, yenik düşmemek için hayal kırıklıklarına,tek bir yol var: UMUT ETMEK...
Ve sen lütfen umudun kalbinden uçup gitmesine asla izin verme! Çünkü o sahip olduğüun en önemli yaşam kaynağın...Umut ışığı,güneş ışığı gibi kalbini aydınlatıp,sıcak tuttuğu sürece varlığının amacına ulaşman kolay olacak! Umudun seni güçlü kıldıkça şu an içinde bulunduğunu düşündüğün belirsizliklerin de giderek yok olacak...gecenin gündüze yenik düşmesi gibi...Ve sen bıçak sırtında yaşadığını, ne yöne düşeceğinin korkusunu yüreğinde hissederken,umut ışığın yok edecek bu korkunu yavaş yavaş...Ve sen göreceksin ki; gerçekleşmemiş hayallerin yarattığı düş düş kırıklıkları ile dolu koyu bir karanlığa değil...pırıl pırıl parlayan bir geleceğe... yaşama sevinciyle dolu, parıltısı hiç sönmeyecek, umudun coşkusuyla, mutlu bir yaşama uçacaksın! YETER Kİ UMUT ET VE KENDİNE İNAN!
umut; insanın kendisine işkencesidir,,
Umut Devrimci bir duruştur.
umut bazı insanlara uğramıyor,bende onlardan biriyim.UMUT; varolmak bence,yaşamı ve hayatı hissetmek.Umutsuz kalmayın :) sevgiler
insanı hatyata bağlayan bağ
ben
minik aşkım :)
bazi insanlarin sahip olduklari tek sey...
gördüğünden emin gözlerin, duyduğunu gerçekten bilen kulakların, içindeki fırtınaları dindirmiş ruhların vazgeçilmez ışığı. hayatı anlamlı kılan, en kötüyü iyiye çevirecek gücü barındıran, bazen sadece bir sonraki adıma, bazen aydınlığa çıkan yollara sürükleyen, tek başına..
köprü yıkılsa da kıyı kalır.....
Ne zaman tükendiğini sansam ' Yenilgi yenilgi büyüyen bir ZaFeR vardır..' sözüyle hayatıma giren en güzel duygum,kaybettiğimde ölmek istediğim tek şey..kuşlar gibi,masmavi gökyüzünde uçuşan rengarenk balonlar gibi,özgürlük gibi birşey :)
umut yaşatmak için yakalamak istediğimiz bir kuş olmalı bence
batmakta olan adada aşk şans mutluluk üzüntü dygu zengin kibir hepsi adayı terketmişler ama umut terketmemiş niye?
acaba umutla belki kardeşmidirler çok merak ediyorum sizce?
Umut:
İnsanların içinden geçirdiği, olmasını istediği bu düşüncesinden dolayı ferahladığı güven duygusu, ümit;
gelecek adına geçmişin büyümesini hızlandıran düş...(ö.asaf)
En cok bir kusa benzer umut
Ve sürekli cirpinip durur icinde bir yerlerde...
Kanatlari kirik olsa bile
Ucamasa bile
O cirpindigi müddetce,cirpinabilirsin sen de
azı karar çoğu zarar...
Bir umut kusu ciz yuregime
beyaz olsun tuyleri
kalbin kadar temiz olsun
Bır kanadı senın icin
diger kanadıda sevdigin icin cırpsın