bağrı dağlanmış al kırmızı gül; içine kapanık bütün yapraklarıyla ve mürefte rüzgarlarından mahrum, nefessiz ve bir kenarda sessizce, uçurum gözlerinden bakar kan çanağı mühür nazarlarla zeytin çağlasına, kanatları hüzün taşıyan, yazgısına deniz kabukları ve kalbi kırık çakıllar toplayan bir ana kuzusu düşer incir dalından ve babasının ciğerparesi bir melek ağlar mülke dökülen göz yaşlarıyla,
köpüklerin ufaladığı her gün, biraz daha, biraz daha, biraz daha hayat kumbarasına yılları atar, sen ve ben darda kalmış iki fukara yoksulsak yoksuluz, ama unutma; her uçurum bir ovaya sevdalıdır,
gözyaşlarını koydu adam kenara düşüncelerini, kibritini,sigarasını umutlarını,öfkelerini... içindeki çocuklarını,yuvasını pörsümüş aşklarını velhasıl ne var ne yok her şeyi koydu adam kenara bir baktı aşağıya aşağısı derin aşağısı uçurum
bağrı dağlanmış al kırmızı gül;
içine kapanık bütün yapraklarıyla
ve mürefte rüzgarlarından mahrum,
nefessiz ve bir kenarda sessizce,
uçurum gözlerinden bakar kan çanağı
mühür nazarlarla zeytin çağlasına,
kanatları hüzün taşıyan, yazgısına
deniz kabukları ve kalbi kırık çakıllar
toplayan bir ana kuzusu düşer incir dalından
ve babasının ciğerparesi bir melek ağlar
mülke dökülen göz yaşlarıyla,
köpüklerin ufaladığı her gün,
biraz daha, biraz daha, biraz daha
hayat kumbarasına yılları atar,
sen ve ben darda kalmış
iki fukara yoksulsak yoksuluz,
ama unutma;
her uçurum bir ovaya sevdalıdır,
Ey gece, hazırım ben!
Gece üç müydü neydi
bu hasret benim,ilişmeyin.
sana ilk rastladığımda uçurumun kenarındaydım,yine uçurumun kenarındayım....
'bu adam gitti gider
yorgun argın
usulca buradan göçer
kırgın üzgün...'
bırakırsan
düşerim en derine...
'Uçurumun kenarında dertleşeceğin her kim ise, dostun da o'dur.'
Zata
'yanlış ve zehirli çiçekler açıyor'
aşık olun,yoksa bu hayatın kahpeliklerine tahammül edemezsiniz.
düşmeyesice dedikelerimizin gitmesini istemediğimiz yer
gözyaşlarını koydu adam kenara
düşüncelerini,
kibritini,sigarasını
umutlarını,öfkelerini...
içindeki çocuklarını,yuvasını
pörsümüş aşklarını
velhasıl ne var ne yok her şeyi koydu adam kenara
bir baktı aşağıya
aşağısı derin
aşağısı uçurum
ve bıraktı kendini boşluğa...
hayatın ortasındaydım
işte sonra sen qittin
ve ben buradayım.
biter kavgası gürültüsü
biter telaşı bu dünyanın...
yaşam ölüm savaşı, med- cezir...
'ben yarıdan fazla günahkârım,biliyorum
yarıdan fazla karanlık bu yer
bu insanlar
bu okyanus...'
ben ağladım sen de gülemeyesin
Bukadar yol yürüdün
Geldiğin yer burası mı olmalıydı?
'Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı..'
(Duha/3)
oradan
oradan düşmek,
ölmek istiyorum...
atlasam diyorum şimdi buradan
ya da
dönsem iyi olacak
iyi mi olur
gözüm hep aşağıda kalacak ama
Bir elveda cümlesinin kıyısından aşağı bıraktı adam kendini...
uçurumlardan değil; gözünden düşersem ölürüm..
ey eziyetten haz alan sevgilim,
o kadar yoruldum ki beklemekten,geleceğin umuduyla yaşamaktan
artık bilsem ki geleceksin cenazeme de olsa
şimdi intihar ederim...
Bir yüksekliğin, bir başıma olduğum bir yüksekliğin en ucundayım. İnemiyorum. Yaşayamıyorum. Ölemiyorum!
Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır.
Bu halimi hesaba katmış mıydın,
Yoksa daha ‘Yapamazsın’ mı demektesin? ..
Tam da olduğum yer
Bipolar bozukluk..
son.