İnsanların türküleri kendilerinden güzel, kendilerinden umutlu, kendilerinden kederli, daha uzun ömürlü kendilerinden. Sevdim insanlardan çok türkülerini. İnsansız yaşayabildim türküsüz hiçbir zaman. Kadınlarımı aldattım, türkülerini asla Hiçbir zaman aldatmadı beni türküler de. Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin. Bu dünyada yiyip içtiklerimin, gezip tozduklarımın, görüp işittiklerimin, dokunduklarımın, anladıklarımın hiçbiri, hiçbiri bahtiyar etmedi beni türküler kadar
penceresi önünde karanfil saksı oturmuş yazar yarim birine yazı kimi sever bilinmez dumanlı başı zalim olma sevgilim taştan değilim batmam elin üstüne diken değilim zalim olma sevgilim taştan değilim döndür başını bir bak haram değilim.
penceresi önünde üzümlü asma benden başka birini aklına takma benimki de yürek canım üstüne basma zalim olma sevgilim taştan değilim batmam elin üstüne diken değilim zalim olma sevgilim taştan değilim döndür başını bir bak haram değilim.
Toplulukları millet hâline getiren unsurların başında millî ve manevî değerler gelir.Bunları yaşadıkça ve yaşattıkça milletçe kenetleniriz.Nasıl ki çimento taşları sıkı sıkıya birbirine bağlarsa örf ve adetler,kültürel birikimler de değişik unsurlardan meydana gelen toplulukları birbirine bağlar. Türküler bu değerlerin sese bürünmüş, nağmelere gömülmüş,notalarla örülmüş hâlidir. Türküler bizim sesimiz,yürek burkuntularımızdır çoğu zaman…Türküler Anadolu demek….O coğrafyada acıları bal eden ve tahammülü destanlaşan şahsiyet abidelerinin gönül çağlayanı…Sinelere hapsedilen aşkların dilidir türküler…Kerem’in Aslı’sına,Mecnun’un Leylâ’sına,Ferhat’ın Şirin’ine,Tahir’in Zühre’sine söylediği yürek mektuplarıdır onlar… Ege türküleri yiğitlik,Akdeniz türküleri melânkoli,Orta Anadolu türküleri hüzün,Doğu ve Güneydoğu Anadolu türküleri ağıt,Karadeniz türküleri kıpır kıpır hareket ve hayata bağlılık duygularıyla örülüdür.Her bölgenin türküleri ayrı bir yönümüzü işler nağmelerin sihirli atmosferinde… Türküler beni benden alır,bambaşka dünyalara götürür.Bir uzun havada hüzünlenirim…. “Oy Trabzon Trabzon İçin Kalaylı Kazan” türküsü memleket özlemimi doruğa çıkarır.Yozgat Sürmelisi’nde sevdam alevlenir. Dedim ya türküler beni bana bırakmaz.Vaktiyle türkülere ilişkin hislerimi “Âh bu Türküler! ” adlı şiirimde şöyle dile getirmiştim: “Anadolu’muzun dili, gönülde harman türküler Soframda tuzum ekmeğim yarama derman türküler
Mehtabın koynuna girip her gece yatar türküler Can evime mihman olup cana can katar türküler
Şu bahtsız gönlümü alıp zindana koyar türküler Seyyid Nesimi misali derimi soyar türküler
Dün,bugün,yarın fark etmez, her çağda yaşar türküler Önünde engel tanımaz bendini aşar türküler
Gözlerimden süzülen yaş, sazımda teldir türküler Buram buram hasret kokan, bahçemde güldür türküler” Adamı işte böyle söyletir türküler….Böyle yakar sevda ateşini…Efkâr bırakırlar sinemizin derûnunda…Ezilmişliğin haykırışıdır türküler…Bazen isyan,bazen buram buram sevgi kokarlar…Neticede hayat kazanında pişirir, bizi biz yaparlar… Türkülerin bağrı yanık çocuklarıyız biz…Hissedip de ifade etmekte zorlandığımız duyguların tercümanıdır türküler…Türküler yalan söylemez hiçbir zaman …Hile,riya,gurur nedir bilmezler…Yürek dağlarından kopup gelen bengisu çağlayanıdırlar… Globalleşen dünyaya meydan okuyan millî sesimizdir türküler…Batı kökenli her türlü müziğe rakiptirler.Daha doğrusu pop müziğinin saçtığı zehiri izale ederler.Onların sıcaklığını ancak ana kucağında bulabiliriz.Onları yok edemez hiçbir güç…Çünkü yürek devletinin başkentidir türküler…En son başkentler düşer. Yaşamak da uzun bir türkü değil midir zaten? …Bazen coşkulu,bazen hüzünlü,bazen deli dolu…Türk’ü anlatır türküler…Onun yere göğe sığmayan engin muhayyilesini ifade ederler. Özümüzdür,sözümüzdür,ayı kıskandıran nurlu yüzümüzdür türküler…. Çocuklarımızı türkülerle büyütelim….Türkü ikliminde büyüyen nesiller daha hoşgörülü ve sevecen olur. Pop onların ruhunu asabileştirir. Çünkü pop bu toprağın mahsulü değildir. Yaşasın bu toprağın bin yıllık sahibi Türkler ve Türk’ü anlatan türküler…Ebedî ezgimiz olsunlar.
Kendimize bile itiraf etmekten çekindigimiz duygular1m1z1 doyas1ya yasad1g1m1z, ruhlar1m1z1 temizleyip huzura kavu_tugumuz, nice asklar1m1za ve nice umutlar1m1za tercüman olan TÜRKÜLER... ve iste simdi yine türkü dinliyorum...BANA NE YAZDAN BAHARDAN, BANA NE BORANDAN KARDAN...ASAGIDAN YUKARIDAN YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR.....
türkü deyince Talip Özkan aklıma geliyor hemen......ve onun bağlaması.......aklıma ege türküleri geliyor hemen.....ağır, ciddi, kahramanlık dolu..... orta anadolu türküleri....Konya Kayseri Kırşehir türküleri.......yapılan bir ankette Türk halkının %50 sinden fazlası türküyü tercih edermiş....bu iyi haber bence....daha globalleşme belası memleketime fazla etki edemedi demektir......bol türkülü günler türkü seven dostlara......
Gözüm yolda,gönlüm darda Ya kendin gel yada hbr yolla .. Duyarım yazmışsın 2 satır mektup, Vermişsin trene halini unutup .. Kara tren gecikir Belki hiç gelmez.. Dağlarda salınır da derdini bilmez.. Dumanını savurur,halini görmez.. Kan dolan yüreğim.. Göz yaşım dinmez..
Ben ki türkü dinlemeyen bir şahsiyet olaraktan çok seferim bunu ama Yavuz Bingöl sölicek bi de mihriban da güsel ama sakın Mahsun Kırmızıgül sölemesin batırıyo.)
Bir gün bizim koronun sefi cikti karsima ve duydugu bir türk sarkisini benim ona ögretmemi istedi. Adam o derece büyülenmisti ki sarkidan konusurken dahi elleri titriyordu. Sasirmistim, hangi sarkidan bahsettigini sordum, adam tabii türkceyi bilmiyor, söylediklerinden sadece sivas kelimesini anladim. Evde ve arkadaslarimada soracagimi söyledim ve arastirmaya basladim. Sivas yöresi hakkinda türkü ve sarki cok bulundugudan, sadece sivas kelimesini iceren türküler aradim, esasen iki tanesini secerek adama kasede cekerek götürdüm. Birincisini dinledi ve ikincisi dinleyince hemen bu türkü'nün o duydugu türkü oldugunu heyecanla ifade ederken yüzünde ki sevinci hic unutmayacagim. Hatta bir adim ilerki giderek koromuzda da söyledik. Türkü'nün adi Sivas'in yollarina...ama inanin bu türküyü ögretmenimin söylemesinden evvel hic duymamistim...
İnsanların Türküleri Kendilerinden Güzel
İnsanların türküleri kendilerinden güzel,
kendilerinden umutlu,
kendilerinden kederli,
daha uzun ömürlü kendilerinden.
Sevdim insanlardan çok türkülerini.
İnsansız yaşayabildim
türküsüz hiçbir zaman.
Kadınlarımı aldattım, türkülerini asla
Hiçbir zaman aldatmadı beni türküler de.
Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin.
Bu dünyada yiyip içtiklerimin,
gezip tozduklarımın,
görüp işittiklerimin,
dokunduklarımın, anladıklarımın
hiçbiri, hiçbiri
bahtiyar etmedi beni türküler kadar
Nazım Hikmet Ran
www.turkuler.com
türküler hakkında herşey...
milletçe bize yakışır efendim.. ;)
penceresi önünde karanfil saksı
oturmuş yazar yarim birine yazı
kimi sever bilinmez dumanlı başı
zalim olma sevgilim taştan değilim
batmam elin üstüne diken değilim
zalim olma sevgilim taştan değilim
döndür başını bir bak haram değilim.
penceresi önünde üzümlü asma
benden başka birini aklına takma
benimki de yürek canım üstüne basma
zalim olma sevgilim taştan değilim
batmam elin üstüne diken değilim
zalim olma sevgilim taştan değilim
döndür başını bir bak haram değilim.
Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
Sen sallan gel ben boyuna bakayım
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği
Yanık olur anaların yüreği
Vur ataşı gavur sinem ko yansın
Arkadaşlar uykulardan uyansın
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği
Yanık olur anaların yüreği
TÜRKÜLER BİR KAÇ SÖZLE AÇIKLANAMAZLAR...
TÜRKÜLER AĞITTIR, SEMAHTIR, ZEYBEKTİR,HALAYDIR, BOZLAKTIR, HORONDUR....TÜRKÜLER SEVDADIR, TÜRKÜLER ANADOLU İNSANININ SESİDİR, TÜRKÜLER YÜZYILLIK KÜLTÜRÜN AYNASIDIR,,....
TÜRKÜLER TÜRKLERİN DEHASIDIR.....
türkü = anadolu insani yani ne denebilirki insan ın özü var oluşu
divane aşık gibi dolanırım yollarda
yar senin sebebine kaldım istanbullarda
kaldım istanbul..
karadır kaşların ferman yazdırır
bu dert beni diyar diyar gezdirir
yemede yanında yat :))
kendimi bildim bileli ben türkü dinlerim türküler bana topraklarımı,insanlarımı özümü anlatır...
ÂH BU TÜRKÜLER TÜRKÜLERİMİZ! …
M.NİHAT MALKOÇ
Toplulukları millet hâline getiren unsurların başında millî ve manevî değerler gelir.Bunları yaşadıkça ve yaşattıkça milletçe kenetleniriz.Nasıl ki çimento taşları sıkı sıkıya birbirine bağlarsa örf ve adetler,kültürel birikimler de değişik unsurlardan meydana gelen toplulukları birbirine bağlar.
Türküler bu değerlerin sese bürünmüş, nağmelere gömülmüş,notalarla örülmüş hâlidir. Türküler bizim sesimiz,yürek burkuntularımızdır çoğu zaman…Türküler Anadolu demek….O coğrafyada acıları bal eden ve tahammülü destanlaşan şahsiyet abidelerinin gönül çağlayanı…Sinelere hapsedilen aşkların dilidir türküler…Kerem’in Aslı’sına,Mecnun’un Leylâ’sına,Ferhat’ın Şirin’ine,Tahir’in Zühre’sine söylediği yürek mektuplarıdır onlar…
Ege türküleri yiğitlik,Akdeniz türküleri melânkoli,Orta Anadolu türküleri hüzün,Doğu ve Güneydoğu Anadolu türküleri ağıt,Karadeniz türküleri kıpır kıpır hareket ve hayata bağlılık duygularıyla örülüdür.Her bölgenin türküleri ayrı bir yönümüzü işler nağmelerin sihirli atmosferinde…
Türküler beni benden alır,bambaşka dünyalara götürür.Bir uzun havada hüzünlenirim…. “Oy Trabzon Trabzon İçin Kalaylı Kazan” türküsü memleket özlemimi doruğa çıkarır.Yozgat Sürmelisi’nde sevdam alevlenir. Dedim ya türküler beni bana bırakmaz.Vaktiyle türkülere ilişkin hislerimi “Âh bu Türküler! ” adlı şiirimde şöyle dile getirmiştim:
“Anadolu’muzun dili, gönülde harman türküler
Soframda tuzum ekmeğim yarama derman türküler
Yaslı nağmelerde hasret, mazluma ağıt türküler
Akan gözyaşımı dindir, efkârı dağıt türküler
Kerem’i nâra yandıran,yürekte Aslı türküler
Onulmaz dertlere salan,elemli, yaslı türküler
Gurbetten sılaya nâme,ruhuma akar türküler
İbrahim’in ateşinde sinemi yakar türküler
Gönülden gönüle köprü, kıtalar bağlar türküler
Gül bahçesi yangın yeri, bülbülü dağlar türküler
Edirne’den Kars’a kadar,yürekte gezer türküler
Sevgi deryasında yunup düşlerde yüzer türküler
Mehtabın koynuna girip her gece yatar türküler
Can evime mihman olup cana can katar türküler
Şu bahtsız gönlümü alıp zindana koyar türküler
Seyyid Nesimi misali derimi soyar türküler
Dün,bugün,yarın fark etmez, her çağda yaşar türküler
Önünde engel tanımaz bendini aşar türküler
Gözlerimden süzülen yaş, sazımda teldir türküler
Buram buram hasret kokan, bahçemde güldür türküler”
Adamı işte böyle söyletir türküler….Böyle yakar sevda ateşini…Efkâr bırakırlar sinemizin derûnunda…Ezilmişliğin haykırışıdır türküler…Bazen isyan,bazen buram buram sevgi kokarlar…Neticede hayat kazanında pişirir, bizi biz yaparlar…
Türkülerin bağrı yanık çocuklarıyız biz…Hissedip de ifade etmekte zorlandığımız duyguların tercümanıdır türküler…Türküler yalan söylemez hiçbir zaman …Hile,riya,gurur nedir bilmezler…Yürek dağlarından kopup gelen bengisu çağlayanıdırlar…
Globalleşen dünyaya meydan okuyan millî sesimizdir türküler…Batı kökenli her türlü müziğe rakiptirler.Daha doğrusu pop müziğinin saçtığı zehiri izale ederler.Onların sıcaklığını ancak ana kucağında bulabiliriz.Onları yok edemez hiçbir güç…Çünkü yürek devletinin başkentidir türküler…En son başkentler düşer.
Yaşamak da uzun bir türkü değil midir zaten? …Bazen coşkulu,bazen hüzünlü,bazen deli dolu…Türk’ü anlatır türküler…Onun yere göğe sığmayan engin muhayyilesini ifade ederler. Özümüzdür,sözümüzdür,ayı kıskandıran nurlu yüzümüzdür türküler….
Çocuklarımızı türkülerle büyütelim….Türkü ikliminde büyüyen nesiller daha hoşgörülü ve sevecen olur. Pop onların ruhunu asabileştirir. Çünkü pop bu toprağın mahsulü değildir. Yaşasın bu toprağın bin yıllık sahibi Türkler ve Türk’ü anlatan türküler…Ebedî ezgimiz olsunlar.
Kendimize bile itiraf etmekten çekindigimiz duygular1m1z1 doyas1ya yasad1g1m1z, ruhlar1m1z1 temizleyip huzura kavu_tugumuz, nice asklar1m1za ve nice umutlar1m1za tercüman olan TÜRKÜLER...
ve iste simdi yine türkü dinliyorum...BANA NE YAZDAN BAHARDAN, BANA NE BORANDAN KARDAN...ASAGIDAN YUKARIDAN YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR.....
şimdilik nerdeyse 1500 türkü biliyorum.ne zaman tv yi açsam mutlaka trt2 ve 4'ü izlerim.devamlı türkü
manda yuva yapmış söğüt dalına
yavrusunu sinek kapmış duydunuz mu
En samimi acılar, en samimi sevinçler, en samimi sevgiler, en samimi aşklar....
Türkülerde ne varsa en samimi şekliyle var.
Kendimi Türkülerde bulurum..Türkülerle büyüdüm...Türkülerle gömün beni...
İyi ki varlar.
halimizi en guzel tasvir eden...
Türk adina yakisan ve kendi özünden gelen bir yasam bicimi
bir yaşama biçimi...
EN BÜYÜGÜMÜZDEN EN KÜÇÜGÜMÜZE HEP TÜRKÜLERLE BÜYÜDÜK.
Türküler duyulmayan seslerimizi duyuran sözler. Kimi zaman dağ başındaki çobanın kimi zaman tarladaki ırgatın sesi..
Bizler bağrı yanık çileli anaların evlatlarıyız, babamızdan bize beş dönüm tarlayla bolca efkar kalacak.. Bizler ezik, bizler kederli, bizler anadolu kokan çocuklarız.Türkülerde buluruz kendimizi acımızı sevincimizi..
Türküler.. Özümüz..
Türküler Bizi biz yapan Amansız Sevdamız..
Anaların çığlığı.. Babaların Gözyaşı,, Sevgilinin Kara Sevdası..
Türküler yalan bilmez...
divane aşık gibi de (Bu kıtayı erkek söyler)
dolanırım yollarda
kız senin sebebune
kaldım istanbullarda
baban beni babamdanda (Bu kıtayı Kız)
bir kerecik istesun
allahın emri ile
gelinim olsun desun,
sar belune belune de (Bu kıtayı Erkek)
karadeniz kuşağu
e kız sen de dermisun(e kız acep dermisun)
alsam ha bu uşağı
yuksek dağın kuşiyim de (Bu Kıtayı Kız)
selviye konacağım
iste beni babamdan(iste beni anamdan)
vermezse kaçacağum
al şalım yeşil şalım da (İkisi birden söyler bu kıtayı)
dünyayı dolaşalım
sen yağmur ol ben bulut
maçka’da buluşalım
türkü deyince Talip Özkan aklıma geliyor hemen......ve onun bağlaması.......aklıma ege türküleri geliyor hemen.....ağır, ciddi, kahramanlık dolu..... orta anadolu türküleri....Konya Kayseri Kırşehir türküleri.......yapılan bir ankette Türk halkının %50 sinden fazlası türküyü tercih edermiş....bu iyi haber bence....daha globalleşme belası memleketime fazla etki edemedi demektir......bol türkülü günler türkü seven dostlara......
KARA TREN
Gözüm yolda,gönlüm darda
Ya kendin gel yada hbr yolla
..
Duyarım yazmışsın 2 satır mektup,
Vermişsin trene halini unutup
..
Kara tren gecikir
Belki hiç gelmez..
Dağlarda salınır da derdini bilmez..
Dumanını savurur,halini görmez..
Kan dolan yüreğim..
Göz yaşım dinmez..
Ben ki türkü dinlemeyen bir şahsiyet olaraktan çok seferim bunu ama Yavuz Bingöl sölicek bi de mihriban da güsel ama sakın Mahsun Kırmızıgül sölemesin batırıyo.)
Süzüldüm bulutlardan,
İndim toprağınıza, buhara döndüm türküler sıcaklığında
der di su damlası dile gelebilse idi...
Bir gün bizim koronun sefi cikti karsima ve duydugu bir türk sarkisini benim ona ögretmemi istedi. Adam o derece büyülenmisti ki sarkidan konusurken dahi elleri titriyordu. Sasirmistim, hangi sarkidan bahsettigini sordum, adam tabii türkceyi bilmiyor, söylediklerinden sadece sivas kelimesini anladim. Evde ve arkadaslarimada soracagimi söyledim ve arastirmaya basladim. Sivas yöresi hakkinda türkü ve sarki cok bulundugudan, sadece sivas kelimesini iceren türküler aradim, esasen iki tanesini secerek adama kasede cekerek götürdüm. Birincisini dinledi ve ikincisi dinleyince hemen bu türkü'nün o duydugu türkü oldugunu heyecanla ifade ederken yüzünde ki sevinci hic unutmayacagim. Hatta bir adim ilerki giderek koromuzda da söyledik. Türkü'nün adi Sivas'in yollarina...ama inanin bu türküyü ögretmenimin söylemesinden evvel hic duymamistim...
Bir şairin dediği gibi:
'Ben şairim şiiri gece ayak sesinden tanırım
Ne zaman bir Türkü duysam şairliğimden utanırım'