Türkçe ibadet ile Türkçe duayı karıştırmayalım.... Bu konuda herkes hemfikir ama, lütfen 'Türkçe İbadet etmek isteyenlere de saygı gösterelim, eminim ki arapça ibadet etmenin yeri Araplar için nasıl farklı ise Türkler için de Türkçe ibadet etmenin yeri ayrıdır.
İlla Türkçe ile namaz kılacağım diye diretene hayır kılamazsın demek yereine tamam sen öyle kıl bari deyin bakalım kılacak mı yoksa sadece laf ola beri gele cinsindenmi Türkçe ibadette diretiyor.
Unutmayalım ki; 1400 yılda Selçuklu, Osmanlı Türkleri içinden binlerce, Evliya ve Allah dostu çıkmıştır, hiç birisi Namazda mecbur kalmadıkça orjinal Kur'an dışında başka dillerdede okuyuşların olabileceğine dair yorumlarda bulunmamışlardır. (Bu konunun çok ender istisnaları vardır ki, bunlar çeşitli zorunluluk hallerinde olmuştur ve istisnalar da kaideyi bozmazlar.)
Türkçe ibadet ile Türkçe duayı karıştırmayalaım. Dua her zaman her yerde yapılan bir ibadettir, herkes kendi dilinde elbette istediği gibi rabbine yakarır, yalvarır, dilek ve talepte bulunur. Bunu anlaşılmayan dille yapılması zaten duanın özüne aykırıdır. Ancak: bazı ibadetlerin özünde o ibadete has okumalar vardrki; (namaz gibi) burada konu farklılık arzetmektedir. Namazda topu topu okunacak bir fatiha ve bir iki tane kısa sure bilmek yeterlidir. Orjinalinden yani Kuır'anda yazıldığı biçimde arapça okunması önelidir, tabi bir kaç cümlelik anlamınıda düşünerek.
Ben ibadetin dili olmadığına inananlardanım.İbadetin dili olsaydı bu coğrafyalar hiç bir zaman ne bir Mevlana ne bir Yunus Emre nede bir Hacı Bekta-ı Veli göremezdi.Bir dini sınırlamaya çalışmak o dine yapılacak en büyük kötülüktür bana göre.Çünkü din bize yaratanın sonsuz rahmetinden bahseder.O sonsuz rahmeti gönül tatmalıki yanlışlıklardan korunmak için bir nedeni olsun.Sonsuz rahmet eğer bir gönüle ulaşmamışsa nasıl ondan sorumlu olmasını bekleyebilirsiniz.
türkçe ibadet ederken tercüme edilmiş duayı okumak caiz değilmiş imam şafii hazretleri böyle buyurmuş... neden tercüme metnin aynısı değilmiş... kim biliyor bu metnin aynısını... ve bilenler metnin aynısını tercüme edemiyorlarsa araplardan ve arapçayı ana dili gibi bilenlerden başkası doğruyu bilmiyor demektir... bu durumdada bizi kukla gibi oynatıyorlar demektir. hem neden tercüme metnin aynısı değil acaba biz elmayı elma diye bilirken onlar armut olarakmı biliyorlar komik olmayın.....o zaman bu din sadece araplara ve arapların eşsiz anlayış ve dirayetine erişmiş insanlara inmiş olmazmı.... ibadet allahla kul arasındadır şeklini belirlemek kimsenin haddine değildir. peygamberin yaptığı gibi yapmak herkesin özgür iradesidir. namazın 5 vakit olduğuna dair bir bilgiye rastlanmamıştır... ve diğer ibadetlerin açık ve kesin tarifi yoktur.... islamın ilk yıllarında namaz ın günde 50 vakit olduğuna insanların ibadet etmekten çalışmaya fırsat bulamıyoruz diyerek azaltımda bulunulmasını istediklerine bunun sonucunda 40 30 vs ve sonunda 5 e indirildiğine dair kaynaklar mevcuttur. 3- 5 yıl öncesine kadar islam alimleri arasında namaz 3 vakitmidir 5 vakitmidir diye bir tartışma konusu bile açılmıştır.. görünen o ki namaz en başta bir terbiye aracı olarak kullanılmıştır.. o zamanda yaşayan cahiliye devri arapları göz önünde bulundurulduğunda...kendini kaybetmiş bir toplum ancak bu sıkı eğitimle disipline edilebilmiştir...ne kadar eğitilebildiği ortadadır! ! ! ! türkçe ibadette sakınca nedir tam olarak belli değildir... anlamadığınız bir dili kullanarak allahla iletişime geçmek son derece abestir. allah tüm kullarının konuştuğu dili bilmiyormu denmek isteniyor yani.. sadece arapçamı kabul ediyor yoksa kullarıyla arasındaki diyalogları... arapça kolay bir dil değildir ve bizim dilimiz türkce de arapçayla uyum içinde değildir.. biz araplar gibi gırtlaktan ve göğüs kafesinden konuşamıyoruz. e duayı arapça okurken hata yapmamız da yüzde 99 dur.. mesela sen birsin diyeceğimiz yere sen hiçsin gibi bir kelime kullanırsak ne olacak! ! ! ! ! ! ! ! çünkü arapça konuşması çok zor bir dil.... ve en ufak işarette kelime anlamını değiştiriyor...bu konu çok saçma.. zaten türkiyede dua okuyanların yüzde 80 i ezberden ve anlamını bilmeden okuyor... ibadetin şeklini dilini ve süresini belirleyen bir zihniyet olamaz....
öncelikle bır cok kısının karıstırdıgı nokta,turkce ıbadet,turkce dua meselesı. kardesım turkce dua etmekle turkce ıbadet etmeyı karıstırmayın. dua ıcınden kalbınden gelen nacızane yaratanına yakarısındır,sana ozeldır veya bır başkasına... ibadet konusu farklı deger kazanır.bir işin orıgınalı,özü dururken,işine göre davranmak,istedin dıye kolayına gelıyoo diye,illede milliyetçilik yapmak adına dini yozlaştırmak ne kadar doğru? ezan konusuda bır karmasanın ıcerısınde yuvarlanıyoo.ezan bır ıbadet deıldır,sadece namaz ıcın bır duyuru vasfı tasımaktadır.kısacası namaza davettır.kuran_ı kerım arapça ındırılmiştır,fakat tüm insanlıga gonderılmıstır.bunun meallerını okumak tabıkı guzel ama bırakın bu ıslerı,mılletın 2 gr aklını da bari sız karıstırmayın. kolaycılıga kacan,ıllede kendı dılımde olacak dıyenlere de ılahı dını bozmayın derim...
Türkçe'nin zenginliğinden...ihtişamından...güzelliğinden ve de yeterliliğinden bîhaber olanlar...burada 'sargri'nin verdiği Türkçe dersini bir alın...sonra konuşun Türkçe ibadet konusunda...Allah'ın da Türkçe'yi bildiğini...anladığını...bilin ya...
yürek ' kelimesinin hiç bir dilde karşılığı yok,bir tek nadide türkçemizde tam ifadesini anlamını buluyor derken onca ilahi kelimenin tam karşılığını bulabileceğini düşünenler buyursun yapsın,iç huzurunu buldum diye kandırsın kendini. yahudiler kadar yoksunuz desek hakarete girecek.. alman yahudi, rus yahudi, ispanyol yahudi, hepsi de ibranice yakarırlar ilahlarına şu gün olmuş..aynı dili konuştuklarından mı? ? değil! ' o'nun ' seçtiği,hitap ettiği dilde ona yakınlaşmak için.
İbadetin hazzına erenler onun dilini öğrenmeye üşenmezler. Bir 'Fatiha' veya bir 'İhlas'ı öğrenemeyenler, aslında ibadet etmek istemeyenlerdir. 'Ya Rahman- Ya Rahim' ifadelerini hangi türkçe kelime ile karşılayacaksınız. Namaz kılmak ve Kur'an okumak gibi çok önemli ibadetler kesinlikle kendi orijinal dili ile olmalıdır. Dua etme, Allah'tan bir şeyler isteme Türkçe de, Kürtçe de, Almanca da olabilir.
araplarla ne alakası var bır seyın aslıdır namazda turkce okuyalım ya yanlıs tercume olduysa yada bızım sandıgımız manada degılse mesela sultan ahmette 72 mılletten musluman var fatıha bıttıkten sonra butun hepsı amın dıyor kotu bırseymı
öncelikle ibadet ve dua ayrımını yapalım..dua ederken dilerseniz kelimelere bile lüzum yoktur sadece duruşunuz ve yüreğinizden geçenler de dua hükmündedir zaten.. ancak ibadet deyince iş bir parça başka bir boyuta taşınır.. şöyle ki: Muhtemelen Arap olmayan müslümanlardan bazılarının (ilk olarak İranlı bazı müslümanların) Arapça okumayı öğreninceye kadar namazda Fâtiha'yı kendi dillerinde okuma uygulamaları sonradan fıkıhçıların gündemine girmiş ve tartışma konusu edinilmiştir.Cevaz verilen husus, Arapça okumayı öğreninceye kadar -geçici olarak- kendi dilinde okumasıdır. İmam Şaf'î bunu da câiz görmemiş, namazını okumadan kılar demiştir.şimdi mühim olan husus şudur efendim: Kur'ân-ı Kerim'in yalnızca mânâsının ilâhî ve kutsal ve eşsiz (mu'ciz) olmayıp lâfzının da aynı niteliği taşıdığı konusunda ittifak vardır. Namazda Kur'ân okunmasının farz olduğu konusunda da bir görüş ayrılığı yoktur. Kur'ân-ı Kerim'de 'namazda Kur'ân okunması emredilmiş' (Müzzemmil: 73/20) , Kur'ân'ın Arapça olduğu da bildirilmiştir (Yusuf: 12/2; Şu'arâ: 26/195) . Bu iki emir yanyana getirildiği zaman çıkacak sonuç 'namazda Kur'ân'ın vahyedildiği dilde okunmasının farz olduğu'dur. Peygamberimiz de (s.a.v.) 'Fâtiha'sız namaz olmaz' buyurmuştur. Tercüme metnin aynı olmadığına göre Fâtiha'nın tercümesini okuyan Fatiha'yı okumuş sayılmaz.
oh beee! sonunda akıllı bir terim gördük...herkez kendi dilinde konuşsun kardeşim...arabın dönekliğinden başka ne hayrını gördükte, dilinden görelim...
Türkçe ibadet ile Türkçe duayı karıştırmayalım....
Bu konuda herkes hemfikir ama, lütfen 'Türkçe İbadet etmek isteyenlere de saygı gösterelim, eminim ki arapça ibadet etmenin yeri Araplar için nasıl farklı ise Türkler için de Türkçe ibadet etmenin yeri ayrıdır.
İlla Türkçe ile namaz kılacağım diye diretene hayır kılamazsın demek yereine tamam sen öyle kıl bari deyin bakalım kılacak mı yoksa sadece laf ola beri gele cinsindenmi Türkçe ibadette diretiyor.
Unutmayalım ki; 1400 yılda Selçuklu, Osmanlı Türkleri içinden binlerce, Evliya ve Allah dostu çıkmıştır, hiç birisi Namazda mecbur kalmadıkça orjinal Kur'an dışında
başka dillerdede okuyuşların olabileceğine dair yorumlarda bulunmamışlardır.
(Bu konunun çok ender istisnaları vardır ki, bunlar çeşitli zorunluluk hallerinde olmuştur ve istisnalar da kaideyi bozmazlar.)
Türkçe ibadet ile Türkçe duayı karıştırmayalaım.
Dua her zaman her yerde yapılan bir ibadettir, herkes kendi dilinde elbette istediği gibi rabbine yakarır, yalvarır, dilek ve talepte bulunur. Bunu anlaşılmayan dille yapılması zaten duanın özüne aykırıdır.
Ancak:
bazı ibadetlerin özünde o ibadete has okumalar vardrki; (namaz gibi) burada konu farklılık arzetmektedir.
Namazda topu topu okunacak bir fatiha ve bir iki tane kısa sure bilmek yeterlidir.
Orjinalinden yani Kuır'anda yazıldığı biçimde arapça okunması önelidir, tabi bir kaç cümlelik anlamınıda düşünerek.
parayla imanın kimde ve nasıl olacağı belli olmaz. kim bilir, bizim dilimizde ibadet yapmak çok daha 'bilinçli' bu işi yapmak demektir.
Ben ibadetin dili olmadığına inananlardanım.İbadetin dili olsaydı bu coğrafyalar hiç bir zaman ne bir Mevlana ne bir Yunus Emre nede bir Hacı Bekta-ı Veli göremezdi.Bir dini sınırlamaya çalışmak o dine yapılacak en büyük kötülüktür bana göre.Çünkü din bize yaratanın sonsuz rahmetinden bahseder.O sonsuz rahmeti gönül tatmalıki yanlışlıklardan korunmak için bir nedeni olsun.Sonsuz rahmet eğer bir gönüle ulaşmamışsa nasıl ondan sorumlu olmasını bekleyebilirsiniz.
türkçe ibadet yoktur; olsa olsa türkçe tengri-tapınım,puta eğilim(o halde müslüman değilim) olur.kutlu ve putlu olsun!
türkçe ibadet ederken tercüme edilmiş duayı okumak caiz değilmiş imam şafii hazretleri böyle buyurmuş... neden tercüme metnin aynısı değilmiş... kim biliyor bu metnin aynısını... ve bilenler metnin aynısını tercüme edemiyorlarsa araplardan ve arapçayı ana dili gibi bilenlerden başkası doğruyu bilmiyor demektir... bu durumdada bizi kukla gibi oynatıyorlar demektir. hem neden tercüme metnin aynısı değil acaba biz elmayı elma diye bilirken onlar armut olarakmı biliyorlar komik olmayın.....o zaman bu din sadece araplara ve arapların eşsiz anlayış ve dirayetine erişmiş insanlara inmiş olmazmı....
ibadet allahla kul arasındadır şeklini belirlemek kimsenin haddine değildir. peygamberin yaptığı gibi yapmak herkesin özgür iradesidir. namazın 5 vakit olduğuna dair bir bilgiye rastlanmamıştır... ve diğer ibadetlerin açık ve kesin tarifi yoktur.... islamın ilk yıllarında namaz ın günde 50 vakit olduğuna insanların ibadet etmekten çalışmaya fırsat bulamıyoruz diyerek azaltımda bulunulmasını istediklerine bunun sonucunda 40 30 vs ve sonunda 5 e indirildiğine dair kaynaklar mevcuttur. 3- 5 yıl öncesine kadar islam alimleri arasında namaz 3 vakitmidir 5 vakitmidir diye bir tartışma konusu bile açılmıştır.. görünen o ki namaz en başta bir terbiye aracı olarak kullanılmıştır.. o zamanda yaşayan cahiliye devri arapları göz önünde bulundurulduğunda...kendini kaybetmiş bir toplum ancak bu sıkı eğitimle disipline edilebilmiştir...ne kadar eğitilebildiği ortadadır! ! ! !
türkçe ibadette sakınca nedir tam olarak belli değildir... anlamadığınız bir dili kullanarak allahla iletişime geçmek son derece abestir. allah tüm kullarının konuştuğu dili bilmiyormu denmek isteniyor yani.. sadece arapçamı kabul ediyor yoksa kullarıyla arasındaki diyalogları...
arapça kolay bir dil değildir ve bizim dilimiz türkce de arapçayla uyum içinde değildir.. biz araplar gibi gırtlaktan ve göğüs kafesinden konuşamıyoruz. e duayı arapça okurken hata yapmamız da yüzde 99 dur.. mesela sen birsin diyeceğimiz yere sen hiçsin gibi bir kelime kullanırsak ne olacak! ! ! ! ! ! ! ! çünkü arapça konuşması çok zor bir dil.... ve en ufak işarette kelime anlamını değiştiriyor...bu konu çok saçma..
zaten türkiyede dua okuyanların yüzde 80 i ezberden ve anlamını bilmeden okuyor...
ibadetin şeklini dilini ve süresini belirleyen bir zihniyet olamaz....
öncelikle bır cok kısının karıstırdıgı nokta,turkce ıbadet,turkce dua meselesı.
kardesım turkce dua etmekle turkce ıbadet etmeyı karıstırmayın.
dua ıcınden kalbınden gelen nacızane yaratanına yakarısındır,sana ozeldır veya bır başkasına...
ibadet konusu farklı deger kazanır.bir işin orıgınalı,özü dururken,işine göre davranmak,istedin dıye kolayına gelıyoo diye,illede milliyetçilik yapmak adına dini yozlaştırmak ne kadar doğru?
ezan konusuda bır karmasanın ıcerısınde yuvarlanıyoo.ezan bır ıbadet deıldır,sadece namaz ıcın bır duyuru vasfı tasımaktadır.kısacası namaza davettır.kuran_ı kerım arapça ındırılmiştır,fakat tüm insanlıga gonderılmıstır.bunun meallerını okumak tabıkı guzel ama bırakın bu ıslerı,mılletın 2 gr aklını da bari sız karıstırmayın.
kolaycılıga kacan,ıllede kendı dılımde olacak dıyenlere de ılahı dını bozmayın derim...
buda gereksiz...arapca olmali
isteyen Turkce yapsin ibadetini isteyen arapca ne kotuluk var bunda?
Türkçe'nin zenginliğinden...ihtişamından...güzelliğinden ve de yeterliliğinden bîhaber olanlar...burada 'sargri'nin verdiği Türkçe dersini bir alın...sonra konuşun Türkçe ibadet konusunda...Allah'ın da Türkçe'yi bildiğini...anladığını...bilin ya...
yürek ' kelimesinin hiç bir dilde karşılığı yok,bir tek nadide türkçemizde tam ifadesini anlamını buluyor derken onca ilahi kelimenin tam karşılığını bulabileceğini düşünenler buyursun yapsın,iç huzurunu buldum diye kandırsın kendini.
yahudiler kadar yoksunuz desek hakarete girecek..
alman yahudi,
rus yahudi,
ispanyol yahudi,
hepsi de ibranice yakarırlar ilahlarına şu gün olmuş..aynı dili konuştuklarından mı? ? değil! ' o'nun ' seçtiği,hitap ettiği dilde ona yakınlaşmak için.
İbadetin hazzına erenler onun dilini öğrenmeye üşenmezler. Bir 'Fatiha' veya bir 'İhlas'ı öğrenemeyenler, aslında ibadet etmek istemeyenlerdir.
'Ya Rahman- Ya Rahim' ifadelerini hangi türkçe kelime ile karşılayacaksınız. Namaz kılmak ve Kur'an okumak gibi çok önemli ibadetler kesinlikle kendi orijinal dili ile olmalıdır. Dua etme, Allah'tan bir şeyler isteme Türkçe de, Kürtçe de, Almanca da olabilir.
araplarla ne alakası var bır seyın aslıdır namazda turkce okuyalım ya yanlıs tercume olduysa yada bızım sandıgımız manada degılse mesela sultan ahmette 72 mılletten musluman var fatıha bıttıkten sonra butun hepsı amın dıyor kotu bırseymı
öncelikle ibadet ve dua ayrımını yapalım..dua ederken dilerseniz kelimelere bile lüzum yoktur sadece duruşunuz ve yüreğinizden geçenler de dua hükmündedir zaten.. ancak ibadet deyince iş bir parça başka bir boyuta taşınır.. şöyle ki:
Muhtemelen Arap olmayan müslümanlardan bazılarının (ilk olarak İranlı bazı müslümanların) Arapça okumayı öğreninceye kadar namazda Fâtiha'yı kendi dillerinde okuma uygulamaları sonradan fıkıhçıların gündemine girmiş ve tartışma konusu edinilmiştir.Cevaz verilen husus, Arapça okumayı öğreninceye kadar -geçici olarak- kendi dilinde okumasıdır. İmam Şaf'î bunu da câiz görmemiş, namazını okumadan kılar demiştir.şimdi mühim olan husus şudur efendim:
Kur'ân-ı Kerim'in yalnızca mânâsının ilâhî ve kutsal ve eşsiz (mu'ciz) olmayıp lâfzının da aynı niteliği taşıdığı konusunda ittifak vardır. Namazda Kur'ân okunmasının farz olduğu konusunda da bir görüş ayrılığı yoktur. Kur'ân-ı Kerim'de 'namazda Kur'ân okunması emredilmiş' (Müzzemmil: 73/20) , Kur'ân'ın Arapça olduğu da bildirilmiştir (Yusuf: 12/2; Şu'arâ: 26/195) . Bu iki emir yanyana getirildiği zaman çıkacak sonuç 'namazda Kur'ân'ın vahyedildiği dilde okunmasının farz olduğu'dur. Peygamberimiz de (s.a.v.) 'Fâtiha'sız namaz olmaz' buyurmuştur. Tercüme metnin aynı olmadığına göre Fâtiha'nın tercümesini okuyan Fatiha'yı okumuş sayılmaz.
islam arapça inmiştir tercüme ettiğinizde ilahi olmaktan çıkar
oh beee! sonunda akıllı bir terim gördük...herkez kendi dilinde konuşsun kardeşim...arabın dönekliğinden başka ne hayrını gördükte, dilinden görelim...