BÖLEN BÖLENE Memleket Partisi diye gecekondu bir parti kurup, doğrudan olmasa da dolaylı olarak reYiz'e çalışacak olan Muharrem Ince'den sonra DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, bu kez doğrudan açıkladı ki Cumhur İttifakı’nı destekleyecekler.ve seçimlere AKP listelerinden gireceklermiş...
Ancak, Aksakal’ın ittifak kararını Parti Meclisi’ne getirmeden alması rahatsızlık ve tepki yaratırken genel başkan yardımcıları Onur İste, Selçuk Karakülçe ve Dilara Tambova görevlerinden istifa etti. İstifaların devamı bekleniyor. (Haberler) aGa diyor ki: Muharrem ve Önder beylerin "ne/ler" karşılığı reYiz'e oynadıkları yakında ortaya çıkacak ve o gün tükürükler havada uçuşacaktır. Sabır!
ÖLÜMÜNE SEVDALARA AĞIT Ceylan gibisin, kanlı tuzaklara çekilen, çaresiz, yalnız, nasıl da şaşkın ve kör bıçakla kesilmiş kurban gibisin, öylesine yaralı.
Umutsuzsun zira çevrilmiş yollar karanlık köşelerde mevzilenmişler tüm çıkışlar tutulmuş çepçevre sarılmışsın -ondan mı suskunsun- yazın karalı.
Yorgunsun omuzlarındaki sevda yüküyle, uzanıvermişsin sessizce ve erken.
Kalk, sevdalarına sarıl yeniden ihanete ve ölüme karşı koy meydan oku dünyaya yine.
Uyuyorsun sanki sevgili güzel ölü, belli, uykun derin. Ne var ki, sadece derin bir uyku, biliyorum, ölüm değil bu, bir fidansın sen çünkü, yirmidört yaş, baharı yaşamının ve sen henüz bir gül dalı.
Lakin artık bir masal gelinisin -kısacık ömrünün son karesi, son anı- duvağın, barut dumanı şahidin, yüreğine kilitlenmiş soğuk bir namlu.
Ama ne yürekmiş ki o yürek, aşkla atıyor hala ve "bir gönül hikayesi anlatan" gözlerin hala sevdalı.
GÜVEN ANKARA
Hikayesi: Lanet olası çağdışı töre kurbanı gencecik bir kadının ardından...
Gezi Direnişi sırasında "camilere ayakkabıyla girilip içki içildi" yalanını yıllarca kışkırtma unsuru olarak.kullanan iktidar şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir seccadeye basmasına dört koldan saldırıyor. . Yani, her zamanki gibi, tek kozları olan din tüccarlığına sığınıyorlar.
Et yiyemeyen çocuk oranının % 90'lara doğru tırmanışa geçtiği bir ülkede seccadeyi bile sömürmeye kalkışmalarını hala yiyen kaldı mı ki acaba?.. abacaa.. caba cup.. cup cup.. cıp cıp !
MOLLA REJİMLERİNİN DEĞİRMENİNE BİLEREK YA DA BİLMEYEREK SU TAŞIYAN KADINLARA KISSADAN HİSSELER / 7
Taliban çetesinin 2021'de Afganistan'da yönetimi yeniden ele geçirmesinden bu yana kadınlara yönelik baskı artıyor.
Sadece gözlerini gösterecek şekilde giyinmeleri taliban tarafından zorunlu tutulan kadınların, yanlarında bir erkek akraba olmadan 72 kilometreden uzak yerlere seyahat etme hakları ellerinden alındı
Kadınların parklara, spor salonlarına ve yüzme havuzlarına girmelerine de yasak koyan taliban, kız çocuklarının ve kadınların, okullara ve üniversitelere gitmesini de yasaklamıştı. (Haberler)
İRFAN ÖZBAKIR / III (BESTELERİNDEN) Ömrümce hep adım adım (Rast) Bir sen kaldın içimde (Hüzzam) Gülünce gözlerinin içi gülüyor (Hicaz) Meyhanelerde akşam olunca (Rast)
Sensiz kalan gönlümde (Rast) Pişman olur da bir gün (Hüzzam) Hani yosun rengi gözlerin (Nihavend) Kim demiş ki sevgiler ayrılıklarla biter (Rast) Rüzgâr uyumuş ay dalıyor (Acemkürdi) Yılların ardından seslenmek niye (Nihavend) Ne olur bilinmez bu aşkın sonu (Uşşak) Gelirim demiştin giderken hani (Hicaz) Aşkı fısıldamıştı dudakların (Kürdilihicazkar) Şarkımı senin için yazdığımı bilseydin (Mahur)
Ömrümce hep adım adım Beste: İrfan Özbakır Güfte: Mehmet Erbulan Makam: Rast
Meyhanelerde akşam olunca Beste: İrfan Özbakır Güfte: Hikmet Münir Ebcioğlu Makam: Rast
İRFAN ÖZBAKIR / II (SANATI) İrfan Özbakır, neo-klasik dönemin şarkı formunu kullanmaya özen göstermiştir.
Cavit Ongun, Kemal Gürses gibi hocalardan aldığı derslerle usul, makam, nazariyat, edebiyat, solfej ve repertuar bilgilerini güçlendirirken Rast makamında ard arda yaptığı bestelerle şöhreti yakalamıştır.
Eserlerini Zeki Müren, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Mediha Şen Sancakoğlu ve daha bir çok solist plaklarda, kasetlerde ve albümlerde ölümsüzleştirmiştir.
Bestelerinin ilhamını, 1968 yılında tatil için geldiği ve hayran olarak yerleştiği Marmaris'ten aldığını belirten bestecinin Türk Sanat Müziği'ne kazandırdığı 500'e yakın eserin çoğu akıllarda ve gönüllerde yer etti. Birçok kez "yılın şarkıları" ödüllerini kazandı.
Bir sen kaldın içimde bir de o hatıralar Beste: İrfan Özbakır Güfte: Mustafa Sevilen Makam: Hüzzam
İRFAN ÖZBAKIR / I (YAŞAMI) Udi bestekâr İrfan Özbakır 1926 yılında Amasya'da dünyaya geldi. Annesi Ulviye Hanım, babası Ziya Bey'dir.
Özbakır, küçük yaşta fark edilen musiki yeteneği nedeniyle Amasya'da müzik dersleri almaya başladı.
1947 yılında vatani görevini yapmak için İstanbul'a gitti. Burada ünlü isimleri tanıma olanağı buldu.
Aynı yıl İstanbul Belediye Konservatuarı'na girdi. İlk önce keman çalmayı öğrenen Özbakır, konservervatuarda ud ile ilgilendi ve kendi kendine ud çalmayı öğrendi.
İstanbul Radyosu'nda 7 yıl süreyle fasıl heyetinde çalışan Özbakır, uzun yıllar solistlere ud ile eşlik etti. Ayşe Tunalı, Emel Sayın, Muazzez Ersoy gibi ünlülere ders verdi.
1960 yılında Yüksel Hanımla evlenen Özbakır’ın Ümit ve Bilgehan isimli iki çocuğu dünyaya geldi. Eşi kendisine musiki çalışmalarında yardım ve destek oldu. Bazı şarkılarının güftelerini yazdı.
İrfan Özbakır, 14 Aralık 2003 günü Marmaris Armutalan Beldesi’ndeki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda etti.
Cenazesi, vasiyeti gereği doğum yeri olan Amasya’da toprağa verildi.
"Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek manasiyle bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir. Biz, bunu temin etmeden barış ve sükûna erişeceğimiz inancında değiliz.” (GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK / Söylev'den alıntıdır.)
* Dünya'da `başöğretmen’ sıfatlı tek lider olduğunu,
* Bir geometri kitabı yazdığını ve üçgen, açı, dikdörtgen gibi 48 geometri teriminin Türkçe isim babası.olduğunu,
* Norveç dilinde "Atatürk gibi olmak" diye bir deyim olduğunu,
* Yunan başkomutanı Trikopis`in, her Cumhuriyet Bayramı'nda Atina’daki Türk Büyükelçiliği'ne giderek, Atatürk`ün resminin önünde saygı duruşunda bulunduğunu,
* Kurtuluş Savaşı’nda rütbe alan birçok kadın askerimizin arasından dünya tarihine geçen tek üsteğmenimiz olan Kara Fatma’nın bir müfrezenin komutanlığına bizzat Atatürk tarafından atandığını,
*Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorulduğunda "Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı... Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz" dediğini ve bunun üzerine BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu,
* 2000’de ABD Başkanı’nın milenyum mesajında; ’’ Milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir" denildiğini...
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve MÜCADELE ARKADAŞLARI'nı ANIYORUZ...
ATATÜRK gibi, TÜRKİYE gibi, TÜRKÇE Dili gibi, TÜRK Ulusu gibi, TÜRKİYE CUMHURİYETİ gibi... ... içinde TÜRK sözcüğü geçen her kavrama, her olguya düşman etnik ayrılıkçı çete uzantısı kadınlı erkekli ayak takımının,
Bağımsızlık Savaşımız'a gönderme yaparak "keşke yunan kazansaydı" diyecek kadar soysuzlaşabilen çirkef yobaz artıklarının,
Çıkar için Türk-antiTürk ayrımı yapmadan her yöne yılışan ve eğilip bükülebilme yeteneği(!) sergileyen sırnaşık rüzgar güllerinin,
SORU/YORUM Neredeyse her gün bir başka bıyıklıya sırnaşmayı "düşünce" biçimi sanan ve askıntı olmayı yaşam amacı edinen teyzelerin, "utanma" sözcüğünü ağızlarına almaları, hem güldürüp hem mide bulandırmıyor mu?
YENİ(!) TÜRKİYE'ye GEL Akepe 21 yıldır iktidar... Kuru soğanın tanesi 7.5 lira... Zeytinin tanesi 50-60 kuruş... Fındığın tanesi 35-40 kuruş... Baklavanın dilimi17 lira... Ayçiçek yağının bardağı 10 lira... Unun kilosu 20 lira... Simidin tanesi 7.5 lira... Ekmek 5 lira... Ramazan pidesi 10 lira... Et veya kıyma: O da ne? Enflasyon %112.5 (ENAG)* Asgari ücret 8506 lira... Milletvekili maaşı 73 bin 379 lira... [Vatan Millet Sakarya aşkına(!) ]
Yeni(!) Türkiye’nin şarkısı: "Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsarın?.."
YAR Berceste bir dize sana karşı hislerim, Hislerim de bir papatya kokusu şimdi. Şimdi rüyalarımdasın seni düşlerim, Düşlerim de bir menekşe dokusu şimdi.
Şimdi sen bir beyit ve ben uyaksız hece, Hece, hece okudum ki adın bilmece. Bilmece gibi meraklı hem değerlisin, Değerlisin, umudum/ki, göz bebeğimsin.
Gözbebeğim; sensiz sükût eylesin sözüm, Sözüm de sen oldukça her an güler yüzüm. Güler yüzüm penceremde ay döner semah, Semah eyler gökyüzünde bulutlar gibi ağâh...
Birbirine düşman iki ailenin çocukları olan Temel ve Dursun, fıkra bu ya, cinayetten aynı hapishaneye düşmüşler.
Yargılandıktan sonra ikisi de idama mahkum edilmiş ve idam sehpasına beraber götürülmüşler.
Temel’e son isteği sorulduğunda, “Annemi görmek istiyorum” demiş. İsteği kabul edilmiş, kadıncağıza haber salmışlar ve gelmesini beklerlerken, Dursun’a da son isteğini sormuşlar.
YlLMAK YOK EVELALLAH! Siyasi yelpazede -dön baba dön- ayak basmadık köşe bırakmayan Doğu Perinçek, 100 bin imza kulvarında -da- pert oldu. (Haberler)
aGa diyor ki: Siyaset meydanında nal toplamaktan yorulan Perinçek'in gelecek seçim döneminde Kokoreç Sevenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanlığı'na aday olmasını öneriyorum... Düşeni Allah görürmüş. Öyle diyo'lar
BAHANE Ayrılık için koşullar oluştuğunda bir bahaneye kalır iş. Örneğin, buluşma yerine üç dakika geç geliş, olmadı, dalgınlıkla atlamak bir özel günü veya öylesine bir bakış rasgele bir yabancıya... ... Gibisinden nice durumlar kaçırılmayacak fırsatlardır.
Kaçırılmaz da. Niyet zaten vardır.
Duraksamasız ve bakılmadan geriye anında terkedilir çoktan gözden çıkarılan...
Koşullar oluşsun hele bir -uzun sözün kısası dostum- hiç umursanmadan kimin yüzü kara kiminki aktır bahane er ya da geç bulunacaktır.
"NE SECCADESİ YAHU?!" Cumartesi günü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir seccade üzerindeki ayakkabılı fotoğrafı sosyal medyada yayımlandı.
Fotoğraf, yandaşlar tarafından hızla yayıldı ve Kılıçdaroğlu aleyhine kampanyaya dönüştürüldü.
Kılıçdaroğlu’nun dini değerlere ve kutsallara saygısızlık yaptığı iddia edilerek CHP liderine yönelik nefret diline varan eleştirilerde bulunuldu. Ortalık birkaç saat içinde karışıverdi.
Oysa İslam âlimi Mustafa İslamoğlu'na göre ortada ne saygısızlık vardı, ne de kasıt...
Çünkü İslamoğlu twitter hesabından şunları vurguluyordu: "Ne seccadesi yahu?! Peygamber kendi mescidinde yıllarca hem kendisi hem sahabesi ayakkabılı sandaletli namaz kıldı. Cahilin dincisi de bi başka oluyor. Tam şaşkın ördek misali... Tövbe tövbe!"
Ve devam ediyordu İslamoğlu: "Hep hadislere tapar numarası yapıyorlar ama peygamberin ‘Yeryüzü bize mescit kılındı’ ilkesine küfrediyorlar. Seccadenin kutsallığı şöyle dursun, peygamberin yaşadığı yüzyılda ‘seccade’ kavramı yok. Bir kez bile kullanılmıyor. Yok, yok, yok!” (Haberler)
İFTAR HAZIRLIĞI
Kelle paça
Fırında patlıcan oturtma
Bremen usulü yalancı cacık
Pırasa soslu paluze
BÖLEN BÖLENE
Memleket Partisi diye gecekondu bir parti kurup, doğrudan olmasa da dolaylı olarak reYiz'e çalışacak olan Muharrem Ince'den sonra DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, bu kez doğrudan açıkladı ki Cumhur İttifakı’nı destekleyecekler.ve seçimlere AKP listelerinden gireceklermiş...
Ancak, Aksakal’ın ittifak kararını Parti Meclisi’ne getirmeden alması rahatsızlık ve tepki yaratırken genel başkan yardımcıları Onur İste, Selçuk Karakülçe ve Dilara Tambova görevlerinden istifa etti. İstifaların devamı bekleniyor. (Haberler)
aGa diyor ki:
Muharrem ve Önder beylerin "ne/ler" karşılığı reYiz'e oynadıkları yakında ortaya çıkacak ve o gün tükürükler havada uçuşacaktır. Sabır!
ÖLÜMÜNE SEVDALARA AĞIT
Ceylan gibisin,
kanlı tuzaklara çekilen,
çaresiz, yalnız, nasıl da şaşkın
ve kör bıçakla kesilmiş kurban gibisin,
öylesine yaralı.
Umutsuzsun
zira çevrilmiş yollar
karanlık köşelerde mevzilenmişler
tüm çıkışlar tutulmuş
çepçevre sarılmışsın
-ondan mı suskunsun-
yazın karalı.
Yorgunsun
omuzlarındaki sevda yüküyle,
uzanıvermişsin sessizce ve erken.
Kalk,
sevdalarına sarıl yeniden
ihanete ve ölüme karşı koy
meydan oku dünyaya yine.
Haydi, bir daha dene.
Duymuyor musun
kesildi kurşun yağmuru,
mermiler çiçek açtı bak,
haydi kalk,
sevdaların
yaşamalı.
Uyuyorsun sanki
sevgili güzel ölü,
belli, uykun derin.
Ne var ki, sadece derin bir uyku,
biliyorum, ölüm değil bu,
bir fidansın sen çünkü,
yirmidört yaş, baharı yaşamının
ve sen henüz
bir gül dalı.
Lakin artık
bir masal gelinisin
-kısacık ömrünün son karesi, son anı-
duvağın, barut dumanı
şahidin, yüreğine kilitlenmiş
soğuk bir namlu.
Ama ne yürekmiş ki o yürek,
aşkla atıyor hala
ve "bir gönül hikayesi anlatan" gözlerin
hala sevdalı.
GÜVEN ANKARA
Hikayesi:
Lanet olası çağdışı töre kurbanı
gencecik bir kadının ardından...
UÇTU uçtu SECCADE uçtu !
Gezi Direnişi sırasında "camilere ayakkabıyla girilip içki içildi" yalanını yıllarca kışkırtma unsuru olarak.kullanan iktidar şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir seccadeye basmasına dört koldan saldırıyor.
.
Yani, her zamanki gibi, tek kozları olan din tüccarlığına sığınıyorlar.
Et yiyemeyen çocuk oranının % 90'lara
doğru tırmanışa geçtiği bir ülkede seccadeyi bile sömürmeye kalkışmalarını hala yiyen
kaldı mı ki acaba?.. abacaa.. caba cup.. cup cup.. cıp cıp !
MOLLA REJİMLERİNİN DEĞİRMENİNE BİLEREK YA DA BİLMEYEREK SU TAŞIYAN KADINLARA KISSADAN HİSSELER / 7
Taliban çetesinin 2021'de Afganistan'da yönetimi yeniden ele geçirmesinden bu yana kadınlara yönelik baskı artıyor.
Sadece gözlerini gösterecek şekilde giyinmeleri taliban tarafından zorunlu
tutulan kadınların, yanlarında bir erkek
akraba olmadan 72 kilometreden uzak
yerlere seyahat etme hakları ellerinden alındı
Kadınların parklara, spor salonlarına ve yüzme havuzlarına girmelerine de yasak koyan taliban, kız çocuklarının ve kadınların, okullara ve üniversitelere gitmesini de yasaklamıştı. (Haberler)
SANATÇININ ÖLÜMÜ
Gitti gelmez bahar yeli,
Şarkılar yarıda kaldı.
Bütün bahçeler kilitli,
Anahtar Tanrı'da kaldı.
Geldi çattı en son ölmek,
Ne bir yemiş, ne bir çiçek,
Yanıyor güneşte petek,
Bütün bal arıda kaldı.
CAHİT SITKI TARANCI
Gülünce gözlerinin içi gülüyor
Beste: İrfan Özbakır
Güfte: Ülkü Aker
Makam: Hicaz
İRFAN ÖZBAKIR / III (BESTELERİNDEN)
Ömrümce hep adım adım (Rast)
Bir sen kaldın içimde (Hüzzam)
Gülünce gözlerinin içi gülüyor (Hicaz)
Meyhanelerde akşam olunca (Rast)
Sensiz kalan gönlümde (Rast)
Pişman olur da bir gün (Hüzzam)
Hani yosun rengi gözlerin (Nihavend)
Kim demiş ki sevgiler ayrılıklarla biter (Rast)
Rüzgâr uyumuş ay dalıyor (Acemkürdi)
Yılların ardından seslenmek niye (Nihavend)
Ne olur bilinmez bu aşkın sonu (Uşşak)
Gelirim demiştin giderken hani (Hicaz)
Aşkı fısıldamıştı dudakların (Kürdilihicazkar)
Şarkımı senin için yazdığımı bilseydin (Mahur)
Ömrümce hep adım adım
Beste: İrfan Özbakır
Güfte: Mehmet Erbulan
Makam: Rast
(Derlemedir)
BİTTİ
Meyhanelerde akşam olunca
Beste: İrfan Özbakır
Güfte: Hikmet Münir Ebcioğlu
Makam: Rast
İRFAN ÖZBAKIR / II (SANATI)
İrfan Özbakır, neo-klasik dönemin şarkı formunu kullanmaya özen göstermiştir.
Cavit Ongun, Kemal Gürses gibi hocalardan aldığı derslerle usul, makam, nazariyat, edebiyat, solfej ve repertuar bilgilerini güçlendirirken Rast makamında ard arda yaptığı bestelerle şöhreti yakalamıştır.
Eserlerini Zeki Müren, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Mediha Şen Sancakoğlu ve daha bir çok solist plaklarda, kasetlerde ve albümlerde ölümsüzleştirmiştir.
Bestelerinin ilhamını,
1968 yılında tatil için geldiği ve hayran olarak yerleştiği Marmaris'ten aldığını belirten bestecinin Türk Sanat Müziği'ne kazandırdığı 500'e yakın eserin çoğu akıllarda ve gönüllerde yer etti. Birçok kez "yılın şarkıları" ödüllerini kazandı.
(Derlemedir)
DEVAM EDECEK...
Bir sen kaldın içimde bir de o hatıralar
Beste: İrfan Özbakır
Güfte: Mustafa Sevilen
Makam: Hüzzam
İRFAN ÖZBAKIR / I (YAŞAMI)
Udi bestekâr İrfan Özbakır 1926 yılında Amasya'da dünyaya geldi. Annesi Ulviye Hanım, babası Ziya Bey'dir.
Özbakır, küçük yaşta fark edilen musiki yeteneği nedeniyle Amasya'da müzik dersleri almaya başladı.
1947 yılında vatani görevini yapmak için İstanbul'a gitti. Burada ünlü isimleri tanıma olanağı buldu.
Aynı yıl İstanbul Belediye Konservatuarı'na girdi. İlk önce keman çalmayı öğrenen Özbakır, konservervatuarda ud ile ilgilendi ve kendi kendine ud çalmayı öğrendi.
İstanbul Radyosu'nda 7 yıl süreyle fasıl heyetinde çalışan Özbakır, uzun yıllar solistlere ud ile eşlik etti. Ayşe Tunalı, Emel Sayın, Muazzez Ersoy gibi ünlülere ders verdi.
1960 yılında Yüksel Hanımla evlenen Özbakır’ın Ümit ve Bilgehan isimli iki çocuğu dünyaya geldi. Eşi kendisine musiki çalışmalarında yardım ve destek oldu. Bazı şarkılarının güftelerini yazdı.
İrfan Özbakır, 14 Aralık 2003 günü Marmaris Armutalan Beldesi’ndeki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda etti.
Cenazesi, vasiyeti gereği doğum yeri olan Amasya’da toprağa verildi.
(Derlemedir)
DEVAM EDECEK...
"Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek manasiyle bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir. Biz, bunu temin etmeden barış ve sükûna erişeceğimiz inancında değiliz.” (GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK / Söylev'den alıntıdır.)
DÜNYA'da ATATÜRK
* Dünya'da `başöğretmen’ sıfatlı tek lider olduğunu,
* Bir geometri kitabı yazdığını ve üçgen, açı, dikdörtgen gibi 48 geometri teriminin Türkçe isim babası.olduğunu,
* Norveç dilinde "Atatürk gibi olmak" diye bir deyim olduğunu,
* Yunan başkomutanı Trikopis`in, her Cumhuriyet Bayramı'nda Atina’daki Türk Büyükelçiliği'ne giderek, Atatürk`ün resminin önünde saygı duruşunda bulunduğunu,
* Kurtuluş Savaşı’nda rütbe alan birçok
kadın askerimizin arasından dünya tarihine geçen tek üsteğmenimiz olan Kara Fatma’nın bir müfrezenin komutanlığına bizzat Atatürk tarafından atandığını,
*Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorulduğunda "Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı... Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz" dediğini ve bunun üzerine BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu,
* 2000’de ABD Başkanı’nın milenyum mesajında; ’’ Milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir" denildiğini...
... Biliyor muydunuz?
(Alıntı: Özel Gürçağ Okulları)
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
ve
MÜCADELE ARKADAŞLARI'nı ANIYORUZ...
ATATÜRK gibi,
TÜRKİYE gibi,
TÜRKÇE Dili gibi,
TÜRK Ulusu gibi,
TÜRKİYE CUMHURİYETİ gibi...
... içinde TÜRK sözcüğü geçen her kavrama, her olguya düşman etnik ayrılıkçı çete uzantısı kadınlı erkekli ayak takımının,
Bağımsızlık Savaşımız'a gönderme yaparak
"keşke yunan kazansaydı" diyecek kadar soysuzlaşabilen çirkef yobaz artıklarının,
Çıkar için Türk-antiTürk ayrımı yapmadan her yöne yılışan ve eğilip bükülebilme yeteneği(!) sergileyen sırnaşık rüzgar güllerinin,
Korkudan tarafsızlık ayağına yatıp merdiven altlarını mesken edinen, idrar kaçağından muzdarip otsul zavallıların inadına...
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
ve
MÜCADELE ARKADAŞLARI
her Cuma bu başlıkta anılmaktadır.
Herkes davetlidir.
SORU/YORUM
Neredeyse her gün bir başka bıyıklıya sırnaşmayı "düşünce" biçimi sanan ve askıntı olmayı yaşam amacı edinen teyzelerin, "utanma" sözcüğünü ağızlarına almaları, hem güldürüp hem mide bulandırmıyor mu?
YENİ(!) TÜRKİYE'ye GEL
Akepe 21 yıldır iktidar...
Kuru soğanın tanesi 7.5 lira...
Zeytinin tanesi 50-60 kuruş...
Fındığın tanesi 35-40 kuruş...
Baklavanın dilimi17 lira...
Ayçiçek yağının bardağı 10 lira...
Unun kilosu 20 lira...
Simidin tanesi 7.5 lira...
Ekmek 5 lira...
Ramazan pidesi 10 lira...
Et veya kıyma: O da ne?
Enflasyon %112.5 (ENAG)*
Asgari ücret 8506 lira...
Milletvekili maaşı 73 bin 379 lira...
[Vatan Millet Sakarya aşkına(!) ]
Yeni(!) Türkiye’nin şarkısı:
"Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsarın?.."
*ENAG: Enflasyon Araştırma Grubu (Bağımsız)
YAR
Berceste bir dize sana karşı hislerim,
Hislerim de bir papatya kokusu şimdi.
Şimdi rüyalarımdasın seni düşlerim,
Düşlerim de bir menekşe dokusu şimdi.
Şimdi sen bir beyit ve ben uyaksız hece,
Hece, hece okudum ki adın bilmece.
Bilmece gibi meraklı hem değerlisin,
Değerlisin, umudum/ki, göz bebeğimsin.
Gözbebeğim; sensiz sükût eylesin sözüm,
Sözüm de sen oldukça her an güler yüzüm.
Güler yüzüm penceremde ay döner semah,
Semah eyler gökyüzünde bulutlar gibi ağâh...
TUBA YILDIRIM
".......
Çarpsak ,
yerden yere içimizdeki aciz şehirleri,
arsız aldanışlar,
yine yırtar gülüşlerimizin çiçekli entarisini.
Sorguya kim çekecek vefasız dünyanın,
hain sevgilerini
sırra kadem bastı,
siyah beyaz aşkın masum devirleri.
......."
(ARZU GÜNAL'ın "İhanet Gergefi" şiirinden)
İki fıkrada çok güzel:)
Paylaşım için teşekkür ederim.
Neriman, sen de gülme!
Neredeyse anneanne -veya babaanne- yaşındaki "teyze" , neredeyse torunu yaşındaki gence aşık olmuşsa n'olmuş yani?..
... Gülmeyin 'len!
Birbirine düşman iki ailenin çocukları olan
Temel ve Dursun, fıkra bu ya, cinayetten aynı hapishaneye düşmüşler.
Yargılandıktan sonra ikisi de idama mahkum edilmiş ve idam sehpasına beraber götürülmüşler.
Temel’e son isteği sorulduğunda, “Annemi görmek istiyorum” demiş. İsteği kabul edilmiş,
kadıncağıza haber salmışlar ve gelmesini beklerlerken, Dursun’a da son isteğini sormuşlar.
Dursun -soğukkanlı- yanıtlamış:
“Temel annesini görmesin !”
YlLMAK YOK EVELALLAH!
Siyasi yelpazede -dön baba dön- ayak basmadık köşe bırakmayan Doğu Perinçek, 100 bin imza kulvarında -da- pert oldu. (Haberler)
aGa diyor ki:
Siyaset meydanında nal toplamaktan yorulan Perinçek'in gelecek seçim döneminde Kokoreç Sevenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanlığı'na aday olmasını öneriyorum... Düşeni Allah görürmüş. Öyle diyo'lar
"Ya yanımda kal; şiir okuyalım, şarap içelim, sevişelim... Ya da git, hikaye ol."
BAHANE
Ayrılık için
koşullar oluştuğunda
bir bahaneye kalır iş.
Örneğin, buluşma yerine
üç dakika geç geliş,
olmadı, dalgınlıkla
atlamak bir özel günü
veya öylesine bir bakış
rasgele bir yabancıya...
... Gibisinden nice durumlar
kaçırılmayacak fırsatlardır.
Kaçırılmaz da.
Niyet zaten vardır.
Duraksamasız
ve bakılmadan geriye
anında terkedilir
çoktan gözden çıkarılan...
Koşullar oluşsun hele bir
-uzun sözün kısası dostum-
hiç umursanmadan
kimin yüzü kara kiminki aktır
bahane er ya da geç
bulunacaktır.
GÜVEN ANKARA
"NE SECCADESİ YAHU?!"
Cumartesi günü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir seccade üzerindeki ayakkabılı fotoğrafı sosyal medyada yayımlandı.
Fotoğraf, yandaşlar tarafından hızla yayıldı ve Kılıçdaroğlu aleyhine kampanyaya dönüştürüldü.
Kılıçdaroğlu’nun dini değerlere ve kutsallara saygısızlık yaptığı iddia edilerek CHP liderine yönelik nefret diline varan eleştirilerde bulunuldu. Ortalık birkaç saat içinde karışıverdi.
Oysa İslam âlimi Mustafa İslamoğlu'na göre ortada ne saygısızlık vardı, ne de kasıt...
Çünkü İslamoğlu twitter hesabından şunları vurguluyordu:
"Ne seccadesi yahu?! Peygamber kendi mescidinde yıllarca hem kendisi hem sahabesi ayakkabılı sandaletli namaz kıldı.
Cahilin dincisi de bi başka oluyor. Tam şaşkın ördek misali... Tövbe tövbe!"
Ve devam ediyordu İslamoğlu:
"Hep hadislere tapar numarası yapıyorlar ama peygamberin ‘Yeryüzü bize mescit kılındı’ ilkesine küfrediyorlar. Seccadenin kutsallığı şöyle dursun, peygamberin yaşadığı yüzyılda ‘seccade’ kavramı yok. Bir kez bile kullanılmıyor. Yok, yok, yok!” (Haberler)
eyWallah Ata Kızı :)))