XVIII sıhhıye köprüsünün ömür törpüsü uğultulu pisliğinden, kuduz köpekten kaçar gibi kaçıp, kibirsiz mimarisi ve geniş, huzurlu ön avlusu ve bilge sütunları olan, dil/tarih/coğrafya fakültesi önünden geçerek, ankara radyosu bahçe saatine baktım, 09:25;
yani günümüz insanlarının, birbirini arayabilir olduğu \medenî\ vakte, otuzbeş kalaydı ve, anladım ki hikmetleri bilinmediğinde trafik ışıkları, aptallaradır…, oysa ki basit arkadaş; sabırsızlanmadan sükûnetle kırmızıda bekleyip, yeşilde mutluluk içinde geçeceksin karşıya, şu kirli sarıya gelince, hayat onu takmaz ve hazır da olmaz kimse zaten, ki bir anlıktır…,
ve susuzluktan içi yangın yeri olan maşuk; hokkabazın şapkadan tavşan çıkarması gibi, sunamam sana bir cam kâse dolusu su, iç okyanus gözlerimi kana kana ki, dualarım, içini daha da kanatacak kızıl gonca gül gibi…,
o güzelim iki yanı körpe çınar ağaçlarıyla bezeli yolun, çamur deryasına bulandığı gece, ayaklarım yere değmiyordu sanki, inerken çankayadan kızılaya, atasız bulvar önlerine…, aşkın bulvarında ve ışıl ışıldım, canına susamış bir cellatla geçen, bunca yıllık yıkıntıdan, virâneden çıkmış, delişmen bir delikanlının; yürek gücüyle…, kırkından sonraki meşkin, transandantal ve gizemli boyutlarını, seyridir; aşk…,
ki hey cellat; yine de muhabbete yaşama anlayışı tanıman, gözüne sokulmuş bir eros oku değil midir…, ey ruhu kana bulanmış cani, hayat trafiği işte, hayat trafiği, celladını durduruyor vuslat cinayetleri, kırmızıda…,
Acaba sadece trafikte her yıl ortalama 10.000 (onbin) insanını kaybeden ülke olarak, suçu kimde bulmalıyız. Araçlarda mı? Sürücülerdemi? Yollardamı? Kurallardamı? Polislerdemi? Eğitimdemi? Ailesinden, arkadaşlarından, tanıdık yada komşularından en az birini trafiğe hiç kurban vermemiş insan sanmıyorum ki var. Her birim topu diğerine atıyor, peki kim ne kafar suçlu?
T.T.İ. Trafik Terör İşsizlik bu üç sorunun hakkından bir türlü gelemiyoruz, kos koca bir ülke olarak.
* Trafik kazalarında her yıl ortalama 10.000 (ON:BİN) kişiyi kaybediyoruz. * 30 yıldır (üç beş çapulcu denen) Pkk problemini halledemedik, trilyonlara boşa akıp gidiyor. * Nüfus planlamasını yoksul güneydoğu yerine zengin batıya yaptırdık, nufüs yoğunlaştı, işssizlik arttı, faizle para kazanmayı kolaylaştırdık, iş yapanın burnundan getirdik, kimse iş yeri fabrika açmaz oldu, işsizlik aldı başını gidiyor.
________-kavşağına girmişim_____bir kere sevdanın ______yeşili görmüş arabalar_____vızır vızır _________________arkamda_____önümde ___________üstüme gelenleri_____sorma _____________dönemiyorum_____kaldırım yakın ____________________________________________ ____________________________________________ _______________birkaç adım_____geçemiyorum ___________________bir ümit_____belki ulaşırım ___________pul gibi yapışmak_____da var yere __________kavşağına girmişim_____aşkın ___________________girmişim_____bir kere
erken ölümü..babamı..terör dedikleri şey işte,şımarık küçük burjuva çocuklarını..ve onları altına araba verip de adam ettik sana babaları....überholen,almanları hatırlatıyor bana..yürürken sollamak istediğim insanları..2 hafta öncesinde gördüğüm rüyayı..babamın evden çıkışını,bidaha dönmeyişini.....
Bir zamanlar herkes gibi İngilizlerde yolun solundan gidiyordu.Bunun içinde birçok geçerli sebebi vardı.
Yüzyıllar önce yolun karşısından gelenin dost mu düşman mı olduğunu kestirmek pek mümkün değildi.İnsanların çoğu sağ elerini kullandığı için yolun solundan,duvar dibinden(yaya veya atla) giderek sol tarafını emniyete alır, sağ ellerini hemen kılıç çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.
Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300 yılında Papanın Roma’ya gelecek hacıların yolda karmaşaya meydan vermemeleri için yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşti ve yüzyıllar boyu devam etti.
18.yüzyıl sonlarında ABD'de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu.Bu da yolun solundan gidildiğinde karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştırıyordu.
Çok geçmeden ABD'de trafik sağdan işlemeye başladı.Fransız İhtilali sırasında ihtilal liderlerinden Maxsimillien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik Kiliseye meydan okuyanlara jest olsun diye Parislilerden yolun sağından gitmelerini istedi.
Bir süre sonra kendiside solak olan Napolyon ordularındaki ikmal arabalarının yolun sağından gitmeleri emrini verdi ve zaptettiği her ülkede bu uygulamayı hayata geçirdi.
İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafında işgal edilmediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlığından vazgeçmediler. Avusturya,Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler.Zaten İngilizler de Amerikalılardan farklı olarak sürücü arabanın üstünde ve sağında oturuyordu.
Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu gelişimin dünya öncüsü olan ABD'de sürücü koltuğu ve direksiyon sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın birçok bölgesinde bu şekilde yaygınlaştı.
İngiltere de ve eski sömürgelerinde, trafik akışını sağ şeride almanın faturası o kadar yüklüdür ki,artık isteseler de kolay kolay bunu yapamazlar.
Hangi ülkede olursanız olun, trafiği ister sağdan olsun ister soldan, karşıdan karşıya geçmeden önce, siz yinede her iki yöne bakmayı unutmayın.'
Trafik kazası sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan kazazedelerin, kanuna göre tedavi için ücret ödememesi gerektiği belirtildi. Tüketiciler Birliği, kazazedelerin haklarıyla ilgili bir rapor hazırladı. Kaza sonucu yaralanan ve herhangi bir hastanede tedavi gören kazazedelerin bu tedavileri sonucu hastane tarafından ücret talep edilemeyeceğinin belirtildiği raporda, 2918 Sayılı Trafik Kanunu'na göre herhangi bir trafik kazası sonucu yaralan kişi en kısa sürede hastaneye yetiştirilmek ve gereken tedavinin yapılması hükümlerini içeriyor. Yönetmeliğe göre, hastane acil servisi, kendisine gelen kazazedenin maddi durumu, sosyal güvencesinin olup olmadığına ve hastanın özelliğine bakmadan gereken tedaviyi ve müdahaleyi herhangi bir ücret talep etmeden yapmak zorunda. Bu tedavi sonucu oluşan masrafın ise Sağlık Bakanlığı Karayolları Trafik Döner Sermaye İsletmesi tarafından karşılanacağının belirtildiği rapora göre, vatandaşların haklarını bilmediği için sorunlar yaşandığını ve hastanelerin bu kanundan bihabermiş gibi gözüküp vatandaştan para talep etmelerinin suç olduğu belirtildi.. Kazasız günler dileğiyle.
XVIII
sıhhıye köprüsünün
ömür törpüsü uğultulu pisliğinden,
kuduz köpekten kaçar gibi kaçıp,
kibirsiz mimarisi ve
geniş, huzurlu ön avlusu
ve bilge sütunları olan,
dil/tarih/coğrafya fakültesi önünden geçerek,
ankara radyosu bahçe saatine baktım,
09:25;
yani günümüz insanlarının,
birbirini arayabilir olduğu \medenî\ vakte,
otuzbeş kalaydı ve,
anladım ki hikmetleri bilinmediğinde trafik ışıkları,
aptallaradır…,
oysa ki basit arkadaş;
sabırsızlanmadan sükûnetle kırmızıda bekleyip,
yeşilde mutluluk içinde geçeceksin karşıya,
şu kirli sarıya gelince,
hayat onu takmaz ve hazır da olmaz kimse zaten,
ki bir anlıktır…,
ve susuzluktan içi yangın yeri olan maşuk;
hokkabazın şapkadan tavşan çıkarması gibi,
sunamam sana bir cam kâse dolusu su,
iç okyanus gözlerimi kana kana ki,
dualarım,
içini daha da kanatacak kızıl gonca gül gibi…,
o güzelim iki yanı körpe çınar ağaçlarıyla bezeli yolun,
çamur deryasına bulandığı gece,
ayaklarım yere değmiyordu sanki,
inerken çankayadan kızılaya,
atasız bulvar önlerine…,
aşkın bulvarında ve ışıl ışıldım,
canına susamış bir cellatla geçen,
bunca yıllık yıkıntıdan,
virâneden çıkmış,
delişmen bir delikanlının;
yürek gücüyle…,
kırkından sonraki meşkin,
transandantal ve gizemli boyutlarını,
seyridir; aşk…,
ki hey cellat;
yine de muhabbete yaşama anlayışı tanıman,
gözüne sokulmuş bir eros oku değil midir…,
ey ruhu kana bulanmış cani,
hayat trafiği işte,
hayat trafiği,
celladını durduruyor vuslat cinayetleri,
kırmızıda…,
Acaba sadece trafikte her yıl ortalama 10.000 (onbin) insanını kaybeden ülke olarak, suçu kimde bulmalıyız.
Araçlarda mı?
Sürücülerdemi?
Yollardamı?
Kurallardamı?
Polislerdemi?
Eğitimdemi?
Ailesinden, arkadaşlarından, tanıdık yada komşularından en az birini trafiğe hiç kurban vermemiş insan sanmıyorum ki var.
Her birim topu diğerine atıyor, peki kim ne kafar suçlu?
T.T.İ.
Trafik Terör İşsizlik bu üç sorunun hakkından bir türlü gelemiyoruz, kos koca bir ülke olarak.
* Trafik kazalarında her yıl ortalama 10.000 (ON:BİN) kişiyi kaybediyoruz.
* 30 yıldır (üç beş çapulcu denen) Pkk problemini halledemedik,
trilyonlara boşa akıp gidiyor.
* Nüfus planlamasını yoksul güneydoğu yerine zengin batıya yaptırdık, nufüs yoğunlaştı, işssizlik arttı, faizle para kazanmayı kolaylaştırdık, iş yapanın burnundan getirdik, kimse iş yeri fabrika açmaz oldu, işsizlik aldı başını gidiyor.
Ne olacak bu sorunlar, kim çözecek, bilinmiyor.
__________________SEVDA_____KAVŞAĞI
________-kavşağına girmişim_____bir kere sevdanın
______yeşili görmüş arabalar_____vızır vızır
_________________arkamda_____önümde
___________üstüme gelenleri_____sorma
_____________dönemiyorum_____kaldırım yakın
____________________________________________
____________________________________________
_______________birkaç adım_____geçemiyorum
___________________bir ümit_____belki ulaşırım
___________pul gibi yapışmak_____da var yere
__________kavşağına girmişim_____aşkın
___________________girmişim_____bir kere
______________________Onur_____BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=593940&order=oto
Otomatik sıralamaya göre 25. sayfadaki 484. şiir…
ölüme en yakin yol!
canavar.
erken ölümü..babamı..terör dedikleri şey işte,şımarık küçük burjuva çocuklarını..ve onları altına araba verip de adam ettik sana babaları....überholen,almanları hatırlatıyor bana..yürürken sollamak istediğim insanları..2 hafta öncesinde gördüğüm rüyayı..babamın evden çıkışını,bidaha dönmeyişini.....
Hatalı sollama,
Aşırı hız,
Alkollü araç kullanma...vb. gibi nedenlerle her yıl binlerce insanımızı kurban verdiğimiz bir başka terör şekli.
sizce trafik ne demek
bana yardımcı olurmusunuz
Ne kadar sabırlıyım...
İstanbul
Seyrüsefer...
'İNGİLTERE’DE TRAFİK NEDEN SOLDAN AKAR?
Bir zamanlar herkes gibi İngilizlerde yolun solundan gidiyordu.Bunun içinde birçok geçerli sebebi vardı.
Yüzyıllar önce yolun karşısından gelenin dost mu düşman mı olduğunu kestirmek pek mümkün değildi.İnsanların çoğu sağ elerini kullandığı için yolun solundan,duvar dibinden(yaya veya atla) giderek sol tarafını emniyete alır, sağ ellerini hemen kılıç çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.
Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300 yılında Papanın Roma’ya gelecek hacıların yolda karmaşaya meydan vermemeleri için yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşti ve yüzyıllar boyu devam etti.
18.yüzyıl sonlarında ABD'de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu.Bu da yolun solundan gidildiğinde karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştırıyordu.
Çok geçmeden ABD'de trafik sağdan işlemeye başladı.Fransız İhtilali sırasında ihtilal liderlerinden Maxsimillien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik Kiliseye meydan okuyanlara jest olsun diye Parislilerden yolun sağından gitmelerini istedi.
Bir süre sonra kendiside solak olan Napolyon ordularındaki ikmal arabalarının yolun sağından gitmeleri emrini verdi ve zaptettiği her ülkede bu uygulamayı hayata geçirdi.
İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafında işgal edilmediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlığından vazgeçmediler. Avusturya,Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler.Zaten İngilizler de Amerikalılardan farklı olarak sürücü arabanın üstünde ve sağında oturuyordu.
Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu gelişimin dünya öncüsü olan ABD'de sürücü koltuğu ve direksiyon sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın birçok bölgesinde bu şekilde yaygınlaştı.
İngiltere de ve eski sömürgelerinde, trafik akışını sağ şeride almanın faturası o kadar yüklüdür ki,artık isteseler de kolay kolay bunu yapamazlar.
Hangi ülkede olursanız olun, trafiği ister sağdan olsun ister soldan, karşıdan karşıya geçmeden önce, siz yinede her iki yöne bakmayı unutmayın.'
hazırlayan: erdem aLpHaE
sunan : sufaya
yönetmen: A.Ziya
2928 SAYILI TRAFİK KANUNU
Trafik kazası sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan kazazedelerin, kanuna göre tedavi için ücret ödememesi gerektiği belirtildi.
Tüketiciler Birliği, kazazedelerin haklarıyla ilgili bir rapor hazırladı. Kaza sonucu yaralanan ve herhangi bir hastanede tedavi gören kazazedelerin bu tedavileri sonucu hastane tarafından ücret talep edilemeyeceğinin belirtildiği raporda,
2918 Sayılı Trafik Kanunu'na göre herhangi bir trafik kazası sonucu yaralan kişi en kısa sürede hastaneye yetiştirilmek ve gereken tedavinin yapılması hükümlerini
içeriyor. Yönetmeliğe göre, hastane acil servisi, kendisine gelen kazazedenin maddi durumu, sosyal güvencesinin olup olmadığına ve hastanın özelliğine bakmadan gereken tedaviyi ve müdahaleyi herhangi bir ücret talep etmeden yapmak zorunda.
Bu tedavi sonucu oluşan masrafın ise Sağlık Bakanlığı Karayolları Trafik Döner Sermaye İsletmesi tarafından karşılanacağının belirtildiği rapora göre,
vatandaşların haklarını bilmediği için sorunlar yaşandığını ve hastanelerin bu kanundan bihabermiş gibi gözüküp vatandaştan para talep etmelerinin suç olduğu belirtildi..
Kazasız günler dileğiyle.
ömür törpüsü.....
ülke kalitesinin yollara yansıması...
at arabası ve kadınların olmadıgı geri kalan canlı cansız hertürlü zımbırtının hareket halinde oldugu bir ortam :)))))))))))
bisikletlerin arkasına takılmış arabaların olduğu,motorların öncelikli araç olarak kullanıldığı trafik istiyorum ben de....
istanbul'da keşmekeş....