'O devirde benim gönlümde bir tiyatro aşkı vardı; fakat bir aşk platonik diyorum,çünkü,beni tiyatroya hiç göndermezlerdi.Bu yüzden,tiyatro denilen yerde tadılan zevki,hakikate o kadar az uygun bir şekilde tasavvur ederdim ki,mesela bütün seyircilerin aynı dekor karşısında bulunduklarını bilmekle beraber,her seyircinin kendine mahsus bir istereskopla o dekoru diğer binlerce seyircden başka türlü gördüğüne zahip olurdum.' M.Proust
Oyuncular: 1. esmer bir yağmur 2. esmer istemeyen bir balık dekor: barların masaları
bu oyun sahnelenemez. Sahnelenmesi için gerekli doğa şartları müsait olmadığı yetkili kurumlarca tespit edilmiştir. En önemli prenses bulundu ama prens kılığında dolaşan şahışın gerek gerçek hayatta gerçekte sanal hayatta prenslikle uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı görüldü. Zaten prensin provalara içip içip geldiği ve prensesi rahatsız ettiği belgelerle tespiti sabittir. Oyun dışı kalan prens gerçek hayatı oyunla karıştırıp prensese olan sevgisini hayata taşıma teşebbüsleri sonuçsuz kalmıştır. Ama prens bu sefer prensesin kalbine şiirle girme yolunu seçmiştir. Bunun için bir kitap çıkarmıştır.sonuçları prens tarafından komuoyunu açıklanacaktır. biraz açalım. bu balık değişebiliyor.yanına artı eksi gibi matematiğin en temel adamlarını alıp bilinmeyen şekilde bilinmeyen başka bir şekle girebiliyor.balık her ortamda değişmez.yazları kurak kışları serin yerlerde daha fazla değişime uğradığı gözlenmiştir.bazen böcek de olur. Yağmur sabitken balık değişir.o halde yağmur değişkenken balık sabittir.(bu cümle tamamen bana aittir.) evet ne balık esmer olmak istedi ne de esmer balığa renk vermek istedi. Zaten balığın rengi balık daha doğmadan kerbela çölünde balığın rengini seçmişlerdi..
yaşamın ta kendisi. 11 senedir mesleğim tiyatro. mesleğimi yapmak hala zor benim için. çünkü ailemle hala kavga ediyorum nedeni ise tiyatro meslek olarak görülmüyor bu çocukları için gelecek korkuları yaşıyorlar. zor çünkü çocuk oyunlarında okul öğretmenleri birbirleriyle 'şurda şunu 8 milyona aldım bak ne kadar uygun fiyatı' gibi alışveriş hakkında konuşuyolar.zor çünkü insanlar bi kot pantolona 100 ytl verebilirken tiyatroya 5-10 ytl harcayamıyolar.zor çünkü sahne kiraları 300 ytlden başlıyor. zor çünkü organizasyon için akşama kadar bi bölgeyi yürüyerek dolaşmak zorunda kalıyorum ve insanların yaklaşımı çok kötü. okul müdürleri tiyatro çok gereksiz bişeymiş gibi davranıyolar böylece tiyatrocularda gereksiz hale geliyor. zor çünkü devlet okullarında hala ücretsiz ders veriyoruz nedenide okulların bu gibi eğitimlere ayıracak parası yok. zor çünkü tüm bunlara rağmen tiyatroyu yaşamımdan daha çok seviyorum.
Duygusal yoğunluk yaşayıp kolayca etkilenerek, hemencecik inanan kitleleri çoğu tiyatro oyununun içerik olarak yüksek ve yüce anlamlar taşıdığına inandırmak kolaydır.. Bakın olay şurda kopuyor.. basit olan basitlikten haz alır.. Bu değer verdiğimiz herşey için geçerli.. nedir mesela? basit örnekler vereceğim.. Vazgeçiyorum.. affınıza sığınıyorum.. dikkatli olun sığıntı muamelesi yapmayın bana.. vazgeçiyorum çünkü uzun düşünceler bunlar... olmuyor ne yazacağımı unuttum.. böyle diyorum ben.. pek beğenmedim dediklerimi gerçi..
oyuna ve oyuncularına ve hatta konuya ve yazanların bakış açısına göre hayatı nereden, nasıl gördüklerini gösteren canlı performansın izlendiği dinlendiği yaşandığı (artık ne sayarsanız sayın) bir algoritma yada işin türkçesi seyri alemdir :)))
tiyatro AŞK TUTKU HAYKIRIŞ KAÇIŞ bunların hepsini dibine kadar yaşayabilme,kendini istediğin kalıplara sokabilmedir.Tiyatro bnm gururum aşkım hewesim,kendime güvenmemi sağlayan büyük kapı,en güzel günlerimi geçirdiğim provaları en güzel arkadaşlıkları kurduğum süreci....Tİyatro MUHHTEŞŞEMM bişiy..
Emeksiz tiyatro olmayacağı kesin! Hayata başka bir açıdan, eleştirel bir gözle bakmaktır. Sanat yapacağım diye yaşadığımız toplumun sorunlarından uzak kalmak da değil. BENCE TİYATRO NE DEĞİLDİR DİYE SORMAK LAZIM 'tiyatro sevicilerine ve onları alkışlayan sahte ellere'! ! !
İlk gittiğimde ilkokulda idim. Bir evin çatısında balkonda bir keman, bir borozan, bir konturbas, bir viyola sürekli onları seyretmiştim. Konuyu ve oyunu hatırlamıyorum.
tek kelimeyle SANAT.....dönüm noktam..belkide ilgilenmekle en fazla gurur mutluluk duyduğum alan..o duygu o his eşşiz bir güzellikte..heycanın had safhada olduğu bir süreç..parıltılı bir dönem...
'O devirde benim gönlümde bir tiyatro aşkı vardı; fakat bir aşk platonik diyorum,çünkü,beni tiyatroya hiç göndermezlerdi.Bu yüzden,tiyatro denilen yerde tadılan zevki,hakikate o kadar az uygun bir şekilde tasavvur ederdim ki,mesela bütün seyircilerin aynı dekor karşısında bulunduklarını bilmekle beraber,her seyircinin kendine mahsus bir istereskopla o dekoru diğer binlerce seyircden başka türlü gördüğüne zahip olurdum.' M.Proust
Oyun adı: moru yeşile boğmak
Oyuncular: 1. esmer bir yağmur
2. esmer istemeyen bir balık
dekor: barların masaları
bu oyun sahnelenemez. Sahnelenmesi için gerekli doğa şartları müsait olmadığı yetkili kurumlarca tespit edilmiştir. En önemli prenses bulundu ama prens kılığında dolaşan şahışın gerek gerçek hayatta gerçekte sanal hayatta prenslikle uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı görüldü. Zaten prensin provalara içip içip geldiği ve prensesi rahatsız ettiği belgelerle tespiti sabittir. Oyun dışı kalan prens gerçek hayatı oyunla karıştırıp prensese olan sevgisini hayata taşıma teşebbüsleri sonuçsuz kalmıştır. Ama prens bu sefer prensesin kalbine şiirle girme yolunu seçmiştir. Bunun için bir kitap çıkarmıştır.sonuçları prens tarafından komuoyunu açıklanacaktır. biraz açalım. bu balık değişebiliyor.yanına artı eksi gibi matematiğin en temel adamlarını alıp bilinmeyen şekilde bilinmeyen başka bir şekle girebiliyor.balık her ortamda değişmez.yazları kurak kışları serin yerlerde daha fazla değişime uğradığı gözlenmiştir.bazen böcek de olur. Yağmur sabitken balık değişir.o halde yağmur değişkenken balık sabittir.(bu cümle tamamen bana aittir.) evet ne balık esmer olmak istedi ne de esmer balığa renk vermek istedi. Zaten balığın rengi balık daha doğmadan kerbela çölünde balığın rengini seçmişlerdi..
yaşamın ta kendisi. 11 senedir mesleğim tiyatro. mesleğimi yapmak hala zor benim için. çünkü ailemle hala kavga ediyorum nedeni ise tiyatro meslek olarak görülmüyor bu çocukları için gelecek korkuları yaşıyorlar. zor çünkü çocuk oyunlarında okul öğretmenleri birbirleriyle 'şurda şunu 8 milyona aldım bak ne kadar uygun fiyatı' gibi alışveriş hakkında konuşuyolar.zor çünkü insanlar bi kot pantolona 100 ytl verebilirken tiyatroya 5-10 ytl harcayamıyolar.zor çünkü sahne kiraları 300 ytlden başlıyor. zor çünkü organizasyon için akşama kadar bi bölgeyi yürüyerek dolaşmak zorunda kalıyorum ve insanların yaklaşımı çok kötü. okul müdürleri tiyatro çok gereksiz bişeymiş gibi davranıyolar böylece tiyatrocularda gereksiz hale geliyor. zor çünkü devlet okullarında hala ücretsiz ders veriyoruz nedenide okulların bu gibi eğitimlere ayıracak parası yok. zor çünkü tüm bunlara rağmen tiyatroyu yaşamımdan daha çok seviyorum.
Duygusal yoğunluk yaşayıp kolayca etkilenerek, hemencecik inanan kitleleri çoğu tiyatro oyununun içerik olarak yüksek ve yüce anlamlar taşıdığına inandırmak kolaydır..
Bakın olay şurda kopuyor.. basit olan basitlikten haz alır..
Bu değer verdiğimiz herşey için geçerli.. nedir mesela? basit örnekler vereceğim..
Vazgeçiyorum.. affınıza sığınıyorum.. dikkatli olun sığıntı muamelesi yapmayın bana.. vazgeçiyorum çünkü uzun düşünceler bunlar... olmuyor ne yazacağımı unuttum..
böyle diyorum ben.. pek beğenmedim dediklerimi gerçi..
hayata kapalı perdeler arkasından bakmamayı; suyun rengini görmeyi
perde açılır ve kapanır,arada neler yaşanır? onu size oyuncular ve seyirci anlatır...
oyuna ve oyuncularına ve hatta konuya ve yazanların bakış açısına göre hayatı nereden, nasıl gördüklerini gösteren canlı performansın izlendiği dinlendiği yaşandığı (artık ne sayarsanız sayın) bir algoritma yada işin türkçesi seyri alemdir :)))
psikodrama = kuduramaıssırma (çağrıştırdı)
yaşanılanların belli bir üslupla sahnelenmesi
veee....perde! ......
hayatta da oyun oynamayı sevenler için, ve oyun arkadaşları ile gittikleri bol entrikalı görsellikler
tiyatro AŞK TUTKU HAYKIRIŞ KAÇIŞ bunların hepsini dibine kadar yaşayabilme,kendini istediğin kalıplara sokabilmedir.Tiyatro bnm gururum aşkım hewesim,kendime güvenmemi sağlayan büyük kapı,en güzel günlerimi geçirdiğim provaları en güzel arkadaşlıkları kurduğum süreci....Tİyatro MUHHTEŞŞEMM bişiy..
Emeksiz tiyatro olmayacağı kesin! Hayata başka bir açıdan, eleştirel bir gözle bakmaktır. Sanat yapacağım diye yaşadığımız toplumun sorunlarından uzak kalmak da değil. BENCE TİYATRO NE DEĞİLDİR DİYE SORMAK LAZIM 'tiyatro sevicilerine ve onları alkışlayan sahte ellere'! ! !
Münir Özkul'a sormuşlar: Tiyatro nedir?
'Tiyatro iki kalas, bir hevestir! '
hayat tın gerçeklerini anlatıldığı icraat salonu
Tiyatro,hayatın ta kendisidir.. hayattan kaçmak bence aptallık olur............. :-)
tiyatro bütün sanatları içinde bulunduran bir sanattır... sanattan anlayanın sevgilisidir vazgeçilmezidir
Anlam neki
'çılgın sonbahar'dı oyunun adı..iki kişinin sahneyi paylaştığı harika bir hayat kesitiydi...büyüleyiciydi..
TİYATRO sizce ne demek
çok beğendiğim bir oyuncunun mail gönderip 'sen kimsin' demesine sebep sanat olayı ;)
Eskiden sinema ve tv yokken eğlenmek maksatlı hazırlanmış toplu gösterilerdeki oyunlara verilen ad.
İlk gittiğimde ilkokulda idim. Bir evin çatısında balkonda bir keman, bir borozan, bir konturbas, bir viyola sürekli onları seyretmiştim. Konuyu ve oyunu hatırlamıyorum.
Tiyatro bence yaşamdır
tezde onu istemeyecekler ;)
tek kelimeyle SANAT.....dönüm noktam..belkide ilgilenmekle en fazla gurur mutluluk duyduğum alan..o duygu o his eşşiz bir güzellikte..heycanın had safhada olduğu bir süreç..parıltılı bir dönem...
romalılar savaş içindeydi deee,yunanlılar güllü bahçe içinde miydiiiii.. :)
bazı medeniyetlerin gösterdiği özen -tiydi... :)
sahnenin dışında oynarsın adı yaşam olur.sahnede yaşarsın,adı oyun olur.
Tiyatro; Şiirdir..
Tiyatro; Şarkıdır..
Tiyatro; Danstır..
Tiyatro; Müziktir..
Tiyatro; Fıkradır..
Tiyatro; Mizahtır..
Tiyatro; Gülmektir..
Tiyatro; Ağlamaktır..
Tiyatro; Sevmektir..
Tiyatro; Aşktır..
Tiyatro; Sevinçtir,acıdır,
Hüzündür,kederdir..
Tiyatro; Dramdır..
YAŞAMDIR TİYATRO!
YAŞAMDA YAŞADIĞIN HERŞEY...
TİYATRO; HAYATIN AYNASI DEĞİL,
TA KENDİSİDİR.
YAŞAMA YAŞAM KATAN:
BİR DÜNYADIR TİYATRO! ..