time terimi Hatice Yavuzdurmaz tarafından 10.11.2006 tarihinde eklendi
He was always lazy, he never wanted to work and now he is doing time (Hep tembeldi, hiç çalışmak istemiyordu, şimdi de hapis yatıyor).
Have time (Zamanı olmak), Make time (Zaman bulmak), Do time (Do one's time: Hapis yatmak).I don't any time: Hiç vaktim yok
kim ki duk imzası taşıyan bir film daha...bu defa bol replik kullanılmış diğer filmlerinin aksine...insan ilişkileri,güzellik kavramı,ve kendini bulmaya dair güzel bir film..
He was always lazy, he never wanted to work and now he is doing time (Hep tembeldi, hiç çalışmak istemiyordu, şimdi de hapis yatıyor).
Have time (Zamanı olmak), Make time (Zaman bulmak), Do time (Do one's time: Hapis yatmak).
I don't any time: Hiç vaktim yok
kim ki duk imzası taşıyan bir film daha...bu defa bol replik kullanılmış diğer filmlerinin aksine...insan ilişkileri,güzellik kavramı,ve kendini bulmaya dair güzel bir film..