'terrere' latincede titremek anlamına gelmekle beraber 'terror' ün kökeni 'korku'dur. korku salmaktır. hatta farsçada bile 'tersîden' denilir ki buda latinceden geçmiştir. Hint-Avrupa dillerinde 'tirs' (türkçedeki tırsmak) bile aynı kökendendir. görüldüğü üzere terör bütün dillerde terördür. bunun dini dili ırkı yok. Anlamına dikkatinizi çekerim.. korku salmak.. anlamını amacından alıyor.. Terör örgütlerinin ideolojilerine bir bakın; kurcalayın biraz orada ateist filozofların fikirlerini de bulacaksınız.. bakın de diye ayırdım. tekrar söylüyorum: dili dini ırkı olmuyor.. ama ateist ve onun türevi inkarcı felsefelerin terördeki etkisi inkâr edilemez..
Dünyanın her tarafında teröre muhatap olan ülkeler var. Demokratik ülkelerin çoğu, benzer sorunlarına, kendilerine yakışan, üsluplarına uygun çözümler buldular; teröre bizden daha az sayıda kurban verdikleri halde... Biz ise, 'çözüm' üzerinde kafa yormak bir yana, bu yöndeki çabaları yasalarla yasaklamayı mârifet sayıyoruz. Daha da önemlisi, ulusal bir dâvâyı, kendi kısır parti, grup, örgüt çıkarlarına kurban edebilen bir anlayış egemen Türkiye'de... “Ak Parti ve Tayyip Erdoğan eliyle gelecekse barış ülkeye, hiç gelmesin daha iyi” diye düşünenler az mıdır sanıyorsunuz?
Geçmişte, Ak Parti ve Tayyip Erdoğan yoktu, ANAP ve Turgut Özal vardı; çözüme geçit vermediler. Süleyman Demirel – Erdal İnönü ikilisinin girişimleri de akamete uğratıldı. Şimdi de aynı başarısızlığı Ak Parti hükümetine ve Tayyip Erdoğan'a tattırmaktan zevk duyacaklar var aramızda.
Onlara imkân verilmez, önümüze çıkan fırsat iyi değerlendirilirse, ayrılıkçı terörü artık kaderimiz olmaktan çıkarabiliriz
Soğuk savaş yıllarında özellikle 1963'teki Kennedy suikastinle başlayan kaos sürecinden,günümüze kadar dünyayı belli politik,siyasal,etnik,dini ve ekonomik çıkarlar doğrtultusunda etkilemeyi planlayan gizli bir savaş biçimi..Bu savaş biçiminde hedef alınan insanlar askeri ve diplomatik şahsiyetler olabileceği gibi masum insanlar da olabilir..Masum insanlar da öldürülerek toplumda bir kaos ortamının yaratılması hedeflenebilir.
Ancak kim ne derse desin adına terör denilen olgu gizli servislerin ve devletlerin el altından desteği olmadan hiçbiryere varamaz..Çünkü terör olgusunun hedeflenen coğrafyada tutunarak başarılı olması büyük finansal ve lojistik kaynakları zorunlu kılar..Aksi ahlde başlı başına bağımsız bir terör örgütünün varlığını sürdürebilmesi imkansız bir durumdur.
'Devir Terör devridir'Fransız devrimin önde gelen isimlerinde robes pier(yanlış yazdım kusura bakmayın) bu sözü sözlediğinde Terör devrinin bu kadar uzun olcağanı biliyormuydu acaba
Terör insanlığın evrensel belasıdır. Huzurun ve istikrarın baş düşmanıdır. Bir ülkeyi uçurumun eşiğine getirmek isteyenlerin başvuracağı en büyük kirli silahtır. Demokratik süreci hiçe sayan terör, bugüne kadar hiç kimseye yarar sağlamamıştır, bundan sonra da sağlamayacaktır. Terörün içeriğini bilsek de tam bir tanımını yapmak nerdeyse imkânsızdır. Çünkü bu konuya yaklaşan tarafların kanaatleri ve bakış açıları buna engel olabilmektedir. Fakat neresinden bakarsanız bakın şiddet içeren ve haksız yere kan dökülmesine yol açan çirkin bir yoldur. Yani bir hak arama mekanizması değildir. Çünkü haklar demokratik yollardan aranır. Terörizm insanlara korku ve dehşet salarak siyasal amaçları gerçekleştirme yöntemidir. İfadeden anlaşılacağı gibi terörün en büyük kozu korku ve dehşet unsurlarıyla muhataplarını yıldırma teşebbüsüdür. Terörizm adam kaçırmadan cinayete kadar uzanan ve gayesi yıldırma olan şiddet eylemlerine verilen genel addır. Terör(yılgı) zayıf olanların güçlülere ve onların temsilcilerine karşı şiddet kullanmasıdır. Fakat burada saldırının kimin tarafından gerçekleştirileceği ve nereden geleceği belli değildir. Sinsidir, gaddardır, hilekârdır. Onun içindir ki terörle mücadele zor, riskli ve pahalı bir iştir. Her ne kadar tanımlamada zorluklar yaşansa da ülkemizde, Terörle Mücadele Kanunu’nun birinci maddesinde terörün çerçevesi şöyle çizilir: “Terör, baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle anayasada belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletini ve cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini ve genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemdir.” Aslında terör korkakların ve zayıfların seçtiği bir illegal(yasa dışı) bir yoldur. Onun içindir ki bu işe başvuranlar köşe bucak saklanarak ortaya çıkmaktan sakınırlar. Teröristler oyunu kuralına göre oynamazlar; vur-kaç taktiğini uygularlar. Terörist için, şiddet bir amaç değil, araçtır. Terörist için mühim olan kimin öldürüleceği değildir. Ölüm olayından sonra toplumda oluşacak infialdir. Ne kadar ses getirebilirlerse kendilerini o derece başarılı sayarlar. Onun içindir ki daha çok kadınları, çocukları ve belli konumda olanları hedef alırlar. Böylelikle toplumdaki tepki ve gerilme o derece etkili olur. Bugün dünyada terör olayları küçümsenemeyecek boyuttadır. Hemen her devletin karşı karşıya kaldığı bir örgüt vardır. Bizim cennet vatanımız da yıllardan beri terör belasıyla inim inim inlemektedir. Ülkemiz değişik terör gruplarını görmüş olsa da uzun yıllardan beri başımıza musallat olan ve onbinlerce canı canımızdan koparan PKK’nın bıraktığı acı tesiri hiçbiri bırakmamıştır. 1980 yıllardan beri bu örgütün ihanet çemberi içerisinde yaşıyoruz. Bilindiği gibi 1970’li yıllarda dünyada yükselen gençlik hareketlerinin Türkiye’ye yansıması nedeniyle ülkemizde birçok yasadışı terör örgütünü kurulmaya başlamıştır. PKK terör örgütünün temeli de bu dönem içerisinde atılmıştır. 27 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde yapılan bir toplantıyla PKK (Kürdistan İşçi Partisi, Partiya Karkaren Kürdistan) ilan edilmiştir. (Adına bakıp da bunun siyasî bir parti olduğunu sanmayın.) Bu aynı zamanda PKK terör örgütünün birinci kongresidir. O gün bugündür geleceğimizi ve umutlarımızı çalan bu hain örgüt, bize büyük zararlar vermiştir. Söz konusu örgüt, ses getiren ilk eylemini1984’ün 15 Ağustos gecesi Eruh ve Şemdinli ilçelerini basarak yaptı. Her geçen gün şiddet büyüdü ve bugünlere gelindi. Uzun yıllardan beri yüreklerimizi dağlayan bu hain çetenin uluslararası bağlantıları da vardır. Kim ne derse desin bu örgüt başta komşularımız olmak üzere, Batı ülkelerinden ve sözde müttefiklerimizden destek görmüştür. Muhataplarımız bunu inkâr etseler de bu durum, nice delillerle ispatlanmıştır. Bu örgüt mensupları yıllarca ülke dışında beslenmiş ve kayırılmıştır. Bu örgütün mensupları daha düne kadar Suriye’de Beka vadisinde ellerini kollarını sallayarak hareket etmişlerdir. Bugün de sözüm ona ABD kontrolündeki Kuzey Irak’ta eğitim kampları kurabilmektedirler. Fakat bizim kadim müttefiklerimiz bizi sanki ahmak yerine koyarcasına gerçekleri inkâr etmeye devam etmektedirler. Yalan zincirlerine yeni halkalar eklemektedirler. 1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla eylemlerde bir yavaşlama, hatta durma görülmüştür. Artık televizyonlar pusu ve ölüm haberi vermez olmuştu. Çok sevinmiştik, umutlanmıştık. Artık çocuklarımızın kanı su gibi akmayacak demiştik. Fakat fetret dönemi uzun sürmedi. Son zamanlarda terör örgütünün eylemleri artış göstermeye başladı. Yine yürekler yanar oldu. Televizyonlarımız bayrağa sarılı tabutların başında feryat edenlerin haberlerini veriyor her gün…. Biz bu filmi defalarca gördük, bundan sonra görmek istemiyoruz. Benim askerimin saçının bir kılı bile muteberdir. Onun canıyla kumar oynayanlar, Hakk’ın ve halkın önünde hesap verecektir. Zalimler döktükleri kanların içinde boğulacaklardır. Bu ülke ne zaman kalkınma emareleri gösterse birileri bozuk plakları gösterime sürer. Eski filmler vizyona sokulur. Bu da onlardan birisi olsa gerek. Fakat planlarında ilâ nihaye başarılı olamayacaklardır. Bu ülke çapulculara bırakılamayacak kadar kutsaldır. Kimse heveslenmesin. İhanet çemberi elbette kırılacaktır. Bu böyle biline….
terör: dini olmayan belli bir gücü yok etmek veya zayıflatmak isteyen maddi yardımları kim yaparsa onunn adına çalışan kişiler. terörün dini yoktur. belli bir amaca hizmet etmez. parayı veren düdügü çalar hesabı bu örgütlere para verenler adına düşmanı oldugu ülkelerde karışıklık çıkarmakla sorumlulardır. bu terör bizim için ise kim oldugunu fazla düşünmeye gerek yok. bu ülkenin gelişmesi kimi rahatsız eder. kimler bu ülke ürerinden rant saglıyor. bu sorunun cevabını çogunuz biliyorsunuz zaten sonra adamlar bu ülkeye gelip biz teröre karşıyız diye birde utanmadan siyaset yaparlar. uyanık olmak lazım uyanıkkk..! ! ! ! ! ! dün ıraktı bugün iran yarın süreye girecekler peki ondan sonraki gün sıra kim de? ? ? ? ? ? ? ? ? ? eee cevabını sanırım biliyoruz. böyle bir sonuçla karşılaşmak istemiyorsak tek yürek tek bilek olcaz bizi parçalmak isteyelnlerin basit oyunlarına gelmiycez(söz de kürt sorunu+sözde ermeni soykırımı+vs.......) bunların hepsi ülkeyi parçalamak için uyrudurulan basit oyunlar aam biz bu oyunları yiyecek kadar saf degiliz öyle degil mi? ? ? ? inşallah öyledir.! ! ! ! ! ! ! !
Emperyalist güçlerin başta yahudi kuklası amerikanın planlarını gerçekleştirmek için ardına gizlendiği, ve de arsızca bununla mücadele ettiğini söylediği, yazık ki biz zayıfların bu tabloyu sadece oturup izlediğimiz, fakat en büyük sıkıntısını çektiğimiz halde sınırlarından 22.000 km uzakta güvenliğini sağlayan amerika kadar yol alamadığımız, kara mizah....
Terör; şiddet, korku, yıldırma, baskı v.s. Terör bir örgütlenme olarak başgöstermektedir. 1) Yıkıcı Terör Örgütleri:Ülkedeki mevcut kurulu düzeni yıkarak yerine kendi isteği doğrultusunda bir yönetim kurmak.Örnek; DHKP/C,TKP-ML/TİKKO 2) Bölücü Terör Örgütleri:Ülkedeki mevcut düzene dokunmayıp o ülkeden toprak koparmayı. bölmeyi amaçlar.Örnek; PKK-Kongra/Gel
Silopi'de DEHAP'lı Belediye Başkan Yardımcısı Abdülaziz Çoban'ın evinde, eylemde kullanılmak üzere hazırlanmış bomba düzenekleri bulundu. 5 kişi gözaltına alındı. Çoban'ın Kuzey Irak'ta olduğu belirlendi
terör emperyalizmdir..empryalizmin varlık zeminidir..terörün kaynagıda baskının şiddetin kaynagıda emperyalizmdir..bugünkü konjoktürde abdnin jandarmarlığı yaptığı askeri paktını natonun yaptığı sistem eli kanlı terör örgütüdür..ve buna karşı çıkmak terör degil insanlık onurudur...
'Terör örgütleriyle mücadele TSK'yı yaralar mı' sorusu bir kere terör taraftarı olduğunu gösterir kişinin... Silahlı Kuvvetlerini bileyler yeri belli terrör örgütleriyle muhatap olmak bir kere... Teknolojisi, ışıltısı artar, helikoperleri, jetleri pas tutmaz, tatbikat yerine gerçek tecrübe sahibi asker, komutan yetiştirir.
Sanırım Amerika'nın kendini bilmezliğinden sonra akıl hocası tipler köşelerinde zırvalama moduna geçti yine...
Terörü yaratan başlıca etken Devletlerin başındaki sorumsuz, hırslı, faşist liderlerdir.Hayatından memnun olan hiç bir insan terörist olmaz.Ve ruh sağlığı yerinde olan hiç bir insan yüzlerce insanı (kadın, çocuk demeden...) katletmez, öldürmez.Teröristi bu yola iten, ruh sağlığı bozan etkenlerin başında ekonomik koşullarının kötü olması, sevdiklerine ve kutsal saydığı değerlere saldırılması, dışlanması gelebilir.
Ama hiç bir şey, hiç kimseye 'masum bir insanı öldürme hakkı' vermez.
Korku ve dehset. Korku ve dehset salmak kullanilarak gucsuzun guclu ustunde oyunlar oynamaya calismasi. Bu halk ustunde psikolojik etki birakir. Ayrica teror yapanlar kendi amaclarini duyurabilecekleri bir ortam yaratirlar. Teror guruplari cogu zaman gelecekte yasar. Onlar bambaska bir dunyanin hayalini kurarlar. Simdide ve eskide devletler bu teror guruplarina yataklik yapmislar onlara silah ve para yardiminda bulunmuslardir. Mesela suriye ve irani teroru destekleyen ulkelerden sayabiliriz. Suriye İsraile karsi bu yontemle basari da elde etti.
her nekadar Terör kelimesi kavramsal olarak genel herkesce kabul gören bi terimsede,bu kapsam ın sınırlarını ve yine bu kapsamın dahilinde ve hariçinde kimlerin olduğu ve olması gerektiği konusu bi netlik kazanmamıştır,bunu güç dengeleri biz gibi ezik yurdum insanlarına zamana göre değiştirerek kabul ettiryorlar (bi zamanlar afkanlar bizim için özgürlük savaşcısıydı,şimdilerde terörist diyoruz! veya ahmet kaya vatan hayini oldu nazım hikmet hakeza şimdi birisinin naaşı geliyo,diyerini anma törenleriyle anıyolar ama kimse anan haindir naaşı gelsin diyen haindir demiyor,neden? çünkü memleketimde eblebi beyinli,asker kacağı vergi hırsızı insan sayısı azaldı) bi itibarla bu terimi aslında anlamlandırmaya calışmak bi yerde yersiz...
İlkel bir silah ama SSCB'nin yıkılmasından sonra çoğu Ülkelerin kendine uygun düştüğü yerde kullanmak için geliştirdiği ve her gün yeni yeni türlerini gördüğümüz yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş gibi politikaların sanatı.
'terrere' latincede titremek anlamına gelmekle beraber
'terror' ün kökeni 'korku'dur.
korku salmaktır.
hatta farsçada bile 'tersîden' denilir ki buda latinceden geçmiştir.
Hint-Avrupa dillerinde 'tirs' (türkçedeki tırsmak) bile aynı kökendendir.
görüldüğü üzere
terör
bütün dillerde terördür.
bunun dini dili ırkı yok.
Anlamına dikkatinizi çekerim.. korku salmak..
anlamını amacından alıyor..
Terör örgütlerinin ideolojilerine bir bakın; kurcalayın biraz
orada ateist filozofların fikirlerini de bulacaksınız..
bakın
de
diye ayırdım.
tekrar söylüyorum:
dili dini ırkı olmuyor..
ama ateist ve onun türevi inkarcı felsefelerin
terördeki etkisi inkâr edilemez..
Dünyanın her tarafında teröre muhatap olan ülkeler var. Demokratik ülkelerin çoğu, benzer sorunlarına, kendilerine yakışan, üsluplarına uygun çözümler buldular; teröre bizden daha az sayıda kurban verdikleri halde... Biz ise, 'çözüm' üzerinde kafa yormak bir yana, bu yöndeki çabaları yasalarla yasaklamayı mârifet sayıyoruz. Daha da önemlisi, ulusal bir dâvâyı, kendi kısır parti, grup, örgüt çıkarlarına kurban edebilen bir anlayış egemen Türkiye'de... “Ak Parti ve Tayyip Erdoğan eliyle gelecekse barış ülkeye, hiç gelmesin daha iyi” diye düşünenler az mıdır sanıyorsunuz?
Geçmişte, Ak Parti ve Tayyip Erdoğan yoktu, ANAP ve Turgut Özal vardı; çözüme geçit vermediler. Süleyman Demirel – Erdal İnönü ikilisinin girişimleri de akamete uğratıldı. Şimdi de aynı başarısızlığı Ak Parti hükümetine ve Tayyip Erdoğan'a tattırmaktan zevk duyacaklar var aramızda.
Onlara imkân verilmez, önümüze çıkan fırsat iyi değerlendirilirse, ayrılıkçı terörü artık kaderimiz olmaktan çıkarabiliriz
fehmi koru
Soğuk savaş yıllarında özellikle 1963'teki Kennedy suikastinle başlayan kaos sürecinden,günümüze kadar dünyayı belli politik,siyasal,etnik,dini ve ekonomik çıkarlar doğrtultusunda etkilemeyi planlayan gizli bir savaş biçimi..Bu savaş biçiminde hedef alınan insanlar askeri ve diplomatik şahsiyetler olabileceği gibi masum insanlar da olabilir..Masum insanlar da öldürülerek toplumda bir kaos ortamının yaratılması hedeflenebilir.
Ancak kim ne derse desin adına terör denilen olgu gizli servislerin ve devletlerin el altından desteği olmadan hiçbiryere varamaz..Çünkü terör olgusunun hedeflenen coğrafyada tutunarak başarılı olması büyük finansal ve lojistik kaynakları zorunlu kılar..Aksi ahlde başlı başına bağımsız bir terör örgütünün varlığını sürdürebilmesi imkansız bir durumdur.
Bence Terör yoktur Terörist vardır oda.Para için çeşitli ülkelerde sorun çıkartan adamdır.Bir nevi paralı askerdir.
'Devir Terör devridir'Fransız devrimin önde gelen isimlerinde robes pier(yanlış yazdım kusura bakmayın) bu sözü sözlediğinde Terör devrinin bu kadar uzun olcağanı biliyormuydu acaba
İHANET ÇEMBERİ
M.NİHAT MALKOÇ
Terör insanlığın evrensel belasıdır. Huzurun ve istikrarın baş düşmanıdır. Bir ülkeyi uçurumun eşiğine getirmek isteyenlerin başvuracağı en büyük kirli silahtır. Demokratik süreci hiçe sayan terör, bugüne kadar hiç kimseye yarar sağlamamıştır, bundan sonra da sağlamayacaktır.
Terörün içeriğini bilsek de tam bir tanımını yapmak nerdeyse imkânsızdır. Çünkü bu konuya yaklaşan tarafların kanaatleri ve bakış açıları buna engel olabilmektedir. Fakat neresinden bakarsanız bakın şiddet içeren ve haksız yere kan dökülmesine yol açan çirkin bir yoldur. Yani bir hak arama mekanizması değildir. Çünkü haklar demokratik yollardan aranır.
Terörizm insanlara korku ve dehşet salarak siyasal amaçları gerçekleştirme yöntemidir. İfadeden anlaşılacağı gibi terörün en büyük kozu korku ve dehşet unsurlarıyla muhataplarını yıldırma teşebbüsüdür. Terörizm adam kaçırmadan cinayete kadar uzanan ve gayesi yıldırma olan şiddet eylemlerine verilen genel addır. Terör(yılgı) zayıf olanların güçlülere ve onların temsilcilerine karşı şiddet kullanmasıdır. Fakat burada saldırının kimin tarafından gerçekleştirileceği ve nereden geleceği belli değildir. Sinsidir, gaddardır, hilekârdır. Onun içindir ki terörle mücadele zor, riskli ve pahalı bir iştir.
Her ne kadar tanımlamada zorluklar yaşansa da ülkemizde, Terörle Mücadele Kanunu’nun birinci maddesinde terörün çerçevesi şöyle çizilir: “Terör, baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle anayasada belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletini ve cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini ve genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemdir.”
Aslında terör korkakların ve zayıfların seçtiği bir illegal(yasa dışı) bir yoldur. Onun içindir ki bu işe başvuranlar köşe bucak saklanarak ortaya çıkmaktan sakınırlar. Teröristler oyunu kuralına göre oynamazlar; vur-kaç taktiğini uygularlar. Terörist için, şiddet bir amaç değil, araçtır. Terörist için mühim olan kimin öldürüleceği değildir. Ölüm olayından sonra toplumda oluşacak infialdir. Ne kadar ses getirebilirlerse kendilerini o derece başarılı sayarlar. Onun içindir ki daha çok kadınları, çocukları ve belli konumda olanları hedef alırlar. Böylelikle toplumdaki tepki ve gerilme o derece etkili olur.
Bugün dünyada terör olayları küçümsenemeyecek boyuttadır. Hemen her devletin karşı karşıya kaldığı bir örgüt vardır. Bizim cennet vatanımız da yıllardan beri terör belasıyla inim inim inlemektedir. Ülkemiz değişik terör gruplarını görmüş olsa da uzun yıllardan beri başımıza musallat olan ve onbinlerce canı canımızdan koparan PKK’nın bıraktığı acı tesiri hiçbiri bırakmamıştır. 1980 yıllardan beri bu örgütün ihanet çemberi içerisinde yaşıyoruz.
Bilindiği gibi 1970’li yıllarda dünyada yükselen gençlik hareketlerinin Türkiye’ye yansıması nedeniyle ülkemizde birçok yasadışı terör örgütünü kurulmaya başlamıştır. PKK terör örgütünün temeli de bu dönem içerisinde atılmıştır. 27 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde yapılan bir toplantıyla PKK (Kürdistan İşçi Partisi, Partiya Karkaren Kürdistan) ilan edilmiştir. (Adına bakıp da bunun siyasî bir parti olduğunu sanmayın.) Bu aynı zamanda PKK terör örgütünün birinci kongresidir. O gün bugündür geleceğimizi ve umutlarımızı çalan bu hain örgüt, bize büyük zararlar vermiştir. Söz konusu örgüt, ses getiren ilk eylemini1984’ün 15 Ağustos gecesi Eruh ve Şemdinli ilçelerini basarak yaptı. Her geçen gün şiddet büyüdü ve bugünlere gelindi.
Uzun yıllardan beri yüreklerimizi dağlayan bu hain çetenin uluslararası bağlantıları da vardır. Kim ne derse desin bu örgüt başta komşularımız olmak üzere, Batı ülkelerinden ve sözde müttefiklerimizden destek görmüştür. Muhataplarımız bunu inkâr etseler de bu durum, nice delillerle ispatlanmıştır. Bu örgüt mensupları yıllarca ülke dışında beslenmiş ve kayırılmıştır.
Bu örgütün mensupları daha düne kadar Suriye’de Beka vadisinde ellerini kollarını sallayarak hareket etmişlerdir. Bugün de sözüm ona ABD kontrolündeki Kuzey Irak’ta eğitim kampları kurabilmektedirler. Fakat bizim kadim müttefiklerimiz bizi sanki ahmak yerine koyarcasına gerçekleri inkâr etmeye devam etmektedirler. Yalan zincirlerine yeni halkalar eklemektedirler.
1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla eylemlerde bir yavaşlama, hatta durma görülmüştür. Artık televizyonlar pusu ve ölüm haberi vermez olmuştu. Çok sevinmiştik, umutlanmıştık. Artık çocuklarımızın kanı su gibi akmayacak demiştik. Fakat fetret dönemi uzun sürmedi. Son zamanlarda terör örgütünün eylemleri artış göstermeye başladı. Yine yürekler yanar oldu. Televizyonlarımız bayrağa sarılı tabutların başında feryat edenlerin haberlerini veriyor her gün….
Biz bu filmi defalarca gördük, bundan sonra görmek istemiyoruz. Benim askerimin saçının bir kılı bile muteberdir. Onun canıyla kumar oynayanlar, Hakk’ın ve halkın önünde hesap verecektir. Zalimler döktükleri kanların içinde boğulacaklardır.
Bu ülke ne zaman kalkınma emareleri gösterse birileri bozuk plakları gösterime sürer. Eski filmler vizyona sokulur. Bu da onlardan birisi olsa gerek. Fakat planlarında ilâ nihaye başarılı olamayacaklardır. Bu ülke çapulculara bırakılamayacak kadar kutsaldır. Kimse heveslenmesin. İhanet çemberi elbette kırılacaktır. Bu böyle biline….
terör: dini olmayan belli bir gücü yok etmek veya zayıflatmak isteyen maddi yardımları kim yaparsa onunn adına çalışan kişiler. terörün dini yoktur. belli bir amaca hizmet etmez. parayı veren düdügü çalar hesabı bu örgütlere para verenler adına düşmanı oldugu ülkelerde karışıklık çıkarmakla sorumlulardır. bu terör bizim için ise kim oldugunu fazla düşünmeye gerek yok. bu ülkenin gelişmesi kimi rahatsız eder. kimler bu ülke ürerinden rant saglıyor. bu sorunun cevabını çogunuz biliyorsunuz zaten sonra adamlar bu ülkeye gelip biz teröre karşıyız diye birde utanmadan siyaset yaparlar. uyanık olmak lazım uyanıkkk..! ! ! ! ! ! dün ıraktı bugün iran yarın süreye girecekler peki ondan sonraki gün sıra kim de? ? ? ? ? ? ? ? ? ? eee cevabını sanırım biliyoruz. böyle bir sonuçla karşılaşmak istemiyorsak tek yürek tek bilek olcaz bizi parçalmak isteyelnlerin basit oyunlarına gelmiycez(söz de kürt sorunu+sözde ermeni soykırımı+vs.......) bunların hepsi ülkeyi parçalamak için uyrudurulan basit oyunlar aam biz bu oyunları yiyecek kadar saf degiliz öyle degil mi? ? ? ? inşallah öyledir.! ! ! ! ! ! ! !
Emperyalist güçlerin başta yahudi kuklası amerikanın planlarını gerçekleştirmek için ardına gizlendiği, ve de arsızca bununla mücadele ettiğini söylediği, yazık ki biz zayıfların bu tabloyu sadece oturup izlediğimiz, fakat en büyük sıkıntısını çektiğimiz halde sınırlarından 22.000 km uzakta güvenliğini sağlayan amerika kadar yol alamadığımız, kara mizah....
Terör; şiddet, korku, yıldırma, baskı v.s. Terör bir örgütlenme olarak başgöstermektedir.
1) Yıkıcı Terör Örgütleri:Ülkedeki mevcut kurulu düzeni yıkarak yerine kendi isteği doğrultusunda bir yönetim kurmak.Örnek; DHKP/C,TKP-ML/TİKKO
2) Bölücü Terör Örgütleri:Ülkedeki mevcut düzene dokunmayıp o ülkeden toprak koparmayı. bölmeyi amaçlar.Örnek; PKK-Kongra/Gel
aşırı korku ve yıldırma hali..şiddet eğilimlerinin varelığıdır.
Silopi'de DEHAP'lı Belediye Başkan Yardımcısı Abdülaziz Çoban'ın evinde, eylemde kullanılmak üzere hazırlanmış bomba düzenekleri bulundu. 5 kişi gözaltına alındı. Çoban'ın Kuzey Irak'ta olduğu belirlendi
budur ;)
terör emperyalizmdir..empryalizmin varlık zeminidir..terörün kaynagıda baskının şiddetin kaynagıda emperyalizmdir..bugünkü konjoktürde abdnin jandarmarlığı yaptığı askeri paktını natonun yaptığı sistem eli kanlı terör örgütüdür..ve buna karşı çıkmak terör degil insanlık onurudur...
Elinden hiç bir iş gelmeyecen, zorba, boş insanların yaptıkları eylemler gurubu.
'Terör örgütleriyle mücadele TSK'yı yaralar mı' sorusu bir kere terör taraftarı olduğunu gösterir kişinin...
Silahlı Kuvvetlerini bileyler yeri belli terrör örgütleriyle muhatap olmak bir kere... Teknolojisi, ışıltısı artar, helikoperleri, jetleri pas tutmaz, tatbikat yerine gerçek tecrübe sahibi asker, komutan yetiştirir.
Sanırım Amerika'nın kendini bilmezliğinden sonra akıl hocası tipler köşelerinde zırvalama moduna geçti yine...
Latincede ' korkutmak ' anlamına gelen kelime.
PKK nın katlettiği bebek-kadın-çocuk ve gençler....
http://www.ataturk.com/pkk/pictures.shtml
MLKP terör örgütü!
Kongra-gel
Terörü yaratan başlıca etken Devletlerin başındaki sorumsuz, hırslı, faşist liderlerdir.Hayatından memnun olan hiç bir insan terörist olmaz.Ve ruh sağlığı yerinde olan hiç bir insan yüzlerce insanı (kadın, çocuk demeden...) katletmez, öldürmez.Teröristi bu yola iten, ruh sağlığı bozan etkenlerin başında ekonomik koşullarının kötü olması, sevdiklerine ve kutsal saydığı değerlere saldırılması, dışlanması gelebilir.
Ama hiç bir şey, hiç kimseye 'masum bir insanı öldürme hakkı' vermez.
Korku ve dehset.
Korku ve dehset salmak kullanilarak gucsuzun guclu ustunde oyunlar oynamaya calismasi.
Bu halk ustunde psikolojik etki birakir. Ayrica teror yapanlar kendi amaclarini duyurabilecekleri bir ortam yaratirlar.
Teror guruplari cogu zaman gelecekte yasar. Onlar bambaska bir dunyanin hayalini kurarlar.
Simdide ve eskide devletler bu teror guruplarina yataklik yapmislar onlara silah ve para yardiminda bulunmuslardir. Mesela suriye ve irani teroru destekleyen ulkelerden sayabiliriz. Suriye İsraile karsi bu yontemle basari da elde etti.
her nekadar Terör kelimesi kavramsal olarak genel herkesce kabul gören bi terimsede,bu kapsam ın sınırlarını ve yine bu kapsamın dahilinde ve hariçinde kimlerin olduğu ve olması gerektiği konusu bi netlik kazanmamıştır,bunu güç dengeleri biz gibi ezik yurdum insanlarına zamana göre değiştirerek kabul ettiryorlar
(bi zamanlar afkanlar bizim için özgürlük savaşcısıydı,şimdilerde terörist diyoruz! veya ahmet kaya vatan hayini oldu nazım hikmet hakeza şimdi birisinin naaşı geliyo,diyerini anma törenleriyle anıyolar ama kimse anan haindir naaşı gelsin diyen haindir demiyor,neden? çünkü memleketimde eblebi beyinli,asker kacağı vergi hırsızı insan sayısı azaldı)
bi itibarla bu terimi aslında anlamlandırmaya calışmak bi yerde yersiz...
gerizekalı insanların amaçlarına ulaşmak için kullandığı yol
ama bu yol çıkmaz bir sokaktır ve geri dönmeside imkansızdır
ABD'nin tükenmez gibi görünen sermayesi...
terörün bir yüzü vardır ama binlerce de maskesi...
İlkel bir silah ama SSCB'nin yıkılmasından sonra çoğu Ülkelerin kendine uygun düştüğü yerde kullanmak için geliştirdiği ve her gün yeni yeni türlerini gördüğümüz yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş gibi politikaların sanatı.