ve belki de panayırda kaybolmuş bir çocuktum, tuzlu kocaman gözlerimle ve, atlı karınca döndükçe, hareleri oyuncak çemberiydi ne malum,
ve belki mutlu çocuk yüzleri biriktiriyordum, yüzümü yasladığım parlak bir yıldızın yanağında; zaman, pastasını bir kez daha keserken…,
derken gök; matem giysisini geçirip üstüne, tülden siyah örtüsüyle, sildi tuzlarını çocuğun gözlerinden, ve üfledi mumu…,
bir dilek panayıra düştü, belki de yine bir düştü…, kaybolmuş bir çocuktum belki kendi karanlık ormanımda ve yağmur kokusu avuç içlerimde, alnı buz gibi bir çocuk…,
ve bir kerametli ve ismiyle müsemma kalbi gördü, o panayırda kaybolmuş çocuk ve, gömüldü; yürek boşluğuna uysal kalbinin kuş tüyleri…,
korku tünelindeki gürültü, içinden hızla geçerken, aralık kapılar bırakıyordu, ve hep o; aralık kapılardan süzüldü o/nun ol tecellisi,
gelip birgüntecelli etse mahiyyat-ı masnuat,taharriden geçer, bir dem karar eyler misin? heyhat! tutar mahiyett-i sani o en heybetli mahiyyet olur ateş-zen-i aramın, artık durma cevlan et! ! işte öle...
ve belki de panayırda kaybolmuş bir çocuktum,
tuzlu kocaman gözlerimle ve,
atlı karınca döndükçe,
hareleri oyuncak çemberiydi ne malum,
ve belki mutlu çocuk yüzleri biriktiriyordum,
yüzümü yasladığım parlak bir yıldızın yanağında;
zaman, pastasını bir kez daha keserken…,
derken gök;
matem giysisini geçirip üstüne,
tülden siyah örtüsüyle,
sildi tuzlarını çocuğun gözlerinden,
ve üfledi mumu…,
bir dilek panayıra düştü,
belki de yine bir düştü…,
kaybolmuş bir çocuktum belki
kendi karanlık ormanımda
ve yağmur kokusu avuç içlerimde,
alnı buz gibi bir çocuk…,
ve bir kerametli ve ismiyle müsemma kalbi gördü,
o panayırda kaybolmuş çocuk ve,
gömüldü; yürek boşluğuna
uysal kalbinin kuş tüyleri…,
korku tünelindeki gürültü,
içinden hızla geçerken,
aralık kapılar bırakıyordu,
ve hep o; aralık kapılardan süzüldü
o/nun ol tecellisi,
'Her kadında aşkın tecellisi farklıdır, görmeye idrak gerek.'
Bu dünyada benim dediğim hiçbir şeyim yok çok şükür..her şey tecelli..bir canım var oda emanet
senin nefsin tecelli ile halk edilmiştir.tecelli eden varlık da senin öz varlığındır.
TOPRAK OL! TOPRAK OL Kİ GÜL BİTSİN SENDE.....TOPRAKTAN BAŞKA YOK ZATEN KAVUŞAN GÜLE.......(MEVLANA)
.
Tecellî, tecelli ederken sancı da olur bazan:
'
-Biliyor musun, asıl yüreğime saplanan bıçak nedir?
Ne inkisar, ne zillet, ne de kıskançlık.Fakat bütün olacakları önceden bilişim! Sana nasıl anlatayım tûran?
Ben evvelâ, yaralandım, yaranın yerini ve sızlamasını duydum.
Onsan sonra bıçağı yedim.
Yani şöyle diyebilirim:Ben ızdırabı uzaktan duymak ve keşfetmek gayretiyle ızdırabı üzerime çektim.
Bunda bir sır var.
.....Fakat henüz anlayamadım....' Ü.F'dan
.
gelip birgüntecelli etse mahiyyat-ı masnuat,taharriden geçer, bir dem karar eyler misin? heyhat!
tutar mahiyett-i sani o en heybetli mahiyyet olur ateş-zen-i aramın, artık durma cevlan et! !
işte öle...
Güneş...
tecellâyı cemâlinden Habîbim nev bahâr âteş
gül âteş bülbül âteş ahh hâkü hâr âteş
yazgı,kader...