Söz konusu taraf olmak bir sorumluluk doğuruyorsa;tarafsız olmakta adil olmaz bu durumda.. Gerçek tarafsızlık doğruyu telaffuz etmekle sağlanır..Bunu biraz düşünün:)
TARAFSIZLIK: Empati yapmanın zor tarafı objektif olmamak,tarafgirlik tir. Bu olumsuzluk en çok hukuk alanında adaletsizlik oluşturduğu için uluslar arası anlaşmalar ve evrensel hukuk yasaları objektif olabilmesi için çeşitli önlemler almıştır. Toplumsal yaşamın geleceği için evrensel hukuk kuralarının yerleşmesi hayat sal önem taşımaktadır. Neyazık ki bu kavram toplumda pekte dikkat te alınmamakta gerek yasal ortamda gerekse hukuki ortamda yetkililer evrensel düşünmek yerine mensup olduğu ideolojik felsefenin veya dini düşünce sisteminin taraftarı olarak düşünüp kendini bir futbol takımının sevdalısı olarak görüp yetki ve sorumluluğunu tarafgirlik olarak yerine getirmektedir.
Burada zor olan objektif olabilmek, objektif olan bireyin bu ortamda insanca yaşam şartlarında yaşam bulamama durumu yaşanmaktadır.çünkü toplumsal barış ve toplumsal anlayış oluşabilmesi için empati şarttır. Ancak empati kurabilmek için empati yapacak için kişinin objektif olması gerekir. Bu objektifliğini yaşayabilmesi gerekir. Fikri temelde objektif olmanın da pek bir anlamı da yoktur. Bunu kendi yaşantısına ve toplumsal yaşantısına yansıtmadıktan sonra pek toplumsal yaşatı nın düzenine bir katkı sağlamadığı sürece pek bir anlamda taşımamaktadır. Bunu yapabilmek içinde bir şeylerden geçmek yani bir bedelde ödenmelidir.
Objektif olmanın en önemli öğe si tarafsızlıktır. Bilgili olmaktan daha önemli olduğuna inanıyorum. Objektiflik ahlaki olmayan bir kavramdır. Objektiflik daha çok hümanist bir kavramdır. Herkes için olması gereken bir kavram olmamakla birlikte objektiflik herkes için olması gereken bir kavramdır. Şu şekilde düşünebiliriz herkes ahlaki kuraları koyamaz ancak herkes isterse objektif olabilir. Objektif olmak için toplumsal yapı içinde nasıl başarılabilir.
Silahlı iki şahıs sın sinirli olduğu bir anda birbirine zarar verecek pozisyonda iken taraf olan 3.şahıs bunların barışması için bir girişimde bulunması çok zordur. Çünkü 3.kişi bir taraftır. En azından tarafı olduğu kişinin zarar görmemesini arzulayacak davranışlarda bulunur.3. kişi humanist duygularla bu iki kişiye bakarsa bu iki şahsın barışması için kendi canını ortaya koyabilecek kadar fedekar lık gösterebilir. Bu tarafsızlık 3. şahsın toplumsal yaşama katkı sağlar.
Tarafsız olmayan insanın objektif de olamayacağına inanıyorum. tarafgirlik toplumdaki bireylerin düşünebilme yeteneklerinin önündeki en büyük engeldir.ülke yöneticileri ve hukuk adamları tarafsız olamamaktadırlar. İnsanlık değerleri ışığında olayları inceleme yerine kendi mensup olduğu siyasi düşüncenin değerleri ışığında inceleme düşünme ve karar verme eylemlerini ğerçekleştirmektedir. Ülkemizde bir devlet adamı hukuki bir sorunda ülkemizin siyasi yapısı ve düzeni ni koruma tarafgirliğini alanen yapmaktadırlar. Mağdurun yaşamsal değerlerini göz ardı edebiliyor. Göz ardı ettiği sürecede toplumda destek bulabilmektedir. Ancak destek veren kesim kendi aynı duruma düştğünde yaptığı hatanın farkına varmaktadır.
Bu parağrafı yazarken bayağı zorlandım. Çünkü konu bana binbir manevra yaptırarak objektifliğimi korumayı zorladı. İşte toplumdaki tarafsızlığın ne kadar zor bir şey olduğunu anla dedim kendi kendime.
Tarafsız olabilmek evrensel değer yarğılarını kabul ve uyğulamaktan geçer. Bilimsel yöntem ve evrensel insan haklarını çok iyi hazm etmek dışında tarafsız olunamayacağına inanıyorum. Bir toplumda evrensel hukuk kuraklarının üstün olmadığı insanların bilimsel yöntem ve teknikleri kulanma alışkanlıkları olmadığı sürece tarafsızlık ve objektiflikten dem vurulamayacağını sanıyorum.
Özelikle hukukçu ve idareci kadroların toplumda düzenin değil halkın savunuculuğunu yapmadıkları sürece. İnsanların toplum da kendini hukukun ve idarenin güvencesinde his etmedikleri sürece toplumsal barışın rayına oturması söz konusu değildir. Toplumun kendini güvende his etmesi için açıkça her düşünce nin (her ne kadar saçma olursa olsun) kendini ifade etmesi gerekir. Devlet yönetici ve yasaları her düşünceye eşit mesafede kalması gerekir.
İnsani değerler her şeyin üstündedir. Çünkü insani değerler doğanın her şeyine uygun yaşam öngörür.
Medya Siyaset İlişkisi İletişim alanında bugüne değin yapılan tartışmaların odağında belki de en çok medya siyaset ilişkisi yer aldı. Medyanın devlet tekelinden ayrışarak liberal sistem gereği özel sermayenin etki alanına girmesi, medya siyaset ilişkisinin bu derece gündemde kalmasına neden olmaktadır. Medyayı elinde bulunduran medya patronları için değişik siyasi anlayışlara eşit oranlarda yer vermek yani dengelilik ilkesine bağlı kalmak tarafsız davranmanın bir ölçütü olarak ele alınıyor. Oysa medya yaptığı yayınlarla tüm medya metinlerinde toplum içinde egemen olan anlayışlara yer vererek, ‘öteki’ne yer vermeyerek tam anlamıyla siyasetin içinde yer almakta. Hatta medya siyaset dışı yayınlarıyla da siyasetin içinde yer almaktadır.
Tarafsizlik: politik,irkci,bagnaz,vizyonu olmayan,tekduzey,cansikici,cevresinden baska insanligi sevmeyen ve sonucta hic bir yere varamiyacak ve havanda su dovup,bosa kurek salliyacak salakkkk sahislar boyle bir kelimeyi nasil gundme getirirler bilemiyorum.Tanri onlara biraz beyin ihsan eylesin(ama cok gec) .rica ediyorum lutfen.
Yaptıkları, uğraşıp didinmek., ancak, Sağ-sol savaşında hep tarafsız kalmak.. Cennetle Cehennem'de -demek-yerleri yok Tanrı'm, sen A'râf'ı genişletmeye bak!
Tarafsızlık da, kendimizce bir taraf seçmek eylemi içinde olmak anlamına gelmiyor mu? Herkes bir taraflarda iken bu yerkürede, Tarafsızlık eylemi içinde bulunmanın mümkünsüzlüğünü irdeliyorum.
tarafsızlık diye bir durum belki olamaz ama bu holiganlık gibi aşırılığa ya da ayrımcılık gibi bölücülüğe, ırkçılığa ve bilhassa terbiyesizliğe bahane değildir.
Nerede olursa olsun ister siyaset meydanın da ister futbol sahasında taraf tutuyorsanız adam gibi tutun!
tarafsızlık deyince aklıma takım tutmayan arkadaşlarım geliyor,,,,ben her ne kadar BEŞİKTAŞ sevdalısı olsamda,bazen keşke takım tutmasaydım dediğim oluyor,özellikle maçlarda birbirine giren taraftarları görünce....
Tarafsızlık bile tarafsızlığı savunduğu için taraftar olma durumudur. Tarafsızlık insanın yapısı açısından da imkansız olsa da ne kadar tarafsızlık olamaz desek de esasında tarafsızlığı savunma olduğu için tabi ki kavram olarak vardır.
Özellikle eğitim, hukuk, yöneticilik gibi görevler de dikkat edilmesi gereken bir konumdur.
İnsan ne kadar tarafsız olmasa da bazı durumlarda tarafsız düşünmek için kendini zorlamalıdır. Bunun yapabilmenin en kolay yolu, tarafların görüşlerine önem vermektir. Tabi en sağlıklısı bu farklı taraftarların gözü ile olaya bakmasıdır ama aynı şartlarda yetişmediği ya da bulunmadığı için zor olsa da insanın kendini başkalarının yerine koymaya 'çalışması' bile yeterlidir. İşte bahsedilen tarafsızlık %100 tarafsızlık değil, tarafsız bakmaya ya da olmaya çalışmak ya da denemektir.
Bir öğretmen öğrencisine not verirken, bir hakim sanık hakkında karar verirken, yönetici işlem yaparken bu kuram en önemli vasıflardan birisidir. Ama malesef toplumdaki bozulmanın en çok etki ettiği durum olduğu için güven, saygı, dürüstlük gibi iyice gerçekliğini kaybetmiş bir anlayıştır.
Söz konusu taraf olmak bir sorumluluk doğuruyorsa;tarafsız olmakta adil olmaz bu durumda..
Gerçek tarafsızlık doğruyu telaffuz etmekle sağlanır..Bunu biraz düşünün:)
Taraf olmakta sıkıntı yok.Tehlike fanatizmde..
yok böyle bir şey.
TARAFSIZLIK:
Empati yapmanın zor tarafı objektif olmamak,tarafgirlik tir. Bu olumsuzluk en çok hukuk alanında adaletsizlik oluşturduğu için uluslar arası anlaşmalar ve evrensel hukuk yasaları objektif olabilmesi için çeşitli önlemler almıştır. Toplumsal yaşamın geleceği için evrensel hukuk kuralarının yerleşmesi hayat sal önem taşımaktadır. Neyazık ki bu kavram toplumda pekte dikkat te alınmamakta gerek yasal ortamda gerekse hukuki ortamda yetkililer evrensel düşünmek yerine mensup olduğu ideolojik felsefenin veya dini düşünce sisteminin taraftarı olarak düşünüp kendini bir futbol takımının sevdalısı olarak görüp yetki ve sorumluluğunu tarafgirlik olarak yerine getirmektedir.
Burada zor olan objektif olabilmek, objektif olan bireyin bu ortamda insanca yaşam şartlarında yaşam bulamama durumu yaşanmaktadır.çünkü toplumsal barış ve toplumsal anlayış oluşabilmesi için empati şarttır. Ancak empati kurabilmek için empati yapacak için kişinin objektif olması gerekir. Bu objektifliğini yaşayabilmesi gerekir. Fikri temelde objektif olmanın da pek bir anlamı da yoktur. Bunu kendi yaşantısına ve toplumsal yaşantısına yansıtmadıktan sonra pek toplumsal yaşatı nın düzenine bir katkı sağlamadığı sürece pek bir anlamda taşımamaktadır. Bunu yapabilmek içinde bir şeylerden geçmek yani bir bedelde ödenmelidir.
Objektif olmanın en önemli öğe si tarafsızlıktır. Bilgili olmaktan daha önemli olduğuna inanıyorum. Objektiflik ahlaki olmayan bir kavramdır. Objektiflik daha çok hümanist bir kavramdır. Herkes için olması gereken bir kavram olmamakla birlikte objektiflik herkes için olması gereken bir kavramdır. Şu şekilde düşünebiliriz herkes ahlaki kuraları koyamaz ancak herkes isterse objektif olabilir. Objektif olmak için toplumsal yapı içinde nasıl başarılabilir.
Silahlı iki şahıs sın sinirli olduğu bir anda birbirine zarar verecek pozisyonda iken taraf olan 3.şahıs bunların barışması için bir girişimde bulunması çok zordur. Çünkü 3.kişi bir taraftır. En azından tarafı olduğu kişinin zarar görmemesini arzulayacak davranışlarda bulunur.3. kişi humanist duygularla bu iki kişiye bakarsa bu iki şahsın barışması için kendi canını ortaya koyabilecek kadar fedekar lık gösterebilir. Bu tarafsızlık 3. şahsın toplumsal yaşama katkı sağlar.
Tarafsız olmayan insanın objektif de olamayacağına inanıyorum. tarafgirlik toplumdaki bireylerin düşünebilme yeteneklerinin önündeki en büyük engeldir.ülke yöneticileri ve hukuk adamları tarafsız olamamaktadırlar. İnsanlık değerleri ışığında olayları inceleme yerine kendi mensup olduğu siyasi düşüncenin değerleri ışığında inceleme düşünme ve karar verme eylemlerini ğerçekleştirmektedir. Ülkemizde bir devlet adamı hukuki bir sorunda ülkemizin siyasi yapısı ve düzeni ni koruma tarafgirliğini alanen yapmaktadırlar. Mağdurun yaşamsal değerlerini göz ardı edebiliyor. Göz ardı ettiği sürecede toplumda destek bulabilmektedir. Ancak destek veren kesim kendi aynı duruma düştğünde yaptığı hatanın farkına varmaktadır.
Bu parağrafı yazarken bayağı zorlandım. Çünkü konu bana binbir manevra yaptırarak objektifliğimi korumayı zorladı. İşte toplumdaki tarafsızlığın ne kadar zor bir şey olduğunu anla dedim kendi kendime.
Tarafsız olabilmek evrensel değer yarğılarını kabul ve uyğulamaktan geçer. Bilimsel yöntem ve evrensel insan haklarını çok iyi hazm etmek dışında tarafsız olunamayacağına inanıyorum. Bir toplumda evrensel hukuk kuraklarının üstün olmadığı insanların bilimsel yöntem ve teknikleri kulanma alışkanlıkları olmadığı sürece tarafsızlık ve objektiflikten dem vurulamayacağını sanıyorum.
Özelikle hukukçu ve idareci kadroların toplumda düzenin değil halkın savunuculuğunu yapmadıkları sürece. İnsanların toplum da kendini hukukun ve idarenin güvencesinde his etmedikleri sürece toplumsal barışın rayına oturması söz konusu değildir. Toplumun kendini güvende his etmesi için açıkça her düşünce nin (her ne kadar saçma olursa olsun) kendini ifade etmesi gerekir. Devlet yönetici ve yasaları her düşünceye eşit mesafede kalması gerekir.
İnsani değerler her şeyin üstündedir. Çünkü insani değerler doğanın her şeyine uygun yaşam öngörür.
Taraf gazetesinin bayide kalmaması durumundameydana gelen şey...
samimi olmayı vaat edebilirm.tarafsız olmayı asla..
ben mi haklıyım o mu?
sorusu karşısında
olunabilecek en güzel konum...
Bknz: BM
tarafsızlık bir taraf tutma sanatıdır..tarafsızlık die bişiy yok...
yalan, hem de kuyruklu yalan...
Medya Siyaset İlişkisi
İletişim alanında bugüne değin yapılan tartışmaların odağında belki de en çok medya siyaset ilişkisi yer aldı. Medyanın devlet tekelinden ayrışarak liberal sistem gereği özel sermayenin etki alanına girmesi, medya siyaset ilişkisinin bu derece gündemde kalmasına neden olmaktadır. Medyayı elinde bulunduran medya patronları için değişik siyasi anlayışlara eşit oranlarda yer vermek yani dengelilik ilkesine bağlı kalmak tarafsız davranmanın bir ölçütü olarak ele alınıyor.
Oysa medya yaptığı yayınlarla tüm medya metinlerinde toplum içinde egemen olan anlayışlara yer vererek, ‘öteki’ne yer vermeyerek tam anlamıyla siyasetin içinde yer almakta. Hatta medya siyaset dışı yayınlarıyla da siyasetin içinde yer almaktadır.
hakemlerin olması gereken hal.
tarafsızlık görev gereği istenmiyorsa hakem, hakim v.s. gibi neden düşüncemize göre taraf olmayalım...
önyargıları bir yana atmak kadar zor...ve güzel...
Gelişmiş (yani sistemi oturmuş) ülkelere ait bir kavramdır. Bizde geçersiz bir kavramdır.
Tarafsizlik: politik,irkci,bagnaz,vizyonu olmayan,tekduzey,cansikici,cevresinden baska insanligi sevmeyen ve sonucta hic bir yere varamiyacak ve havanda su dovup,bosa kurek salliyacak salakkkk sahislar boyle bir kelimeyi nasil gundme getirirler bilemiyorum.Tanri onlara biraz beyin ihsan eylesin(ama cok gec) .rica ediyorum lutfen.
Arif NiHAT ASYA'nın bir şiiri ilk aklıma gelen...
TARAFSIZLAR
Yaptıkları, uğraşıp didinmek., ancak,
Sağ-sol savaşında hep tarafsız kalmak..
Cennetle Cehennem'de -demek-yerleri yok
Tanrı'm, sen A'râf'ı genişletmeye bak!
kişi taraf olmamalı taraf olması gözünü karartmasıdır sadece tarafsız kalabilenler gerçekleri görebilir
bu vesile ile isviçe 'nin tarafsızlık bayramını kutlar
fazla her halta burnunu sokup da bayramınızı zehir etmeneniz dileğiyle
bir olay bir durum karşısında olaylara kendinden bağımsız bakabilen tarafgirlik yapmayan
hiç olamadığım.boşveriyorum.isviçre bile öle kalamadı.
Tarafsızlık da, kendimizce bir taraf seçmek eylemi içinde olmak anlamına gelmiyor mu?
Herkes bir taraflarda iken bu yerkürede,
Tarafsızlık eylemi içinde bulunmanın mümkünsüzlüğünü irdeliyorum.
tarafsızlık diye bir durum belki olamaz ama bu holiganlık gibi aşırılığa ya da ayrımcılık gibi bölücülüğe, ırkçılığa ve bilhassa terbiyesizliğe bahane değildir.
Nerede olursa olsun ister siyaset meydanın da ister futbol sahasında taraf tutuyorsanız adam gibi tutun!
tarafsızlık deyince aklıma takım tutmayan arkadaşlarım geliyor,,,,ben her ne kadar BEŞİKTAŞ sevdalısı olsamda,bazen keşke takım tutmasaydım dediğim oluyor,özellikle maçlarda birbirine giren taraftarları görünce....
adil olmak la en çok karıştırılan kavram. Tarafsızlık diye bişi yoktur.
tarafsialik gucluden yana olmaktir, ikiyuzluluktur, suya sabuna dokunmama oyunlaridir vs vs vs
Tarafsızlık bile tarafsızlığı savunduğu için taraftar olma durumudur. Tarafsızlık insanın yapısı açısından da imkansız olsa da ne kadar tarafsızlık olamaz desek de esasında tarafsızlığı savunma olduğu için tabi ki kavram olarak vardır.
Özellikle eğitim, hukuk, yöneticilik gibi görevler de dikkat edilmesi gereken bir konumdur.
İnsan ne kadar tarafsız olmasa da bazı durumlarda tarafsız düşünmek için kendini zorlamalıdır. Bunun yapabilmenin en kolay yolu, tarafların görüşlerine önem vermektir. Tabi en sağlıklısı bu farklı taraftarların gözü ile olaya bakmasıdır ama aynı şartlarda yetişmediği ya da bulunmadığı için zor olsa da insanın kendini başkalarının yerine koymaya 'çalışması' bile yeterlidir. İşte bahsedilen tarafsızlık %100 tarafsızlık değil, tarafsız bakmaya ya da olmaya çalışmak ya da denemektir.
Bir öğretmen öğrencisine not verirken, bir hakim sanık hakkında karar verirken, yönetici işlem yaparken bu kuram en önemli vasıflardan birisidir. Ama malesef toplumdaki bozulmanın en çok etki ettiği durum olduğu için güven, saygı, dürüstlük gibi iyice gerçekliğini kaybetmiş bir anlayıştır.
Tarafsızlık doğru tarafı bulamama halidir..
Marifet değil yani... :-)) Hakemlik,Hakimlik gibi işleri kastetmiyorum...
Ayrıca objective kelimesinin karşılığı trafsız olmamalı bence...
Vaktim yok sonra anlatırım... Anldınız mı zaten.. Tamam o zaman..
; -)