1994 yılında Ramazan ayında Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Dağıstan'a Ramazan Görevlisi olarak görevli gittik. 10 kişilik bir kafile, Bolu Eğitim Merkezi Müdürü Ergün Yücel (Şimdi Başkanlık Atama 2 Şube Müdürü) başkanlığında Ankara Esenboğa'da buluştu. Soçi üzerinden Moskova'ya oradan da Dağistan'a ulaştı.
Gerekli görüşmelerden sonra, kalacağımız yere gitmek üzere Kaşilayev ailesinin evinde dinlenmeye çekildik. Aradaki ayrıntıları başka bir hatıramda anlatacağım.
Tabi malum, Türkiye'den uzak bir yere geldik. Telefon edip, sağ salim geldiğimizi bildirmek istiyoruz. Durumu bizimle ilgilenen Müftü Yardımcısına ilettim. Tamam dedi. Bir yerlerle görüştü. Görüşeceğimiz telefon numarasını yazdırdık. Yazdırdık diyorum. Demekki otomatik görüşme yapılamıyor.
Gerekli görüşmeler tamamlandı. Müftü yardımcısı bana Tangala 11.00'de telefonla arayacaklar dedi. Bu söylendiğinde saat 09.00 civarında idi. Bu arada bir mevlit merasimine katılık. Daha sonra eve geldik. Saat 10.30 olmuştu. Ben de yarım saat kaldı görüşmeye diye düşünürken saat 11.00 oldu ancak bir telefon gelmedi. Saat 11.30 olunca ben dayanamadım. Tangala 11.00 de telefon gelecekti ne oldu gelmedi dedim. Ben öyle deyince, Tangala 11.00 de dedi.
Ben de akşam 11.00 de imiş diye düşündüm. O gece televizyon seyrettik. Çay içtik. Saatler 11.00 e geldi. Ancak yine telefon gelmedi. Yine sordum. Tangala dedik ya dedi. O zaman anladım ki, Tangala ertesi gün anlamına geliyormuş.
1994 yılında Ramazan ayında Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Dağıstan'a Ramazan Görevlisi olarak görevli gittik. 10 kişilik bir kafile, Bolu Eğitim Merkezi Müdürü Ergün Yücel (Şimdi Başkanlık Atama 2 Şube Müdürü) başkanlığında Ankara Esenboğa'da buluştu. Soçi üzerinden Moskova'ya oradan da Dağistan'a ulaştı.
Gerekli görüşmelerden sonra, kalacağımız yere gitmek üzere Kaşilayev ailesinin evinde dinlenmeye çekildik. Aradaki ayrıntıları başka bir hatıramda anlatacağım.
Tabi malum, Türkiye'den uzak bir yere geldik. Telefon edip, sağ salim geldiğimizi bildirmek istiyoruz. Durumu bizimle ilgilenen Müftü Yardımcısına ilettim. Tamam dedi. Bir yerlerle görüştü. Görüşeceğimiz telefon numarasını yazdırdık. Yazdırdık diyorum. Demekki otomatik görüşme yapılamıyor.
Gerekli görüşmeler tamamlandı. Müftü yardımcısı bana Tangala 11.00'de telefonla arayacaklar dedi. Bu söylendiğinde saat 09.00 civarında idi. Bu arada bir mevlit merasimine katılık. Daha sonra eve geldik. Saat 10.30 olmuştu. Ben de yarım saat kaldı görüşmeye diye düşünürken saat 11.00 oldu ancak bir telefon gelmedi. Saat 11.30 olunca ben dayanamadım. Tangala 11.00 de telefon gelecekti ne oldu gelmedi dedim. Ben öyle deyince, Tangala 11.00 de dedi.
Ben de akşam 11.00 de imiş diye düşündüm. O gece televizyon seyrettik. Çay içtik. Saatler 11.00 e geldi. Ancak yine telefon gelmedi. Yine sordum. Tangala dedik ya dedi. O zaman anladım ki, Tangala ertesi gün anlamına geliyormuş.
Bizim için de tatlı bir hatıra olarak kaldı.
TANGALA....
uleeee :))) (((:
boş bir insan...
bülent ecevit.
süleyman demirel.
mesut yilmaz.
tansu çller.
ismet inönü.
bu liste böle uzayıp gider pehh :)))
önemsiz kişiler