Ayrıca daha filme gitmedim ama bunu biryerden okudum: 'Film Kuran-ı Kerim Isra suresi 81.Ayet ile başlamakta ve Nazım Hikmet'in 'Ya ölü yıldızlara götürecegiz hayatı/ya da dünyamıza inecek ölüm' dizelerinin yer aldığı şiiriyle son bulmaktadır. Kelime anlamı olarak Tanrı sevgisi ve korkusu anlamalarını içeren takva, aynı zamanda tanrının buyruğuna girme, onun emir ve yasaklarına uymakta titizlik gösterme ve onun himayesinde olma anlamlarına gelmektedir ki, bu noktada filmin ismi ana karakterin yönelimini/çatışmasını yansıtır.'
konusu şöyledir: Kendi halinde mütevazi biri olan Muharrem, dini inanaçları çok kuvvetli bir insandır. Gece gündüz ibadet ederek nefsi arzulardan uzak, manevi bir yaşam sürmektedir. Bu özellikleri çevresinde güvenilir bir insan olarak tanınmasına neden olmuştur. Bu durum varlıklı bir tarikat şeyhinin dikkatini çeker. Sayısız mülkünün kiralarını toplamak üzere Muharrem'i yanına alır. Birdenbire bambaşka bir dünyanın içine giren Muharrem için sahip olduğu değerler yavaş yavaş sarsılmaya başlar. Bir yandan modern dünyaya ayak uydurmaya çalışırken bir yandanda bu çarkın dişlileri arasında ezilmeye başlamıştır.
Takva Adında Bir Film Çekilmiş.Çok Garip Bir Film...Bizim Sinemamızın Bir Özelliğidir.Ödül Almak Pahasına Dini Kullanmak! ...Her Yol Mübahdır Bazı Sinemacılarımıza Göre...Doğru Be Artık Biz Bilmem Ne Çağındayız..Artık 'Takva! ' Adın da Bir Filme Bile Erotik Sahneler Konuluyor..Ya Hepsini Anladık Ne Halt Yerseniz Yeyin. Ama! Dini İstismar Etmeyin.Artık Bu Sömürüye Bu Yozlaşmaya Bir Dur Demenin Zamanı Geldi.
Türk sinemacıları son yıllarda güzel yapımlara imza atıyorlar. Bir zamanlar severek izlediğimiz Avrupa tarzı filmler ülkemizin yetiştirdiği yönetmenler ve yapımcılar tarafından sinemaseverlere sunuluyor. Artık bizde de sinemaya milyon dolarlar harcanıyor. Özverili ve pahalı yapımlar iyi de izleyici topluyor. Seyirci güzel eserlere iltifat ediyor, sinema salonlarını dolduruyor. Filmler harcamaları karşılayıp kâra geçiyor.
Geçenlerde gösterime giren ‘Takva’ isimli sinema filmi seyircilerin büyük ilgisiyle karşılaştı. Yönetmen Özer Kızıltan’ın ilk uzun metrajlı çalışması olan ‘Takva’ filminde Erkan Can, Güven Kıraç, Meray Ülgen, Settar Tanrıöven, Engin Günaydın, Duygu Şen, Selahattin Bilal ve Öznur Kula rol alıyor. Bilindiği gibi takva dini bir terimdir, korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Allah korkusu üzerine kurulu bu filmde, ‘eğer yaşamımızı Allah inancı üzerine kurmuşsak ve inançlarımızı sorgulamaya başlamışsak, bu nedenle Allah’ı kaybeder miyiz ya da Allah bizi terk eder mi? ’ teması vurgulanıyor. Erkan Can filmde, İstanbul’un en eski semtlerinden birinde yaşayan, 45 yaşında bekâr bir adam olan Muharrem’i canlandırıyor. Filmin konusu özetle şöyle:
“Geleneksel bir İstanbul mahallesinde doğmuş olan Muharrem 30 yılı aşkın bir süredir aynı mahallede yaşamaktadır. Sade bir işi vardır. Mütevazı ve içe dönük bir kişi olan Muharrem gece gündüz ibadet ederek, cinsellikten uzak, en sert İslami akidelere sıkı sıkıya bağlı bir yaşam sürdürmektedir. Bu hayata inançları uğruna katlanmaktadır. Muharrem’in koyu dindarlığı, varlıklı ve güçlü bir tarikat şeyhinin dikkatini çeker. Onun takdire şayan güvenilirliği ve vicdani zenginliği, bu şeyhin kendisine tarikatın sahip olduğu sayısız mülkün kira toplayıcısı olarak çalışacağı idari bir görev teklif etmesine zemin hazırlar. Yeni giysiler, cep telefonu ve bilgisayarla donatılmış Muharrem, şimdi uzun zamandır uzağında kalmayı başardığı modern dış dünyanın içindedir. Hayatı değişmeye başlamıştır. Para ile imtihan edilmektedir.
Muharrem, artık tahakküm eden ve mağrur bir kişi olmuştur. Çalıştığı yerde elinde olmadan bir yolsuzluk yapar. Daha da kötüsü, Muharrem’in iç huzuru gitgide bir işkence haline gelen, gece gündüz kendisini rüyalarında cezbeden baştan çıkarıcı bir kadının görüntüsü ile allak bullak olur. Muharrem yaşamını dünyevi ve manevi değerleri birbirlerinden ayırabilme üzerine kurmuştur. Ama kendini adadığı değerler bir bir yıkılmaktadır. Allah korkusu akli dengesini zedelemeye başlamıştır.”
Takva gösterime girmeden ödüllerle tanışmıştı. Uluslararası film festivallerinde dünya film otoritelerinin dikkatine sunulmuştu. Bunlardan birisi olan Toronto Uluslararası Film Festivali’nde, Meksikalı yönetmen Alejandro Gomez Monteverde’nin romantik drama filmi ‘Bella’ büyük ödülü alırken, Türk-Alman yapımı ‘Takva - Bir Adamın Allah Korkusu’ da ‘Kültürel Yenilik’ ödülünü almıştı. Bu, film için önemli sayılabilecek bir ödüldü.
Uzun süredir sesleri çıkmayan Yeni Sinemacılar’ın ‘Takva’ filmi, çekim haberleri yayıldığından beri merakla bekleniyordu zaten. Antalya’da Ulusal Yarışma bölümünde yer alan film pek çok dalda ödüllendirildi. Toronto Film Festivali’nden de ödülle dönünce, filme duyulan merak üst düzeye çıkmıştı. Nihayet Takva’nın Türkiye galası(ön gösterim) , Altın Portakal Film Festivali’nin altıncı gününde yapıldı. Söz konusu film bu festivalde tam dokuz dalda ödül aldı. Çok büyük bir beğeniyle karşılaştı.
Tarikat meselesini, maneviyatla maddi dünyanın bir arada mümkün olup olmadığı sorusu üzerinden tartışmaya açan film, izleyicileri de ikiye böldü. Bir grup seyirci, Takva’nın kendini dine adamış bir adamın buhranlarını ve tarikatların dünyasını beyazperdeye taşımakta fazlasıyla başarılı bir iş çıkardığını düşünürken, bir grup izleyici de filmi nerede duracağını bilememekle ve tarikat olgusunu biraz turistik ve oryantalist bir bakışla ele almakla eleştiriyordu. Aslında her iki kesim de haklıydı. Çünkü filme bakanlar kendi konumlarını eleştirilerine yansıtmışlardı; filme kendi duygu ve düşünce pencerelerinden bakmışlardı. Kişi merkeze kendini alınca eleştiriler de nesnelliğini kaybediyor doğal olarak…
Bence ‘Takva’ hassas bir konuyu işlemesine rağmen gayet iyi bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Bazılarının deyimiyle tarikatları yerin dibine batırmamış, yine bazılarının ileri sürdüğü gibi tarikatları seyredenlere özendirmemiştir. Durması gereken yerde durmuş, ifrat ve tefritten sakınmıştır. Filmde hiçbir tarikat hedef alınmamıştır, konuya genel açıdan bakılmıştır. Doğru olan da buydu zaten… Kutuplaşmalara zemin hazırlamanın anlamı yok.
Filmin başrolündeki Erkan Can daha evvelki filmlerinde olduğu gibi bu filmde de çok başarılı bir oyunculuk çıkardığı görülüyor. Fakat diğer oyuncular bu önemli oyuncunun gölgesinde kalmıştır. Filmde son derece kaliteli görsel efektler kullanılmış… Olumsuzluklarına rağmen başarılı bir film olarak görüyorum Takva’yı… Başarılı olmasaydı o kadar ödül almazdı. En iyisi filmi seyredin, kararı kendiniz verin.
Yine oyunculuğuna hayran kalacağım,doğallığı nedeni ile sevdiğim oyuncu Erkan Can (Muharrem) için izleyeceğim (izlemeye değer olacagını düşündüğüm) film.
Takva; Kişinin Allahü Tealaya yaklaşım basamakları sırasında karşılaştığı ve 7 Kademeden oluşan bir olgudur.(Ve kesinlikle birilerinin yaptığı açıklama gibi Korkmak,sakınmak) asla ve asla değildir. En son Takva ise Hakka Tüaatihi'dir. Ali İmran Suresi 102. Ayeti Kerime
islam iman takva ihsan bildiğim kadarıyla insanın olgunlaşma sırası böyle takva korkudur ama bambaşka bir korku sevdiğinin sevgisini kaybetme korkusu.beşer olan biz insanlar bile en çok sevdiğimizi söylediğimiz bir insanın sevgisini kaybetmekten korkarız değilmi ve onun hoşuna gidicek davranışlarda bulunuruz ona karşı bizim gibi bir insana bili böyle davranabiliyorsak Allah için yaradan için nasıl davranmalıyız düşünmemiz lazım.takva ayaklarımızı denk almaktır. ölçüyü aşmamak ve ölçüyü muhafaza eylemektir takva yüce yaratıcının sevmeyeceği şeylerden sakınmaktır.. takva nimetlerden uzak kalmak değildir asla nimeti vereni bilmek ve istediği seveceği şekilde kullanmaktır takva hayattan zevk almaktır nimetlere karşı esir ve tutsak olmaktan korumaktır nefsi. takva dünyaya geldiğimiz hali (eşrefi mahlukat olan insanı) koruyabilmlek ve bunda sebat etmektir.
Esselam tüm inananlara TAKVA bence kulluk bilincini kalbe ve beyne yerleştirmektir. Yani NE olduğunu kimin KULU olduğunu İBADET edeceğinin daha önce YARATILMIŞ hiçbir varlığa benzemediğini, ve Kur'an'ın tabiriyle bilenler hatırlar Yasin suresi 23 numaralı ayetindede zikredildiği üzere (hani kavmi tarafından linç edilen Peygamber'inde (s.a.v.) HABİBİ NECCAR olarak açıkladığı kişi bize ne kadar güzel bir örnek) 'Hiç ben O'ndan başka ilâhlar edinir miyim? Eğer O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati benden yana hiçbir şeye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar.' diyerek yardımın başkasından alınamayacağını bizlere aktardığı.BİZE bir örnek olarak Hz.Ömer'in takva anlayışı Hz.Ömer'e sormuşlar; - Ey Ömer TAKVA nedir? Onun cevabı ise; - TAKVA: Dİkenli bir tarlada çıplak ayaklı bir adamın yürümesidir ki ayağına diken batmaması için atacağı her adımı önceden muhasebe eder. Allah ondan ve onun gibilerden razı olsun ve bizleride onlar gibi olan ve onlar gibi olanlarla beraber kılsın. AMİN. Son olarak bir hadis: Ebu Hureyre'den rivayet edildiği üzere; Birgün Ebu Hureyre ile Peygamber (s.a.v.) konuşurlarken Ebu Hureyre ağlamaya başlamış ve demişki; - Ey Allah'ın rasulü (s.a.v.) bu dünyada seni bir an göremeyince dayanamıyoruz biz diğer alemde yani Ahirette ne yapacağız? Sen Allah'ın Peygamber'isin (s.a.v.) biz senin makamına nasıl çıkıp seninle orada görüşeceğiz? demiş. Rasulullah ise ona; - Ya EbaHirr sen üzülme inşaallah sen ve ben ahirettede birlikte olacağız. Çünkü 'KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR'. Rabbim bizide Peygamberl'e (s.a.v.) birlikte olanlarla beraber kılsın AMİN.
takva: 1 - dikenli çakıllı bir tarlada insan elbisesine nasil dikkat ederse takılmaması sökülmemesi vs.. gibi.. haramlardan kacınmak. 2 - kurani kerimi rehber edinmek Allah'ın subhan olduğunu bilmek 'tesbih' etmek Allah'ı. kuranı kerimde takva sahipleri ile ilgili bircok ayet vardır.
ALLAHTAN HAKKIYLA KORKMAK....... TAKVAYI FETVADAN AYIRAN NOKTA; FETVA EMİRİN EN ALT SINIRIDIR... TAKVA İSE KİŞİNİN ALLAHA SAYGISI VE KORKUSU ÖLÇÜSÜNCE EMRİ YERİNE GETİRİŞ BOYUTUDUR.....
ALLAH KATINDA KİŞİLERİN MİLLİYETLERİ,SURETLERİ,CİNSİYETLERİYLE YADA MALLARIYLA ÜSTÜNLÜKLERİ YOKTUR.. ÜSTÜNLÜK ANCAK TAKVA İLEDİR...........
Takva; Korkmak, çekinmek, sakınmak anlamlarına geliyor ve Lûgat manasını bu olduğu için Allahu teala nerede takva kelimesinden bahsetmişse hep aynı anlam verilmiştir.hep çekinmek, sakınmak. en çok mana verildiği sahada korkmak. Kur’anı kerim boyunca ve Allahın bahsettiği takva standartları tam 7 ayrı kademe içeriyor. Allaha teala böyle bir dizayında bizlere çok şeyler söylüyor dilerseniz genişçe ayetlerinide verebilirim.
TESLİMLERE GÖRE TAKVA KADEMELERİ CENNET KATLARINA GÖRE TAKVA KADEMELERİ 1- Amenular takvası 1- Amenular takvası 2- Müminler takvası 2- Müminler takvası 3- Evvab takva 3- Evvab takva 4- Muhsinler takvası 4- Muhsinler takvası 5- Ahsen takva 5- Ahsen takva 6- Bihakkın takva 6- Azimveya İrşad takvası 7- Tasarru takvası 7- Bihakkın takva
Ayrıca daha filme gitmedim ama bunu biryerden okudum:
'Film Kuran-ı Kerim Isra suresi 81.Ayet ile başlamakta ve Nazım Hikmet'in 'Ya ölü yıldızlara götürecegiz hayatı/ya da dünyamıza inecek ölüm' dizelerinin yer aldığı şiiriyle son bulmaktadır. Kelime anlamı olarak Tanrı sevgisi ve korkusu anlamalarını içeren takva, aynı zamanda tanrının buyruğuna girme, onun emir ve yasaklarına uymakta titizlik gösterme ve onun himayesinde olma anlamlarına gelmektedir ki, bu noktada filmin ismi ana karakterin yönelimini/çatışmasını yansıtır.'
konusu şöyledir:
Kendi halinde mütevazi biri olan Muharrem, dini inanaçları çok kuvvetli bir insandır. Gece gündüz ibadet ederek nefsi arzulardan uzak, manevi bir yaşam sürmektedir.
Bu özellikleri çevresinde güvenilir bir insan olarak tanınmasına neden olmuştur. Bu durum varlıklı bir tarikat şeyhinin dikkatini çeker. Sayısız mülkünün kiralarını toplamak üzere Muharrem'i yanına alır. Birdenbire bambaşka bir dünyanın içine giren Muharrem için sahip olduğu değerler yavaş yavaş sarsılmaya başlar. Bir yandan modern dünyaya ayak uydurmaya çalışırken bir yandanda bu çarkın dişlileri arasında ezilmeye başlamıştır.
Takva Adında Bir Film Çekilmiş.Çok Garip Bir Film...Bizim Sinemamızın Bir Özelliğidir.Ödül Almak Pahasına Dini Kullanmak! ...Her Yol Mübahdır Bazı Sinemacılarımıza Göre...Doğru Be Artık Biz Bilmem Ne Çağındayız..Artık 'Takva! ' Adın da Bir Filme Bile Erotik Sahneler Konuluyor..Ya Hepsini Anladık Ne Halt Yerseniz Yeyin. Ama! Dini İstismar Etmeyin.Artık Bu Sömürüye Bu Yozlaşmaya Bir Dur Demenin Zamanı Geldi.
BİR ADAMIN ALLAH KORKUSU: “TAKVA”
M.NİHAT MALKOÇ
Türk sinemacıları son yıllarda güzel yapımlara imza atıyorlar. Bir zamanlar severek izlediğimiz Avrupa tarzı filmler ülkemizin yetiştirdiği yönetmenler ve yapımcılar tarafından sinemaseverlere sunuluyor. Artık bizde de sinemaya milyon dolarlar harcanıyor. Özverili ve pahalı yapımlar iyi de izleyici topluyor. Seyirci güzel eserlere iltifat ediyor, sinema salonlarını dolduruyor. Filmler harcamaları karşılayıp kâra geçiyor.
Geçenlerde gösterime giren ‘Takva’ isimli sinema filmi seyircilerin büyük ilgisiyle karşılaştı. Yönetmen Özer Kızıltan’ın ilk uzun metrajlı çalışması olan ‘Takva’ filminde Erkan Can, Güven Kıraç, Meray Ülgen, Settar Tanrıöven, Engin Günaydın, Duygu Şen, Selahattin Bilal ve Öznur Kula rol alıyor. Bilindiği gibi takva dini bir terimdir, korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Allah korkusu üzerine kurulu bu filmde, ‘eğer yaşamımızı Allah inancı üzerine kurmuşsak ve inançlarımızı sorgulamaya başlamışsak, bu nedenle Allah’ı kaybeder miyiz ya da Allah bizi terk eder mi? ’ teması vurgulanıyor. Erkan Can filmde, İstanbul’un en eski semtlerinden birinde yaşayan, 45 yaşında bekâr bir adam olan Muharrem’i canlandırıyor. Filmin konusu özetle şöyle:
“Geleneksel bir İstanbul mahallesinde doğmuş olan Muharrem 30 yılı aşkın bir süredir aynı mahallede yaşamaktadır. Sade bir işi vardır. Mütevazı ve içe dönük bir kişi olan Muharrem gece gündüz ibadet ederek, cinsellikten uzak, en sert İslami akidelere sıkı sıkıya bağlı bir yaşam sürdürmektedir. Bu hayata inançları uğruna katlanmaktadır.
Muharrem’in koyu dindarlığı, varlıklı ve güçlü bir tarikat şeyhinin dikkatini çeker. Onun takdire şayan güvenilirliği ve vicdani zenginliği, bu şeyhin kendisine tarikatın sahip olduğu sayısız mülkün kira toplayıcısı olarak çalışacağı idari bir görev teklif etmesine zemin hazırlar. Yeni giysiler, cep telefonu ve bilgisayarla donatılmış Muharrem, şimdi uzun zamandır uzağında kalmayı başardığı modern dış dünyanın içindedir. Hayatı değişmeye başlamıştır. Para ile imtihan edilmektedir.
Muharrem, artık tahakküm eden ve mağrur bir kişi olmuştur. Çalıştığı yerde elinde olmadan bir yolsuzluk yapar. Daha da kötüsü, Muharrem’in iç huzuru gitgide bir işkence haline gelen, gece gündüz kendisini rüyalarında cezbeden baştan çıkarıcı bir kadının görüntüsü ile allak bullak olur. Muharrem yaşamını dünyevi ve manevi değerleri birbirlerinden ayırabilme üzerine kurmuştur. Ama kendini adadığı değerler bir bir yıkılmaktadır. Allah korkusu akli dengesini zedelemeye başlamıştır.”
Takva gösterime girmeden ödüllerle tanışmıştı. Uluslararası film festivallerinde dünya film otoritelerinin dikkatine sunulmuştu. Bunlardan birisi olan Toronto Uluslararası Film Festivali’nde, Meksikalı yönetmen Alejandro Gomez Monteverde’nin romantik drama filmi ‘Bella’ büyük ödülü alırken, Türk-Alman yapımı ‘Takva - Bir Adamın Allah Korkusu’ da ‘Kültürel Yenilik’ ödülünü almıştı. Bu, film için önemli sayılabilecek bir ödüldü.
Uzun süredir sesleri çıkmayan Yeni Sinemacılar’ın ‘Takva’ filmi, çekim haberleri yayıldığından beri merakla bekleniyordu zaten. Antalya’da Ulusal Yarışma bölümünde yer alan film pek çok dalda ödüllendirildi. Toronto Film Festivali’nden de ödülle dönünce, filme duyulan merak üst düzeye çıkmıştı. Nihayet Takva’nın Türkiye galası(ön gösterim) , Altın Portakal Film Festivali’nin altıncı gününde yapıldı. Söz konusu film bu festivalde tam dokuz dalda ödül aldı. Çok büyük bir beğeniyle karşılaştı.
Tarikat meselesini, maneviyatla maddi dünyanın bir arada mümkün olup olmadığı sorusu üzerinden tartışmaya açan film, izleyicileri de ikiye böldü. Bir grup seyirci, Takva’nın kendini dine adamış bir adamın buhranlarını ve tarikatların dünyasını beyazperdeye taşımakta fazlasıyla başarılı bir iş çıkardığını düşünürken, bir grup izleyici de filmi nerede duracağını bilememekle ve tarikat olgusunu biraz turistik ve oryantalist bir bakışla ele almakla eleştiriyordu. Aslında her iki kesim de haklıydı. Çünkü filme bakanlar kendi konumlarını eleştirilerine yansıtmışlardı; filme kendi duygu ve düşünce pencerelerinden bakmışlardı. Kişi merkeze kendini alınca eleştiriler de nesnelliğini kaybediyor doğal olarak…
Bence ‘Takva’ hassas bir konuyu işlemesine rağmen gayet iyi bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Bazılarının deyimiyle tarikatları yerin dibine batırmamış, yine bazılarının ileri sürdüğü gibi tarikatları seyredenlere özendirmemiştir. Durması gereken yerde durmuş, ifrat ve tefritten sakınmıştır. Filmde hiçbir tarikat hedef alınmamıştır, konuya genel açıdan bakılmıştır. Doğru olan da buydu zaten… Kutuplaşmalara zemin hazırlamanın anlamı yok.
Filmin başrolündeki Erkan Can daha evvelki filmlerinde olduğu gibi bu filmde de çok başarılı bir oyunculuk çıkardığı görülüyor. Fakat diğer oyuncular bu önemli oyuncunun gölgesinde kalmıştır. Filmde son derece kaliteli görsel efektler kullanılmış… Olumsuzluklarına rağmen başarılı bir film olarak görüyorum Takva’yı… Başarılı olmasaydı o kadar ödül almazdı. En iyisi filmi seyredin, kararı kendiniz verin.
yalnızdım
bir kız düşündüm
aradım
yalnız değilim :)
Bence Türkiye'nin Olgun Şimşek ile birlikte en iyi oyuncularından biri olduğuna inandığım,Erkan Can'ın oynadığı film.
Zikir sahneleri ile dolu bir film.
Yine oyunculuğuna hayran kalacağım,doğallığı nedeni ile sevdiğim oyuncu Erkan Can (Muharrem) için izleyeceğim (izlemeye değer olacagını düşündüğüm) film.
takva demek Allah(c.c) ın emirlerini bütün gücümüzü kullanarak hayatımıza geçirmek ve yasaklarından da sakınmaktır.
Takva; Kişinin Allahü Tealaya yaklaşım basamakları sırasında karşılaştığı ve 7 Kademeden oluşan bir olgudur.(Ve kesinlikle birilerinin yaptığı açıklama gibi Korkmak,sakınmak) asla ve asla değildir.
En son Takva ise Hakka Tüaatihi'dir. Ali İmran Suresi 102. Ayeti Kerime
erkan can'a ödül kazandıran film...izlenilecekler arasında...
islam
iman
takva
ihsan
bildiğim kadarıyla insanın olgunlaşma sırası böyle
takva korkudur ama bambaşka bir korku sevdiğinin sevgisini kaybetme korkusu.beşer olan biz insanlar bile en çok sevdiğimizi söylediğimiz bir insanın sevgisini kaybetmekten korkarız değilmi ve onun hoşuna gidicek davranışlarda bulunuruz ona karşı bizim gibi bir insana bili böyle davranabiliyorsak Allah için yaradan için nasıl davranmalıyız düşünmemiz lazım.takva ayaklarımızı denk almaktır.
ölçüyü aşmamak ve ölçüyü muhafaza eylemektir
takva yüce yaratıcının sevmeyeceği şeylerden sakınmaktır..
takva nimetlerden uzak kalmak değildir asla nimeti vereni bilmek ve istediği seveceği şekilde kullanmaktır
takva hayattan zevk almaktır nimetlere karşı esir ve tutsak olmaktan korumaktır nefsi.
takva dünyaya geldiğimiz hali (eşrefi mahlukat olan insanı) koruyabilmlek ve bunda sebat etmektir.
Her işte Allah'ın hoşnutluğunu ve rızasını aramaktır.. Üstünlük, takva ile..
Her işte Allah'ın rızasını gözetmektir...
Allah'a karşı sorumluluk duyarak yasaklardan sakınmaktır..kendini korumaktır başta kendinden..
Esselam tüm inananlara
TAKVA bence kulluk bilincini kalbe ve beyne yerleştirmektir. Yani NE olduğunu kimin KULU olduğunu İBADET edeceğinin daha önce YARATILMIŞ hiçbir varlığa benzemediğini, ve Kur'an'ın tabiriyle bilenler hatırlar Yasin suresi 23 numaralı ayetindede zikredildiği üzere (hani kavmi tarafından linç edilen Peygamber'inde (s.a.v.) HABİBİ NECCAR olarak açıkladığı kişi bize ne kadar güzel bir örnek) 'Hiç ben O'ndan başka ilâhlar edinir miyim? Eğer O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati benden yana hiçbir şeye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar.' diyerek yardımın başkasından alınamayacağını bizlere aktardığı.BİZE bir örnek olarak Hz.Ömer'in takva anlayışı Hz.Ömer'e sormuşlar;
- Ey Ömer TAKVA nedir?
Onun cevabı ise;
- TAKVA: Dİkenli bir tarlada çıplak ayaklı bir adamın yürümesidir ki ayağına diken batmaması için atacağı her adımı önceden muhasebe eder.
Allah ondan ve onun gibilerden razı olsun ve bizleride onlar gibi olan ve onlar gibi olanlarla beraber kılsın. AMİN.
Son olarak bir hadis: Ebu Hureyre'den rivayet edildiği üzere;
Birgün Ebu Hureyre ile Peygamber (s.a.v.) konuşurlarken Ebu Hureyre ağlamaya başlamış ve demişki;
- Ey Allah'ın rasulü (s.a.v.) bu dünyada seni bir an göremeyince dayanamıyoruz biz diğer alemde yani Ahirette ne yapacağız? Sen Allah'ın Peygamber'isin (s.a.v.) biz senin makamına nasıl çıkıp seninle orada görüşeceğiz? demiş.
Rasulullah ise ona;
- Ya EbaHirr sen üzülme inşaallah sen ve ben ahirettede birlikte olacağız. Çünkü 'KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR'.
Rabbim bizide Peygamberl'e (s.a.v.) birlikte olanlarla beraber kılsın AMİN.
Yokunu var edip vermekmidir..
Elde olmayanı da bulup harcamaktır..
takva:
1 - dikenli çakıllı bir tarlada insan elbisesine nasil dikkat ederse takılmaması sökülmemesi vs.. gibi.. haramlardan kacınmak.
2 - kurani kerimi rehber edinmek Allah'ın subhan olduğunu bilmek 'tesbih' etmek Allah'ı.
kuranı kerimde takva sahipleri ile ilgili bircok ayet vardır.
ALLAHTAN HAKKIYLA KORKMAK.......
TAKVAYI FETVADAN AYIRAN NOKTA; FETVA EMİRİN EN ALT SINIRIDIR...
TAKVA İSE KİŞİNİN ALLAHA SAYGISI VE KORKUSU ÖLÇÜSÜNCE EMRİ YERİNE GETİRİŞ BOYUTUDUR.....
ALLAH KATINDA KİŞİLERİN MİLLİYETLERİ,SURETLERİ,CİNSİYETLERİYLE YADA MALLARIYLA ÜSTÜNLÜKLERİ YOKTUR..
ÜSTÜNLÜK ANCAK TAKVA İLEDİR...........
Takva;
Korkmak, çekinmek, sakınmak anlamlarına geliyor ve Lûgat manasını bu olduğu için Allahu teala nerede takva kelimesinden bahsetmişse hep aynı anlam verilmiştir.hep çekinmek, sakınmak. en çok mana verildiği sahada korkmak. Kur’anı kerim boyunca ve Allahın bahsettiği takva standartları tam 7 ayrı kademe içeriyor. Allaha teala böyle bir dizayında bizlere çok şeyler söylüyor dilerseniz genişçe ayetlerinide verebilirim.
TESLİMLERE GÖRE TAKVA KADEMELERİ CENNET KATLARINA GÖRE TAKVA KADEMELERİ
1- Amenular takvası 1- Amenular takvası
2- Müminler takvası 2- Müminler takvası
3- Evvab takva 3- Evvab takva
4- Muhsinler takvası 4- Muhsinler takvası
5- Ahsen takva 5- Ahsen takva
6- Bihakkın takva 6- Azimveya İrşad takvası
7- Tasarru takvası 7- Bihakkın takva