Bir kuş oldun gökyüzünde, uçamadın sen Nehir oldun, ırmak oldun, taşamadın sen Çocuk oldun sokaklarda, oynamadın sen Doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen…
Diyecekler ki arkamdan Ben öldükten sonra O, yalnız şiir yazardı Ve yağmurlu gecelerde Elleri cebinde gezerdi Yazık diyecek Hatıra defterimi okuyan Ne talihsiz adammış İmanı gevremiş parasızlıktan
… Sonra öğrendik ki dünya yuvarlak,kaldık Sen bağıra bağıra ağlardın ben susardım Sen duvarları yumruklardın duvarlarında ellerinin izleri kan içinde Ben içime içime oyardım kendimi Sen çimenlere yatıp uyuyakalırdın Ben banklara tünemiş uykusuz Sen ot içerdin duman kusardın geceye Ben tek sigaralık ciğerimle öksürüklerde Sen aşka inanmazdın sen inanmazdın Ben maviye inanırdım Boynumdaki yorgun damarların mavisine Beyaz dalgaları omuzlayan deniz mavisine Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla
Önde zeytin ağaçları arkasında yar Sene 1946 Mevsim Sonbahar Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim Dalları neyleyim. Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim. Yar yar!..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar Değirmen misali döner başım Sevda değil bu bir hışım Gel gör beni darmadağın Tel tel çözülüp kalmışım. Yar yar Canımın çekirdeğinde diken Gözümün bebeğinde sitem var BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
The Croods 2'deki, Thunder Sisters'ın da lideri olan büyükanne bana Barış Manço'nun Süper Babaanne isimli şarkısını hatırlattı. :) Barış Manço, dinlemeyi sevdiğim, değerli bir sanatçı. Bu şarkı da onun güzel şarkılarından biri. Süper Babaanne "Babaannem dedemi ilk gördüğü gün Tam yüreğinden vurulmuş Dedem şöyle bir çapkınca bakıp Hafifçe bıyığını burmuş O zamanın erkeği pek bir ağırmış Kızları ise pek bir hoşmuş Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl Anlat babaanne ölümsüz aşkını Bir yastıkta tam kırk yıl Kırk yıl, kırk yıl, kırk yıl Ufacık bir yuva, nohut oda bakla sofa Ama sapasağlam ayakta Çeyiz dedikleri yorgan yastık İki sandık iki de bohça Gözleri hala dolu dolu oluyor Dedemin adını andıkça Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl Anlat babaanne ölümsüz aşkını Bir yastıkta tam kırk yıl Süper babaanne, seni çok seviyoruz O büyük aşkları inan biz de yaşıyoruz Bugünkü genç kızlar yarının anneleri dersin İnan gençleri anlayan bir tek sensin Tüh tüh tüh tüh maşallah nazar değmez inşallah Süper babaanne, seni çok seviyoruz O büyük aşkları inan biz de yaşıyoruz Zaman değişir ama aşklar değişir mi? Yıllar sonra biz de böyle diyeceğiz değil mi? Tüh tüh tüh tüh maşallah nazar değmez inşallah Babaanneme göre zamane kızları Pek bir hoş ama pek bir zormuş Hele hele beyleri dede gibi olmasa da Her şeyi zor beğenir olmuş E beyleri zor bey, e kızları zor kız Gençlerin işi pek bir zormuş Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl Anlat babaanne ölümsüz aşkını Bir yastıkta tam kırk yıl Kırk yıl, kırk yıl, kırk yıl Dişi kuş yuvasını severek kuracak ki Bu iş tamamına ersin Erkek kanadını şöyle bir açacak ki Bu iş tamamına ersin Beyleri zorsa da kızları zorsa da Bu iş tamamına ersin Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl Anlat babaanne ölümsüz aşkını Bir yastıkta tam kırk yıl Süper babaanne, seni çok seviyoruz Ölümsüz aşkları inan biz de yaşıyoruz Bugünkü genç kızlar yarının anneleri dersin İnan gençleri anlayan bir tek sensin Tüh tüh tüh tüh maşallah nazar değmez inşallah"
Eddie Munson, Stranger Things dizisinin 4. sezonunun finalinde, baş aşağı dünyada, Metallica'nın Master of Puppets şarkısını çalmıştı. Harikaydı. Vahşi yarasalar ve kırmızı şimşekler, tam ortamına uygun bir şarkıydı.
Ben yar kendimi bildim bileli
Bir sana aşık sana deli
Seninle açtım bu gözleri
Seninle kaparim ancak...........
Onu dinliyorum, kendimi dinliyorum... İçsel ve aşkın durumlardayım.
Bazen tam "kafamı dinliyorum" diyecekken öyle bir gürültü ile kalbimi attırıyorsun ki, ruhum senden başka bir sesi duymuyor.
beklenenler bir gün gelsin...senede değil ömürde bir gün de olsa
Bir kuş oldun gökyüzünde, uçamadın sen
Nehir oldun, ırmak oldun, taşamadın sen
Çocuk oldun sokaklarda, oynamadın sen
Doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen…
Diyecekler ki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek
Hatıra defterimi okuyan
Ne talihsiz adammış
İmanı gevremiş parasızlıktan
Muzaffer Tayyip Uzlu
…
Sonra öğrendik ki dünya yuvarlak,kaldık
Sen bağıra bağıra ağlardın ben susardım
Sen duvarları yumruklardın
duvarlarında ellerinin izleri kan içinde
Ben içime içime oyardım kendimi
Sen çimenlere yatıp uyuyakalırdın
Ben banklara tünemiş uykusuz
Sen ot içerdin duman kusardın geceye
Ben tek sigaralık ciğerimle öksürüklerde
Sen aşka inanmazdın sen inanmazdın
Ben maviye inanırdım
Boynumdaki yorgun damarların mavisine
Beyaz dalgaları omuzlayan deniz mavisine
Denizin bittiği yerde başlayan
göğün mavisine inanırdım
Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım
Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla
Füruğ Ferruhzad
Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
Yar yar!..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
Bu şarkıyı geçenlerde radyo istasyonları arasında gezinirken buldum.
Hüzünlü bir şarkı ama melodisi hoşuma gitti.
Sanmasınlar asla,
Seni benden ayrı...
The Croods 2'deki, Thunder Sisters'ın da lideri olan büyükanne bana Barış Manço'nun Süper Babaanne isimli şarkısını hatırlattı. :) Barış Manço, dinlemeyi sevdiğim, değerli bir sanatçı. Bu şarkı da onun güzel şarkılarından biri. Süper Babaanne
"Babaannem dedemi ilk gördüğü gün
Tam yüreğinden vurulmuş
Dedem şöyle bir çapkınca bakıp
Hafifçe bıyığını burmuş
O zamanın erkeği pek bir ağırmış
Kızları ise pek bir hoşmuş
Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl
Anlat babaanne ölümsüz aşkını
Bir yastıkta tam kırk yıl
Kırk yıl, kırk yıl, kırk yıl
Ufacık bir yuva, nohut oda bakla sofa
Ama sapasağlam ayakta
Çeyiz dedikleri yorgan yastık
İki sandık iki de bohça
Gözleri hala dolu dolu oluyor
Dedemin adını andıkça
Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl
Anlat babaanne ölümsüz aşkını
Bir yastıkta tam kırk yıl
Süper babaanne, seni çok seviyoruz
O büyük aşkları inan biz de yaşıyoruz
Bugünkü genç kızlar yarının anneleri dersin
İnan gençleri anlayan bir tek sensin
Tüh tüh tüh tüh maşallah nazar değmez inşallah
Süper babaanne, seni çok seviyoruz
O büyük aşkları inan biz de yaşıyoruz
Zaman değişir ama aşklar değişir mi?
Yıllar sonra biz de böyle diyeceğiz değil mi?
Tüh tüh tüh tüh maşallah nazar değmez inşallah
Babaanneme göre zamane kızları
Pek bir hoş ama pek bir zormuş
Hele hele beyleri dede gibi olmasa da
Her şeyi zor beğenir olmuş
E beyleri zor bey, e kızları zor kız
Gençlerin işi pek bir zormuş
Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl
Anlat babaanne ölümsüz aşkını
Bir yastıkta tam kırk yıl
Kırk yıl, kırk yıl, kırk yıl
Dişi kuş yuvasını severek kuracak ki
Bu iş tamamına ersin
Erkek kanadını şöyle bir açacak ki
Bu iş tamamına ersin
Beyleri zorsa da kızları zorsa da
Bu iş tamamına ersin
Kırk yıl, bir yastıkta tam kırk yıl
Anlat babaanne ölümsüz aşkını
Bir yastıkta tam kırk yıl
Süper babaanne, seni çok seviyoruz
Ölümsüz aşkları inan biz de yaşıyoruz
Bugünkü genç kızlar yarının anneleri dersin
İnan gençleri anlayan bir tek sensin
Tüh tüh tüh tüh maşallah nazar değmez inşallah"
The Croods 2: A New Age'den de bu şarkıyı sevdim.
Eddie Munson, Stranger Things dizisinin 4. sezonunun finalinde, baş aşağı dünyada, Metallica'nın Master of Puppets şarkısını çalmıştı. Harikaydı.
Vahşi yarasalar ve kırmızı şimşekler, tam ortamına uygun bir şarkıydı.
Hüseyin Öksüz: Leyli Leyli