şizofren, nietszche'vari bir dolaysızlık ve yabansılık içinde an'ını yaşarken, 'olduğu gibi olduğunu' düşünmektedir. nitekim parçalanışı bu yüzdendir. her uğrak bir özdeşlik denklemini öngerektirir. fakat bir sonraki uğrağa kıyasla önceki, bambaşka bir özdeşliktir. o halde şizofren, doğal bilincin çöplüğünde yemeğini arayan bir kedi gibi, iştahını yatıştırmaya çalışmakta. fakat sürekli yapı değiştirerek yinelemekte bunu..henüz onun üstüne katlanıp da bilinci aşamayan bir esirliktir onun özgürlüğü. psikanaliz içinde 'soysuzluk' nasıl bir ima dolayısıyla zuhur ediyorsa, hegel için özbilince tekamul edememiş bir bilinç nasıl bir körlük, bir muvaffakiyetsizlik içerimi ile dolup taşıyorsa, şizofrenliğin 'aşağılık' konumu da bu aynı nasıllık sebebiyle doğrulanacaktır.
şizofren; kendini boşlukta hissedibte farklı arayışlar içerisinde bulunma hali olabalir mi? kendini karanlıkta veya cıkmazda hissetmek gibi bir durumu çağrıştırıyor
şizofren bence zihin bölünmesi demek.Yani etrafındaki birinin yaptıklarıyla söylediklerinin birbirini tutmaması,zamanla insanların olayları bir kaç açıdan yorumlamasıyla beyinde başlayan karışıklık.Doğruyla yanlışı,yalanla gerçeği birbirinden ayırt edememek,diye düşünüyorum....
şizofren: ağır sinir hastalığı,sinir bozukluğu,sinirsel çöküş,delilik,sinir zayıflığı,sinirsel bitmişilik,sinirlerin harap olması,sinir sisteminin bozulması,ağır iç çatışma,ağır duygusal bunalım,ruhsal çöküntü bir insanın kendi içinde yaşadığı sinir harbi
şizofren, iç ve dış etkilerle kendini ve dünyayı algılamada,daha önceki algılarından tamamen uzaklaşıp farklılaşarak ve iç dünyasına kapanarak varolmanın dayanılmaz ağırlığını, bazen dış dünyadan geleceğini düşündüğü tehlikelere bir canlının yaşama iç güdüsüyle aşırı hassas yani paranoyak bir hal eşliğinde de yaşayabilen kişidir..
hosnut olmadigi olaylari degisteremeyince ve onlarla yasayamayinca kendini degistiren,olmasini istedigi olaylari varsayarak yasayan kisi..zordur zor....
en çok korktuğum hastalık....... allah'ım sen aklımı koru, ben kalan uzuvlarıma mukayyet olmayı denerim...... bir de şizofren aşka mektuplar wardı....ben miydim şizofren yoksa,aşkın kendisi mi...
Bu olayı bir gazetede okumuştum.Aklıma geldiği zama tüylerim ürperir.İçene kapanık bir delikanlı vardır.Hergün işten çıkınca parka arkadaşlarının yanına uğrar.Birgün gittiği parkta çok güzel bir kız görür,ve yanında gidip oturmaya karar verir.Cesaretini toplayıp dediğini yapar.Kıza merhaba oturabilirmiyim der.Kız gülen bir yüzle tabiki der.Ve orda konu ilerler delikanlı kızın yanından ayrılırken telefon numarasını ve bir daha buraya gelip gelmeceğine sorar.Kız ben hep burdayım,ayrılırlar.Delikanlı iş çıkışlarında artık hep kızla buluşur arkadaşlarıda artık sitem etmeye başlar.Birgün eve arkadaşları ile gider.Annesi kapıyı açar.Anne arkadaşlarım geldi yemek yiyip dışarı çıkıcaz der.Annesi ağlayarak odayı terkeder.Delikanlı bu olay karşısında şaşırır.Arkadaşları ile yemek yer sohbet eder ama aklı hep annesindedir.Neden böle yaptığına anlam veremez.Aradan uzun zaman geçer.Parktaki kız arkadaşı ile artık evlenmeye karar verirler.Bu olayı annesine anlatmak için koşa koşa eve gider.Kapıyı açıp içeri girdiğinde annesinin ağlama sesini duyar.Sizin oğlunuz şizofren diye bir ses duyar ve sessizce mutfağa girip dinlemeye devam eder.Annesi doktor bey bir çaresi yok mu diyerek doktoru uğurlarken çocuğunu yerde ağlarken görür.O sırada çocuğun aklından evleneceği kız geçer ya oda hayalse der.. Annesin sesiyle irkilidir delikanlı.Sen der, delikanlı evet anne bütün konuşmalarınızı duydum deyerek kendini dışarı atar.Aklında heğ evlenceği kız vardır.Allah'ım ne olursun o hayal olmasın der ne olursun olmasın..Sakinleşince eve gider ve annesi çocuğa herşeyi anlatır.Eve getirip gülüp konuştuğu yemek yediği arkadaşlarının bir hayal olduğunu söyler.Delikanlı şaşkın bir halde oda hayal evet biliyorum der. Aradan iki gün geçtikten sonra kız arkadaşını arayıp evine yemeğe davet eder.Kız bu nazik olay karşısında teklifi kabul eder.Delikanlı annesine herşeyi anlatır.Bana doğru söyliceğine dair annesine yemin ettirir.Oda hayal mi değil mi diye sadece annesine güvenmektedir.Akşam olup çatar.Kızı iş yerinden alıp eve götürür.Ama hep dua eder ALLAH'IM inşallah hayal değildir diye.Evin kapısını heyecanlı bir şekilde çalar.Kız çocuğun bu hareketlerine anlam veremez.Vee annesi kapıyı açar yüzünde bir gülümse merhaba KIZIM der.Delikanlı bu olay karşısında şok içindedir.SADECE EVET EVET HAYAL DEĞİLSİN DİYE BAĞIRIR... Delikanlının bugün hayal olmayan 2 tane çocuğu vardır Melis ve Hakan adında..
Akıl oyunları.....Bşrollerinde Russell Crowe..Ed harris...jennifer connely..............
Bir şizofren dahi matematikçinin hayat hikayesidir......inanılmaz etkileyici bir film...........şizofren tam olarak nedir ve kendi çocuğuna zarar verebilecek kadar ilerler mi..? sorusunun cavabı vardır bu filmde....
ruhlarının aynası kırılmış, sırrı dağılmış insanlara tıp biliminde verilen ad.
şizofren, nietszche'vari bir dolaysızlık ve yabansılık içinde an'ını yaşarken, 'olduğu gibi olduğunu' düşünmektedir. nitekim parçalanışı bu yüzdendir. her uğrak bir özdeşlik denklemini öngerektirir. fakat bir sonraki uğrağa kıyasla önceki, bambaşka bir özdeşliktir. o halde şizofren, doğal bilincin çöplüğünde yemeğini arayan bir kedi gibi, iştahını yatıştırmaya çalışmakta. fakat sürekli yapı değiştirerek yinelemekte bunu..henüz onun üstüne katlanıp da bilinci aşamayan bir esirliktir onun özgürlüğü. psikanaliz içinde 'soysuzluk' nasıl bir ima dolayısıyla zuhur ediyorsa, hegel için özbilince tekamul edememiş bir bilinç nasıl bir körlük, bir muvaffakiyetsizlik içerimi ile dolup taşıyorsa, şizofrenliğin 'aşağılık' konumu da bu aynı nasıllık sebebiyle doğrulanacaktır.
aklı ile ruhu arasında kısa devreler yaşayan, bu yaşamalardan da yeni yeni kısa devreler üreten elektronik manyak.
şizofren kendini hissetmek veya buna başlamak olabilir mi?
Başka biri tarafından Hayatımın teğet çizgisine imzasını atan hastalıklı ruh hali. Kısaca Aklın ruhsal ARIZA verme durumu :)))
şizofren; kendini boşlukta hissedibte farklı arayışlar içerisinde bulunma hali olabalir mi? kendini karanlıkta veya cıkmazda hissetmek gibi bir durumu çağrıştırıyor
şizofren bence zihin bölünmesi demek.Yani etrafındaki birinin yaptıklarıyla söylediklerinin birbirini tutmaması,zamanla insanların olayları bir kaç açıdan yorumlamasıyla beyinde başlayan karışıklık.Doğruyla yanlışı,yalanla gerçeği birbirinden ayırt edememek,diye düşünüyorum....
şizofren: ağır sinir hastalığı,sinir bozukluğu,sinirsel çöküş,delilik,sinir zayıflığı,sinirsel bitmişilik,sinirlerin harap olması,sinir sisteminin bozulması,ağır iç çatışma,ağır duygusal bunalım,ruhsal çöküntü
bir insanın kendi içinde yaşadığı sinir harbi
Gerçek hayatla bağını koparmış yaşayan bir ölüdür. Allah kimsenin başına vermesin
kendi içnde ikiye ciddi anlamda bölünmüş kişilik hastalığı...
şizofren, iç ve dış etkilerle kendini ve dünyayı algılamada,daha önceki algılarından tamamen uzaklaşıp farklılaşarak ve iç dünyasına kapanarak varolmanın dayanılmaz ağırlığını, bazen dış dünyadan geleceğini düşündüğü tehlikelere bir canlının yaşama iç güdüsüyle aşırı hassas yani paranoyak bir hal eşliğinde de yaşayabilen kişidir..
hosnut olmadigi olaylari degisteremeyince ve onlarla yasayamayinca kendini degistiren,olmasini istedigi olaylari varsayarak yasayan kisi..zordur zor....
Hayaller içinde yaşayıp,gerçekleri hayal sanmak...
gerçekle hayali ayırt edememe
keşke gerçekten şizoid bir dünyamız olabilse
en çok korktuğum hastalık.......
allah'ım sen aklımı koru, ben kalan uzuvlarıma mukayyet olmayı denerim......
bir de şizofren aşka mektuplar wardı....ben miydim şizofren yoksa,aşkın kendisi mi...
belki de bu gidişle...
Ya da tüm bu kainatta olan kötülüklere dayanamayıp kendi kendini yiyen insanlar bi tür düşünce patlaması,kaos......
bazen bir sıyrılma yoludur......
bayan-sen beni aldatıyorsun......
erkek-yalan.....şaka mı bu......
bayan-evet dün sarışın bi kızla gördüm seni.....
erkek-ıyy....off...
bayan-evet gözlerimle gördüm.....
erkek-bence sen şizofrensin.....
bi kızın sevgilisini kıskanıpta kafasında uydurupta ınandıgı dogru kabul ettıgı varsayımlar =)
şizofren mi?
bence yanımda çalışan kişi adamın beynınde tam 4 kişi yaşıyor her saat başı değişik bir insan oluyor:D))))
Kendimi dicem ama benim şizofrenliğimin başka bir nedeni var..?
olmayan bişeyleri vartmış zannetmek....kötü bir hastalık...
şizofrenin aşkı:.
Bu olayı bir gazetede okumuştum.Aklıma geldiği zama tüylerim ürperir.İçene kapanık bir delikanlı vardır.Hergün işten çıkınca parka arkadaşlarının yanına uğrar.Birgün gittiği parkta çok güzel bir kız görür,ve yanında gidip oturmaya karar verir.Cesaretini toplayıp dediğini yapar.Kıza merhaba oturabilirmiyim der.Kız gülen bir yüzle tabiki der.Ve orda konu ilerler delikanlı kızın yanından ayrılırken telefon numarasını ve bir daha buraya gelip gelmeceğine sorar.Kız ben hep burdayım,ayrılırlar.Delikanlı iş çıkışlarında artık hep kızla buluşur arkadaşlarıda artık sitem etmeye başlar.Birgün eve arkadaşları ile gider.Annesi kapıyı açar.Anne arkadaşlarım geldi yemek yiyip dışarı çıkıcaz der.Annesi ağlayarak odayı terkeder.Delikanlı bu olay karşısında şaşırır.Arkadaşları ile yemek yer sohbet eder ama aklı hep annesindedir.Neden böle yaptığına anlam veremez.Aradan uzun zaman geçer.Parktaki kız arkadaşı ile artık evlenmeye karar verirler.Bu olayı annesine anlatmak için koşa koşa eve gider.Kapıyı açıp içeri girdiğinde annesinin ağlama sesini duyar.Sizin oğlunuz şizofren diye bir ses duyar ve sessizce mutfağa girip dinlemeye devam eder.Annesi doktor bey bir çaresi yok mu diyerek doktoru uğurlarken çocuğunu yerde ağlarken görür.O sırada çocuğun aklından evleneceği kız geçer ya oda hayalse der..
Annesin sesiyle irkilidir delikanlı.Sen der, delikanlı evet anne bütün konuşmalarınızı duydum deyerek kendini dışarı atar.Aklında heğ evlenceği kız vardır.Allah'ım ne olursun o hayal olmasın der ne olursun olmasın..Sakinleşince eve gider ve annesi çocuğa herşeyi anlatır.Eve getirip gülüp konuştuğu yemek yediği arkadaşlarının bir hayal olduğunu söyler.Delikanlı şaşkın bir halde oda hayal evet biliyorum der. Aradan iki gün geçtikten sonra kız arkadaşını arayıp evine yemeğe davet eder.Kız bu nazik olay karşısında teklifi kabul eder.Delikanlı annesine herşeyi anlatır.Bana doğru söyliceğine dair annesine yemin ettirir.Oda hayal mi değil mi diye sadece annesine güvenmektedir.Akşam olup çatar.Kızı iş yerinden alıp eve götürür.Ama hep dua eder ALLAH'IM inşallah hayal değildir diye.Evin kapısını heyecanlı bir şekilde çalar.Kız çocuğun bu hareketlerine anlam veremez.Vee annesi kapıyı açar yüzünde bir gülümse merhaba KIZIM der.Delikanlı bu olay karşısında şok içindedir.SADECE EVET EVET HAYAL DEĞİLSİN DİYE BAĞIRIR... Delikanlının bugün hayal olmayan 2 tane çocuğu vardır Melis ve Hakan adında..
Akıl oyunları.....Bşrollerinde Russell Crowe..Ed harris...jennifer connely..............
Bir şizofren dahi matematikçinin hayat hikayesidir......inanılmaz etkileyici bir film...........şizofren tam olarak nedir ve kendi çocuğuna zarar verebilecek kadar ilerler mi..? sorusunun cavabı vardır bu filmde....
sinir buhranı, parçalanma,kişilik bölünmesi,sinirsel harp,sinirsel çöküntü,korkunç acı,kişilik kaybı,bilinç kaybı,hassasiyet,sinir hastalığı,iç çatışma,huzursuzluk,endişe,korku,kaygı,korkunç acı duygusu,kafasında sesler duyma,ele geçirilmek,aşağı düşmek,sinirlerin yıpranması,güvensizlil,acınacak durum,çaresizlik,güvensizlik,aşırı dikkat,aşırı kontrol,direnme,saplantı,kapana kısılma,
iş yerimdeki yetkilimi çağrıştırıyor. :)
bu bi hastalık..bunu yaşayanlara saygı duymak lazım ama kötü bişi ya! !
şizofreni anlamak için şizofren olmak lazım yaşamadığınız şeyi anlayamazsanız olun anlarsınız not:güzel değildir
şizofrenn? ya çook tuhaf bişe yaa..yaşamadan bilemessinn ama ben o insanlara saygı duyuyorumm...