Ve böylece, bin dereden su getirdi İstanbul'dan gelen zevat. Sıvas, mandayı kabul etmedi fakat, «Hey gidi deli gönlüm,» dedi, «Akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm, ya İSTİKLAL, ya ölüm! » dedi. N.H.Ran
4 Eylül 919'da toplandı Sıvas Kongresi, ve 8 Eylülde Kongrede bu sefer yine ortaya çıktı Amerikan mandası. Ak koyunla kara koyunun geçitte belli olduğu günlerdi o günler. Ve İstanbul'dan gelen bazı zevat, sapsarı yılgınlıklarıyla beraber ve ihanetleriyle birlikte bir de Amerikan gazeteci getirmiştiler. Ve Erzurumlulardan ve Sıvaslılardan ve Türk milletinden çok işbu Mister Bravn'a güveniyorlardı. Bu zevata: «İstiklâlimizi kaybetmek istemiyoruz efendiler! » denildi. Fakat ayak diredi efendiler: «Mandanın, istiklâli ihlâl etmiyeceği muhakkak iken,» dediler, «Herhalde bir müzâherete muhtacız diyorum ben,» dediler, «Hem zaten,» dediler, «birbirine mani şeyler değildir istiklâl ile manda. Ve esasen,» dediler, «müstakil kalamayız böyle bir zamanda. Memleket harap, toprak çorak, borcumuz 500 milyon, vâridat ise 15 milyon ancak. Ve Allah muhafaza buyursun İzmir kalsa Yunanistan'da ve harbetsek, düşmanımız vapurla asker getirir. Biz Erzurum'dan hangi şimendiferle nakliyat yapabiliriz? Mandayı kabul etmeliyiz, hemen,» dediler. «Onlar dretnot yapıyor, biz yelkenli bir gemi yapamıyoruz. Hem, İstanbul'daki Amerikan dostlarımız: Mandamız korkunç değildir, diyorlar, Cemiyeti Akvam nizamnamesine dahildir, diyorlar.» N.H.Ran
29 agustos'ta Erzurum'dan Sivas'a hareket edilir. Dahiliye nezareti, 29 Temmuz'da sivas valisi'ne, 'Mustafa kemal ve Rauf bey'in istanbul'a gonderilmeleri' icin emirler vermistir. harbiye nezareti'nin, kolordu kumandanliklarina tebligat yaptigi da bildirilir. ama bu emirleri yazanlar da, alanlar da, bu emrin yerine getirilemeyecegini bilirler. fakat burokrasinin aciz durumda kaldigi zamanlar, kendi kendini aldatarak oyalamasi bir gelenektir.
Mustafa kemal, kendisinin istanbul'a yollanmasi hakkinda yazismalarin dosyalar doldurduğu sivas yolundadir. 2 eylul 1919'da sivas'a varilir. sivas kongresi, 4 EYLÜL 1919'da saat 14'de Sivas Lisesi salonunda acilir. bilindigi gibi, bu kongreye 21-22 haziran'da, amasya genelgesi ile karar verilmistir. o tarihten beri, kongreye üye gondermeleri icin vilayetlere haber gönderilmektedir ama istanbul dahil ancak 31 üye gelmistir.
Kongre acildiginda hava karisiktir. Rauf bey'in de aralarinda bulundugu bazi delegeler, Mustafa kemal'i reis sectirmeme gayreti icindedirler. bunun yaninda, bazı delegeler de milli istiklal degil, bir yabanci devletin himayesini (manda) istemektedirler. hatta bu himayecilik fikri, amasya genelgesi'ne imza koyan Refet bey'i bile sarmistir.
Bu arada bir yandan da Elazig valiligi'ne ve Sivas vali ve kumandanligina tayin edilen Ali Galip'in, ingilizler ve kürtlerin destegiyle Sivas'a baskin yapmak, kongreyi dagitmak, önculeri tutuklamak niyetinde olduğu haber alinir. cidden tehlikeli, korkulu gunler yasanir. ancak ali galip, istanbul'ca safdışı bırakılır. ingilizler ve kürtler de halep yonune kacarlar.
Sivas'ta derin bir nefes alinir. kongre'nin acildigi bu karisik havaya ragmen mustafa kemal, 3 oy farkla reis secilmistir. ilk uc gün süren sekil veya duygu tartismalarina ragmen 4. gün konuya girilebilmistir. erzurum kongresi'nde alinan kararlar, bu kongreden de gecirtilebilmistir: 'vilayat-i sarkiye mudafaa-i hukuk cemiyeti' yerine, 'anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti', 'vilayat-i sarkiye' yerine 'vatanin bütünü' gibi sozler konularak cemiyet, butun turkiye'nin teskilati halini almistir.
kongre, butun turkiye'yi temsil eden bir kongre haline gelmistir. bir temsil heyeti seçilir. bir de 'misak-i milli'nin ilk esaslarina sekil verilmistir ki, bu misak, milli direnis ve mucadelenin hedef ve sinirlarini tespit etmektedir.
milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesi ve kendi sinirlari icinde kayitsiz, şartsız bağımsızlık davasında birleşen bu milli misak göruşu, ileride, istanbul'da toplanacak mebusan meclisi'nde, bir milli yemin olarak ilan edilecektir.
Sivas kongresi, 12 eylul 1919'da calismalarina son verdi. kongre, Erzurum prensiplerine yeni birsey ilave etmedi. beliren cesitli egilimlere ragmen, sonunda, onlari zedelenmeden koruyabildi.
Milli hareket'e milli bir boyut verdi. Milli bir merkez oluşturuldu. Mustafa kemal, bu milli hareketin, yetkili öncüsü olarak seçilmişti.
Sivas kongresi calismalarinin sonunda, bir beyanname yayimlandi. bu beyannamede, kongrde alından 10 karar yeralmaktaydı:
30 ekim 1918 tarihinde ve mutareke imzalandigi siradaki sinirlar dahilinde kalip, ezici bir islam cogunlugunu barindiran topraklar icindeki osmanli topraklari, hicbir suretle bölünmez bir butun oluşturur.
osmanli toplulugu'nun butunlugu, milli bağımsızlığın saglanmasi, saltanat ve hilafet makaminin dokunulmazligi icin kuvay-i milliye'yi yetkili ve milli iradeyi hakim kilmak esasi kesindir.
vatanin neresinde olursa olsun bir isgale ve rumluk, ermenilik teskili gibi girişimlere birlik halinde karşı konulmalıdır.
azinliklarin hak üstünlüğünü sağlayacak veya siyasi hakimiyeti bozacak esaslar reddedilir.
hukumet bir dis baski karsisinda topraklarının herhangi bir parcasini bırakmak zorunda kalirsa, buna karsi butun tedbirler alinir ve kararlar verilebilir.
Bağımsızlık ve millyet esasina uyan dış iktisadi ve teknik yardimlar kabul edilir.
Merkezi hukumet, milli iradeye tabii olmalidir, milli meclis toplanmalidir.
Anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti kurulmustur. Cemiyet'in bir temsil heyeti kurulmustur.
Ve böylece, bin dereden su getirdi İstanbul'dan gelen zevat.
Sıvas, mandayı kabul etmedi fakat,
«Hey gidi deli gönlüm,»
dedi,
«Akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm,
ya İSTİKLAL, ya ölüm! »
dedi.
N.H.Ran
4 Eylül 919'da toplandı Sıvas Kongresi,
ve 8 Eylülde
Kongrede bu sefer
yine ortaya çıktı Amerikan mandası.
Ak koyunla kara koyunun
geçitte belli olduğu günlerdi o günler.
Ve İstanbul'dan gelen bazı zevat,
sapsarı yılgınlıklarıyla beraber
ve ihanetleriyle birlikte
bir de Amerikan gazeteci getirmiştiler.
Ve Erzurumlulardan ve Sıvaslılardan ve Türk milletinden çok
işbu Mister Bravn'a güveniyorlardı.
Bu zevata:
«İstiklâlimizi kaybetmek istemiyoruz efendiler! »
denildi.
Fakat ayak diredi efendiler:
«Mandanın, istiklâli ihlâl etmiyeceği muhakkak iken,»
dediler,
«Herhalde bir müzâherete muhtacız diyorum ben,»
dediler,
«Hem zaten,»
dediler,
«birbirine mani şeyler değildir
istiklâl ile manda.
Ve esasen,»
dediler,
«müstakil kalamayız böyle bir zamanda.
Memleket harap,
toprak çorak,
borcumuz 500 milyon,
vâridat ise 15 milyon ancak.
Ve Allah muhafaza buyursun
İzmir kalsa Yunanistan'da
ve harbetsek,
düşmanımız vapurla asker getirir.
Biz Erzurum'dan hangi şimendiferle nakliyat yapabiliriz?
Mandayı kabul etmeliyiz, hemen,»
dediler.
«Onlar dretnot yapıyor,
biz yelkenli bir gemi yapamıyoruz.
Hem, İstanbul'daki Amerikan dostlarımız:
Mandamız korkunç değildir,
diyorlar,
Cemiyeti Akvam nizamnamesine dahildir,
diyorlar.»
N.H.Ran
Kongreyi anma ve saygı ifadesi olarak, Sivas'taki bir Üniversiteye ve bir trene '4 Eylül' ismi konulmuştur.
29 agustos'ta Erzurum'dan Sivas'a hareket edilir. Dahiliye nezareti, 29 Temmuz'da sivas valisi'ne, 'Mustafa kemal ve Rauf bey'in istanbul'a gonderilmeleri' icin emirler vermistir. harbiye nezareti'nin, kolordu kumandanliklarina tebligat yaptigi da bildirilir. ama bu emirleri yazanlar da, alanlar da, bu emrin yerine getirilemeyecegini bilirler. fakat burokrasinin aciz durumda kaldigi zamanlar, kendi kendini aldatarak oyalamasi bir gelenektir.
Mustafa kemal, kendisinin istanbul'a yollanmasi hakkinda yazismalarin dosyalar doldurduğu sivas yolundadir. 2 eylul 1919'da sivas'a varilir. sivas kongresi, 4 EYLÜL 1919'da saat 14'de Sivas Lisesi salonunda acilir. bilindigi gibi, bu kongreye 21-22 haziran'da, amasya genelgesi ile karar verilmistir. o tarihten beri, kongreye üye gondermeleri icin vilayetlere haber gönderilmektedir ama istanbul dahil ancak 31 üye gelmistir.
Kongre acildiginda hava karisiktir. Rauf bey'in de aralarinda bulundugu bazi delegeler, Mustafa kemal'i reis sectirmeme gayreti icindedirler. bunun yaninda, bazı delegeler de milli istiklal degil, bir yabanci devletin himayesini (manda) istemektedirler. hatta bu himayecilik fikri, amasya genelgesi'ne imza koyan Refet bey'i bile sarmistir.
Bu arada bir yandan da Elazig valiligi'ne ve Sivas vali ve kumandanligina tayin edilen Ali Galip'in, ingilizler ve kürtlerin destegiyle Sivas'a baskin yapmak, kongreyi dagitmak, önculeri tutuklamak niyetinde olduğu haber alinir. cidden tehlikeli, korkulu gunler yasanir. ancak ali galip, istanbul'ca safdışı bırakılır. ingilizler ve kürtler de halep yonune kacarlar.
Sivas'ta derin bir nefes alinir. kongre'nin acildigi bu karisik havaya ragmen mustafa kemal, 3 oy farkla reis secilmistir. ilk uc gün süren sekil veya duygu tartismalarina ragmen 4. gün konuya girilebilmistir. erzurum kongresi'nde alinan kararlar, bu kongreden de gecirtilebilmistir: 'vilayat-i sarkiye mudafaa-i hukuk cemiyeti' yerine, 'anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti', 'vilayat-i sarkiye' yerine 'vatanin bütünü' gibi sozler konularak cemiyet, butun turkiye'nin teskilati halini almistir.
kongre, butun turkiye'yi temsil eden bir kongre haline gelmistir. bir temsil heyeti seçilir. bir de 'misak-i milli'nin ilk esaslarina sekil verilmistir ki, bu misak, milli direnis ve mucadelenin hedef ve sinirlarini tespit etmektedir.
milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesi ve kendi sinirlari icinde kayitsiz, şartsız bağımsızlık davasında birleşen bu milli misak göruşu, ileride, istanbul'da toplanacak mebusan meclisi'nde, bir milli yemin olarak ilan edilecektir.
Sivas kongresi, 12 eylul 1919'da calismalarina son verdi. kongre, Erzurum prensiplerine yeni birsey ilave etmedi. beliren cesitli egilimlere ragmen, sonunda, onlari zedelenmeden koruyabildi.
Milli hareket'e milli bir boyut verdi. Milli bir merkez oluşturuldu. Mustafa kemal, bu milli hareketin, yetkili öncüsü olarak seçilmişti.
Sivas kongresi calismalarinin sonunda, bir beyanname yayimlandi. bu beyannamede, kongrde alından 10 karar yeralmaktaydı:
30 ekim 1918 tarihinde ve mutareke imzalandigi siradaki sinirlar dahilinde kalip, ezici bir islam cogunlugunu barindiran topraklar icindeki osmanli topraklari, hicbir suretle bölünmez bir butun oluşturur.
osmanli toplulugu'nun butunlugu, milli bağımsızlığın saglanmasi, saltanat ve hilafet makaminin dokunulmazligi icin kuvay-i milliye'yi yetkili ve milli iradeyi hakim kilmak esasi kesindir.
vatanin neresinde olursa olsun bir isgale ve rumluk, ermenilik teskili gibi girişimlere birlik halinde karşı konulmalıdır.
azinliklarin hak üstünlüğünü sağlayacak veya siyasi hakimiyeti bozacak esaslar reddedilir.
hukumet bir dis baski karsisinda topraklarının herhangi bir parcasini bırakmak zorunda kalirsa, buna karsi butun tedbirler alinir ve kararlar verilebilir.
Bağımsızlık ve millyet esasina uyan dış iktisadi ve teknik yardimlar kabul edilir.
Merkezi hukumet, milli iradeye tabii olmalidir, milli meclis toplanmalidir.
Anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti kurulmustur. Cemiyet'in bir temsil heyeti kurulmustur.