Kültür Sanat Edebiyat Şiir

şiraze sizce ne demek, şiraze size neyi çağrıştırıyor?

şiraze terimi Roxalane Lane tarafından tarihinde eklendi

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    Biri gitmek zorundaysa
    yani şartsa, başka yolu yoksa ben gideyim sen ol kalan
    sürekli gidebiliyor çünkü Şirâze'm
    bir kere gitmeyi başarmış olan

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    teknelerin motor sesleri
    biner dalgalarına Ege’nin
    Selimiye’nin kedileri
    yüzer sarhoşluğunda gecenin
    kendimi bulsam Şirâze
    alnımdan öpeceğim

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    sen sustun diye ben sustum
    belki de ben sustum diye sen sustun
    Sustuk şiraze

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    düşlerin en güzelinde çıktın karşıma, 90’ların başıydı
    Ankara bizi ağırlayan geniş bir handı
    kalabalıktı, karışıktı, onun da vardı geceleri ay ışığı pek alımlı
    ama sisli, puslu, dumanlıydı
    seni sımsıcak uyutmak geçti içimden
    sonra da seyretmek uykunu, yerin Cebeci civarı
    ben yalnız adam, baktım sana uzun uzun odamın penceresinden
    üstelik aramızda dizi dizi tepeler vardı
    olsundu, seni görmese ela gözlerim ne çıkardı

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    bırakma beni bana
    beni bana bırakma Şirâze

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    belli ki yol dirâyet ister, bende yok
    belli ki yol metânet ister, bende yok
    belli ki yol hep ister Şirâze
    karşıma çıkanlardan suya, kurda, kuşa,
    bir de taşa, toprağa, duvara hüzün bıra­kırım
    her yerde izim Şirâze, her yerde izin Şirâze

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    kendimle hemhâl olayım diye bir hücreye kapansam da temrin etsem aşkı beş vakit
    ellerim mi ağlar, saçım mı; gözlerim mi ağlar, ruhum mu Şirâze
    saysam her damlayı bir bir, bağlasam birbirine bir bir ve bir bir Şirâze, akar mıyım eşiğine

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    bu kadar olma Şirâze
    bu kadar derunî, bediî ve berkî; duhanî tebessümlerin beyzâ ertesinde
    sırlara karışıp sır üstüne sır olma Şirâze

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    aşk Şirâze, bir köşede sıkışıp duvara ince çizikler atmak zorunda kalışımdır
    aşk Şirâze, tozlu sokakları bir başıma geçip ruhumu hüzzâm bestelerle zenginleştirişimdir
    aşk Şirâze, var olduğuna inandığım sevgiliye varamayışın bilincinde
    açan her bahar çiçeğine küsüşümdür
    aşk Şirâze, aradan geçen yılları umursamaz aşkıma
    bir nokta koyamayışımın insafsız virgülüdür

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    belki Şirâze, seni sevmekle buldum ayinelerin gerisinde meftûn oluşu
    belki Şirâze, seni herdem yitirmekte buldum bengisuyu
    belki Şirâze
    hep belki işte

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    olmasaydın hep böyle, keşke olup olup olmasaydın böyle şiraze

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    şimdi aşk nöbetimin gecelerinden birinde,
    semâda raks eden sitârelerin
    en mes’ûd anlarına şahid olan gözlerimde birikir yokluğunun acısı
    şimdi Şirâze, anladım ki yokluğundur beni aşka aşık, deli divâne eyleyen

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    olmazdım Şirâze, sen olmasaydın gözyaşım
    olmazdım Şirâze, sen olmasaydın aşkım
    olmazdım Şirâze, sen olmasaydın dermânım

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    iyi bilirim Şirâze
    sen benim ezberim(de)sin

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    Şirâze, bir anlatabilsem seni
    bütün ah’lar devrilecek

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    aylardan bir ay, günlerden herhangi biri
    ben ben’i karşıma geçirmiş seyretmedeyim Şirâze
    gözlerimden akan kahverengi, saçlarımdan dökülen beyaz
    “bu sen değilsin” diyor bana
    kendime yabancılaşmışlığımın hesabını sormadayım
    kendi kendime küsmüşlüğümün nedenlerine saplanmış çırpınmadayım
    hareket kalmadı Şirâze, hayatın dibine vurduk

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    katlardan uçursam bu divâneyi, yerlere çalsam bu virâneyi,
    hasret ile eritsem bu belvâyı,
    daha da aç bıraksam ziyafet masalarında,
    susuz koysam ırmak boylarında
    prangalasam narin ellerinden
    kösteklesem sana koşmaya çalışan ayaklarından
    zincirlesem o güzel boynundan
    önünü alabilir miyim

    öfkeliyim kendime Şirâze hâlâ kör gözlerimin açılmayışına şu gerçeğe duyduklarımı yüreğime indiremeyişime dar-ı dünyaya hadsizce sahip çıkışıma öfkeliyim Şirâze bu denli kendime dayanıp yükselemeyişime bir de şu aşk üzerine dem tutuşum medrese odasına kapanıp
    aşk kim ben kim Şirâze
    aşk kime ben kime Şirâze

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    öfkeliyim bugün Şirâze
    bu yerde nokta olup da gelene geçene bir fasılalık ferahlık veremeyişime
    bu yerde karanlığın güneşe duruşundan an alıp üzerime
    sunamayışıma her işi boş koşturup duranlara
    bu yerden geçtim Şirâze
    geçtim de imdad edenlerin sesini duyamayışıma öfkeliyim
    kendime, içimde dolanmada nefsime…
    “insan olan anlar” dediler
    “insan olan hem anlar, hem yapar” dediler
    “insan olan hem anlar, hem yapar, hem de teslim olur” dediler
    hep dediler Şirâze
    ben’in anlamayışına, ben’in yapmayışına,
    bir de ben’in teslim olmayışına öfkeliyim

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    öfkeliyim bugün, bugün öfkeliyim Şirâze
    bulutlar salkım saçak geçiyorlar göğümden, güneş arada göz kırpıyor
    baharınsa sonu geldi buralarda, kış camın ardında hiddetle esiyor
    bu halde işte sana nispet öfkeliyim Şirâze
    nereden başlayacağımı bir türlü bilemediğim ruh esintilerimin gerisinde
    oradan oraya, bazen de buradan oraya savruluyorum
    öfkemi durdurmanın, olmadı susturmanın, olmadı alevini söndürmenin,
    daha da olmadı onu yok etmenin bir yolu belki on yolu,
    belki de sayısız yolu var da ben birini bile bulup içine dalamıyorum
    Şirâze bil ki ben bugün öfkeliyim

  • Kalemini Konuşturan Kadın
    Kalemini Konuşturan Kadın

    Şiraze kaçırmak deyimine örnek verecek olursak: bu platfornu kadınlarla tanışma flörtleşme yeri zannedip gördüğü her hatuna taciz boyutunda yürümek. Şiirin ş sinden anlamayan erkek tayfasının şirazeyi iyice kaçırıp kadın şairlere mesnetsiz bir yakınlaşma gayretindeler. Sosyal hayatın her alanında bu yaklaşımlar içinde olan erkekler yüzünden beyefendiliğini bozmayan erkekler adeta zan altında bırakılıyor. Bu platform libidosu yüksek erkeklerin içine ettiği, şirazesini kaydırdığı bir yer olmuş. Yazıklar olsun adamlığınıza. Şimdi yarası olanın gocunacağı bir yorum yazınca birazdan başlar o tayfanın hadi ordan demeleri. Neyse ki iyi insanlar da var burada. Adam gibi adamlara selam olsun.

  • Ahmet Âtıf Tokuş
    Ahmet Âtıf Tokuş

    Bence ölçüdür muhakkak, tavır ve davranışları , doğal döngüyü , beşeri sistemleri de ekseninde kılan o kusur aranmayası terazi enstürmanıdır şâyet bazen kaçabiliyor meal- esef?

  • Hülya Bayrak
    Hülya Bayrak

    Durmuş saat günde iki kere doğruyu gösterir, Şirazi kayanın ayarı olmaz.

  • Delirdim Ama Bisor Niye Delirdim
    Delirdim Ama Bisor Niye Delirdim

    glikoz senin şirazen kaymış espirik yaptım bak hadi bakim önce kim ölüyor gülmekten??????¿

    bende kendi karanlığıma alıştım, en derin dipsiz kuyunun içindeyim farzet, hoşgör!!!!!¡


  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    gül verdiler, dikenini de istedim; dikensiz gül kokmuyor Şirâze
    gökyüzü verdiler, bulut da istedim; bulutsuz gökyüzü dalgasız deniz gibi Şirâze
    kağıt verdiler, kalem de istedim; kalemsiz kağıt hep boş Şirâze
    anladım ki, verenden hep isteniyor, verdikçe isteniyor, verdikçe dahası isteniyor

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    “hasret” desen hasret
    “acı” desen acı
    “sevda” desen sevda
    “renk” desen renk
    “yol” desen yol
    “ışık” desen ışık
    ne ise aradığın onunla doluyum Şirâze

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    ihsânı bol olana sevdalıyken, insana dair her şey ne kadar da az görünüyor gözüme
    verseler verseler ne kadarını verirler Şirâze
    verirken kaç ölçer, kaç biçerler
    buralardayım; ikinci paragrafın üçüncü satır, sekizinci kelimesinde
    sayfalardan iki-yüz-yetmiş-dokuz
    okuya okuya bul beni Şirâze
    “boşluk” diye bir şey yok, her kelime arası dolu, her satır arası dolu
    her paragraf arası dolu, sayfa kenarları dolu, dopdoluyum Şirâze

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    tutup askıya asamıyorum, dolaba koyup saklayamıyorum, sandığa kilitleyemiyorum
    kilit üstüne kilit vuramıyorum
    Şirâze, ben en var halimle yok olmanın telaşındayım
    dünyanın her anını hayata döndürememenin telaşındayım
    sonsuzluğumu yeşertememenin telaşındayım
    her mevsimi ruhuma aşılayamamanın telaşındayım
    telaş içinde bir ben’im Şirâze

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    bazen gecenin en sessiz anında göğe bir merdiven dayayıp çıkmak geçiyor içimden yukarılara
    aşağıda hayat, yukarıda hayat; aşağı yukarı hepten hayat Şirâze

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    düşünüyorum çok zaman, “hayat üzerine kaç cümle kurdular” diye
    cümleler de hayatın kendisi de, hayattan olmayan bir ben miyim ne
    bul beni Şirâze
    daha girerken karanlığa, tüm aydınlığımı yuttum
    başıma bir ayla takıp, olamayacağım her ne var ise hevesle el ettim
    bul beni Şirâze
    gözümden tut, dilimden tut… çek çıkar beni kuytularımdan

  • Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker
    Yağmura Kafa Tutan Küp Şeker

    bir gün’dü
    bir gün’ün bir günüydü, yazıldı

    yolun sonu hayat, yolun başı hayat, yol boyu hepten hayat; sıkışıp kaldım Şirâze
    diyorum çoğu zaman göklere dönüp yüzümü “emanet çok ağır”
    büküldükçe bükülüyorum
    çatlayan ellerim acıyor, tırnaklarım acıyor; saçlarım, kaşlarım, kirpiklerim acıyor
    kanıyorum gün boyu; nasıl olayım işte, bunca sıkışmışlığın arasında heyhat’ım Şirâze