selâm verdim, rüşvet değildir deyü almadılar. hüküm gösterdim, yararsızdır deyü mültefik olmadılar. gerçi görünüşte sözde itâat gösterdiler, ammâ hal diliyle bütün sorularıma cevap verdiler: dedim: -ey memurlar! bu ne yanlış iş ve çîn-i ebrûdur? dediler: -her zaman bizim âdetimiz budur. dedim: -benim saygımı uygun görmüşler ve bana emeklilik berâtı vermişler ki, ondan sürekli olarak yararlanayım ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılayım. dediler: - ey zavallı! sana haksızlık etmek istemişler ve ne olacağı belirsiz bir mal vermişler ki, durmadan mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin. dedim: -berâtımın içindekiler ne için yapılmaz? dediler: -zevâiddir, yapılması mümkün olmaz. dedim: -böyle evkaf zevâidsiz olur mu? dediler: -istanbul'un giderlerinden arta kalsa bile bizden kalır mı? dedim: -vakıf malını çok kullanmak vebâldir. dediler: -akçamız ile satın almışız bize helâldir. dedim: -hesap isteseler bu tuttuğunuz yolun bozukluğu görülür. dediler: -bu hesap kıyamette sorulur. dedim: -dünyada dahi hesap olur, haberini işitmişiz. dediler: -ondan dahi korkumuz yoktur, kâtipleri razı etmişiz. gördüm ki, soruma yanıttan başka nesne vermezler ve bu berât ile isteğimi yerine getirmeğe gerek görmezler. ister istemez uğraşmayı bıraktım, yaslı ve yoksun olarak yalnızlık köşeme çekildim...
ooo sagopanın süperlerinden biri..
..selam verdim rüşvet değildir deyu almadılar..
cok guzel ve yaralı bı sıte
yine yakmış yar mektubun ucunu,
askerlikte sevda çekmek zor diyor.
selâm verdim, rüşvet değildir deyü almadılar. hüküm gösterdim, yararsızdır deyü mültefik olmadılar. gerçi görünüşte sözde itâat gösterdiler, ammâ hal diliyle bütün sorularıma cevap verdiler:
dedim: -ey memurlar! bu ne yanlış iş ve çîn-i ebrûdur?
dediler: -her zaman bizim âdetimiz budur.
dedim: -benim saygımı uygun görmüşler ve bana emeklilik berâtı vermişler ki, ondan sürekli olarak yararlanayım ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılayım.
dediler: - ey zavallı! sana haksızlık etmek istemişler ve ne olacağı belirsiz bir mal vermişler ki, durmadan mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.
dedim: -berâtımın içindekiler ne için yapılmaz?
dediler: -zevâiddir, yapılması mümkün olmaz.
dedim: -böyle evkaf zevâidsiz olur mu?
dediler: -istanbul'un giderlerinden arta kalsa bile bizden kalır mı?
dedim: -vakıf malını çok kullanmak vebâldir.
dediler: -akçamız ile satın almışız bize helâldir.
dedim: -hesap isteseler bu tuttuğunuz yolun bozukluğu görülür.
dediler: -bu hesap kıyamette sorulur.
dedim: -dünyada dahi hesap olur, haberini işitmişiz.
dediler: -ondan dahi korkumuz yoktur, kâtipleri razı etmişiz.
gördüm ki, soruma yanıttan başka nesne vermezler ve bu berât ile isteğimi yerine getirmeğe gerek görmezler. ister istemez uğraşmayı bıraktım, yaslı ve yoksun olarak yalnızlık köşeme çekildim...
fuzuli-şikayetname