'Arşa gebe olmak',arşın emrine,kanununa gebe olmak...Onu tebliğe memur olmak...Bu da hem kinaye hem mübalağanın ülüv derecesi...
'Dev sancılar' ifadesinde cezalet var...'Bir zerreciğim' ifadesinde ise cezaletin karşıtı mülayemet var...
'Başını bir davaya satmış kahraman gibi etinle kemiğinle sokakların malısın' Burada Kur'an'dan mefhum iktibası var,lafız değil,mana alnmış...
Şair geçinenlerin bunlardan haberi yoktur...Hatta,gerçek edebiyatın kusur ve ayıp saydığı şeyleri yeni şaircikler sanat sayıyor...Mesela gizemli sözleri marifet sayarlar...Halbuki buna asil edebiyatımız 'ilham' der,hoş görmez...Mananın açıklığı, 'fasih' olması esastır...Fasih olmayan sözün 'beliğ' yani sanatkarca olması düşünülemez...İşte bunlar böyle...Bunlar da tabiri caizse edebiyatın mezhepsizleri...'
'La Belle et la bête' (1946)
Jean Cocteau
'Ukigumo' (1955)
Mikio Naruse
'The French Lieutenant's Woman' (1981)
Karel Reisz
'L'année dernière à Marienbad' (1961)
Alain Resnais
yagmurun yagisi
safagin kizilligi
bultularin akisi
kucuk bir bebegin gozleri
'Mamma Roma' (1962)
Pier Paolo Pasolini
Poeme
Op.25
'Pather Panchali' (1955)
Satyajit Ray
'Un chien andalou' (1929)
Luis Bunuel
'Luci del varietà' (1950)
Federico Fellini
Alberto Lattuada
'Broken Blossoms or The Yellow Man and the Girl' (1919)
D.W. Griffith
'Under Capricorn' (1949)
Alfred Hitchcock
'Dekalog'
Krzysztof Kieslowski
'The River' (1951)
Jean Renoir
Abbas Kiarostami'nin 'Rüzgar Bizi Sürükleyecek' adlı filmi...
'Moon, you want to be mother,
But you cannot find a love
Who makes you a woman.
Tell me, silver moon,
What you intend to do
With a child of flesh.
A-ha-ha, a-ha-ha,
Son of the moon.'
Hijo de la Luna (ayín oglu) adli ispanyolca sarkidan..soz, muzik:josé maría cano
mutlaka dinleyin..super.
Yüreğe dokunan, etkileyici, büyülü...
'...yok mu Necip Fazıl'da sanat; hüsnü talil,muhavele,gulüv,kinaye,istiare...
'Atılan elbiseler boğazlanmış,bir adam.'
Ne müthüş istiaredir...
'Bir zerreciğim ki arşa gebeyim;
Dev sancılarımın budur kaynağı'
Dehşet bir hüsnü talil...
Ayrıca; mukabele sanatı var... 'Zerre' arş (kürre) ...
'Arşa gebe olmak',arşın emrine,kanununa gebe olmak...Onu tebliğe memur olmak...Bu da hem kinaye hem mübalağanın ülüv derecesi...
'Dev sancılar' ifadesinde cezalet var...'Bir zerreciğim' ifadesinde ise cezaletin karşıtı mülayemet var...
'Başını bir davaya satmış kahraman gibi etinle kemiğinle sokakların malısın' Burada Kur'an'dan mefhum iktibası var,lafız değil,mana alnmış...
Şair geçinenlerin bunlardan haberi yoktur...Hatta,gerçek edebiyatın kusur ve ayıp saydığı şeyleri yeni şaircikler sanat sayıyor...Mesela gizemli sözleri marifet sayarlar...Halbuki buna asil edebiyatımız 'ilham' der,hoş görmez...Mananın açıklığı, 'fasih' olması esastır...Fasih olmayan sözün 'beliğ' yani sanatkarca olması düşünülemez...İşte bunlar böyle...Bunlar da tabiri caizse edebiyatın mezhepsizleri...'