Cumhuriyet'in ilk yıllarında 1925' lerde Diyarbakır'da çıkmış, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yayılmış olan daha sonrasında sert bir şekilde bastırılmış olan isyan hareketidir. İsyan nedeninin farklı görüşteki gruplar tarafından farklı farklı anlatılan bir isyandır. Aynı dönemde yaşamış olan ve Nur Cemaatinin lideri Said Nursi ile karıştırılmamalıdır
şeyh said isyanı tağuta karşı müslümanların yaptığı bir kıyam hareketidir.ki aynı dönemde yaşayan said_i nursinin şeyh saidin kıyama destek olma teklifini geri çevirmiş olmasına sonradan çokça pişman olduğu va allahtan affını istediği bilinir.yüzlerce müslüman asılarak susturulmak istenmiştir ama bugün baskının, teşviği doğurduğu bilinen bir gerçektir.şeyh saidin yolunu yol tutan birçok müslüman bugün zindanlarda bedenen çürütülmektedir,ama zalimlerin unttukları bişey var ki kıyam küfrün yok olup gitmesine kadar devam edecektir...
Musul ittihat ve terrakicilerin yalakalıkları sonucu girilen 1.dünya savaşı süresince 2 defa el değiştirmiştir...önce fransa daha sonra ortadoğuda fransanın çıkarlarını koruduğu için ingilizlere bırakılmıştır...niyai sonuç ise 1926 yılında yapılan kısaca aşağıdaki konuları içeren antlaşmayla noktalanan bir süreci içerir... 1. Türkiye bu gıbı sesleri umursamadığı için sınır esas itibari ile Milletler Cemiyeti Meclisi tarafından Brüksel'de tespit edilen hat olacaktır; fakat, bu hatta Türkiye lehine bazı değişiklikler yapılacaktı;
2. Andlaşmanın 14. maddesine göre de, Türk Petrol Kumpanyası, Musul üzerindeki haklarından vazgeçen Türkiye'ye 25 yıl süre ile petrolden alacağı gelirin % 10'unu verecekti. Bundan, daha sonraki yıllarda, 500.000 İngiliz Altını karşılığında vazgeçilmiştir. bu zaman dilimide yine tek partili dikta dönemine denk gelmektedir... said isyanı ile çok yakın bir ilişiği yoktur...aslında bütün problem bu sevgili devletimizin resmi belgeleri yayınlamaması ve bu milletten itina ile saklamasıdır...
Kemalistler, İngiliz ve Fransızların kendilerine verdiği desteği gizlemek için onun hareketini İngiliz destekli olark sumnmuşlardır. Ama bu konu da en ufak bir belge dahi yoktur.
Kemalistler, kıyama karşı destek almak için dışarıya bu bir İRTİCA hareketidir derken; İçeriye bu bir KÜRTÇÜ harekettir demişlerdir.
Musul sorunun görüşüldüğü günlere rastlayan İngiltere destekli isyandır.Nedir bölümündeki birçok yazıda Şeyh Said'i kahraman ilan edenleri görmek gerçekten üzücü.
son yazdığı; “ Değersiz dallarda beni asmanıza pervam yoktur. Muhakkak ki ölümüm Allah ve İslâm içindir.' son sözleri; 'Şu anda fani hayata veda etmek üzereyim. Halkım için feda olduğuma pişman değilim. Yeter ki torunlarım düşmanlarıma karşı beni mahcup etmesinler.'
Şeyhim bizi affeyleki torunların seni düşmanlarına karşı mahçup ettiler...ama şeyhim yinede hakkımızı teslim et torunların senden hiç utanmadılar...
Buyrun size gülümsenecek rakamlar; Bu kıyamın sonucunda 14 şehir, 700 köy, 9000’e yakın ev harabeye döndü. 50.000 kişi göç ettiriliyor, yaklaşık 7.500 kişi zindanlara atılıyor 660 kişi idam ediliyor. 80.000 Kürt öldürülüyor.
benzerleri günümüzdede vardır... ingiliz oyunuyla çıkan bir isyandır... bu ülkeye bu kardeşliğe beraberliğe karşı her zaman el uzatılacaktır bunu önlemenin en önemli yolu her zaman kardeşliği korumaktır... YAŞASIN TÜRK-KÜRT kardeşliği...
'Ben nasıl Türklere düşman olabilirim,filanca kitapta okuduğuma göre Türkler Hz. Mehdi'nin ordusunda savaşacak ve 100.000 (rakamı tam hatırlamıyorum,vulcan) şehit vereceklerdir.'
Muhakkak Kürt dünyasında Saideyn diye tanınan bu iki adaş aynı dönemde aynı coğrafyada yaşamışlardır... Kıyama kalkan Şeyh Said, Said-i Kürd-i'ye (ister inanın ister inanmayın bugünkü takipçileri ne kadar kafatasçı Türk zihniyetine sahip olup bunu unutturmaya çalışsalarda kendisi yazılarını bu isimle yazardı) kıyama katılması için davet gönderdiğinde kendisi bunun için erken olduğunu fiilen kıyama katılmayacağını ama dualarının onunla olacağını söyleyerek kibarca reddetmiştir... Kıyamın bastırılması ve ardından Şey Sait ve dava arkadaşlarının asılarak şehit edilmesi sonrasında bu yaptığından pişmanlık duyan Said-i Kürd-i(Nurs-i) 'Şeyh Said insanların imanını silahla kurtarmaya çalıştı ben ise başka şekilde umulurki Allah kabul eder' mealine gelebilecek bir söz ile bu pişmanlığı ortaya koyar...
Bu terim buraya yanlış girilmiş, bilgisizlikten olsa gerek... Doğrusu 'Şeyh Sait İsyanı' değil 'Şeyh Said Liderliğindeki Kürt Halkının Haksızlık, Zulüm ve Batıl'a Karşı Kıyamı' olmalıdır...
Cumhuriyet'in ilk yıllarında 1925' lerde Diyarbakır'da çıkmış, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yayılmış olan daha sonrasında sert bir şekilde bastırılmış olan isyan hareketidir. İsyan nedeninin farklı görüşteki gruplar tarafından farklı farklı anlatılan bir isyandır.
Aynı dönemde yaşamış olan ve Nur Cemaatinin lideri Said Nursi ile karıştırılmamalıdır
Şeyh Sait isyanında
İngilizlerin parmağı olduğuna dair elimizden yeterli bili mevcut değildir.İsmet İnönü,1925.
şeyh said mücadelesi takdire şayandır
şeyh said isyanı tağuta karşı müslümanların yaptığı bir kıyam hareketidir.ki aynı dönemde yaşayan said_i nursinin şeyh saidin kıyama destek olma teklifini geri çevirmiş olmasına sonradan çokça pişman olduğu va allahtan affını istediği bilinir.yüzlerce müslüman asılarak susturulmak istenmiştir ama bugün baskının, teşviği doğurduğu bilinen bir gerçektir.şeyh saidin yolunu yol tutan birçok müslüman bugün zindanlarda bedenen çürütülmektedir,ama zalimlerin unttukları bişey var ki kıyam küfrün yok olup gitmesine kadar devam edecektir...
LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRASÜLULLAH
Musul ittihat ve terrakicilerin yalakalıkları sonucu girilen 1.dünya savaşı süresince 2 defa el değiştirmiştir...önce fransa daha sonra ortadoğuda fransanın çıkarlarını koruduğu için ingilizlere bırakılmıştır...niyai sonuç ise 1926 yılında yapılan kısaca aşağıdaki konuları içeren antlaşmayla noktalanan bir süreci içerir...
1. Türkiye bu gıbı sesleri umursamadığı için sınır esas itibari ile Milletler Cemiyeti Meclisi tarafından Brüksel'de tespit edilen hat olacaktır; fakat, bu hatta Türkiye lehine bazı değişiklikler yapılacaktı;
2. Andlaşmanın 14. maddesine göre de, Türk Petrol Kumpanyası, Musul üzerindeki haklarından vazgeçen Türkiye'ye 25 yıl süre ile petrolden alacağı gelirin % 10'unu verecekti. Bundan, daha sonraki yıllarda, 500.000 İngiliz Altını karşılığında vazgeçilmiştir.
bu zaman dilimide yine tek partili dikta dönemine denk gelmektedir...
said isyanı ile çok yakın bir ilişiği yoktur...aslında bütün problem bu sevgili devletimizin resmi belgeleri yayınlamaması ve bu milletten itina ile saklamasıdır...
Türk Kürt kardeştir ayrım yapan kalleştir...
lanet olsun bu kardeşliği bozanlara ve lanet olsun türk kürt içerdeki hainlere dışardaki kahpelere...
müşrik bir rejimde
“lâ”yı pratiğe geçirme gayreti..
Kemalistler, İngiliz ve Fransızların kendilerine verdiği desteği gizlemek için onun hareketini İngiliz destekli olark sumnmuşlardır. Ama bu konu da en ufak bir belge dahi yoktur.
Kemalistler, kıyama karşı destek almak için dışarıya bu bir İRTİCA hareketidir derken; İçeriye bu bir KÜRTÇÜ harekettir demişlerdir.
Gerçekte ise Kürt halkının, İslami bir kıyamıdır.
Musul sorunun görüşüldüğü günlere rastlayan İngiltere destekli isyandır.Nedir bölümündeki birçok yazıda Şeyh Said'i kahraman ilan edenleri görmek gerçekten üzücü.
son yazdığı;
“ Değersiz dallarda beni asmanıza pervam yoktur. Muhakkak ki ölümüm Allah ve İslâm içindir.'
son sözleri;
'Şu anda fani hayata veda etmek üzereyim. Halkım için feda olduğuma pişman değilim. Yeter ki torunlarım düşmanlarıma karşı beni mahcup etmesinler.'
Şeyhim bizi affeyleki torunların seni düşmanlarına karşı mahçup ettiler...ama şeyhim yinede hakkımızı teslim et torunların senden hiç utanmadılar...
Buyrun size gülümsenecek rakamlar; Bu kıyamın sonucunda 14 şehir, 700 köy, 9000’e yakın ev harabeye döndü. 50.000 kişi göç ettiriliyor, yaklaşık 7.500 kişi zindanlara atılıyor 660 kişi idam ediliyor. 80.000 Kürt öldürülüyor.
Şeyh Said'in (R.A.) ahır kapısına bağladığı meşur bir iti vardı, itinin gözleri yeşil'di bu yüzden meşhurdu...
Kürtlerin sayısız isyanlarından biri daha (zaten Kürtler otoriteye karşı150 yılda 38 defa ayaklanarak ayrı bir rekora imza atmıştır) .
Şeyh Said ayaklanması ise en bilindiklerden biridir…
“Musul” ve “Kerkük” (dikkat! Petrol yuvaları!) bugün Türkiye’nin sınırları dâhilinde değilse, bu, tamamen Ş. Said ayaklanmasının bir neticesidir...
Bu çok üzücü...
Tek tesellisi ise darağacında sallanması oldu. :)
benzerleri günümüzdede vardır...
ingiliz oyunuyla çıkan bir isyandır...
bu ülkeye bu kardeşliğe beraberliğe karşı her zaman el uzatılacaktır bunu önlemenin en önemli yolu her zaman kardeşliği korumaktır...
YAŞASIN TÜRK-KÜRT kardeşliği...
'Ben nasıl Türklere düşman olabilirim,filanca kitapta okuduğuma göre Türkler Hz. Mehdi'nin ordusunda savaşacak ve 100.000 (rakamı tam hatırlamıyorum,vulcan) şehit vereceklerdir.'
Şeyh Said (R.A.)
unutmadık...
yolu yolumuz,davası davamız...
şeyh said....yiğit insan....tabi yiğit insanların sonu 'hayin'damgası yemek....katledilmek.....miré mın...şéx seid.....
Muhakkak Kürt dünyasında Saideyn diye tanınan bu iki adaş aynı dönemde aynı coğrafyada yaşamışlardır...
Kıyama kalkan Şeyh Said, Said-i Kürd-i'ye (ister inanın ister inanmayın bugünkü takipçileri ne kadar kafatasçı Türk zihniyetine sahip olup bunu unutturmaya çalışsalarda kendisi yazılarını bu isimle yazardı) kıyama katılması için davet gönderdiğinde kendisi bunun için erken olduğunu fiilen kıyama katılmayacağını ama dualarının onunla olacağını söyleyerek kibarca reddetmiştir... Kıyamın bastırılması ve ardından Şey Sait ve dava arkadaşlarının asılarak şehit edilmesi sonrasında bu yaptığından pişmanlık duyan Said-i Kürd-i(Nurs-i) 'Şeyh Said insanların imanını silahla kurtarmaya çalıştı ben ise başka şekilde umulurki Allah kabul eder' mealine gelebilecek bir söz ile bu pişmanlığı ortaya koyar...
Bu terim buraya yanlış girilmiş, bilgisizlikten olsa gerek...
Doğrusu 'Şeyh Sait İsyanı' değil 'Şeyh Said Liderliğindeki Kürt Halkının Haksızlık, Zulüm ve Batıl'a Karşı Kıyamı' olmalıdır...