'...Ne kadar yabancı olursan ol, seni seven, sana geldiğin yeri unutturmak istiyordu.Seni seven verdiğin bütün kararları askıya almak istiyor, seni kedersiz ve kimsesiz bırakıyordu...Geldiğin yeri, verdiğin savaşı untturuyordu sana...Seni seven, sen istemesen de seni mutluluğa boğuyordu...' (C.ERSÖZ)
... sevgili aldıkların ve sorulardan arta kalanlar.sokakların söyleyemedikleri..meleklerin yazmak istemedikleri.. hepsinden bir parça biliyorum. kim kimden ne istiyor. Kimler ne bekliyor..kim kimden yana. Kim sonunu biliyor. Yaklaşan ne? Kim kimden ne aldı. Benden ne istiyorlar.bilmiyorum. bilmek istemenin ne olduğunu da bilmiyorum.bilmemenin bana neye mal olacağını da bilmiyorum.hiçbir şeye ortak değilim. Hiç kimseye ait değilim.belki de tek kişilik bir nesildenim. Neslim tükenmek tehlikesiyle karşı karşıya..onun için karşıdan karşıya geçmekte zorlanıyorum. Davut sapana tutundu. Sapan elinden düştü. Sapanı çocuklar aldı. Dünyanın çivisi çıkarken isa çıkageldi.isaya çiviyi verdiler.
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin... Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan... Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır... Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim. Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili... Bir gün akıp gideceğiz hayata... Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur... Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
'Unutuş saatleriydi bunlar, insan kardeşlerindi sana seni unutturan... Ölüm vardı herşeyin sonunda, ama ölümün arkasında hiç ölmeyen aşkın vardı... Sevinirdin bazen, gülerdin, ama içinde bir yer hiç durmadan kanardı... Sen kendini ne kadar çok unutsan da, o dinmeyen sızı sana yine seni hatırlatırdı... Koşardın sevgili sanıp dünyaya, koşardın ondaki kendini tamamlamaya... Ve sevgili seni eksik tanıdıkça, sen onu daha eksiksiz severdin...'
Sevgilimsin, kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak işleri düşünmekten Kalabalığın içinde kalabalıktan biri Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli .................. Ataol BEHRAMOĞLU
Yüzün göğsüme yaslanmış Yeni daldın uykuya Şafak süzülürken odana Güneş düşmüş saçlarına İlk defa bu sabah Paramparça hayatım bütün Sadece bir gece seninle eksiksizim Yokolup gitsem de Sonunu görsem de Ölümü tatsam da Yenilmem yine de Yitip gitsem de Sonunu bilsem de Ölümü tatsam da Yenilmem yine de Senin için bütün zaferlerim Kalktım sessizce yanından Yeni güne karıştım Nefesin havada altın tozu Yabancıyım bu duyguya İlk defa bu sabah Huzurlu, sakin kayıp ruhum Dün gece hayata seninle yeniden doğdum Yokolup gitsem de Sonunu görsem de Ölümü tatsam da Yenilmem yine de Yitip gitsem de Sonunu bilsem de Ölümü tatsam da Yenilmem yine de Senin için bütün zaferlerim...
Çocuklar gibi çaresiz Büyükler kadar doyumsuz Susamış ve su bulamamış gibi Kalktım sana geldim Herkes kendinden biraz kaçar Yataklarda aynı iz Aynalarda aynı yüz Cebinde yeni bir şey var mı diye Kalktım sana geldim Yollar yokuş, yoruluyor insan Hababam debabam hiç farketmeden Bambaşka bir yerlere gidiyorken Kalktım sana geldim Başka kokular, başka tatlar aramaktansa Hep aynı öyküyü yeniden anlatmaktansa Yaşadığımızın adı nedir diye sormaktansa Sana geldim Alargada kalmış gibi kıyısız Hiç ölmeyecekmiş gibi kayıtsız Biraz kılıksız biraz keyfsiz Kalktım sana geldim Yollar yokuş, yoruluyor insan Hababam debabam hiç farketmeden Bambaşka bir yerlere gidiyorken Kalktım sana geldim Sonu gelmez sorumluluklar Hep savunmalar, hep savunmalar Ya acıtan ayrıntılar nedir diye Kalktım sana geldim
Ne güzel sürpriz bu böyle Hoşgeldin Boşver çabalama, konuşmak zorunda değilsin Hem hareketlerinden, Küçücük mimiklerinden kalbini okurum ben. Bütün gün yataktaydım, yüzümde yastık izi Seninse geçmisinde binlerce ağır yenilgi Çok şaka yaptıysam Aslında korktuğumdan Beni zaten tanırsın sen Derler ki, bir yerden sonra Acımaz daha fazla Zaten aşk kötü bir şaka Anlamaya çalışma Her güzel sey bitmezmiş Aşk nedensiz sevmekmiş Kulağımda gürültüyle, uyurken televizyon açık kalmış Bir ülkenin bodrum katında Kirli bir savaş varmış Midem bulanıyor, galiba dünya tuttu Beni hep unuttu
İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapan,Kış sabahında onu düşünüp içimize yayılan sıcaklığın dışarıda iki metre karı bile eriteceğini düşünüyorsak...Yorucu bir günün sonunda ufacık bir sözüyle bir gülüşüyle tatilden dönmüş gibi enrjik oluyorsak..Bizim için vazgeçilmeyecek kişidir...
Sevgili
Ey sevgili
Sen sevgili
Sevgili,
sen sevgilisin
Er kişi tarafından
Her kişi tarafından sevilirsin.
hayatın umut rengı....
'...Ne kadar yabancı olursan ol, seni seven, sana geldiğin yeri unutturmak istiyordu.Seni seven verdiğin bütün kararları askıya almak istiyor, seni kedersiz ve kimsesiz bırakıyordu...Geldiğin yeri, verdiğin savaşı untturuyordu sana...Seni seven, sen istemesen de seni mutluluğa boğuyordu...'
(C.ERSÖZ)
ben de bissürü var.....mercedesim (2006 model kırmızı) sağolsun... hohoho yyy
En son darbeyi O'ndan yedim.
Sevgili sosyolojiye kadavra yapmak seni.
... sevgili aldıkların ve sorulardan arta kalanlar.sokakların söyleyemedikleri..meleklerin yazmak istemedikleri.. hepsinden bir parça biliyorum. kim kimden ne istiyor. Kimler ne bekliyor..kim kimden yana. Kim sonunu biliyor. Yaklaşan ne? Kim kimden ne aldı. Benden ne istiyorlar.bilmiyorum. bilmek istemenin ne olduğunu da bilmiyorum.bilmemenin bana neye mal olacağını da bilmiyorum.hiçbir şeye ortak değilim. Hiç kimseye ait değilim.belki de tek kişilik bir nesildenim. Neslim tükenmek tehlikesiyle karşı karşıya..onun için karşıdan karşıya geçmekte zorlanıyorum. Davut sapana tutundu. Sapan elinden düştü. Sapanı çocuklar aldı. Dünyanın çivisi çıkarken isa çıkageldi.isaya çiviyi verdiler.
ben seni görmeden sevdim..
kokunu aldım güllerden...
adını andım yürekten...
SEVGİLİ...SEVGİLİ...EN SEVGİLİ...
GÖRMEDEN SEVDİM BEN SENİ...
GERÇEK AŞK..
ALLAH VE RASULUNE OLAN AŞKTIR
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin...
Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan...
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,
Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır...
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu.
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.
Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili...
Bir gün akıp gideceğiz hayata...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur...
Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
bence, kişin korktuğu, kendisine sığındığı, kendisiyle sevinçlere gark olduğu kişidir.
bünyesinde sevgi barındıran
zordur unutmak..
yüzünü göremesem de, kalbimde hep yaşayacak....' yastayım ' :S
Kimi zaman acıtsa da..ağlatsa da..
Sevgisiz olmaz ki..
Şizofren aşka mektup/Şiirce
'Unutuş saatleriydi bunlar,
insan kardeşlerindi sana seni unutturan...
Ölüm vardı herşeyin sonunda,
ama ölümün arkasında hiç ölmeyen aşkın vardı...
Sevinirdin bazen, gülerdin,
ama içinde bir yer hiç durmadan kanardı...
Sen kendini ne kadar çok unutsan da,
o dinmeyen sızı sana yine seni hatırlatırdı...
Koşardın sevgili sanıp dünyaya,
koşardın ondaki kendini tamamlamaya...
Ve sevgili seni eksik tanıdıkça,
sen onu daha eksiksiz severdin...'
Cezmi Ersöz
...
Ellerin bana çok yakındı
Yüreğin bir o kadar uzak
...
yok gecer geçer
daha ikinci kes yaprak saracam bu gün...bi öncekini zayi ettik.)
yarın geliyorsa bu gece geçmek bilmez hıı? ?
Yaredir sinede......
muşi oropado mooropa...mi culudo mabzira..
Sevgilimsin, kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
..................
Ataol BEHRAMOĞLU
maalesef
İlham kaynağı.
Yüzün göğsüme yaslanmış
Yeni daldın uykuya
Şafak süzülürken odana
Güneş düşmüş saçlarına
İlk defa bu sabah
Paramparça hayatım bütün
Sadece bir gece seninle eksiksizim
Yokolup gitsem de
Sonunu görsem de
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem de
Sonunu bilsem de
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Senin için bütün zaferlerim
Kalktım sessizce yanından
Yeni güne karıştım
Nefesin havada altın tozu
Yabancıyım bu duyguya
İlk defa bu sabah
Huzurlu, sakin kayıp ruhum
Dün gece hayata seninle yeniden doğdum
Yokolup gitsem de
Sonunu görsem de
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem de
Sonunu bilsem de
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Senin için bütün zaferlerim...
kaçırıp bodruma kilitleyecem o olacak!
Çocuklar gibi çaresiz
Büyükler kadar doyumsuz
Susamış ve su bulamamış gibi
Kalktım sana geldim
Herkes kendinden biraz kaçar
Yataklarda aynı iz
Aynalarda aynı yüz
Cebinde yeni bir şey var mı diye
Kalktım sana geldim
Yollar yokuş, yoruluyor insan
Hababam debabam hiç farketmeden
Bambaşka bir yerlere gidiyorken
Kalktım sana geldim
Başka kokular, başka tatlar aramaktansa
Hep aynı öyküyü yeniden anlatmaktansa
Yaşadığımızın adı nedir diye sormaktansa
Sana geldim
Alargada kalmış gibi kıyısız
Hiç ölmeyecekmiş gibi kayıtsız
Biraz kılıksız biraz keyfsiz
Kalktım sana geldim
Yollar yokuş, yoruluyor insan
Hababam debabam hiç farketmeden
Bambaşka bir yerlere gidiyorken
Kalktım sana geldim
Sonu gelmez sorumluluklar
Hep savunmalar, hep savunmalar
Ya acıtan ayrıntılar nedir diye
Kalktım sana geldim
Ne güzel sürpriz bu böyle
Hoşgeldin
Boşver çabalama, konuşmak zorunda değilsin
Hem hareketlerinden,
Küçücük mimiklerinden kalbini okurum ben.
Bütün gün yataktaydım, yüzümde yastık izi
Seninse geçmisinde binlerce ağır yenilgi
Çok şaka yaptıysam
Aslında korktuğumdan
Beni zaten tanırsın sen
Derler ki, bir yerden sonra
Acımaz daha fazla
Zaten aşk kötü bir şaka
Anlamaya çalışma
Her güzel sey bitmezmiş
Aşk nedensiz sevmekmiş
Kulağımda gürültüyle, uyurken televizyon açık kalmış
Bir ülkenin bodrum katında
Kirli bir savaş varmış
Midem bulanıyor, galiba dünya tuttu
Beni hep unuttu
İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapan,Kış sabahında onu düşünüp içimize yayılan sıcaklığın dışarıda iki metre karı bile eriteceğini düşünüyorsak...Yorucu bir günün sonunda ufacık bir sözüyle bir gülüşüyle tatilden dönmüş gibi enrjik oluyorsak..Bizim için vazgeçilmeyecek kişidir...
beni rahatsız ediyo arkadaşlık daha güzel...
sevenin doktorudur ilaç mı sevdiğine sımsıkı sarılmaktır
sevgili öyküler...
sevgi sorular sorsam gizlemesen
bana öğütler versen dinlemesem..
..
sensizliği asla düşünmesem..