hatırlar mısın… yıldızları kirpiklerimize asardık nasılda sığdırmıştık koca dünyayı yüreğimize ve de gizlerimizle akardık şiir gibi henüz kirletilmemiş maviliklere
asi ve mavi melankolimdi kendime has vurgunluğum ya da göz göre göre intihar ölüme yürür gibi fütursuz
ey sevgili… ben şimdi masum bir suçlu nezaretinde zincirlerimi sürüyorum sessizce
Hz. Mevlana bir gün oğlunu üzgün ve düşünceli görmüş ve neyi olduğunu sormuş. Oğlu da 'içimde bir sıkıntı var, nedenini bilmiyorum' demiş. Hz. Mevlana da dışarı çıkıp başına bir kurt postu takıp içeri girerek, oğlunu şaka yollu korkutmaya çalışmış. Oğlunun gülmeye başlaması üzerine, 'İşte; sevgilide böyledir. Bazen iyi..., bazen kötü surette görünür. Bunu bilirsen asla sıkıntıya düşmezsin'
Bizi bizden başkası zaten ayıramazdı. Bize bunu bizden başkası yapamazdı. Ah be sevgili! Hamdım belki, ama piştim, yandım. Zaten beni senden başkası yakamazdı...
Gökyüzünü kaybetmiş bir kuş gibi/ üzgün yorgun vede kırgınım hayata/ iğne atsan yere düşmez tenhalarım var kalbimde/ Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken/ Başka şişelerden şarap olmuşuz/ Başka hayatlarda harap olmuşuz/ Biz seninle bir denizin iki aşık balıgı iken/ Başka sularda yüzüp durmuşuz/ Baska kıyılara vurmuşuz..
Gönlün gülleşmişse, o yeter bana. Geldiğin yer gülüyorsa Seni gören gönül eğer Gülistana dönüyorsa Ne mutlu sana… Sen gül olmuşsan, gülden sana ne? Bırak o kalsın dalında Üstelik gülleşmiş gönlün dikeni de yoktur. Ne batar, ne kanatır, Hep cana can katar Hep mutluluk ve huzur sunar..
karıncaya sormuslar nereye gıdıyorsun dıye uzaktakı sevdıgıme demıs bu ayaklarla uzaklara gıdemezsın demısler karınca-olsun yanına varamasamda yolunda ölürüm demıs.benım askımda böyle onu cok sevıyorum onun yolunda gıdıyorum belkı gün gelır ona ulasamazsam onun yolunda ölürüm ve bütün asıklar ıbret alırlar bence gercek ask bu 3, 5 günlük sevıpte beklemek deıl sevdıgının yolunu ölene kadar gelecek dıye beklemekdır.
Gel” demişti sevgili, gitmemek olur mu hiç? “Dağların arkasında yâr…” Kaf dağının ardında bir yerlerdeymiş, haber etmiş, duymamak olur mu hiç?
Yollara düşmek, ulaşmanın ilk şartıdır…
Umutlar devşirdim yollardan, hayaller, mutluluklar, hüzünler, yalnızlıklar, pişmanlıklar, hatalar devşirdim. Ardımdan gelenlere kılavuzluk etsin diye türküler bıraktım yollara, yanık türküler “Haydi, dolaşalım yüce dağlarda...” Kimseye kırılmadan, üzmeden kimseyi, türküler serpiştirdim her yanıma… “Bu da gelir bu da geçer ağlama” dedim yüreğime. Sızladığını ve artık tükendiğini fısıldadığında kulağıma… Sonra, yüreğimi kanattım usulca ardımda kandamlaları bıraktım. Benden sonra gelecek olan sevda yolcuları yollarını kolay bulsunlar diye…
“Yiter gidersin yollarda” dediler. Dinlemedim. “Yıkılır kalırsın bir izbede” dediler. Aldırmadım. “Cesedin bile bulunmaz” dediler. Boş verdim…
Yollara düştüm bir başıma, yalnızım, yorgunum, bîkimseyim, alilim, zelilim, bîmuradım, eksiğim, esriğim, hatalıyım. Ama umutluyum, mutluyum, heyecanlıyım, hevesliyim…
Asıl olan yola çıkmak ve durmamak, vazgeçmemektir. Öğrendim. Yürüdüm, koştum, tırmandım. Bir nefeslik durak buldum. Adı, hüzünmüş. Dinlendim.
Ben mükemmel bir sevgili istemiyorum benimle salak olsun,bana iyi davransın ve benimle olmayı herşeyden çok istesin yeter.
Sevgili dediğin; güzelliğiyle seni kendine AŞIK eden değil..
Sana kendin olabilme şansını verendir..
E.Che Guevara
'Sevgili,
Sırrı tutandır..
Söylemeyen konuşmayan..
Tıpkı Meryem gibi,
Mahremdir..
......Sevgi ise;
Yine Meryem gibi,
Perdedir hayasızlıklara..
Seviyorum demek için;
Meryem olmanın hakkını vermek lazım:
Örterek...
Sakınarak...
Sığınarak...
Saklayarak...'
hatırlar mısın…
yıldızları kirpiklerimize asardık
nasılda sığdırmıştık koca dünyayı yüreğimize
ve de gizlerimizle
akardık şiir gibi
henüz kirletilmemiş maviliklere
asi ve mavi melankolimdi kendime has vurgunluğum
ya da göz göre göre intihar
ölüme yürür gibi fütursuz
ey sevgili…
ben şimdi masum bir suçlu nezaretinde
zincirlerimi sürüyorum sessizce
..
Ş/ahdamarımda../ki..
..
Bohçam boş
Öteberim eksik
Azığım kuru
Canım aç
Yüzüm sana çevrili
Adımım sana
Irmaklarına
Bir lokma suya geldim
Su denmez
Kabul ola affola.
(Cahit Zarifoğlu)
Hz. Mevlana bir gün oğlunu üzgün ve düşünceli görmüş ve neyi olduğunu sormuş. Oğlu da 'içimde bir sıkıntı var, nedenini bilmiyorum' demiş. Hz. Mevlana da dışarı çıkıp başına bir kurt postu takıp içeri girerek, oğlunu şaka yollu korkutmaya çalışmış. Oğlunun gülmeye başlaması üzerine, 'İşte; sevgilide böyledir. Bazen iyi..., bazen kötü surette görünür. Bunu bilirsen asla sıkıntıya düşmezsin'
Bizi bizden başkası zaten ayıramazdı.
Bize bunu bizden başkası yapamazdı.
Ah be sevgili!
Hamdım belki, ama piştim, yandım.
Zaten beni senden başkası yakamazdı...
(Mevlana)
Gökyüzünü kaybetmiş bir kuş gibi/ üzgün yorgun vede kırgınım hayata/ iğne atsan yere düşmez tenhalarım var kalbimde/ Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken/ Başka şişelerden şarap olmuşuz/ Başka hayatlarda harap olmuşuz/ Biz seninle bir denizin iki aşık balıgı iken/ Başka sularda yüzüp durmuşuz/ Baska kıyılara vurmuşuz..
Gönlün gülleşmişse, o yeter bana.
Geldiğin yer gülüyorsa
Seni gören gönül eğer
Gülistana dönüyorsa
Ne mutlu sana…
Sen gül olmuşsan, gülden sana ne?
Bırak o kalsın dalında
Üstelik gülleşmiş gönlün dikeni de yoktur.
Ne batar, ne kanatır,
Hep cana can katar
Hep mutluluk ve huzur sunar..
Sevgi ve bağlılık duyulan candan sevilen.Varsın bir kaç tanımayan sevmesin seni ne çıkar.Bir ben değil alem seviyor.
'Hayatım ellerinde ilmik ilmik oyaydı
Bir seninki safi renk,geri hep boyaydı'
pervane misali yanacağını bile bile ugruna ateşe atılandır...
dünyada en değer verdiğin kişidir sevgili,uğruna canından geçilendir,yada geçilmesi gerekendir.
Dünyanın neresine gidersem gideyim,
gönlümün başkentinde oturacak olan kişi...
bu sözü sevmiyorum işte sevgili çok garip geliyor yaaa bana hep kötü şeyler çağrıştırıyor.. ama sevdiğim daha güzel..
Seni tanımasaydım, ayrılmayacaktım.
Sen herşeyin en iyisini hakediyorsun, peki ya onlar seni hak edecek kadar iyimi ¿¿¿
Uğruna herşeyin bir kalemde silip atılacağı insandır.
OKU DA GÖR..MİLLET SEVGİLİSİNE NELER YAZIYOR. :(
BENİ BU KADAR SEVEN BİR ADAM BULAMADIM,
ŞANSA BAK!
sevgil diyince aklımıza ilk kız gelir
sevgil eş olursa ona denir
insanlar ardaşlıktan sonra sevgili denir
yanında olduğu zaman huzur bulduğun kişiii=)
karıncaya sormuslar nereye gıdıyorsun dıye uzaktakı sevdıgıme demıs bu ayaklarla uzaklara gıdemezsın demısler karınca-olsun yanına varamasamda yolunda ölürüm demıs.benım askımda böyle onu cok sevıyorum onun yolunda gıdıyorum belkı gün gelır ona ulasamazsam onun yolunda ölürüm ve bütün asıklar ıbret alırlar bence gercek ask bu 3, 5 günlük sevıpte beklemek deıl sevdıgının yolunu ölene kadar gelecek dıye beklemekdır.
The Shirelles - Dedicated to the One I Love...
Şiirlerin tek müsebbibi.
Yanındayken Dünya umurunda olmayan,
Yokken Dünyanı karartan mahluk.
Gel” demişti sevgili, gitmemek olur mu hiç?
“Dağların arkasında yâr…”
Kaf dağının ardında bir yerlerdeymiş, haber etmiş, duymamak olur mu hiç?
Yollara düşmek, ulaşmanın ilk şartıdır…
Umutlar devşirdim yollardan, hayaller, mutluluklar, hüzünler, yalnızlıklar, pişmanlıklar, hatalar devşirdim. Ardımdan gelenlere kılavuzluk etsin diye türküler bıraktım yollara, yanık türküler “Haydi, dolaşalım yüce dağlarda...” Kimseye kırılmadan, üzmeden kimseyi, türküler serpiştirdim her yanıma… “Bu da gelir bu da geçer ağlama” dedim yüreğime. Sızladığını ve artık tükendiğini fısıldadığında kulağıma… Sonra, yüreğimi kanattım usulca ardımda kandamlaları bıraktım. Benden sonra gelecek olan sevda yolcuları yollarını kolay bulsunlar diye…
“Yiter gidersin yollarda” dediler. Dinlemedim.
“Yıkılır kalırsın bir izbede” dediler. Aldırmadım.
“Cesedin bile bulunmaz” dediler. Boş verdim…
Yollara düştüm bir başıma, yalnızım, yorgunum, bîkimseyim, alilim, zelilim, bîmuradım, eksiğim, esriğim, hatalıyım. Ama umutluyum, mutluyum, heyecanlıyım, hevesliyim…
Asıl olan yola çıkmak ve durmamak, vazgeçmemektir. Öğrendim.
Yürüdüm, koştum, tırmandım. Bir nefeslik durak buldum. Adı, hüzünmüş. Dinlendim.
ç
a
ğ
a
ç
ı
p
çağ kapattı diyor yüreğim onun hakkında:p