SEVGİ aynı duyguda,aynı düşüncede,aynı frekansda,aynı hissiyatlarda,ortak değerlerde,aynı inançda,aynı arayışta bulunma durumudur.böyle durumlarda sevgi vardır,sevilme vardır,sevdirme vardır..Kısacası Aynı AŞKTA birlikte bulunmakla oluşan bir değerdir. SAYGI ise aynı duyguda olunmasa bile,farklı düşüncelerde,farklı duygularda,inanışlarda,arayışta bulunan insanların birbirine göstermesi gereken bir değerdir,Çünkü karşınızdaki insanın da kendine göre değerleri vardır o degerlerde bir emeği bir çalışması vardır.bunları görüp o insana saygı duymak gerekir,o varlıga saygı duymak gerekir. Yani sevgi ortak değerlerde buluşma Saygı farklı değerlerde nezaketli olma durumudur. İnsan herkezi sevemeyebilir,ama karşımdakinin bir emeği bir çalışması vardır bunu görmemezlikten gelmemek gerekir... Düşmanını sevmeyebilirsin bu gayet doğaldır ama saygı duymak gerekir.saygı duydum diyede bu benim mücadeleyi bırakmamı gerektirmez.onunla mücadele ederim kendi düşüncelerimi duygularımı ona aktarmak için büyük bir mücadale ederim.Oda bana karşı aynısını yapar.ama ona olan saygımı kaybedersem ona karşı içimde kin oluşur ve buda bizi insanlıktan cıkarır.. Sevgi ve Saygı insan olabilmenin önemli basamaklarından biridir.... Sevgi ve saygılarımla Turgutludan Ersay
Görülen iyilikler karşılığında artan sevgi ve saygı, gerçek sevgi gerçek saygı değildir. Yada; Görülen kötülükler karşılında azalan sevgi ve saygı, gerçek sevgi gerçek saygı değildir. Gerçek sevgi ve saygı iyilik veya kötülük karşısında değişmeyen aynı kalabilen sevgi ve saygıdır. Kaçımızda bu var?
efendim, sevgi şu kenara dursun; zirâ, hisleri mütemadiyen galeyan hâlinde olan kişiler tarafından gelecek sevginin bir hayrı yoktur, geçici olabilir, değişebilir; saygı ise zorunluluktur, şarttır, bâkidir… sevilmesek de saygı duyulması tercihimiz olur…
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında,bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, 'Babacığım,kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm.' demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: 'Parmaklarım NE zaman yeniden çıkacak? ' Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...
Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, AMA kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.
Sevdiklerimizi ve değer verdiklerimizi kırmamak ve üzmemek için acaba gerektiği kadar çaba gösterebiliyor muyuz?
Veya kırıp üzdüğümüz sevdiklerimizi yeniden kazanabilmemiz ve kendimizi affettirebilmemiz için birşeyler yapma gayreti içinde olabiliyor muyuz?
her fikrini kabul etmiyor olsanız da, saygı duyduğunuz kalemler vardır...saygı duyduğunuz kadar, saygı da beklersiniz...eee, bu da hakkınızdır tabii ;)
sevgi? ? ? ...sanırım 'saygı' sorunu aşıldıktan sonra gelmeyi düşünüyor ;)
İnsanlar arasındaki ilişkilerin en önemli kuralı sevgi ve saygıdır. Bu yüzden, her insan çevresinden sevgi ve saygı bekler. Sevgili Peygamberimizin bu konuda çok güzel bir sözü vardır: 'İnsan, kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına karşı da öyle davranmalıdır.' Yani kendimize sevgi ve saygı gösterilmesini bekliyorsak, biz de herkese karşı sevgi ve saygı göstermeliyiz. Bunun ilk adımı ailede başlar.
Aile, toplumun en küçük birimidir. Toplumun güçlü olması için her aile yapısının sağlam olması gerekir. Aileye kuvvet veren en önemli unsur ise sevgi ve saygıdır. Örnek bir ailede, bütün fertler ailesine bağlıdır. Herkes Ailenin huzur ve mutluluğunu bozacak davranışlardan uzak durur. Birbirlerini üzmekten kaçınır, kırıcı sözler söylemez. Sevinçli ve üzüntülü günlerinde birlikte olurlar. Ailenin problemlerini çözmek için hepsi elbirliği yapar. Kişisel sorunlarda ise, birbirlerine destekçi ve yardımcıdırlar. Ailenin birlik ve beraberliğine önem verirler. Aile bütünlüğünü bozacak hareketleri yapmazlar.
Küçükler, büyüklerine karşı daima saygılıdır. Onların tecrübe ve tavsiyelerinden yararlanır. İsteklerini ve ricalarını yerine getirmeye çalışırlar. Karşılıklı konuşmalarında büyüklerin sözünü kesmezler. Yanlarında otururken saygılı otururlar. İzin alınması gereken konularda, onlardan habersiz hareket etmezler. Yapılması imkansız isteklerde bulunmazlar. Ailenin bütçesini dikkate alır ve kendilerine verilen harçlıkları buna göre harcarlar. Paralarını israf etmezler.
Anne ve babaya sevgi ve saygı duymanın dinimizde çok önemli yeri vardır. İslam'a göre Anne ve babaya karşı gelmek büyük bir hatadır. Onların gönüllerini almadığımız sürece hiçbir işimiz güzel gitmez. Yüce Allah Kuran-ı Kerim'de; Onlara 'Öf! ' diyecek kadar bile saygısız davranılmasını yasaklar. Sevgili Peygamberimiz 'Cennet annelerin ayakları altındadır.' diyerek, anne sevgisinin ne kadar mühim olduğunu ifade etmiştir. Çocuklar, anne ve babanın haklarını ödeyemezler. Ailede büyükler de küçüklere karşı daima sevgi ve hoşgörü besler. Önemsiz hatalarını görmezlikten gelir ve kusurlarını tatlı dille izah ederler. Küçüklerin arzu ve isteklerini dinleyip bunlara önem verirler. Söz verdikleri zaman yerine getirirler. Sorunlarını çözme konusunda yardım ederler. Bütün bu güzel davranışların temeli sevgi, saygı ve hoşgörüdür. Ailesinde sevgi ve saygıyı hakim kılamayan insanlar, toplumda sevgi ve saygıdan söz edemezler.
BÜYÜKLERİMİZE SEVGİ VE SAYGI
Büyükler birçok konuda bizden daha bilgili ve tecrübelidir. Onlar daima küçüklere yardımcı olmayı ve yol göstermeyi düşünür. Bu yüzden, onların görüş ve düşünceleri hoşumuza gitmese de, öğütlerine kulak vermeliyiz. Bizlerin iyiliğini istemekte samimi olduklarına inanmalı ve söylediklerini anlamaya çalışmalıyız. Onlarla beraberken söz ve davranışlarımızda dikkatli olmalı, saygıda kusur etmemeliyiz. Yanlarında ayak ayak üstüne atarak oturmamalı ve izin almadan uzanarak yatmamalıyız. Yolda karşılaştığımızda selam vermeli ve hatırlarını sormalıyız.
Büyüklerimiz arasında öğretmenlerimize ayrı bir değer vermeliyiz. Onlar bizim iyi yetişmemiz, güzel huylar kazanmamız ve hayatta başarılı olmamız için gayret ederler. Bu sebeple, onların tavsiyelerini büyük bir dikkatle dinlemeliyiz. Okul içinde veya dışında her zaman saygılı olmalıyız. Onları gördüğümüzde kıyafetimize çeki düzen vermeli saygı içinde selamlamalıyız. Okulumuzdan mezun olduktan sonra bile ziyaretlerine gitmeli, bize verdikleri emeği saygı ile anmalıyız.
BAYRAK SEVGİSİ
Bayrak, bir milleti temsil eder. Üzerindeki işaretler ve renkler bir değer ve anlam taşır. Bayrağımızdaki kırmızı, hürriyetimiz için binlerce şehidin verdiği canları, akıttığı kanları hatırlatır. Bayrağımızdaki Hilal aynı zamanda İslamın sembolüdür. Yıldız ise, bağımsızlığımızı ve gökteki yıldızlar kadar özgür olduğumuzu gösterir. Ay yıldızlı Türk Bayrağı, bir savaş sonrasında şehitlerin akan kanları üzerine gökteki ay ve yıldız görüntüsünün düşmesiyle doğmuştur.1793 yılından itibaren de Türk devletinin ve milletinin sembolü olmuştur.
Türk Bayrağı, her Türk'ün göğsünü kabartır. Milli duygularını canlandırır. Dalgalandığı her yerde Türk'ün varlığını, cesaretini ve hakimiyetini gösterir. Bayrağa ve sancağa duyulan saygı, onların ifade ettiği güzel değerlere duyulan sevginin belirtisidir. Bu değerler kolay elde edilmemiş, büyük fedakarlıklar yapılmıştır. Ülkemizin gelişmesi, milletimizin ilerlemesi için bunları çok sevmeli ve çalışmalıyız. Türk Bayrağı'nın, dünyanın en güçlü ülkelerinden birini temsil etmesini sağlamalıyız. Bayrağımız dalgalandıkça bunun gururunu ve şerefini duymalıyız.
İNSAN SEVGİSİ
İslam'a gönül vermiş olan Türk Milleti, ırk, renk ve inanç ayrımı gözetmeden bütün insanlara sevgi ve hoşgörü ile bakar. Kin ve düşmanlıktan uzak, barış ve huzur dolu bir dünya kurulmasını savunur. Türklerin hakim olduğu topraklar yüzyıllar boyunca baskı ve zulümle değil, sevgi ve adaletle yönetilmiştir. Kimsenin diline ve dinine karışılmamıştır. Milliyeti ve inancı farklı olan birçok toplum, Türk hakimiyetinde yaşamayı tercih etmiştir. Bu konuda en güzel ilkeyi 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' diye söyleyen Atatürk koymuştur. Bizler böyle bir milletin torunlarıyız. Hiçbir ayrım yapmadan bütün insanlara sevgi ve saygı duyarız. Tatlı dil ve güler yüzümüz bütün dünyaca bilinir. Misafirperverliğimiz herkes tarafından övülür. Merhametimize, yardımlaşma ve dayanışma geleneğimize bütün yabancılar hayran kalır.
İnsan sevgisine önem verdiğimiz kadar, bu sevgiyi hiçe sayan ve insanlar arasında huzursuzluk çıkaranları da kesinlikle kabul etmeyiz. Bölücülük ve yıkıcılık yapanları içimizde barındırmayız. Bizler 'Yaratılanı severiz, Yaratan'dan ötürü.' diyen Yunus Emre'lerin soyundan geliyoruz. Dünyada savaşların, düşmanlıkların bitmesini, sevgi ve dostluğun hakim olmasını arzu ediyoruz. Barış ve huzur içinde her devletin, kendi milletinin mutluluğu için çalışmasını temenni ediyoruz.
https://www.linkedin.com/posts/giri%C5%9Fimci-kafas%C4%B1_i%CC%87nsanlar-sevimsiz-olmay%C4%B1-art%C4%B1k-umursamaz-activity-7044291490558140418-Zk4f?utm_source=share&utm_medium=member_desktop
çok kötü
hepsi yanlış
Bizde size soruyoruz iste
Emek
önemsemek, benimsemek vb.
cok yalnıç begenmedim
SEVGİ aynı duyguda,aynı düşüncede,aynı frekansda,aynı hissiyatlarda,ortak değerlerde,aynı inançda,aynı arayışta bulunma durumudur.böyle durumlarda sevgi vardır,sevilme vardır,sevdirme vardır..Kısacası Aynı AŞKTA birlikte bulunmakla oluşan bir değerdir.
SAYGI ise aynı duyguda olunmasa bile,farklı düşüncelerde,farklı duygularda,inanışlarda,arayışta bulunan insanların birbirine göstermesi gereken bir değerdir,Çünkü karşınızdaki insanın da kendine göre değerleri vardır o degerlerde bir emeği bir çalışması vardır.bunları görüp o insana saygı duymak gerekir,o varlıga saygı duymak gerekir.
Yani sevgi ortak değerlerde buluşma
Saygı farklı değerlerde nezaketli olma durumudur.
İnsan herkezi sevemeyebilir,ama karşımdakinin bir emeği bir çalışması vardır bunu
görmemezlikten gelmemek gerekir...
Düşmanını sevmeyebilirsin bu gayet doğaldır ama saygı duymak gerekir.saygı duydum diyede bu benim mücadeleyi bırakmamı gerektirmez.onunla mücadele ederim kendi düşüncelerimi duygularımı ona aktarmak için büyük bir mücadale ederim.Oda bana karşı aynısını yapar.ama ona olan saygımı kaybedersem ona karşı içimde kin oluşur ve buda bizi insanlıktan cıkarır..
Sevgi ve Saygı insan olabilmenin önemli basamaklarından biridir....
Sevgi ve saygılarımla Turgutludan Ersay
Görülen iyilikler karşılığında artan sevgi ve saygı, gerçek sevgi gerçek saygı değildir.
Yada;
Görülen kötülükler karşılında azalan sevgi ve saygı, gerçek sevgi gerçek saygı değildir.
Gerçek sevgi ve saygı iyilik veya kötülük karşısında değişmeyen aynı kalabilen sevgi ve saygıdır.
Kaçımızda bu var?
İnsanın ve insanlığın her dönemde en çok ihtiyaç duyduğu değer.
Birbirimize sevgi ve saygı duymak bı kadar mı zor?
efendim, sevgi şu kenara dursun; zirâ, hisleri mütemadiyen galeyan hâlinde olan kişiler tarafından gelecek sevginin bir hayrı yoktur, geçici olabilir, değişebilir; saygı ise zorunluluktur, şarttır, bâkidir… sevilmesek de saygı duyulması tercihimiz olur…
vesselâm…
sevgide serbestlik ama saygıda mecburiyet vardır efendim...
Hayatımızın mihenk taşları...
Gideceği adresi bilir...
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında,bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle,
'Babacığım,kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm.' demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş:
'Parmaklarım NE zaman yeniden çıkacak? '
Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...
Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın.
Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün.
Kamyonlar onarılabilir, AMA kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman
onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz.
İnsan hata yapar.
Hepimiz hata yaparız.
Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder.
Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun.
Anlayış gösterin ve sevin.
Sevdiklerimizi ve değer verdiklerimizi kırmamak ve üzmemek için acaba gerektiği kadar çaba gösterebiliyor muyuz?
Veya kırıp üzdüğümüz sevdiklerimizi yeniden kazanabilmemiz ve kendimizi affettirebilmemiz için birşeyler yapma gayreti içinde olabiliyor muyuz?
antoloji için,
her fikrini kabul etmiyor olsanız da, saygı duyduğunuz kalemler vardır...saygı duyduğunuz kadar, saygı da beklersiniz...eee, bu da hakkınızdır tabii ;)
sevgi? ? ? ...sanırım 'saygı' sorunu aşıldıktan sonra gelmeyi düşünüyor ;)
SEVGI SAYGI
YASAMA INSANA; EN GEREKLI EN LAZIMI
OLMAZSA
OLMAZI
ne gelirse SEVGISIZLIKDEN
SAYGISZLIKDAN
gelir
SEVKI; SEVSINLER
SAYKI SAYSINLAR
Bunlari yapmayanlar
hak etmekdede gecikirler
ve bocalarlar
Duygu toplumuyuz ki hep tartışmalarda 'sevgi' dedik.
Eğer sözlerime değer vermez, dinlemezsen; ne kadar seversen sev birşey noksandır.
Noksan nedir onu da sen bul.
ile teşekkürler birlikte kullanılmalı
yitirilmemesi gereken bir duygu
ve sevgiyle birlikte saygısını
saygı ve sevgi desek...
SEVGİ VE SAYGI
AİLEDE SEVGİ VE SAYGI
İnsanlar arasındaki ilişkilerin en önemli kuralı sevgi ve saygıdır. Bu yüzden, her insan çevresinden sevgi ve saygı bekler. Sevgili Peygamberimizin bu konuda çok güzel bir sözü vardır: 'İnsan, kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına karşı da öyle davranmalıdır.' Yani kendimize sevgi ve saygı gösterilmesini bekliyorsak, biz de herkese karşı sevgi ve saygı göstermeliyiz. Bunun ilk adımı ailede başlar.
Aile, toplumun en küçük birimidir. Toplumun güçlü olması için her aile yapısının sağlam olması gerekir. Aileye kuvvet veren en önemli unsur ise sevgi ve saygıdır. Örnek bir ailede, bütün fertler ailesine bağlıdır. Herkes Ailenin huzur ve mutluluğunu bozacak davranışlardan uzak durur. Birbirlerini üzmekten kaçınır, kırıcı sözler söylemez. Sevinçli ve üzüntülü günlerinde birlikte olurlar. Ailenin problemlerini çözmek için hepsi elbirliği yapar. Kişisel sorunlarda ise, birbirlerine destekçi ve yardımcıdırlar. Ailenin birlik ve beraberliğine önem verirler. Aile bütünlüğünü bozacak hareketleri yapmazlar.
Küçükler, büyüklerine karşı daima saygılıdır. Onların tecrübe ve tavsiyelerinden yararlanır. İsteklerini ve ricalarını yerine getirmeye çalışırlar. Karşılıklı konuşmalarında büyüklerin sözünü kesmezler. Yanlarında otururken saygılı otururlar. İzin alınması gereken konularda, onlardan habersiz hareket etmezler. Yapılması imkansız isteklerde bulunmazlar. Ailenin bütçesini dikkate alır ve kendilerine verilen harçlıkları buna göre harcarlar. Paralarını israf etmezler.
Anne ve babaya sevgi ve saygı duymanın dinimizde çok önemli yeri vardır. İslam'a göre Anne ve babaya karşı gelmek büyük bir hatadır. Onların gönüllerini almadığımız sürece hiçbir işimiz güzel gitmez. Yüce Allah Kuran-ı Kerim'de; Onlara 'Öf! ' diyecek kadar bile saygısız davranılmasını yasaklar. Sevgili Peygamberimiz 'Cennet annelerin ayakları altındadır.' diyerek, anne sevgisinin ne kadar mühim olduğunu ifade etmiştir. Çocuklar, anne ve babanın haklarını ödeyemezler. Ailede büyükler de küçüklere karşı daima sevgi ve hoşgörü besler. Önemsiz hatalarını görmezlikten gelir ve kusurlarını tatlı dille izah ederler. Küçüklerin arzu ve isteklerini dinleyip bunlara önem verirler. Söz verdikleri zaman yerine getirirler. Sorunlarını çözme konusunda yardım ederler. Bütün bu güzel davranışların temeli sevgi, saygı ve hoşgörüdür. Ailesinde sevgi ve saygıyı hakim kılamayan insanlar, toplumda sevgi ve saygıdan söz edemezler.
BÜYÜKLERİMİZE SEVGİ VE SAYGI
Büyükler birçok konuda bizden daha bilgili ve tecrübelidir. Onlar daima küçüklere yardımcı olmayı ve yol göstermeyi düşünür. Bu yüzden, onların görüş ve düşünceleri hoşumuza gitmese de, öğütlerine kulak vermeliyiz. Bizlerin iyiliğini istemekte samimi olduklarına inanmalı ve söylediklerini anlamaya çalışmalıyız. Onlarla beraberken söz ve davranışlarımızda dikkatli olmalı, saygıda kusur etmemeliyiz. Yanlarında ayak ayak üstüne atarak oturmamalı ve izin almadan uzanarak yatmamalıyız. Yolda karşılaştığımızda selam vermeli ve hatırlarını sormalıyız.
Büyüklerimiz arasında öğretmenlerimize ayrı bir değer vermeliyiz. Onlar bizim iyi yetişmemiz, güzel huylar kazanmamız ve hayatta başarılı olmamız için gayret ederler. Bu sebeple, onların tavsiyelerini büyük bir dikkatle dinlemeliyiz. Okul içinde veya dışında her zaman saygılı olmalıyız. Onları gördüğümüzde kıyafetimize çeki düzen vermeli saygı içinde selamlamalıyız. Okulumuzdan mezun olduktan sonra bile ziyaretlerine gitmeli, bize verdikleri emeği saygı ile anmalıyız.
BAYRAK SEVGİSİ
Bayrak, bir milleti temsil eder. Üzerindeki işaretler ve renkler bir değer ve anlam taşır. Bayrağımızdaki kırmızı, hürriyetimiz için binlerce şehidin verdiği canları, akıttığı kanları hatırlatır. Bayrağımızdaki Hilal aynı zamanda İslamın sembolüdür. Yıldız ise, bağımsızlığımızı ve gökteki yıldızlar kadar özgür olduğumuzu gösterir. Ay yıldızlı Türk Bayrağı, bir savaş sonrasında şehitlerin akan kanları üzerine gökteki ay ve yıldız görüntüsünün düşmesiyle doğmuştur.1793 yılından itibaren de Türk devletinin ve milletinin sembolü olmuştur.
Türk Bayrağı, her Türk'ün göğsünü kabartır. Milli duygularını canlandırır. Dalgalandığı her yerde Türk'ün varlığını, cesaretini ve hakimiyetini gösterir. Bayrağa ve sancağa duyulan saygı, onların ifade ettiği güzel değerlere duyulan sevginin belirtisidir. Bu değerler kolay elde edilmemiş, büyük fedakarlıklar yapılmıştır. Ülkemizin gelişmesi, milletimizin ilerlemesi için bunları çok sevmeli ve çalışmalıyız. Türk Bayrağı'nın, dünyanın en güçlü ülkelerinden birini temsil etmesini sağlamalıyız. Bayrağımız dalgalandıkça bunun gururunu ve şerefini duymalıyız.
İNSAN SEVGİSİ
İslam'a gönül vermiş olan Türk Milleti, ırk, renk ve inanç ayrımı gözetmeden bütün insanlara sevgi ve hoşgörü ile bakar. Kin ve düşmanlıktan uzak, barış ve huzur dolu bir dünya kurulmasını savunur. Türklerin hakim olduğu topraklar yüzyıllar boyunca baskı ve zulümle değil, sevgi ve adaletle yönetilmiştir. Kimsenin diline ve dinine karışılmamıştır. Milliyeti ve inancı farklı olan birçok toplum, Türk hakimiyetinde yaşamayı tercih etmiştir. Bu konuda en güzel ilkeyi 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' diye söyleyen Atatürk koymuştur. Bizler böyle bir milletin torunlarıyız. Hiçbir ayrım yapmadan bütün insanlara sevgi ve saygı duyarız. Tatlı dil ve güler yüzümüz bütün dünyaca bilinir. Misafirperverliğimiz herkes tarafından övülür. Merhametimize, yardımlaşma ve dayanışma geleneğimize bütün yabancılar hayran kalır.
İnsan sevgisine önem verdiğimiz kadar, bu sevgiyi hiçe sayan ve insanlar arasında huzursuzluk çıkaranları da kesinlikle kabul etmeyiz. Bölücülük ve yıkıcılık yapanları içimizde barındırmayız. Bizler 'Yaratılanı severiz, Yaratan'dan ötürü.' diyen Yunus Emre'lerin soyundan geliyoruz. Dünyada savaşların, düşmanlıkların bitmesini, sevgi ve dostluğun hakim olmasını arzu ediyoruz. Barış ve huzur içinde her devletin, kendi milletinin mutluluğu için çalışmasını temenni ediyoruz.
Dr Abdullah Manaz