sen ve ben..... yani biz.... gecenin sonundaki gün, günün sonundaki gece gibi...... et ve tırmak gibiyiz...... ben cevizim sert kabuklu, çetin, sen içimsin tatlı, yumuşak, özel....... ben garip bir kırlangıç, sen benim en nadide yuvam....... ben hırçın bir tay, delidolu dolu dizgin, sen benim tek söz dinlediğim sahibim..... ben dünyayım; iyisi, kötüsü, güzeli, çirkiniyle, sen benim güneşim...... sen ve ben.... kalp ve nefes. beden ve ruh.... sen bensiz, ben sensiz anlamsız......
Biz bir öykünün iki misafir oyuncusuyduk Bir tek gitmek zor gelirdi bize..... Biz hiç vedalaşmamıştık seninle..... Şimdiyse; Herşey yokluğunun ardından nöbette Bugün biraz daha erken çöktü karanlık Ama hala insanlar nefes alıyor Niye yoksun? anlat bana Anlatta kapansın artık şu gözlerim Böyle bir yokoluşun tarifi yok bu hayat denilen bayatlamış pazarda Bilki yüreğim hep bir umutla bakti sana Hatalarım işte o hatalarim varya...
Senin felâkete uğramanı istemem. Çünkü seni öldürürsem (seni kendi duygu ve düşüncelerim içinde eritip, kendime benzetirsem) bana yardım edemezsin. Sen ölmezsen (benim alter ego’m olmazsan) , benim ölümümün sona ermesi gerektiğini anlayamaz, bana yardım için bir şey yapamazsın. Seni öldürürsem kendi kurtuluş yolumdaki ışığı söndürmüş olurum.
Seni öldürmezsem kendi kurtuluşuma açılan yolu tamamen tıkamış olurum.
Tamamen zıt kutuplardayız.
Ama zıt kutuplar birbirini çekiyor işte*
sen ve ben.....
yani biz....
gecenin sonundaki gün, günün sonundaki gece gibi......
et ve tırmak gibiyiz......
ben cevizim sert kabuklu, çetin,
sen içimsin tatlı, yumuşak, özel.......
ben garip bir kırlangıç,
sen benim en nadide yuvam.......
ben hırçın bir tay, delidolu dolu dizgin,
sen benim tek söz dinlediğim sahibim.....
ben dünyayım; iyisi, kötüsü, güzeli, çirkiniyle,
sen benim güneşim......
sen ve ben....
kalp ve nefes.
beden ve ruh....
sen bensiz, ben sensiz anlamsız......
batı, doğu ama dünya yuvarlak... :))
Biz bir öykünün iki misafir oyuncusuyduk
Bir tek gitmek zor gelirdi bize.....
Biz hiç vedalaşmamıştık seninle.....
Şimdiyse;
Herşey yokluğunun ardından nöbette
Bugün biraz daha erken çöktü karanlık
Ama hala insanlar nefes alıyor
Niye yoksun? anlat bana
Anlatta kapansın artık şu gözlerim
Böyle bir yokoluşun tarifi yok bu hayat denilen bayatlamış pazarda
Bilki yüreğim hep bir umutla bakti sana
Hatalarım işte o hatalarim varya...
biz, biz ikimiz
ah neler neler yaşadık beraber
şu şu sevgimiz
bir yazda esen rüzgar gibi geçti
sen ve ben
............
mazide kaldık
kısaca biz.
derler ya hani...
bir elmanın iki yarısı gibiyiz :)))
Senin felâkete uğramanı istemem. Çünkü seni
öldürürsem (seni kendi duygu ve düşüncelerim
içinde eritip, kendime benzetirsem) bana yardım
edemezsin. Sen ölmezsen (benim alter ego’m
olmazsan) , benim ölümümün sona ermesi
gerektiğini anlayamaz, bana yardım için bir şey
yapamazsın.
Seni öldürürsem kendi kurtuluş yolumdaki ışığı
söndürmüş olurum.
Seni öldürmezsem kendi kurtuluşuma
açılan yolu tamamen tıkamış olurum.
bi romantizm dolu terim daha...
Yok öyle bişiiiiiii)))))))))))
Nahnu :)
Biz...
Sen, 'sen' olarak kal, ben 'ben' olarak kalayım. İki özgür kişilikte biz olabiliyorsak ne ala!