yagmurlardan cocukken giydigim kırmızı rugan ayakkabılara kadar hayatın icindeki duygu yuklu herseyi sasırtacak kadar derin anlamlarla -ki bazen onun tasavvufi taraflarını bile dusunuorum- acıklayabilen sesine de hayran oldugum en sevdigim kadın vokal..
Yorgun geldim bu dünyaya kimse bilmez sonsuzluk benim olsa Fayda etmez öyle bir derde düştüm ki hiç sorma Katlanmak zor gücün yoksa Çaresizlik gözlerinde can verirken Ellerimde sustun artık sen Söylerim ben senin yerine İşte ben böyle öldüm gittim kendimi gömdüm Sonra toprağa sordum dünya böyle değildi Toprak dedi sen kördün
şarkılarında ki sözlerin çoğu derin anlamlar taşıyor ama o derin anlamları vermek için mi söylüyor onu bilmem ama bana haşna-fişneden çok sufiden çıkmış sözler denilecek kadar etkiliyor beni...
12 Nisan 1972 yılında Yalova'da doğan Ferah'ın müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başladı. Şebnem Ferah'ın ailesinde hemen hemen herkes müzikle iç içe yaşadığından ve evin her köşesi müzik enstrümanları ile dolu olduğundan sanatçının müzikle tanışması pek zor olmadı. İlkokul yıllarında mandolin kursu alan Ferah, okul orkestrasında da solistlik yaptı. Liseyi Bursa Gemlik'te 'Özel Namık Sözeri Lisesinde' yatılı bir öğrenci olarak okudu.
Sanatçının okul orkestralarında başlayan bu serüveni daha sonra küçük topluluklarla devam etti. Lise zamanlarında 'Pegasus' adlı grubuyla beraber çalışan ama kafasında bir kız grubu hayali olan Ferah, 80'lerin ortasında Bursa'da açılan bir stüdyo sayesinde, müzik hayallerini 1988 yılında kurduğu 'Volvox' grubuyla gerçekleştirdi. Müzik uğruna ODTÜ Ekonomi Bölümünü 2. sınıftan terk etti ve İstanbul'a gelince İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili Ve Edebiyatı bölümüne kaydoldu.
1994 yılında 'Volvox' grubunun dağılması sonucu Şebnem Ferah bireysel çalışmalarına başladı. Sanatçı Onno Tunç ve Sezen Aksu'nun keşfi ile müzik dünyasında yer edinmeye başladı.
Daha sonra 15 Kasım 1996 Cumartesi günü 'KADIN' adlı ilk solo albümünü çıkardı. İlk videosunu 'Vazgeçtim Dünyadan' adlı parçasına çeken Ferah, gerek kaset satışları gerekse video klibiyle uzun süre listelerde bir numara olarak boy gösterdi. Daha sonraları 'Yağmurlar', 'Bu Aşk Fazla Sana' ve 'Fırtına' adlı şarkılarına klip çekti. İlk konserini 4 Nisan 1997'de İzmir Ege Üniversitesi'nde verdi. İzmir'deki konserin ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserlerine devam etti ve bu konserlerin yanı sıra düzenli bar programları da yaptı.
Şebnem Ferah, ablası Aycan Ferah'ı yitirmesinin ardından 2.5 yıl gibi uzun bir süre ayrı kaldığı müzik dünyasına ikinci albümünün ilk klibi 'Bugün' ile yeniden merhaba dedi. Ancak 17 Ağustos depreminde babası Ali Ferah'ı da kaybeden sanatçı, acılarını unutmak için şarkılara daha sıkı sarıldı. Bunun sonucunda da üçüncü albümü ve dördüncü albümünü piyasaya sürdü.
Albümlerinin dışında da Şebnem Ferah'ı pek çok farklı çalışmaya imza attı. Kimi şarkıcıya geri vokalleriyle, kimisiyle düet yaparak onlara eşlik etti. Bunun yanı sıra birçok sanatçıyla beraber yardım konserleri vererek pek çok faaliyette bulundu.
Geri vokal yaptığı sanatçılar; Sezen Aksu, Sertab Erener, Levent Yüksel, Nilüfer, Demir Demirkan, Tüzmen, Yaşar Gaga, Ajda Pekkan, Özlem Tekin, Tarkan, Çelik, Teoman, Haluk Levent. Düet yaptığı sanatçılar; Müzeyyen Senar (Sarı Kurdelem Sarı) , Polad Bülbüloğlu (Gel Ey Seher) , Kargo (Kalamış Parkı) , Teoman (iki yabancı) .
Ayrıca Bülent Ortaçgil'e saygı albümünde bir Bülent Ortaçgil klasiği olan 'Değirmenler' şarkısını da yorumladı. Bu çalışmaların dışında 'Little Mermaid' (Küçük Denizkızı) adlı çizgi filmde seslendirme yaptı ve soundtrackinde bulunan 'O Dünyada' isimli şarkıyı seslendirdi. Toprak Sergen Ve Aydan Şener'in Oynadığı bir filmde ise, söz ve müziği Demir Demirkan'a ait olan 'Ay Işığında Saklıdır' adlı şarkıyı seslendirdi.
döne döne durmadan sen de bir garip oldun sarhoş musun dünya
şişede şarap gibi yorgun bir kadın gibi yalnız mısın dünya
ve
(artik kisa cumleler kuruyorum)
sizi bilmem ama ben karar verdim su gibi duru olup hep akmaya başka sular tanıyıp çoğalmaya dalgalanmaya taşmaya son günlerde çok düşünür oldum zor zamanları çabuk atlatır oldum yalnız mıyım insanlar içinde arkadaşlarım aşklarım içimde yara aldım bundan iki yıl önce hiç susmadım şarkı söyledim günlerce artık kısa cümleler kuruyorum sevdiklerim sevmediklerim yanımda kabullendim herşeyi olduğu gibi yola çıktım yarınlara son günlerde çok düşünür oldum zor zamanları çabuk atlatır oldum bakıyorum aynaya her gece içim rahat biraz yorgunum sadece hayatıma giren herkese yaşanamış herşeye teşekkürler büyüyorum sizinle...
gibi sözleri şarkıya çevire bilen bir yaratık severek dinliyoruz...
Ben sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum.. Sen kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş oldun... Dinlerken sıkılmadığım..
'Öyle seyler söyleyebilmek isterdim ki anlatabilmek Her kelimesi seni ceksin, saklasin bir yerlerde derin... Öyle seyler gözterebilmek isterdim ki resmedebilmek Rüzgar olmak isterdim ki eseyim etrafinda senin...
Bu bir Rüya, bu bir dua... Ne dersen de, öyle olsun...
Rüzgar karsi ucmaya calistim Gözlerim kapali seni aradim, seni aradim Körebe oynar gibi; el yordamiyla sezgiyle Cocukken sahip oldugum kirmizi rugan ayakkabilar Onlar da senin gibi cok tatliydilar Ama canimi yakardilar acitirdilar
Öyle bir ilac bulabilmek isterdim ki, kurtulabilmek Aska dair biraktigim korkulardan ama yaram cok derin.. Bicakla keser gibi, kesip atabilmek bütün herseyi Kesebiliyorsan ruhumu dene, duygularimi, yüregimi, BENI'
Tarzında bir numara.
Muhteşem bir ses, dinlemekten keyif aldım bir sanatçı,kendi gibi sade
we iyi sözler yazıyor.
''Bu Aşk Fazla Sana''
yagmurlardan cocukken giydigim kırmızı rugan ayakkabılara kadar hayatın icindeki duygu yuklu herseyi sasırtacak kadar derin anlamlarla -ki bazen onun tasavvufi taraflarını bile dusunuorum- acıklayabilen sesine de hayran oldugum en sevdigim kadın vokal..
Yorgun
Yorgun geldim bu dünyaya kimse bilmez sonsuzluk benim olsa
Fayda etmez öyle bir derde düştüm ki hiç sorma
Katlanmak zor gücün yoksa
Çaresizlik gözlerinde can verirken
Ellerimde sustun artık sen
Söylerim ben senin yerine
İşte ben böyle öldüm gittim kendimi gömdüm
Sonra toprağa sordum dünya böyle değildi
Toprak dedi sen kördün
şarkılarında ki sözlerin çoğu derin anlamlar taşıyor ama o derin anlamları vermek için mi söylüyor onu bilmem ama bana haşna-fişneden çok sufiden çıkmış sözler denilecek kadar etkiliyor beni...
12 Nisan 1972 yılında Yalova'da doğan Ferah'ın müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başladı. Şebnem Ferah'ın ailesinde hemen hemen herkes müzikle iç içe yaşadığından ve evin her köşesi müzik enstrümanları ile dolu olduğundan sanatçının müzikle tanışması pek zor olmadı. İlkokul yıllarında mandolin kursu alan Ferah, okul orkestrasında da solistlik yaptı. Liseyi Bursa Gemlik'te 'Özel Namık Sözeri Lisesinde' yatılı bir öğrenci olarak okudu.
Sanatçının okul orkestralarında başlayan bu serüveni daha sonra küçük topluluklarla devam etti. Lise zamanlarında 'Pegasus' adlı grubuyla beraber çalışan ama kafasında bir kız grubu hayali olan Ferah, 80'lerin ortasında Bursa'da açılan bir stüdyo sayesinde, müzik hayallerini 1988 yılında kurduğu 'Volvox' grubuyla gerçekleştirdi. Müzik uğruna ODTÜ Ekonomi Bölümünü 2. sınıftan terk etti ve İstanbul'a gelince İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili Ve Edebiyatı bölümüne kaydoldu.
1994 yılında 'Volvox' grubunun dağılması sonucu Şebnem Ferah bireysel çalışmalarına başladı. Sanatçı Onno Tunç ve Sezen Aksu'nun keşfi ile müzik dünyasında yer edinmeye başladı.
Daha sonra 15 Kasım 1996 Cumartesi günü 'KADIN' adlı ilk solo albümünü çıkardı. İlk videosunu 'Vazgeçtim Dünyadan' adlı parçasına çeken Ferah, gerek kaset satışları gerekse video klibiyle uzun süre listelerde bir numara olarak boy gösterdi. Daha sonraları 'Yağmurlar', 'Bu Aşk Fazla Sana' ve 'Fırtına' adlı şarkılarına klip çekti. İlk konserini 4 Nisan 1997'de İzmir Ege Üniversitesi'nde verdi. İzmir'deki konserin ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserlerine devam etti ve bu konserlerin yanı sıra düzenli bar programları da yaptı.
Şebnem Ferah, ablası Aycan Ferah'ı yitirmesinin ardından 2.5 yıl gibi uzun bir süre ayrı kaldığı müzik dünyasına ikinci albümünün ilk klibi 'Bugün' ile yeniden merhaba dedi. Ancak 17 Ağustos depreminde babası Ali Ferah'ı da kaybeden sanatçı, acılarını unutmak için şarkılara daha sıkı sarıldı. Bunun sonucunda da üçüncü albümü ve dördüncü albümünü piyasaya sürdü.
Albümlerinin dışında da Şebnem Ferah'ı pek çok farklı çalışmaya imza attı. Kimi şarkıcıya geri vokalleriyle, kimisiyle düet yaparak onlara eşlik etti. Bunun yanı sıra birçok sanatçıyla beraber yardım konserleri vererek pek çok faaliyette bulundu.
Geri vokal yaptığı sanatçılar; Sezen Aksu, Sertab Erener, Levent Yüksel, Nilüfer, Demir Demirkan, Tüzmen, Yaşar Gaga, Ajda Pekkan, Özlem Tekin, Tarkan, Çelik, Teoman, Haluk Levent. Düet yaptığı sanatçılar; Müzeyyen Senar (Sarı Kurdelem Sarı) , Polad Bülbüloğlu (Gel Ey Seher) , Kargo (Kalamış Parkı) , Teoman (iki yabancı) .
Ayrıca Bülent Ortaçgil'e saygı albümünde bir Bülent Ortaçgil klasiği olan 'Değirmenler' şarkısını da yorumladı. Bu çalışmaların dışında 'Little Mermaid' (Küçük Denizkızı) adlı çizgi filmde seslendirme yaptı ve soundtrackinde bulunan 'O Dünyada' isimli şarkıyı seslendirdi. Toprak Sergen Ve Aydan Şener'in Oynadığı bir filmde ise, söz ve müziği Demir Demirkan'a ait olan 'Ay Işığında Saklıdır' adlı şarkıyı seslendirdi.
(Dünya)
döne döne durmadan
sen de bir garip oldun
sarhoş musun dünya
şişede şarap gibi
yorgun bir kadın gibi
yalnız mısın dünya
ve
(artik kisa cumleler kuruyorum)
sizi bilmem ama ben karar verdim su gibi duru olup hep akmaya
başka sular tanıyıp çoğalmaya dalgalanmaya taşmaya
son günlerde çok düşünür oldum
zor zamanları çabuk atlatır oldum
yalnız mıyım insanlar içinde arkadaşlarım aşklarım içimde
yara aldım bundan iki yıl önce
hiç susmadım şarkı söyledim günlerce
artık kısa cümleler kuruyorum
sevdiklerim sevmediklerim yanımda
kabullendim herşeyi olduğu gibi yola çıktım yarınlara
son günlerde çok düşünür oldum
zor zamanları çabuk atlatır oldum
bakıyorum aynaya her gece içim rahat biraz yorgunum sadece
hayatıma giren herkese yaşanamış herşeye
teşekkürler büyüyorum sizinle...
gibi sözleri şarkıya çevire bilen bir yaratık severek dinliyoruz...
Ben başı önünde,rüzgar nerden eserse
'evet'diyen biri olamam
İçimden gelen sesi dinlerim durmadan
İster çok güçlü ol ister kahraman....
Ben sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum.. Sen kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş oldun... Dinlerken sıkılmadığım..
'Öyle seyler söyleyebilmek isterdim ki anlatabilmek
Her kelimesi seni ceksin, saklasin bir yerlerde derin...
Öyle seyler gözterebilmek isterdim ki resmedebilmek
Rüzgar olmak isterdim ki eseyim etrafinda senin...
Bu bir Rüya, bu bir dua...
Ne dersen de, öyle olsun...
Rüzgar karsi ucmaya calistim
Gözlerim kapali seni aradim, seni aradim
Körebe oynar gibi; el yordamiyla sezgiyle
Cocukken sahip oldugum kirmizi rugan ayakkabilar
Onlar da senin gibi cok tatliydilar
Ama canimi yakardilar acitirdilar
Öyle bir ilac bulabilmek isterdim ki, kurtulabilmek
Aska dair biraktigim korkulardan ama yaram cok derin..
Bicakla keser gibi, kesip atabilmek bütün herseyi
Kesebiliyorsan ruhumu dene, duygularimi, yüregimi,
BENI'
İzmitteki ilk konserinin iptal olduğunda küfür etmiştim şımarık diye meğerse 'ADET' tenmiş ilk konsere çıkmamak :)
Sigaram
yağmurlar..