Cemal Reşit Rey 'Çağrılış' adlı ilk senfonik şiirini 1949-51 yılları arasında bestelemiş ve eser ilk kez yönetiminde, Paris'teki Empire Tiyatrosu'nda 3 Nisan 1952 günü Orchestre National de Paris (Paris Ulusal Orkestrası) tarafından seslendirilmiştir... Bu konserde C.R. Rey'in eski bir Türk masalından esinlenerek bestelediği 'Çağrılış' ile Albert Roussel'in 'Baküs ve Ariana Süiti' ve Çaykovski'nin 5. Senfoni'si yer almış; eser çok beğenilmişti... Hem de tüm karamsar, ümitsiz havasına karşın lirik anları da yaratan eserde ölüm düşüncesi işlenir ve buna cesaretle cevap verilir...
8 Ocak 1977 günü besteci yönetiminde İDSO'nın Şan Sineması'ndaki konserinde çaldığı eserde bir sunucu da yer almış ve Tarık Gürcan masalı anlatmıştı: 'Yüreğindeki ölüm korkusu müthişti... Bütün benliğini sarmış olan bu sabit fikrin tesiri altında, kaçıyor, durmadan kaçıyor... Umudu: Yeryüzünde O'nun, ölümün bulunmadığı bir yere vasıl olmak... Boşuna umut! Çılgın adımları onu nerelere götürürse götürsün, mezarlıklar veya cenazeler ona O'nun orada bulunduğunu daima hatırlatıyor... Bir düğün şenliklerinde ve hattâ halk bayramlarında bile... Böylece yıllar geçti; O ise, hayatının bir tür sadık yoldaşı oldu... Günün birinde, O'nun izlerine hiç rastlanmayan, bilinmedik bir diyara varıyor... Kendisini karşılayan tatlı yüzlü, sakin edâlı insanlar cevap veriyor: Ölüm mü? Bunu bilmeyiz! Elbette bizde de çocuklar doğuyor... Daha kalabalık olmayışımıza mı şaşıyorsun? Bak dinle: Şu gördüğün karşıki dağın ardından, arada bir, bir ses yükselir, içimizden birinin ismini söyler... O zaman, o ismi taşıyan kimse dağın ardına gider ve bir daha geri gelmez... Orada kalmaya karar verir... Günün birinde, Ses onun ismini telaffuz eder... Bu kardeşce çağrılışa doğru gitmek üzere, ağır ağır yola çıkar...'
- Türkiye - Irak petrol boru hattının 'Yumurtalık' kesimi de törenle hizmete girdi...
- Tenerife disaster: A collision between KLM and PanAm Boeing 747s at Tenerife, Canary Islands, kills 583 (the worst single aviation accident on record) .
- Optical fiber is first used to carry live telephone traffic...
- A Stuttgart court sentences Red Army Faction members Andreas Baader, Gudrun Ensslin and Jan-Carl Raspe to life imprisonment...
- Yeni Zelanda'nın Auckland Uluslararası Havalimanı ile Antarktika arasında gidiş-dönüş seferleri yapan McDonnell Douglas DC-10-30 uçağı Erebus Dağı, Ross Adası, Antarktika'da yere çakıldı 257 kişi hayatını kaybetti...
Ünlü Fransız kadın yazar Colette'in bir eseri üzerine kurulan Ravel'in bu iki bölümlü Lirik Fantezi'si 1920-24 yılları arasında yazılmıştır... Ravel Colette ile, çocukluğun büyülü dünyası üzerine hazırladığı balesi 'Ballet pour ma Fille' (Kızım için Bale) üzerine çalışmaya 1918'de başlamış, ancak işler çok ağır yürümüş, araya Debussy ve Ronsard'ı anma müzikleri, keman-viyolonsel düosu, Mussorsgki'nin 'Resim Sergisinden Tablolar' adlı bestesinin orkestrasyonu girmişti... Eseri ancak 1925 başında tamamladı ve 'Çocuk ve Büyüler' adıyla ilk kez 21 Mart 1925'te Monte Carlo Operası'nda Victor de Sabata yönetiminde, Balanchine'in koreografisiyle sahnelendi... Eser kısa sürede Paris (1 Şubat 1926) , Brüksel (11 Şubat 1926) , Prag ve Leipzig (1927) , Viyana (1929) , San Francisco (1930) temsilleriyle başarısını sürdürdü... Londra'da 1965'te Sadler's Wells tarafından, New York'ta Ravel'in öğrencisi ve dostu Manuel Rosenthal yönetiminde sahnelendi...
Ravel'in müziği üzerinde çalışan pek çok insan, ustalıkla bestelenen ve orkestraya uygulanan bu esere, sanatının en mükemmel belgesi gözüyle bakar... Konu Normandiya'da eski bir köy evinin bahçeye bakan bir odasında geçer... Sessiz ve sakin bir öğleden sonrasıdır; demliğin homurtusu ve kedinin mırıltısı duyulur... Yedi-sekiz yaşlarında bir çocuk tam bir tembellik krizi içinde (en pleine crise de paresse) ödevine bakarak oturmaktadır... Annesi (kontralto) içeri girer ve oğlunun (mezzosoprano) bu uyuşukluğuna sinirlenir... Çocuğun bu kötü davranışının cezası şekersiz çay, kuru ekmek ve yemeğe kadar evden çıkmamaktır... Bunun üzerine çocuk büyük bir öfkeye kapılır: Fincanı ve çaydanlığı yere atar, kafesteki sincaba eziyet eder, kedinin (mezzosoprano) kuyruğunu çeker... Alevler yükselinceye kadar da ateşi karıştırır, sonra da demliği ateşe boşaltır, duvar kâğıtlarını parçalar, dededen kalma saati bozar... 'Yaşasın! Artık ödev yok, artık emir yok... Hürüm artık, yaramaz ve hür! ' diye bağırır...
Şaşırtıcı olaylar başlar: Yorulan çocuk XV. Louis tarzı kocaman bir koltuğa oturmak ister, ama koltuk (soprano) eski bir kanepe ile gülünç danslar yaparak çocuğu oturtmaz... Çok geçmeden, devamlı tiktaklayan büyükbabanın saati (bariton) ve odadaki zarara uğrayan tüm eşyalar: Çin fincanı (mezzosoprano) , çaydanlık (tenor) dehşet içindeki küçük haydudu tehdit ederek, 1920'lerin başında Amerika'dan Avrupa'ya gelen fokstrot ritmine uymaya zorlar... Güneş batmıştır... Çocuk ateşe (soprano) yaklaşır ama alevler tarafından tehdit edilir: 'Biz yalnız iyi çocukları ısıtırız, kötüleri yakarız...' Gerçekdışı bir sahne canlanır: Yırtılan duvar kağıdı resimlerindeki erkek (kontralto) ve kadın (soprano) çobanla odayı terkeder... Çocuğun, sonunu hiç öğrenemeyeceği yarısı okunmuş, yırtık kitabındaki hikâyenin prensesi (soprano) , alçak tonda flütlerin eşliğinde üzüntüsünü bir arya ile anlatır, sonra ortadan kaybolur... Çocuk umutsuzca kitabın kaybolan sayfasını ararken, onu büyük sayılarla şaşırtan bir matematikçi (tenor) ile karşılaşır...
Ay geceyi aydınlatmaktadır... İki kedinin (mezzosoprano ve bariton) aşk düetleri duyulur... Birden odanın duvarları kaybolur ve kediler tarafından bahçeye götürülen çocuk, doğanın tatlı melodisini, böcekle ve kurbağanın (tenor) müziğini, baykuşun (soprano) bağırışını, arının vızıltısını, bülbülün (soprano) şarkısını büyülenmişçesine dinler... Çocuk, şaşkın, büyük bir ağaca yaslanır ama ağaç (bas) çocuğun bir gün önce bıçakla gövdesine açtığı yaralardan yakınan kalın sesiyle homurdanır... Bir yusufçuk böceği (mezzosoprano) duvara iğnelenmiş eşinin ardından ağlamakta, bir yarasa (soprano) yuvasında çaresiz ve yalnız kalan yavruları için gözyaşı dökmektedir... Bir su birikintisinden çıkan kurbağalar dansa başlar; içlerinden biri çocuğun dizine yaklaşır, ama bir sincap (mezzosoprano) tarafından uyarılır...
Çocuk bu sevimlilik ve saflık ortamında kendini yalnız hisseder ve birden sessizliği bozarak annesini çağırır: 'Anne! ' (Maman!) Birkaç hayvan çocuğun üstüne atlar... Kargaşada sincabın birinin ayağı incinir ve çocuk bunu kurdeleyle sarar... Çocuk şefkat dünyasına (paradis de tendresse) girmeyi başarmıştır... Tüm hayvanlar şaşkınlığın verdiği sessizlikle bakışırlar: 'Kanayan yarayı sardı, ayağı iyi etti...' İyiliğini anladıkları zavallı çocuğa yardım ederler; onu eve taşıyıp beraberce annesini ararlar... Bu duygulu ortamda ev aydınlanır, obuanın Sol Majörde pastoral anlatımıyla çocuğun iyiliğe ulaşan ruhsal yolculuğu sona ermiştir...
Ravel arkadaşı Hélèn Jourdan-Morhange'a eserin her şeyi içerdiğini söylemiş: 'Massanet, Puccini, Monteverdi ve hattâ Amerikan müzikalleri...'
- I've been through every stalemate game in recorded history... And I've jerry-rigged a few of these country standoffs that they don't write about in books... But it's no use... I mean, there isn't a stalemate game on earth that you don't lose at least a few foot soldiers... I mean, the classic Herbstman... You wind up with six pieces... Now, I can improve on that... But even if I get there in half the time and wind up with 12, that means six people die...
- Windom Earle's genius carries with it the vice of impatience... He doesn't want pawns... He wants royalty... Protect those, particularly the queen, and we can frustrate him...
gecen bi yazı okudum abd de oldukça zengin bir adam yılın belirli aylarında bilmem ne caddesinde satranç masaını kurar 2 dolar karşılığında maç yaparmış ve kazanma yüzdesi 99 un üzerindeymiş.
'Bir adam yaratmak' (1977)
Yücel Çakmakli
...
Cemal Reşit Rey 'Çağrılış' adlı ilk senfonik şiirini 1949-51 yılları arasında bestelemiş ve eser ilk kez yönetiminde, Paris'teki Empire Tiyatrosu'nda 3 Nisan 1952 günü Orchestre National de Paris (Paris Ulusal Orkestrası) tarafından seslendirilmiştir... Bu konserde C.R. Rey'in eski bir Türk masalından esinlenerek bestelediği 'Çağrılış' ile Albert Roussel'in 'Baküs ve Ariana Süiti' ve Çaykovski'nin 5. Senfoni'si yer almış; eser çok beğenilmişti... Hem de tüm karamsar, ümitsiz havasına karşın lirik anları da yaratan eserde ölüm düşüncesi işlenir ve buna cesaretle cevap verilir...
8 Ocak 1977 günü besteci yönetiminde İDSO'nın Şan Sineması'ndaki konserinde çaldığı eserde bir sunucu da yer almış ve Tarık Gürcan masalı anlatmıştı: 'Yüreğindeki ölüm korkusu müthişti... Bütün benliğini sarmış olan bu sabit fikrin tesiri altında, kaçıyor, durmadan kaçıyor... Umudu: Yeryüzünde O'nun, ölümün bulunmadığı bir yere vasıl olmak... Boşuna umut! Çılgın adımları onu nerelere götürürse götürsün, mezarlıklar veya cenazeler ona O'nun orada bulunduğunu daima hatırlatıyor... Bir düğün şenliklerinde ve hattâ halk bayramlarında bile... Böylece yıllar geçti; O ise, hayatının bir tür sadık yoldaşı oldu... Günün birinde, O'nun izlerine hiç rastlanmayan, bilinmedik bir diyara varıyor... Kendisini karşılayan tatlı yüzlü, sakin edâlı insanlar cevap veriyor: Ölüm mü? Bunu bilmeyiz! Elbette bizde de çocuklar doğuyor... Daha kalabalık olmayışımıza mı şaşıyorsun? Bak dinle: Şu gördüğün karşıki dağın ardından, arada bir, bir ses yükselir, içimizden birinin ismini söyler... O zaman, o ismi taşıyan kimse dağın ardına gider ve bir daha geri gelmez... Orada kalmaya karar verir... Günün birinde, Ses onun ismini telaffuz eder... Bu kardeşce çağrılışa doğru gitmek üzere, ağır ağır yola çıkar...'
...
'Carodejuv ucen' (1977)
Karel Zeman
'The Duellists' (1977)
Ridley Scott
...
- Türkiye - Irak petrol boru hattının 'Yumurtalık' kesimi de törenle hizmete girdi...
- Tenerife disaster: A collision between KLM and PanAm Boeing 747s at Tenerife, Canary Islands, kills 583 (the worst single aviation accident on record) .
- Optical fiber is first used to carry live telephone traffic...
- A Stuttgart court sentences Red Army Faction members Andreas Baader, Gudrun Ensslin and Jan-Carl Raspe to life imprisonment...
- Yeni Zelanda'nın Auckland Uluslararası Havalimanı ile Antarktika arasında gidiş-dönüş seferleri yapan McDonnell Douglas DC-10-30 uçağı Erebus Dağı, Ross Adası, Antarktika'da yere çakıldı 257 kişi hayatını kaybetti...
...
Robert Musil - 'Drei Frauen' (1924)
'3 Women' (1977)
Robert Altman
Franz Lehár - Die lustige Witwe...
'Le diable probablement' (1977)
Robert Bresson
...
Ünlü Fransız kadın yazar Colette'in bir eseri üzerine kurulan Ravel'in bu iki bölümlü Lirik Fantezi'si 1920-24 yılları arasında yazılmıştır... Ravel Colette ile, çocukluğun büyülü dünyası üzerine hazırladığı balesi 'Ballet pour ma Fille' (Kızım için Bale) üzerine çalışmaya 1918'de başlamış, ancak işler çok ağır yürümüş, araya Debussy ve Ronsard'ı anma müzikleri, keman-viyolonsel düosu, Mussorsgki'nin 'Resim Sergisinden Tablolar' adlı bestesinin orkestrasyonu girmişti... Eseri ancak 1925 başında tamamladı ve 'Çocuk ve Büyüler' adıyla ilk kez 21 Mart 1925'te Monte Carlo Operası'nda Victor de Sabata yönetiminde, Balanchine'in koreografisiyle sahnelendi... Eser kısa sürede Paris (1 Şubat 1926) , Brüksel (11 Şubat 1926) , Prag ve Leipzig (1927) , Viyana (1929) , San Francisco (1930) temsilleriyle başarısını sürdürdü... Londra'da 1965'te Sadler's Wells tarafından, New York'ta Ravel'in öğrencisi ve dostu Manuel Rosenthal yönetiminde sahnelendi...
Ravel'in müziği üzerinde çalışan pek çok insan, ustalıkla bestelenen ve orkestraya uygulanan bu esere, sanatının en mükemmel belgesi gözüyle bakar... Konu Normandiya'da eski bir köy evinin bahçeye bakan bir odasında geçer... Sessiz ve sakin bir öğleden sonrasıdır; demliğin homurtusu ve kedinin mırıltısı duyulur... Yedi-sekiz yaşlarında bir çocuk tam bir tembellik krizi içinde (en pleine crise de paresse) ödevine bakarak oturmaktadır... Annesi (kontralto) içeri girer ve oğlunun (mezzosoprano) bu uyuşukluğuna sinirlenir... Çocuğun bu kötü davranışının cezası şekersiz çay, kuru ekmek ve yemeğe kadar evden çıkmamaktır... Bunun üzerine çocuk büyük bir öfkeye kapılır: Fincanı ve çaydanlığı yere atar, kafesteki sincaba eziyet eder, kedinin (mezzosoprano) kuyruğunu çeker... Alevler yükselinceye kadar da ateşi karıştırır, sonra da demliği ateşe boşaltır, duvar kâğıtlarını parçalar, dededen kalma saati bozar... 'Yaşasın! Artık ödev yok, artık emir yok... Hürüm artık, yaramaz ve hür! ' diye bağırır...
Şaşırtıcı olaylar başlar: Yorulan çocuk XV. Louis tarzı kocaman bir koltuğa oturmak ister, ama koltuk (soprano) eski bir kanepe ile gülünç danslar yaparak çocuğu oturtmaz... Çok geçmeden, devamlı tiktaklayan büyükbabanın saati (bariton) ve odadaki zarara uğrayan tüm eşyalar: Çin fincanı (mezzosoprano) , çaydanlık (tenor) dehşet içindeki küçük haydudu tehdit ederek, 1920'lerin başında Amerika'dan Avrupa'ya gelen fokstrot ritmine uymaya zorlar... Güneş batmıştır... Çocuk ateşe (soprano) yaklaşır ama alevler tarafından tehdit edilir: 'Biz yalnız iyi çocukları ısıtırız, kötüleri yakarız...' Gerçekdışı bir sahne canlanır: Yırtılan duvar kağıdı resimlerindeki erkek (kontralto) ve kadın (soprano) çobanla odayı terkeder... Çocuğun, sonunu hiç öğrenemeyeceği yarısı okunmuş, yırtık kitabındaki hikâyenin prensesi (soprano) , alçak tonda flütlerin eşliğinde üzüntüsünü bir arya ile anlatır, sonra ortadan kaybolur... Çocuk umutsuzca kitabın kaybolan sayfasını ararken, onu büyük sayılarla şaşırtan bir matematikçi (tenor) ile karşılaşır...
Ay geceyi aydınlatmaktadır... İki kedinin (mezzosoprano ve bariton) aşk düetleri duyulur... Birden odanın duvarları kaybolur ve kediler tarafından bahçeye götürülen çocuk, doğanın tatlı melodisini, böcekle ve kurbağanın (tenor) müziğini, baykuşun (soprano) bağırışını, arının vızıltısını, bülbülün (soprano) şarkısını büyülenmişçesine dinler... Çocuk, şaşkın, büyük bir ağaca yaslanır ama ağaç (bas) çocuğun bir gün önce bıçakla gövdesine açtığı yaralardan yakınan kalın sesiyle homurdanır... Bir yusufçuk böceği (mezzosoprano) duvara iğnelenmiş eşinin ardından ağlamakta, bir yarasa (soprano) yuvasında çaresiz ve yalnız kalan yavruları için gözyaşı dökmektedir... Bir su birikintisinden çıkan kurbağalar dansa başlar; içlerinden biri çocuğun dizine yaklaşır, ama bir sincap (mezzosoprano) tarafından uyarılır...
Çocuk bu sevimlilik ve saflık ortamında kendini yalnız hisseder ve birden sessizliği bozarak annesini çağırır: 'Anne! ' (Maman!) Birkaç hayvan çocuğun üstüne atlar... Kargaşada sincabın birinin ayağı incinir ve çocuk bunu kurdeleyle sarar... Çocuk şefkat dünyasına (paradis de tendresse) girmeyi başarmıştır... Tüm hayvanlar şaşkınlığın verdiği sessizlikle bakışırlar: 'Kanayan yarayı sardı, ayağı iyi etti...' İyiliğini anladıkları zavallı çocuğa yardım ederler; onu eve taşıyıp beraberce annesini ararlar... Bu duygulu ortamda ev aydınlanır, obuanın Sol Majörde pastoral anlatımıyla çocuğun iyiliğe ulaşan ruhsal yolculuğu sona ermiştir...
Ravel arkadaşı Hélèn Jourdan-Morhange'a eserin her şeyi içerdiğini söylemiş: 'Massanet, Puccini, Monteverdi ve hattâ Amerikan müzikalleri...'
...
...
- I've been through every stalemate game in recorded history... And I've jerry-rigged a few of these country standoffs that they don't write about in books... But it's no use... I mean, there isn't a stalemate game on earth that you don't lose at least a few foot soldiers... I mean, the classic Herbstman... You wind up with six pieces... Now, I can improve on that... But even if I get there in half the time and wind up with 12, that means six people die...
- Windom Earle's genius carries with it the vice of impatience... He doesn't want pawns... He wants royalty... Protect those, particularly the queen, and we can frustrate him...
...
Rolling Stones - Paint It Black... (1966)
Dispute Between Brothers...
kimin şah kimin mat olacağı hiç belli olmaz
'Shakhmatnaya goryachka' (1925)
Vsevolod Pudovkin
Nikolai Shpikovsky
Bir zeka oyunu....Hindistanli biri trafindan kesf edilmis sonrada 19 yüzyilda Ingilterede sonra Almanya ve Amerikada yayginlasmis....
gecen bi yazı okudum abd de oldukça zengin bir adam yılın belirli aylarında bilmem ne caddesinde satranç masaını kurar 2 dolar karşılığında maç yaparmış ve kazanma yüzdesi 99 un üzerindeymiş.