Barış Manço’nun 1979 yılında meşhur ettiği Sarı Çizmeli gerçek bir insan. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte 1810 civarında doğduğu, 1920’lerde öldüğü tahmin ediliyor. 110 yaşına kadar yaşamış, davudi sesli, çevresine korku salan beyaz tenli dev bir Türkmen.
Anadolu’dan Kıbrıs’a 5 kardeş gelmişler. Karaman kökenliler. Sarı Çizmeli zamanın meşhur ve zengin bir ağası, 3 bin dönüm toprağı varmış. Kavgalıları barıştırır, bekârları evlendirir, eşyalarını düzer, ev verir ve en az da bir dönüm toprak bağışlarmış. Fakir fukara bir kahvehaneye, meyhaneye ya da lokantaya gittiğinde para ödemez, yer içer tüm hesapları Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ya yazdırırmış. Kendi gibi gönlü de zengin bu ağa malını mülkünü hep başkalarının hesabını ödeyerek harcadığından, yokluk içinde olmasa bile parasız pulsuz ölmüş.
RUM KIZLARI PEŞİNDEYMİŞ
Sarı Çizmeli aynı Manço’nun dediği gibi, güzel sevmeyene adam denir mi ilkesini takip edermiş. Çok çapkın olduğu rivayet ediliyor. O dönemde cıraların yani Rum kızlarının Sarı Çizmeli Mehmet Ağadan çocuk yapıp mirasına ortak olmak istedikleri akraba ve torunları tarafından hâlâ dillerde sakız.
KKTC’nin ünlü tarihçisi Nazım Beratlı Sarı Çizmeli öyküsünün tipik bir Türkmen kültür öğesi olduğu görüşünde: “Kıbrıs’taki kültür ile Ege’de Bey Dağları yörükleri arasında korkunç bir benzerlik var. Nedeni basit, çünkü hepimiz akrabayız. Kıbrıs’a Türkmen göçü iki dalga halinde yapıldı. 1699 ile 1745 yılları arasında Karaman kökenli Kiselioğlu Obası’nın bir kısmı Ege’ye, bir kısmı gemilerle Kıbrıs’a gönderildi. Yani öyle anlar oldu ki, iki kardeşten biri Kıbrıs’a, diğeri Bey Dağları’na gitti. Saruhan, yani Manisa ve civarı ile Kıbrıs’taki gelenekler, özdeyişler tamamiyle aynı. İnanıyorum ki, Kıbrıslı Sarı Çizmeli Mehmet Ağa da Anadolu’da bıraktığı dedelerinin kültürünü takip etti. O yüzden bu paylaşımcı, kardeşçe karakteri geliştirdi ve bir efsane oldu.”
bir gün öder hesabı
Barış Manço’nun 1979 yılında meşhur ettiği Sarı Çizmeli gerçek bir insan. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte 1810 civarında doğduğu, 1920’lerde öldüğü tahmin ediliyor. 110 yaşına kadar yaşamış, davudi sesli, çevresine korku salan beyaz tenli dev bir Türkmen.
Anadolu’dan Kıbrıs’a 5 kardeş gelmişler. Karaman kökenliler. Sarı Çizmeli zamanın meşhur ve zengin bir ağası, 3 bin dönüm toprağı varmış. Kavgalıları barıştırır, bekârları evlendirir, eşyalarını düzer, ev verir ve en az da bir dönüm toprak bağışlarmış. Fakir fukara bir kahvehaneye, meyhaneye ya da lokantaya gittiğinde para ödemez, yer içer tüm hesapları Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ya yazdırırmış. Kendi gibi gönlü de zengin bu ağa malını mülkünü hep başkalarının hesabını ödeyerek harcadığından, yokluk içinde olmasa bile parasız pulsuz ölmüş.
RUM KIZLARI PEŞİNDEYMİŞ
Sarı Çizmeli aynı Manço’nun dediği gibi, güzel sevmeyene adam denir mi ilkesini takip edermiş. Çok çapkın olduğu rivayet ediliyor. O dönemde cıraların yani Rum kızlarının Sarı Çizmeli Mehmet Ağadan çocuk yapıp mirasına ortak olmak istedikleri akraba ve torunları tarafından hâlâ dillerde sakız.
KKTC’nin ünlü tarihçisi Nazım Beratlı Sarı Çizmeli öyküsünün tipik bir Türkmen kültür öğesi olduğu görüşünde: “Kıbrıs’taki kültür ile Ege’de Bey Dağları yörükleri arasında korkunç bir benzerlik var. Nedeni basit, çünkü hepimiz akrabayız. Kıbrıs’a Türkmen göçü iki dalga halinde yapıldı. 1699 ile 1745 yılları arasında Karaman kökenli Kiselioğlu Obası’nın bir kısmı Ege’ye, bir kısmı gemilerle Kıbrıs’a gönderildi. Yani öyle anlar oldu ki, iki kardeşten biri Kıbrıs’a, diğeri Bey Dağları’na gitti. Saruhan, yani Manisa ve civarı ile Kıbrıs’taki gelenekler, özdeyişler tamamiyle aynı. İnanıyorum ki, Kıbrıslı Sarı Çizmeli Mehmet Ağa da Anadolu’da bıraktığı dedelerinin kültürünü takip etti. O yüzden bu paylaşımcı, kardeşçe karakteri geliştirdi ve bir efsane oldu.”
Yaz tahtaya bir daha
Tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet Ağa
Birgün öder hesabı..