sevdalılar bilir bir kuş yağmurudur ilkbahar sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın ve ağzımızın içinde dağılır aşk sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim sevgilim yalnızca kanatlarına güven
I. Hayır, ne yabancı kanatlar, Ne bigane gökyüzü Hiç birisi korumadı beni Ben halkımın keder örtüsü altında yaşadım O zamanlar O mekanda. II. Herkes gitti, kimse dönmedi Yaprakla örtülü asfalt yolda, Uzun zaman kimseyi beklemeyeceksin Yine birbirimize varacağız, Vivaldi’nin Adagio’sunda. Bir rüyanın sihrinde, Yine mumlar sararıp sönerek karanlığa gömülecekler. Ama Arşe hiç sormayacak Gece yarısı evime nasıl girdiğini Bu anlar da geçecek, Belirsiz ve boğuk inlemeyle, Avuçlarımın içinden okuyacaksın Aynı mucizeleri, Ve kapımdan seni itecek Derin kaderin olan titremelerin Sahile vurmuş Donuk dalgaların dönüşü gibi.
Bir eylüldü başlayan içimde Ağaçlar dökmüştü yapraklarını Çimenler sararmıştı Rengi solmuştu tüm çiçeklerin Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı Katar gidiyordu kuşlar uzaklara Deli deli esiyordu rüzgar Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
sevdalılar bilir
bir kuş yağmurudur ilkbahar
sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar
çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın
ve ağzımızın içinde dağılır aşk
sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar
bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
a.a.
I.
Hayır, ne yabancı kanatlar,
Ne bigane gökyüzü
Hiç birisi korumadı beni
Ben halkımın keder örtüsü altında yaşadım
O zamanlar
O mekanda.
II.
Herkes gitti, kimse dönmedi
Yaprakla örtülü asfalt yolda,
Uzun zaman kimseyi beklemeyeceksin
Yine birbirimize varacağız,
Vivaldi’nin Adagio’sunda.
Bir rüyanın sihrinde,
Yine mumlar sararıp sönerek karanlığa gömülecekler.
Ama Arşe hiç sormayacak
Gece yarısı evime nasıl girdiğini
Bu anlar da geçecek,
Belirsiz ve boğuk inlemeyle,
Avuçlarımın içinden okuyacaksın
Aynı mucizeleri,
Ve kapımdan seni itecek
Derin kaderin olan titremelerin
Sahile vurmuş
Donuk dalgaların dönüşü gibi.
Anna Ahmatova
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Ümit Yaşar Oğuzcan