Bu namaza riâyet eden insanda güzel haller hasıl olur efendim...
Çünkü bu namazın ehemniyeti çok mühim olmakla beraber, rahmet sağanağından faydalanmak akıllıca bir iş olur..
Sabahleyin gözlerinizdeki ağır uyku gafletini kaldırarak sabah namazınızı kılıp tefekküre dalarsanız, rabbinizle olan yakınlaşma dahada hat safhalara ulaşacak ve kendinizde güzel ve bir o kadarda gözle görünür bir huzur tezahür edecektir..
Sabah namazı. Sultan 3. Murat Han bir sabah namazını kaçırmış.Üzüntüsünden Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan'ı yazmış.Biz hergün kaçırıyoruz ama ne yazik ki o parçayı dinlemiyoruz bile. ......................Aynen katılıyorum sana kardesim............................
yalniz sabah namazini kilmazmis reha, sormuslar neden? oda sabahlari belim tutuluyor demis. (ulan bende espiri yapayim diye ne yalan siktim be) o sov adaminin asklari bile yalan hepsi danisikli dövüs reklam amacli, kadinlarin midesinin bukadar bozuk olduguna inanmiyorum sahsen.
Sabah namazı. Sultan 3. Murat Han bir sabah namazını kaçırmış.Üzüntüsünden Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan'ı yazmış.Biz hergün kaçırıyoruz ama ne yazik ki o parçayı dinlemiyoruz bile.
İslam dininin en mühim ibadetlerinin başında gelir namaz…Yüce Rabbimiz namazı Müslüman olmanın şiarı olarak görüyor. Namaz, Hicret'ten bir buçuk yıl önce Mirac gecesi farz kılınmıştır.Namaz ibadeti Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yetmiş kez emredilmiştir. Namazla ilgili olarak Kur'ân’da şöyle denmektedir: 'Gündüzün iki tarafında (sabah ve akşam) ve gecenin(gündüze) yakın saatlerinde namaz kıl; çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür' (Hûd Suresi - 114. Ayet) …Yine namazla ilgili olarak 'Öyle ise akşama girerken ve sabaha ererken Allah’ı tesbih (etmeniz gerekir) . Göklerde ve yerde, günün sonunda da, öğleye erdiğiniz zamanda da hamd, O’na mahsustur. ” (Rum Suresi-17 - 18. Ayetler) buyuruluyor. Arapça'da sabah namazına 'salatül-fecr' denmektedir. Günümüzde sabah namazını kaza etmeyen Müslüman göstermek pek mümkün değildir. Hemen hemen takva sahipleri bile bu namazı ömürlerinde birkaç kez kazaya bırakmışlardır. Çünkü sabah namazının vakti uykumuzun en tatlı vaktine tekabül etmektedir. Bu namazı kılanların önemli bir kısmı da üstüne başına bulaştırmaktadırlar. Yataktan kalktıklarında tuvalete gitme ihtiyaçları olsa da bir an evvel yataklarına dönüp uykularına kaldıkları yerden devam etmek için sıkışık olarak abdest alıp namaza durmaktadırlar. Hâl böyle olunca dört rekatlık namazı kıvrana kıvrana kılmak zorunda kalmaktadırlar. Yani abdestin bozulmaması için ellerinden gelen her türlü manevrayı yapmaktadırlar. Taharet için zaman ayırmayan kişinin namazı bütün erkânlarına uyarak kılması beklenemez. Onu da alelacele uykuyla uyanıklık arasında pat küt kılmaktadırlar. Durum böyle olunca namazdan beklenen haz alınamamaktadır. Sabah namazına uyanamayıp güneş doğduktan sonra uyanan bir Müslüman güneşin doğmasından bir süre sonra (kırk beş dakika kadar) sünneti de dahil olmak üzere namazını kaza eder. Öğle vaktine yakın bir zamana kadar geciktirebilir, ancak öğleden sonraya bırakamaz. Hz. Peygamber sabah ve ikindi namazlarına diğer namazlardan daha çok önem vermiş ve bunların hiç bir zaman kaçırılmamasını tembihlemiştir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor: '... Güneşin doğuşundan ve batışından evvelki namazların hiç birisinden alıkonmamak elinizden gelirse, (bunu yapmaya) çalışınız'. Bir başka hadiste de Resulullah şöyle diyor: “Bir grup melek geceleyin, diğer bir, grup da gündüz ardarda size gelirler ve aranızda kalırlar. Bunlar sabah ile ikindi namazlarında buluştuktan sonra (gündüz) aranızda kalmış olanlar semaya çıkarlar. Rableri kullarının halini en iyi bilen olduğu halde meleklere 'Kullarımı ne halde bıraktınız? ' diye sorar. Onlar da 'Onları namaz kılarken bıraktık, zaten namaz kılarken bulmuştuk' cevabını verirler; Biriniz ikindi namazından bir secdeyi gün batmadan evvel yetiştirecek olursa, namazını tamamlasın. Sabah namazından da bir secdeyi gün doğmadan yetiştirecek olursa, namazını tamamlasın' Peygamber Efendimiz sabah namazının sünnetine diğer sünnetlerden daha çok önem vermiş ve bunun terkedilmemesini istemiştir. Şu hadis-i şerif bunun önemini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor: “ Düşman süvarisi kovalasa bile sabah namazının iki rekât sünnetini terketmeyin” Bu önemden dolayıdır ki, diğer namazların sünnetleri kaza olarak kılınamazken, sabah namazının sünneti güneş doğduktan sonra kaza edilebilmektedir. Ancak başka bir hadiste ise cemaat farza durduktan sonra sünnetin terkedilmesi istenerek cemaatin önemi vurgulanıyor: “Farza kametlendikten sonra, farzdan başka namaz kılınmaz' Rasûlüllah Efendimiz buyuruyor ki: 'Münafıklara sabah ile yatsı namazlarından daha ağır gelen hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz (ın cemaatin) de olan (sevap ve fazileti) bilseler emekleye emekleye, sürüne sürüne de olsa gelip onlara hazır olurlardı' Yukarıdaki hadisteki ifadeler işin ehemmiyetini fazlasıyla ortaya koyuyor. Oysa en çok ihmal ettiğimiz namazlardır yatsıyla sabah….Yatsı namazını yorgunluğumuzu, sabah namazını ise genelde uykusuzluğumuzu bahane ederek kılmayız. Oysa bunlar şeytanın içimize soktuğu basit gerekçelerden başka bir şey değildir. Bunların mazeret olarak hiçbir kıymeti yoktur. Bunlarla ancak kendimizi kandırabiliriz. Sabah ezanında diğer ezanlardan farklı olarak şu ilâve kısım okunur: “essalâtu hayrun mine'n-nevm...”…”Yani namaz uykudan hayırlıdır” mealindeki uyarı ifadesi….Bu ihtar her sabah yapılıyor bizlere. Fakat basiretimiz köreldiği için bu haykırışı duyamıyoruz. Namazların en mükâfatlısı olan sabah namazı vaktinde müminlerin üzerine rahmet ve bereket yağar. Bu rahmet ve bereketten istifade edenlerimiz ne kadar da azdır. Hele havanın soğuk olduğu kış mevsiminde sabah namazını adeta nadasa bırakırız. Kılmamak için onlarca mazeret üretiriz. Şeytan dört bir taraftan sarıp sarmalar bizi. Yatağımızı iyice ısıtır. Kılmamamız için ne gerekiyorsa yapar. Oysa sabah namazını huşu ile kılan insan güne bambaşka bir manevî huzurla başlar. İlâhî vazifesini yapmış olmanın getirdiği rahatlığı tüm hücreleriyle hisseder. Her tarafın sükûnete büründüğü o mübarek vakitte kuşlar bile kendi dillerince Hakk’ı zikrederken kendini mümin olarak vasıflandıran kişinin beş dakikalık bir ibadeti ihmal etmesi ne kadar hazindir. Sabah namazını kılmamak futbol tabiriyle söylemek gerekirse güne 1-0 yenik başlamak demektir. Günün ilk imtihanını kaybetmektir. Resulullah’ın 'Dünya ve içindekilerden hayırlıdır.' dediği sabah namazını kaçıranların bahanelere sığınması işledikleri günahı örtmez. Sabah namazını ihmal etmek birkaç kez olursa hoş görülebilir. Fakat devamlılık arz ederse ileri sürdüğümüz hiçbir mazeret işlenen günahı örtemez. Müslüman düzenli yaşayan insandır. Onun ne zaman yatacağı, ne zaman kalkacağı hep planlıdır. Mümin planlarını yaparken Müslüman olduğunu ve inancının gereklerini düşünür ve günün yirmi dört saatini ona göre değerlendirir. Gece yarılarına kadar televizyonun karşısında pinekleyip, sabah namazını terkedip öğleye kadar uyumak müslümana yakışmaz. E-Mektup: [email protected]
bismillah la kalkıp sabahın o engüzel vaktinde, harman yerinde yıldırımlara yakalanmak gibi... önce şarktan gelen bir bâd-ı sâbâ, boynunuzdan içeri girerek bütün vücudunuzu ürpertir. tatlı bir üşümedir bu. sonra anlınızı secdeye koyarsınız ve dünyanın en şanslı insanı olduğunuzu düşünürsünüz. o saatte herkes uyumaktadır... tam bir gaflet vaktidir... insanlar o saatteki uykularını hiç bir şeye değişmezler... ama o ses ' Essalâtü hayr-ün min-en nevm' vicdanınızı uyandırır. ömrünüzdeki en güzel sorumluluğu yerine getirdiğinizi bilirsiniz. anlatılmaz bişeydir.. sadece yaşanır.. hele balattan saatin dördünde kıvrıla kıvrıla haliç e inersiniz ve haliç yolundan gidersiniz eyüp sultan'a, bitersiniz...
Sadece sünneti dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlı olan namaz.
Ruhumun gökyüzüyle birleştiği zaman. Ellerimden yüreğime dolan huzur.
ak göğsün üzerinde kılsam sabah namazı :D
ey kul kalk kıl namazını sonra kılarım diyenin dün kıldık cenaze namazını
alışkanlığından uzak olduğum; 5 den 4 e inen,eksiyle gelen büyük kaybım,acizliğim.
beni adam edecek olan namaz.
gözlerim açılmıyor
gayret ha gayret...
hadi diyorum hadi
gözlerini açabilirsin
kalkabilirsin
namaz uykudan hayırlıdır cin
bilirsin...
huzur iç ferahlığı ama tatlı uykudan uyanmak çok zor
Namaz uykudan hayırlıdır...haydi kurtuluşa...
Allah'ın huzuruna davet...Muhteşem bir manevi lezzet.
Bu namaza riâyet eden insanda güzel haller hasıl olur efendim...
Çünkü bu namazın ehemniyeti çok mühim olmakla beraber, rahmet sağanağından faydalanmak akıllıca bir iş olur..
Sabahleyin gözlerinizdeki ağır uyku gafletini kaldırarak sabah namazınızı kılıp tefekküre dalarsanız, rabbinizle olan yakınlaşma dahada hat safhalara ulaşacak ve kendinizde güzel ve bir o kadarda gözle görünür bir huzur tezahür edecektir..
ben tanışalı 2 yıl gibi kısa bir süre oluyor ama genelde ben yamuk yapıyor ve ekiyorum o vakti....
Sabah namazı. Sultan 3. Murat Han bir sabah namazını kaçırmış.Üzüntüsünden Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan'ı yazmış.Biz hergün kaçırıyoruz ama ne yazik ki o parçayı dinlemiyoruz bile.
......................Aynen katılıyorum sana kardesim............................
yalniz sabah namazini kilmazmis reha, sormuslar neden? oda sabahlari belim tutuluyor demis. (ulan bende espiri yapayim diye ne yalan siktim be) o sov adaminin asklari bile yalan hepsi danisikli dövüs reklam amacli, kadinlarin midesinin bukadar bozuk olduguna inanmiyorum sahsen.
güneşin üzerine doğmasına izin vermeyen mümin ve müminelerin vakti...
Dünya daki her müsların hayatı boyunca yasadıgı en güzel andır.
erken kalkmak ve güne erken başlamak iyi...
ama namazdan sonraki o yarım saatlik uyku çok güzel :))
Bundan sonra hayatımın sonuna kadar sabah namazını hiç kaçırmamayı ne kadar çok isterim...
Sabah namazı. Sultan 3. Murat Han bir sabah namazını kaçırmış.Üzüntüsünden Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan'ı yazmış.Biz hergün kaçırıyoruz ama ne yazik ki o parçayı dinlemiyoruz bile.
gece uykuya geçmeden önce 3 defa kevser suresi okunursa bir şekilde bu namaza ezan vaktinde kalkabiliyorsunuz...(saat dahi kurmadan)
RAbbimin hikmeti...
türkiye'yi özleyenlere tavsiye edilen şey.
O ve sen...Başka kimse yok...Allah ve sen kimseye gerek yok...Rahman ve sen tek şahit bu vakit namazına....
birazdan
Ruhun uyanışı, sessizlik, kuş cıvıltıları ve aydınlığa besmele.
uyanamıyorum yaaaaa...
....
..mardinli...
SABAH NAMAZINI KIL(MA) MAK! ...
M.NİHAT MALKOÇ
İslam dininin en mühim ibadetlerinin başında gelir namaz…Yüce Rabbimiz namazı Müslüman olmanın şiarı olarak görüyor. Namaz, Hicret'ten bir buçuk yıl önce Mirac gecesi farz kılınmıştır.Namaz ibadeti Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yetmiş kez emredilmiştir.
Namazla ilgili olarak Kur'ân’da şöyle denmektedir: 'Gündüzün iki tarafında (sabah ve akşam) ve gecenin(gündüze) yakın saatlerinde namaz kıl; çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür' (Hûd Suresi - 114. Ayet) …Yine namazla ilgili olarak 'Öyle ise akşama girerken ve sabaha ererken Allah’ı tesbih (etmeniz gerekir) . Göklerde ve yerde, günün sonunda da, öğleye erdiğiniz zamanda da hamd, O’na mahsustur. ” (Rum Suresi-17 - 18. Ayetler) buyuruluyor.
Arapça'da sabah namazına 'salatül-fecr' denmektedir. Günümüzde sabah namazını kaza etmeyen Müslüman göstermek pek mümkün değildir. Hemen hemen takva sahipleri bile bu namazı ömürlerinde birkaç kez kazaya bırakmışlardır. Çünkü sabah namazının vakti uykumuzun en tatlı vaktine tekabül etmektedir.
Bu namazı kılanların önemli bir kısmı da üstüne başına bulaştırmaktadırlar. Yataktan kalktıklarında tuvalete gitme ihtiyaçları olsa da bir an evvel yataklarına dönüp uykularına kaldıkları yerden devam etmek için sıkışık olarak abdest alıp namaza durmaktadırlar. Hâl böyle olunca dört rekatlık namazı kıvrana kıvrana kılmak zorunda kalmaktadırlar. Yani abdestin bozulmaması için ellerinden gelen her türlü manevrayı yapmaktadırlar.
Taharet için zaman ayırmayan kişinin namazı bütün erkânlarına uyarak kılması beklenemez. Onu da alelacele uykuyla uyanıklık arasında pat küt kılmaktadırlar. Durum böyle olunca namazdan beklenen haz alınamamaktadır.
Sabah namazına uyanamayıp güneş doğduktan sonra uyanan bir Müslüman güneşin doğmasından bir süre sonra (kırk beş dakika kadar) sünneti de dahil olmak üzere namazını kaza eder. Öğle vaktine yakın bir zamana kadar geciktirebilir, ancak öğleden sonraya bırakamaz.
Hz. Peygamber sabah ve ikindi namazlarına diğer namazlardan daha çok önem vermiş ve bunların hiç bir zaman kaçırılmamasını tembihlemiştir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor: '... Güneşin doğuşundan ve batışından evvelki namazların hiç birisinden alıkonmamak elinizden gelirse, (bunu yapmaya) çalışınız'.
Bir başka hadiste de Resulullah şöyle diyor: “Bir grup melek geceleyin, diğer bir, grup da gündüz ardarda size gelirler ve aranızda kalırlar. Bunlar sabah ile ikindi namazlarında buluştuktan sonra (gündüz) aranızda kalmış olanlar semaya çıkarlar. Rableri kullarının halini en iyi bilen olduğu halde meleklere 'Kullarımı ne halde bıraktınız? ' diye sorar. Onlar da 'Onları namaz kılarken bıraktık, zaten namaz kılarken bulmuştuk' cevabını verirler; Biriniz ikindi namazından bir secdeyi gün batmadan evvel yetiştirecek olursa, namazını tamamlasın. Sabah namazından da bir secdeyi gün doğmadan yetiştirecek olursa, namazını tamamlasın'
Peygamber Efendimiz sabah namazının sünnetine diğer sünnetlerden daha çok önem vermiş ve bunun terkedilmemesini istemiştir. Şu hadis-i şerif bunun önemini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor: “ Düşman süvarisi kovalasa bile sabah namazının iki rekât sünnetini terketmeyin” Bu önemden dolayıdır ki, diğer namazların sünnetleri kaza olarak kılınamazken, sabah namazının sünneti güneş doğduktan sonra kaza edilebilmektedir. Ancak başka bir hadiste ise cemaat farza durduktan sonra sünnetin terkedilmesi istenerek cemaatin önemi vurgulanıyor: “Farza kametlendikten sonra, farzdan başka namaz kılınmaz'
Rasûlüllah Efendimiz buyuruyor ki: 'Münafıklara sabah ile yatsı namazlarından daha ağır gelen hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz (ın cemaatin) de olan (sevap ve fazileti) bilseler emekleye emekleye, sürüne sürüne de olsa gelip onlara hazır olurlardı'
Yukarıdaki hadisteki ifadeler işin ehemmiyetini fazlasıyla ortaya koyuyor. Oysa en çok ihmal ettiğimiz namazlardır yatsıyla sabah….Yatsı namazını yorgunluğumuzu, sabah namazını ise genelde uykusuzluğumuzu bahane ederek kılmayız. Oysa bunlar şeytanın içimize soktuğu basit gerekçelerden başka bir şey değildir. Bunların mazeret olarak hiçbir kıymeti yoktur. Bunlarla ancak kendimizi kandırabiliriz.
Sabah ezanında diğer ezanlardan farklı olarak şu ilâve kısım okunur: “essalâtu hayrun mine'n-nevm...”…”Yani namaz uykudan hayırlıdır” mealindeki uyarı ifadesi….Bu ihtar her sabah yapılıyor bizlere. Fakat basiretimiz köreldiği için bu haykırışı duyamıyoruz.
Namazların en mükâfatlısı olan sabah namazı vaktinde müminlerin üzerine rahmet ve bereket yağar. Bu rahmet ve bereketten istifade edenlerimiz ne kadar da azdır. Hele havanın soğuk olduğu kış mevsiminde sabah namazını adeta nadasa bırakırız. Kılmamak için onlarca mazeret üretiriz. Şeytan dört bir taraftan sarıp sarmalar bizi. Yatağımızı iyice ısıtır. Kılmamamız için ne gerekiyorsa yapar. Oysa sabah namazını huşu ile kılan insan güne bambaşka bir manevî huzurla başlar. İlâhî vazifesini yapmış olmanın getirdiği rahatlığı tüm hücreleriyle hisseder.
Her tarafın sükûnete büründüğü o mübarek vakitte kuşlar bile kendi dillerince Hakk’ı zikrederken kendini mümin olarak vasıflandıran kişinin beş dakikalık bir ibadeti ihmal etmesi ne kadar hazindir. Sabah namazını kılmamak futbol tabiriyle söylemek gerekirse güne 1-0 yenik başlamak demektir. Günün ilk imtihanını kaybetmektir. Resulullah’ın 'Dünya ve içindekilerden hayırlıdır.' dediği sabah namazını kaçıranların bahanelere sığınması işledikleri günahı örtmez. Sabah namazını ihmal etmek birkaç kez olursa hoş görülebilir. Fakat devamlılık arz ederse ileri sürdüğümüz hiçbir mazeret işlenen günahı örtemez.
Müslüman düzenli yaşayan insandır. Onun ne zaman yatacağı, ne zaman kalkacağı hep planlıdır. Mümin planlarını yaparken Müslüman olduğunu ve inancının gereklerini düşünür ve günün yirmi dört saatini ona göre değerlendirir. Gece yarılarına kadar televizyonun karşısında pinekleyip, sabah namazını terkedip öğleye kadar uyumak müslümana yakışmaz.
E-Mektup: [email protected]
şahitli...
bismillah la kalkıp sabahın o engüzel vaktinde, harman yerinde yıldırımlara yakalanmak gibi...
önce şarktan gelen bir bâd-ı sâbâ, boynunuzdan içeri girerek bütün vücudunuzu ürpertir. tatlı bir üşümedir bu. sonra anlınızı secdeye koyarsınız ve dünyanın en şanslı insanı olduğunuzu düşünürsünüz.
o saatte herkes uyumaktadır... tam bir gaflet vaktidir... insanlar o saatteki uykularını hiç bir şeye değişmezler... ama o ses ' Essalâtü hayr-ün min-en nevm' vicdanınızı uyandırır. ömrünüzdeki en güzel sorumluluğu yerine getirdiğinizi bilirsiniz. anlatılmaz bişeydir.. sadece yaşanır.. hele balattan saatin dördünde kıvrıla kıvrıla haliç e inersiniz ve haliç yolundan gidersiniz eyüp sultan'a, bitersiniz...
camilerin en boş olduğu vakit 9 kişi bulursanız takla atın
Ezanıyla uyanmak ve pencereyi açıp kulak vermek...
Huzur makamından şükür makamına geçiş...