romanlar hakkında babamın bizlere yani çocuklarına izlenimi ve nasihati vardı, onlara iş vermiyorlar elinizden geleni yapın. şimdi rahmetli babama sesleniyorum. baba romanlar, Allah birdir derlerse bir tek ona inan, fütursuzca yalan söylemenin kitabı nasıl yazılır derseniz romanlar sorun...günümüz romanları parazitlerden ibaret, bir toplumun az kendine saygısı olması gerekmez mi? günümüz dünyasında kendilerince var olmuş gibi yaşayan, fakat hiç var olmamış insanlarımız...baba! günümüz romanları skabiyez hastalığı gibi kaşındıkça çoğalıyor, ne kadar iyimser yaklaşsan o derece kötümser cevap veriyor. bir yıldır emeğimin karşılığında izlenimlerim bu, izlenimlerinden ve nasihatinden feragat ediyorum...
içeri girdim odada tek başına oturuyordu.elinde boşalmış bir çay bardağı ve tüten bir sigarası vardı.sanki varlıgımdan habersizdi.bişeyi bölmüş gibi huzursuz hissettim kendimi.geçip karşısına oturdum.saçları sıcaktan terlemiş alnına gelişigüzel yerleşmişti.her zamanki gibi gözleri uzakta hiç erişemedim gizemli bi zamanda takılı kalmış gibiydi. o zamanı kolluyordu o zamanı özlüyordu..özlediği eski bir sevda mı ölmüş bir anne mi uzak bi yerde geçirdiği güzel bikaç gün mü hiç soramadım.nefes alışını duymasam karşımda hüzünlü bir adamın heykeli var zannedebilirdim.
Yıllardır Fellini'nin özyaşamsal filmlerini, dayandıkları anıların, izlenim ve gözlemlerin 'kalitesi' veya 'gerçekliği'yle yargılamaya çalışanlara, Fellini yıllardır ve özellikle bu filmle şunu anımsatıyor: Burada söz konusu olan, bir 'temsil'dir... Ve böylece, sayısız sonuca ulaşmamış hareket, şöyle geçerken yakalanan jest, bir hikâye için gerekli gözükmeyen kişilik gibi öğeler, sonuç olarak Roma'nın kumaşını dokur ve bize şunları yeniden anımsatırlar: Temsil kavramı, gerçeği tüketmez ve de temsil, gerçeği seçerek, büyülterek ve deforme ederek, onu daha iyi aydınlatır...
Çingeneler kendilerine Rom,dişil Romani derler.Rom insan demektir.Biz romanız,yani insanız bizi dışlayıp aşağılamayın derler.Çoğumuzun önyargıyla baktığı çingeneler.
Kitap olarak düşününce kesinlikle gereksiz buluyorum.Hayal aleminde yaşamk anlamsız.Kim ne derse desin böyle düşünüyorum.Şu ana kadar roman okumam sadece tasvirlerimi geliştirdi o kadar.Sürekli sana daha farklı BİLGİ katan yazılar okumak daha mantıklı.IRK olarak düşününce tam daşak insan derler ya aynen öyleler kadınıyla erkeğiyle çoluğuyla çocuğuyla.
bence trakya bölgesinde genelde çingenelerin olduguyaşama tarzları degişik kaşık sesinde oynayan insanlardırrrrrrr ayrıca her türlüortamagiren insandırlaf
romanlar hakkında babamın bizlere yani çocuklarına izlenimi ve nasihati vardı, onlara iş vermiyorlar elinizden geleni yapın. şimdi rahmetli babama sesleniyorum. baba romanlar, Allah birdir derlerse bir tek ona inan, fütursuzca yalan söylemenin kitabı nasıl yazılır derseniz romanlar sorun...günümüz romanları parazitlerden ibaret, bir toplumun az kendine saygısı olması gerekmez mi? günümüz dünyasında kendilerince var olmuş gibi yaşayan, fakat hiç var olmamış insanlarımız...baba! günümüz romanları skabiyez hastalığı gibi kaşındıkça çoğalıyor, ne kadar iyimser yaklaşsan o derece kötümser cevap veriyor. bir yıldır emeğimin karşılığında izlenimlerim bu, izlenimlerinden ve nasihatinden feragat ediyorum...
içeri girdim odada tek başına oturuyordu.elinde boşalmış bir çay bardağı ve tüten bir sigarası vardı.sanki varlıgımdan habersizdi.bişeyi bölmüş gibi huzursuz hissettim kendimi.geçip karşısına oturdum.saçları sıcaktan terlemiş alnına gelişigüzel yerleşmişti.her zamanki gibi gözleri uzakta hiç erişemedim gizemli bi zamanda takılı kalmış gibiydi. o zamanı kolluyordu o zamanı özlüyordu..özlediği eski bir sevda mı ölmüş bir anne mi uzak bi yerde geçirdiği güzel bikaç gün mü hiç soramadım.nefes alışını duymasam karşımda hüzünlü bir adamın heykeli var zannedebilirdim.
Cümlelerle resim çizmektir..
...
Yıllardır Fellini'nin özyaşamsal filmlerini, dayandıkları anıların, izlenim ve gözlemlerin 'kalitesi' veya 'gerçekliği'yle yargılamaya çalışanlara, Fellini yıllardır ve özellikle bu filmle şunu anımsatıyor: Burada söz konusu olan, bir 'temsil'dir... Ve böylece, sayısız sonuca ulaşmamış hareket, şöyle geçerken yakalanan jest, bir hikâye için gerekli gözükmeyen kişilik gibi öğeler, sonuç olarak Roma'nın kumaşını dokur ve bize şunları yeniden anımsatırlar: Temsil kavramı, gerçeği tüketmez ve de temsil, gerçeği seçerek, büyülterek ve deforme ederek, onu daha iyi aydınlatır...
...
Çingeneler kendilerine Rom,dişil Romani derler.Rom insan demektir.Biz romanız,yani insanız bizi dışlayıp aşağılamayın derler.Çoğumuzun önyargıyla baktığı çingeneler.
Herhangibirşeyi acıklayıcı dil ile yer ve zamanı kişi ve şahısları belli olarak anlatılması şeklidir. vs. vs......
Kitap olarak düşününce kesinlikle gereksiz buluyorum.Hayal aleminde yaşamk anlamsız.Kim ne derse desin böyle düşünüyorum.Şu ana kadar roman okumam sadece tasvirlerimi geliştirdi o kadar.Sürekli sana daha farklı BİLGİ katan yazılar okumak daha mantıklı.IRK olarak düşününce tam daşak insan derler ya aynen öyleler kadınıyla erkeğiyle çoluğuyla çocuğuyla.
bence trakya bölgesinde genelde çingenelerin olduguyaşama tarzları degişik kaşık sesinde oynayan insanlardırrrrrrr
ayrıca her türlüortamagiren insandırlaf
edirneliangel
Hayatını bir bütün olarak algılayan, yaşayan insanların işidir. Benim tercihim ise son 8 yıldır hikaye olmadı upuzun hikayeler olmak olmuştur.
rom işini yapan...