ooy ooy işyerinde geçen bir diyalog: ben odadan çıkıp büroya geçiyorum.içerde iki arkadaş çalışıyorken ben(bu esnada odanın penceresinden bir bay dışardaki geçit törenini-bu arada Atatürk bugün Mersin'e gelmiş-izliyor) -kimin yanında yiyecek birşeyi varsa ve bana vermiyorsa başı dönsün,diyorum.bu bir beddua.epeydir baş dönmem var. sonra penceredeki bayın arkası bana dönük olduğu için ve ben aynı bölümde çalıştığım arkadaş zannederek: -abi bu ne ya ne töreni böyle derkene sevgili bay bana dönüyor.anaa o ne ülen bu bizim müdür.tabii ben kıpkırmızı hönk ve de mönk,arkadaşların sinsi gülüşleri arasında odayı jet hızıla terkediyorum.olayın geçtiği yer bir kamu binası... :-))))))))))
en korktugum seydir rezilikdir resmen.. bazen cok kötü olabiliyor
çam devirmenin alt kümesi....
ooy ooy işyerinde geçen bir diyalog:
ben odadan çıkıp büroya geçiyorum.içerde iki arkadaş çalışıyorken ben(bu esnada odanın penceresinden bir bay dışardaki geçit törenini-bu arada Atatürk bugün Mersin'e gelmiş-izliyor)
-kimin yanında yiyecek birşeyi varsa ve bana vermiyorsa başı dönsün,diyorum.bu bir beddua.epeydir baş dönmem var.
sonra penceredeki bayın arkası bana dönük olduğu için ve ben aynı bölümde çalıştığım arkadaş zannederek:
-abi bu ne ya ne töreni böyle derkene sevgili bay bana dönüyor.anaa o ne ülen bu bizim müdür.tabii ben kıpkırmızı hönk ve de mönk,arkadaşların sinsi gülüşleri arasında odayı jet hızıla terkediyorum.olayın geçtiği yer bir kamu binası... :-))))))))))
-
baktım ben antolojiye son günlerde birşey yazmamışsın...
benim hep yaptığım :)
Olsun ya...insandır..pot da kırar başka şey de...
yeterince tanımışsam 'potu' yapıştırıp geri veririm..niye üzülüp dursun ki...
akordu bozmak.
ne gerek var sanki? !