amerikan patentli füze savunma sistemi. bu ara bizim bu füzelere çok ihtiyacımız var herhalde türkiyeye de kurulsun diye natoya başvurduk. bence suriye için değilde iran için bi hazırlık gibime geliyor.
Muhtemel bâzı alınganlıkları önlemek için, önceliği şu açıklamaya verelim: Bugün, Ülke’mizde etnik Türklerin yanında Türkleşmiş vatandaşlarımız da bulunmaktadırlar. Diğer yandan, Türkiye Cumhûriyeti vatandaşı olan herkes, onun etnik geçmişine bakılmaksızın “Anayasa” hükmünce “Türk” sayılmaktadır. Yâni “Ne mutlu Türk’üm diyene! ” Buna göre, hukuk önünde herkes eşit olup, kimsenin diğerine karşı bir üstünlüğü yoktur. Buradan gelelim Patriyot denilen vatandaşlarımıza… Kendileri, Ülke’mizin küçük ve pek de tanınmayan etnik gruplarından biridirler. İskânları, Anadolu’da geniş bir dağılım göstermekle birlikte, daha çok İstanbul’un Çatalca ve Silivri ilçelerinde yaşarlar. İslâm oldukları için… Türkiye’ye, Yunanistan’la yapılan nüfus mübâdelesi sonucunda gelmişlerdir. Asılları, Makedon’yanın Yunanistan’a kalmış güneyi, Girit adası ve Ege’deki diğer bir bâzı adalara dayanmaktadır. Buraların, Osmanlı devrinde İslâm’a geçmiş Rum halkıdırlar. (Şuraya dikkat: Elen, Grek veyâ Yunan değil, Rum’durlur!) Hâlen de konuştukları ana dilleriyse, aslı Yunanca olan Rumca’dır. Patriyot sözü, Yunanca’da vatansever ve vatandaş gibi anlamlara da gelmiş olsa bile, buradaki anlamı “hemşehrî”dir. Asıl vatanlarındayken, Türklerin karşısında oranın yerlisi ve hemşehrisi oldukları cihetle böyle anılmışlardır. Etnik olarak onları anlatacak başka bir isimleri de yoktur. Patriyotlar etnik geçmişlerini elbetteki bilmekte ve bunu olgunlukla karşılamaktadırlar. Şu da var ki… İçlerinden beş-on kadar genç kimlik, internette aslı-astarı olmayan iddialarla ortaya çıkıp, kendilerini Türklerin Salur boyuna bağlamak istemektedirler! Oysa, Türklerin Salur boyu ne Rumeli ve ne de Ege adalarına ayak basmıştır! Bu ise, o kadar açık bir gerçektir ki, internet ortamında “Salur” yazılıp hemen öğrenilecek kadar basittir!
amerikan patentli füze savunma sistemi. bu ara bizim bu füzelere çok ihtiyacımız var herhalde türkiyeye de kurulsun diye natoya başvurduk. bence suriye için değilde iran için bi hazırlık gibime geliyor.
Patriyotlar kimlerdir?
Muhtemel bâzı alınganlıkları önlemek için, önceliği şu açıklamaya verelim: Bugün, Ülke’mizde etnik Türklerin yanında Türkleşmiş vatandaşlarımız da bulunmaktadırlar. Diğer yandan, Türkiye Cumhûriyeti vatandaşı olan herkes, onun etnik geçmişine bakılmaksızın “Anayasa” hükmünce “Türk” sayılmaktadır. Yâni “Ne mutlu Türk’üm diyene! ” Buna göre, hukuk önünde herkes eşit olup, kimsenin diğerine karşı bir üstünlüğü yoktur.
Buradan gelelim Patriyot denilen vatandaşlarımıza… Kendileri, Ülke’mizin küçük ve pek de tanınmayan etnik gruplarından biridirler. İskânları, Anadolu’da geniş bir dağılım göstermekle birlikte, daha çok İstanbul’un Çatalca ve Silivri ilçelerinde yaşarlar. İslâm oldukları için… Türkiye’ye, Yunanistan’la yapılan nüfus mübâdelesi sonucunda gelmişlerdir. Asılları, Makedon’yanın Yunanistan’a kalmış güneyi, Girit adası ve Ege’deki diğer bir bâzı adalara dayanmaktadır. Buraların, Osmanlı devrinde İslâm’a geçmiş Rum halkıdırlar. (Şuraya dikkat: Elen, Grek veyâ Yunan değil, Rum’durlur!) Hâlen de konuştukları ana dilleriyse, aslı Yunanca olan Rumca’dır.
Patriyot sözü, Yunanca’da vatansever ve vatandaş gibi anlamlara da gelmiş olsa bile, buradaki anlamı “hemşehrî”dir. Asıl vatanlarındayken, Türklerin karşısında oranın yerlisi ve hemşehrisi oldukları cihetle böyle anılmışlardır. Etnik olarak onları anlatacak başka bir isimleri de yoktur.
Patriyotlar etnik geçmişlerini elbetteki bilmekte ve bunu olgunlukla karşılamaktadırlar. Şu da var ki… İçlerinden beş-on kadar genç kimlik, internette aslı-astarı olmayan iddialarla ortaya çıkıp, kendilerini Türklerin Salur boyuna bağlamak istemektedirler! Oysa, Türklerin Salur boyu ne Rumeli ve ne de Ege adalarına ayak basmıştır! Bu ise, o kadar açık bir gerçektir ki, internet ortamında “Salur” yazılıp hemen öğrenilecek kadar basittir!
Mete Esin
ingilizce vatansever demektir
PATRİOT AYDININ GERMENCİK İLÇESİNİN MURSALLI KASABASINDA BULUNAN SELANİK GÖÇMENLERİNE VERİLEN ADDIR HALA RUMCA KONUŞURLAR ÇALIŞKANDIRLAR....
filmde kadın çoluk çocuğu bir kiliseye koyup,ateşe veriyorlardı...
işte o sahnedeki yeni evli (veya nişanlı) genç kızın yüz ifadesine dikkat edin...