Akşam ne yiyim diye düşünüyorken, hadi gidim de bir çay bir pasta olayına girim dedim. Bu illet pasta yeme dürtüsünden hala kurtulamadik. Bugun tek basima takilsam da, yedim. Ama yemek istemeyip de, sadece yemek olmak icin yemek pek bir guzel olmuyor. Yakinda, 'Pasta Maceralarim' adi altinda kitaplastirmayi dusunuyorum :) Neyse(illet bir kelime daha, kendimi bile dinlemek istemiyorum; yok be sadede yani samete gelmek istiyorum) Kaldirimda zip zip ziplayan bir velet. Yanında anne ve babası. Ben veledi gorunce, herhalde pastaneden bir seyler istedi de anne babasinin hayirini alinca cingildamaya basladi zannettim. Ama hic de tahmin ettigim gibi deilmis. Ben cayimi yudumlarken kaldirimda biraz oteye gidip, sonra geri geldiler. Annesi her anne gibi cocugunun istedigi seye baska bir alternatif sunarak(bu da yapabileceği kolay bir sey olur genelde) , veledi kandirma umudiyle' gel oglum sana su kucuk pastalardan alalim, bak ne de guzeller; hem bak orda bir tane kalmis, onu sana alalim' dedi. Velet soyle bir baktiktan sonra, tekrar mizirdamaya basladi, belli ki annesinin taktik ise yaramamisti. Kadin dil dokuyor ama veledi bir turlu ikna edemiyordu. 'Samet bak, bunlar da senin gibi kucukler. Bak bir de mum diktik mi, sen kesersin' dedi. O sirada pasteneci olan adam(kayserili) ben veririim mum dedi. Kadin da' Bak samet, amca bize mum da verecekmis' dedi. Ama cocuk hic de orali olmuyor, agliyor, sizliyor, ille de istedigi seyin yapilmasini istiyordu. Kadin sonra veledin ne istedigini soyledi: profilo alisveris merkezine gitmek. Mecidiyekoy de oturanlar bilirler; insanların alisveris yaptigi, eglenmeye calistigi; genclerin genellikle ortama akmaya, hatun kesmeye gittigi; kizlarin da arzi endam etmek icin yanip tutusup, suslendikten sonra akin ettikleri bir alisveris diyari. Velede bak ki; gozleri o yasta acilmis, herhalde orda kendi yaslarinda bir hatun yapti)) ille de oraya gitmek istemekte. Ama anne baba halden anlamiyor. İnsan, oglunun ufku acilsin, sosyal iliskileri gelissin, iyi bir tuketici olsun ya da ordaki pahali oyuncaklari gorup, ailesinin gucu yetmeyeceginden onlari almaya, bir sure para biriktirmeye tesvik etsin diye oglunun goturmek istememekte. Ne buyuk bir ilerigorussuzluk. Veledi, dondurma ile de kandirmaya calistilar; ama o da yemedi. Anne bakti gordu ki; veledin istedigi pasta deil; o da kocasiyla birlikte kendine o kucuk pastalardan aldi. Ozellikle de tek kalmis, yuvarlak, cikolatali ve meyveli pastayi tercih etti. Kadin milleti iste, tek ve biricik olmayagorsun, ona karsi dayanilmaz bir istek duyuyor. Kocasi ise bol cikolatali, findikli, fistikli, cevizli agir bir pasta aldi. Buyuk pastalar icin kadin:' samet onu kesemez; ama kucuk olursa kesebilir' turunden mantikli gorunmekle birlikte, veledin buyuk pastalara meyletmesini onlemek icin boyle bir varsayimda bulundu. Tabii o anne, ondan iyi kim taniyabilir ki evladini? Belki dediginde haklidir. Pastahane sahibi mum olayini unutmus olacak ki; kadin bunu hatirlatma geregi duydu; ama bunu kendi agzidan, yani kendi istiyor gibi gostermemek icin' amcasi, sametin mumunu vereceksin deil mi' dedi. Yani bir nevi veledin agzindan konustu. Alisveris esnasinda cokca kullanilan bir yontemdir bu anneler tarafindan. Bir mum, onu almaya gucu yetmeyecek mi deil mi? Sonucta kucuk capli bir doumgunu olayi duzenleme istegi olan birinin, nasil olur da 25 kurus civarindaki bir muma parasi yetmez deil mi? Orda mevzu olan para deil, mevzu olan beles bir sey almak. Cocugu ikna edemediler, kanmadi cocuk. İlla da profilo dedi. Onlar gittikten sonra da pastaneci ayni seyden dert yandi:' eve gittigimde her aksam, benim kiz, baba profiloya mi gidecegiz' diyormus. Kapitalizm kucuk muritlerini simdiden meydaa getirmeye baslamis. Her yasa hitap eden bir cazibe merkezi. Ey Samet, aferin oğlum sana, bir pastaya kapitalizmi satmadin :)
herzaman sahibi olmak yada çalışmak istemiştirim.. ne güzel olurdu çeşit çeşit pastalar börekler dondurmalar olan kaliteli bir pastanenin sahibi yada limitsiz yemek şartıyla çalışanı olsam:D
Nasıl yapsak nasıl etsek, ne benim bölgemde ne onun oyun alanında, ikimizinde kendine ait olmayan ve eş derecede özgür hissettiği bir yer bulsak.. Yakınlaşmak için konuşsak tatlı birşeyler yesek, tanışsak.. Dendiğinde eskiden akla gelen mekanlardan biri..
Çok lezzetli bir yer :)
Pastaneye bayılırım.
18.05.2005 21:47
Mai Salon
Samet Olarak Pastanede Kandirilamayan Velet
Akşam ne yiyim diye düşünüyorken, hadi gidim de bir çay bir pasta olayına girim dedim. Bu illet pasta yeme dürtüsünden hala kurtulamadik. Bugun tek basima takilsam da, yedim. Ama yemek istemeyip de, sadece yemek olmak icin yemek pek bir guzel olmuyor. Yakinda, 'Pasta Maceralarim' adi altinda kitaplastirmayi dusunuyorum :)
Neyse(illet bir kelime daha, kendimi bile dinlemek istemiyorum; yok be sadede yani samete gelmek istiyorum)
Kaldirimda zip zip ziplayan bir velet. Yanında anne ve babası. Ben veledi gorunce, herhalde pastaneden bir seyler istedi de anne babasinin hayirini alinca cingildamaya basladi zannettim. Ama hic de tahmin ettigim gibi deilmis. Ben cayimi yudumlarken kaldirimda biraz oteye gidip, sonra geri geldiler. Annesi her anne gibi cocugunun istedigi seye baska bir alternatif sunarak(bu da yapabileceği kolay bir sey olur genelde) , veledi kandirma umudiyle' gel oglum sana su kucuk pastalardan alalim, bak ne de guzeller; hem bak orda bir tane kalmis, onu sana alalim' dedi. Velet soyle bir baktiktan sonra, tekrar mizirdamaya basladi, belli ki annesinin taktik ise yaramamisti. Kadin dil dokuyor ama veledi bir turlu ikna edemiyordu. 'Samet bak, bunlar da senin gibi kucukler. Bak bir de mum diktik mi, sen kesersin' dedi. O sirada pasteneci olan adam(kayserili) ben veririim mum dedi. Kadin da' Bak samet, amca bize mum da verecekmis' dedi. Ama cocuk hic de orali olmuyor, agliyor, sizliyor, ille de istedigi seyin yapilmasini istiyordu. Kadin sonra veledin ne istedigini soyledi: profilo alisveris merkezine gitmek. Mecidiyekoy de oturanlar bilirler; insanların alisveris yaptigi, eglenmeye calistigi; genclerin genellikle ortama akmaya, hatun kesmeye gittigi; kizlarin da arzi endam etmek icin yanip tutusup, suslendikten sonra akin ettikleri bir alisveris diyari. Velede bak ki; gozleri o yasta acilmis, herhalde orda kendi yaslarinda bir hatun yapti)) ille de oraya gitmek istemekte. Ama anne baba halden anlamiyor. İnsan, oglunun ufku acilsin, sosyal iliskileri gelissin, iyi bir tuketici olsun ya da ordaki pahali oyuncaklari gorup, ailesinin gucu yetmeyeceginden onlari almaya, bir sure para biriktirmeye tesvik etsin diye oglunun goturmek istememekte. Ne buyuk bir ilerigorussuzluk. Veledi, dondurma ile de kandirmaya calistilar; ama o da yemedi. Anne bakti gordu ki; veledin istedigi pasta deil; o da kocasiyla birlikte kendine o kucuk pastalardan aldi. Ozellikle de tek kalmis, yuvarlak, cikolatali ve meyveli pastayi tercih etti. Kadin milleti iste, tek ve biricik olmayagorsun, ona karsi dayanilmaz bir istek duyuyor. Kocasi ise bol cikolatali, findikli, fistikli, cevizli agir bir pasta aldi. Buyuk pastalar icin kadin:' samet onu kesemez; ama kucuk olursa kesebilir' turunden mantikli gorunmekle birlikte, veledin buyuk pastalara meyletmesini onlemek icin boyle bir varsayimda bulundu. Tabii o anne, ondan iyi kim taniyabilir ki evladini? Belki dediginde haklidir.
Pastahane sahibi mum olayini unutmus olacak ki; kadin bunu hatirlatma geregi duydu; ama bunu kendi agzidan, yani kendi istiyor gibi gostermemek icin' amcasi, sametin mumunu vereceksin deil mi' dedi. Yani bir nevi veledin agzindan konustu. Alisveris esnasinda cokca kullanilan bir yontemdir bu anneler tarafindan. Bir mum, onu almaya gucu yetmeyecek mi deil mi? Sonucta kucuk capli bir doumgunu olayi duzenleme istegi olan birinin, nasil olur da 25 kurus civarindaki bir muma parasi yetmez deil mi? Orda mevzu olan para deil, mevzu olan beles bir sey almak.
Cocugu ikna edemediler, kanmadi cocuk. İlla da profilo dedi. Onlar gittikten sonra da pastaneci ayni seyden dert yandi:' eve gittigimde her aksam, benim kiz, baba profiloya mi gidecegiz' diyormus. Kapitalizm kucuk muritlerini simdiden meydaa getirmeye baslamis. Her yasa hitap eden bir cazibe merkezi.
Ey Samet, aferin oğlum sana, bir pastaya kapitalizmi satmadin :)
Onceki nesilin bulusma mekanlari.
herzaman sahibi olmak yada çalışmak istemiştirim.. ne güzel olurdu çeşit çeşit pastalar börekler dondurmalar olan kaliteli bir pastanenin sahibi yada limitsiz yemek şartıyla çalışanı olsam:D
İnsanın kendisini mutlu etmek istediği zaman gideceği mekanlardan birtanesi.. Hem ağzımız tatlı olsun hem sohbetimiz :)))
her gün pasta yiyoruz..öğrencilik böyle bir şey artık. pohaça, simit, bilumum börek çeşitleri; anamız ağladı artık.
Nasıl yapsak nasıl etsek, ne benim bölgemde ne onun oyun alanında, ikimizinde kendine ait olmayan ve eş derecede özgür hissettiği bir yer bulsak..
Yakınlaşmak için konuşsak tatlı birşeyler yesek, tanışsak..
Dendiğinde eskiden akla gelen mekanlardan biri..